İş Kazası Sonucu Ölen Sigortalılar İçin Aylık Bağlanmada Hangi Şartlar Aranır?

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI SONUCU ÖLEN SİGORTALILARIN HAKSAHİPLERİNE ÖLÜM GELİRİ ÖDENMESİ

Murat GÖKTAŞ*

I-GİRİŞ

Ölüm, ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan ve bu olguyu yaşayan kişi ile birlikte ailesini de sosyo-ekonomik olarak etkileyen bir kavramdır. Belirtmeliyiz ki esas itibariyle ölüm, ölen sigortalı bakımından ortaya çıkan bir risk olmaktan ziyade ölen sigortalı tarafından geçimleri sağlanan kişiler açısından güvence altına alınması gereken risklerdendir. Eğer ölüm iş kazası ve meslek hastalığı dışında bir sebeple meydana gelmiş ise aranan şartları taşımaları halinde ölen sigortalının eşine, çocuklarına ve ana/ babasına (hak sahipleri) uzun vadeli sigorta kolu olarak düzenlenen ölüm sigortası kolundan aylık bağlanmaktadır. Ölüm iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meydana gelmiş ise bu sefer ölen sigortalının hak sahiplerine iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolundan gelir bağlanmaktadır (Şakar, 2009, 275).

Dolayısıyla Türk sosyal güvenlik sisteminde ölüm riskine karşı iki farklı sigorta kolundan sosyal koruma sağlandığını ifade etmek mümkündür. Ölümün iş kazası ve meslek hastalığına bağlı olmadığı durumlarda hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken, ölümün iş kazası ve meslek hastalığına bağlı olduğu durumlarda hak sahiplerine ölüm geliri ödenmektedir. Daha öncede ifade ettiğimiz üzere iş kazası meslek hastalığına bağlı olmayan durumlarda ölen sigortalının hak sahiplerine, 5510 sayılı Kanunda aranan şartları taşımaları halinde uzun vadeli sigorta kolu olan ölüm sigortası kolundan ölüm aylığı bağlanmaktadır. Bu çalışmada ölüm sigorta kolundan hak sahiplerine bağlanan ölüm aylığı üzerinde durulmayacaktır. Ancak çalışmanın temelini ölüm geliri oluşturduğundan öncelikli olarak "gelir" ve "ölüm geliri" kavramlarının açıklanması yararlı olacaktır.

5510 sayılı Kanun'un (5510 sayılı Yasa, 2006) tanımlar başlıklı 3. maddesinde gelir; iş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli ödeme olarak ifade edilmiştir. Ölüm geliri ise iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle ölenlerin veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin hak sahiplerine bağlanan gelir anlamındadır. Yine iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik gelirinin hak sahiplerine gelir olarak bağlanması da ölüm geliri olarak nitelendirilmektedir (Kurt, 2009, 101). Bu makalede, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalıların hak sahiplerine ödenecek ölüm geliri için aranan şartların neler olduğu, ölüm gelirinin hak sahiplerine ne şekilde paylaştırılacağı, ölüm gelirinin ödenmesi ve kesilmesi hakkında bilgi veril-miştir. Yine makale içinde, hak sahiplerine evlenme ödeneği ödenmesi ve cenaze ödeneği ödenmesi konuları üzerinde de durulmuştur.

II- KİMLER ÖLÜM GELİRİNDEN FAYDALANABİLİR

Daha öncede ifade ettiğimiz gibi, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalıların yada iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm geliri bağlanmaktadır. Bu bağlamda ölüm gelirinden ölen sigortalıların hak sahiplerinin faydalanabileceğini söylemek mümkündür. Diğer belirtilmesi gereken bir hususta iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine ölüm geliri bağlanırken ölen sigortalı için belirli bir sigortalılık süresi veya prim ödeme gün şartının aranmadığıdır. Daha yalın bir anlatımla ölüm geliri bağlanırken ölen sigortalının daha önce çalışması olup olmadığının hiçbir önemi yoktur. Sigortalı çalışmaya başladığı gün iş kazasına maruz kalıp vefat ettiğinde dahi hak sahiplerine ölüm geliri bağlanır.

Burada önemli olan diğer bir kavram ise hak sahipliği kavramıdır. 5510 sayılı Kanun'un tanımlar başlıklı 3. maddesine göre hak sahibi: sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasını, ifade eder. Buradan ölen sigortalının eş, çocuk, ana ve babasının her durumda hak sahibi olarak ölüm gelirinden yararlanabileceği anlaşılmamalıdır. Zira ölüm gelirinden yararlanabilmek için dul eşin yeniden evlen-memesi yeterlidir. Yani dul eş evlenmediği sürece çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın ölüm gelirinden yararlanabilir (5510, m.34/I-a). Dul eşin çalışıp çalışmaması sadece bağlanacak ölüm gelirinin oranını etkiler (Bilgili, 2008, 508).

Çocuklar için ise ölüm gelirinden faydalanabilmek için, çalışıp çalışmamasının, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve/veya aylık alıp almamasının ve yaşının önemi vardır. Şöyle ki, 5510 sayılı Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayan veya Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gü-cünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılan veya yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızları, ölen sigortalının hak sahibi olarak ölüm gelirinden yararlanabilir (5510, m.34/I-b).

Ölen sigortalının ana ve babası ise hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağ-lanmamış olması şartıyla (anne ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisse olup olmadığına bakılmaz) sigortalının hak sahibi olarak ölüm gelirinden yararlanabilir (5510, m. 34/I-d).

III- ÖLÜM GELİRİNDEN YARARLANMAK İÇİN İSTENEN BELGELER

Ölüm geliri bağlanabilmesi için hak sahiplerinin örneği Sosyal Güvenlik Kurumunca hazırlanan "Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi" isimli dilekçe ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine/Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Ayrıca tahsis talep dilekçesine; 18 yaşını doldurmayan çocuklar hariç, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların öğrenim gördükleri kurumlardan alacakları öğrenci belgesi, malul çocuklar için sağlık kurulu raporu, ana ve babalar için her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirlerinin asgari ücretin net tutarından az olduğunu belirten imzalı taahhütname, eklenmelidir (Sosyal Güvenlik Kurumu, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği, 2010, m.65). Gelir başvurusu e-devlet şifresi ile elektronik ortamda da yapılabilir.

IV- ÖLÜM GELİRİNİN HAK SAHİPLERİNE PAYLAŞTIRILMASI

A. DUL EŞE ÖLÜM GELİRİ ÖDENMESİ


İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının aylığının % 70'inin % 50 si dul kalan eşe gelir olarak bağlanır. Eğer dul kalan eş dışında gelir bağlanacak çocuk yok ise ve dul kalan eş yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyorsa veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almıyor ise bu sefer bağlanacak gelir % 75 oranında olmaktadır (Kurt ve ötekiler, 2012, 137).

Dul kalan eşin, 5510 sayılı Kanunda kısmi sigortalılığın düzenlendiği 5. maddesinin (a), (b) ve (e) bentlerine tabi çalışması, diğer bir anlatımla ceza infaz ve tutukevlerinde çalıştırılan hükümlü ve tutuklu olması, 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenci olması ya da Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyer olması, ölen eşinden dolayı bağlanacak gelirin % 75 oranında ödenmesine mani değildir (Şakar, 2009, 235, Kurt ve ötekiler, 2012, 138).

Bunun dışında dul eşin, 5510 sayılı Kanuna ya da yabancı bir ülke mevzuatına tabi çalışmasının olması ölüm geliri bağlanmasına engel değildir. Yalnızca belirtilen şekilde çalışıldığında bağlanacak gelir ölen sigortalının aylığının % 70'inin % 50'si olmaktadır. Yine dul kalan eşin erkek veya kadın olmasının hiçbir önemi yoktur. Önemli olan tek husus ölüm tarihinden önce aralarında yasal evlilik bağının kurulmuş olması yani Medeni Kanuna göre evli olmalarıdır (Bilgili, 2008, 508, Kurt ve ötekiler, 138). Nikâhsız bir seviyeli birlikteliğin/birlikte yaşamın gelir almaya engel olmadığını da özellikle belirtelim.

B- ÇOCUKLARA ÖLÜM GELİRİ ÖDENMESİ

Ölen sigortalının, 5510 sayılı Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç 5510 sayılı Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayan veya Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılan veya yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarına aylığının % 70'inin % 25'i gelir olarak bağlanır (5510, m.34/I-b).

Görüleceği üzere çocuklara bağlanan ölüm geliri iki istisna dışında sınırsız değildir. Bu istisnalardan ilki çalışma gücünü % 60 ve üzeri bir oranda yitirdiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen erkek çocuklara ilişkindir. Diğer bir istisna ise yaşları ne olursa olsun evli olmayan ya da evlendikten sonra boşanan kız çocukları içindir. Belirtilen iki istisna için ölüm geliri bir süreyle sınırlı olmaksızın durumlarını korudukları sürece ödenir. Bunun dışında, çocuğun 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde ise 25 yaşını doldurmasıyla ölüm geliri kesilmektedir (Kurt ve ötekiler, 2012, 138).

Çocuklara bağlanacak gelirin oranı % 25 olmakla birlikte bazı durumların varlığı halinde bağlanacak gelirin oranı artırılmaktadır. Şöyle ki gelir alma hakkı bulunan çocuk, sigortalının ölümü ile ana ve babasız kalmış ise veya sonradan bu duruma düşmüşse, ana ve babası arasında evlilik bağı yoksa veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla birlikte ana veya babaları sonradan evlenmişse yahut kendisinden başka gelirden yararlanan hak sahibi yok ise, bu durumlarda çocuğa bağlanacak ölüm geliri oranı % 50 olacaktır (5510, m.34/I-c). Burada kız çocukları için düzenlenmiş önemli bir husus belirtmemizde fayda var. Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan kız çocuklarının ölüm geliri alma hakkı bulunmadığı gibi birlikte yaşamın eski eş dışında başka erkekle olması da gelir aylığı almaya engel değildir.

C- ANA/BABAYA ÖLÜM GELİRİ ÖDENMESİ

5510 sayılı Kanunun 34. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendine göre; hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması (anne ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisse olup olmadığına bakılmaz) halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ölen sigortalının anne ve babasına ölüm geliri bağlanmaktadır (5510, m, 34/I-d).
Kanun metninden de anlaşılacağı üzere ölen çocukları üzerinden anne ve babaya ölüm geliri bağlanması için üç şartın birlikte sağlanması gerekmektedir. Bu şartlardan ilki hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse olmasıdır (anne ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisse olup olmadığına bakılmaz). İkinci şart ise ana/babanın her türlü kazanç ve irattan elde edilen gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olmasıdır. Üçüncü ve son şart ise ana/babanın diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıkları hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir ve/veya aylık alıyor olmamasıdır. Bu üç şartı birlikte yerine getiren anne ve babaya toplam % 25 oranında ölüm geliri bağlanır (Kurt ve ötekiler, 2012, 139). Ancak ana ya da babadan birinin kendi sigortalılığı nedeniyle gelir alması diğerine engel değildir. Örneğin; baba yaşlılık aylığı alıyor ise ve diğer şartları sağlamak koşuluyla anaya ölen çocuğundan dolayı gelir bağlanması mümkündür.

V- ÖLÜM GELİRİNİN BAŞLANGICI VE KESİLMESİ


Ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak gelirler; sigortalının ölüm tarihini, hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması hâlinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi, ölüm gelirinin kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması hâlinde, talep tarihini, takip eden aybaşından itibaren başlatılır (SSİY, m.66). Ancak belirtmeliyiz ki, 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm geliri bağlanabilmesi için, ölen sigortalının kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Dolayısıyla 4/b kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine ölüm geliri bağlanırken bu sigortalıların prim ve prime ilişkin borçları olması durumunda ölüm geliri bu prim borçlarının ödendiği ayı takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır.

Hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri hak sahibinin ölmesi halinde ölüm tarihini veya hak sahibi olma koşullarının ortadan kalkması halinde bu halin ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde (örneğin, çalışmaya başladığı için aylığı kesilen kız çocuğunun çalışmakta olduğu işten ayrılması gibi) hak sahibi olmak için aranan diğer şartlarında sağlanması koşuluyla yeniden ölüm geliri için müracaat edilen tarihi takip eden aybaşından itibaren ölüm geliri yeniden bağlanır (5510, m. 35).

VI- HAK SAHİPLERİNE EVLENME ÖDENEĞİ VE CENAZE ÖDENEĞİ VERİLMESİ

A. EVLENME ÖDENEĞİ


5510 sayılı Kanuna göre evlenme ödeneğinden sadece ölen sigortalının hak sahibi durumundaki kız çocukları yararlanabilir. Şöyle ki evlenmeleri nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir (5510, m. 37/I). Görüleceği üzere evlenme ödeneği talebe bağlıdır. Yani evlendiği için ölüm geliri kesilen kız çocuğuna evlenme ödeneği ödenmesi için hak sahibi kişinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne/Sosyal Güvenlik Merkezine kendisine evlenme ödeneği ödenmesi için yazılı olarak talepte bulunması şarttır(1).

Bunun yanı sıra hak sahiplerinin evlenme tarihleri nüfusa işlenmemiş ise dilekçeleri ekine evlenme cüzdanlarının fotokopilerini de eklemeleri gerekmektedir. Evlenme ödeneği talep etmeyenler, diğer gelir alanların gelir oranlarının yükseltilmesi adına mutlaka taahhütname vermelidir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde diğer bir ifadeyle evlendiği eşinin ölmesi veya boşanması halinde bu kişilere, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz. Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer hak sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden belirlenir (Kurt ve ötekiler, 2012, 141). Evlenme ödeneği sadece bir kez ödenebilmektedir.

B. CENAZE ÖDENEĞİ

5510 sayılı Kanunun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olup da ölen si-gortalının hak sahiplerine, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze ödeneği ödeneceği hükmüm altına alınmıştır (5510, m.37/III).

Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunun 25.12.2009 tarih ve 2009/407 sayılı kararı ile 2010 yılından başlanarak her yıl bir önceki yıl için cenaze ödeneğinin Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) değişim oranında artırılmasına bu şekilde hesaplanarak bulunacak rakamlardaki kuruşların liraya iblağ edilmesine karar verilmiştir. Yönetim Kurulunun bu kararı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanınca onaylanarak 2010 yılından itibaren yürürlüğe girmiştir. Buradan hareketle cenaze ödeneği 2011 yılında 328,00 TL olarak uygulanmış 2012 yılı için ise ödenen cenaze ödeneği miktarı 363,00 TL belirlenmiştir (Kurt ve ötekiler, 2012, 142).

Cenaze ödeneği sırasıyla; sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana veya babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir. Cenaze ödeneğinin ödenmesi için, hak sahiplerince bir dilekçe ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne/Sosyal Güvenlik Merkezine başvurulması yeterlidir. Eğer sigortalının ölümü ve ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini gösteren ilgili makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin de Kuruma verilmesi gerekmektedir (SSİY, m.69). Ölen sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, hak sahiplerine ödenecek cenaze ödeneği miktarını geçmemek üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir (5510, m.37/IV).

VII-SONUÇ

Sosyal Güvenlik Hukuku'nda gelir; iş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemedir. Ölüm geliri ise iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle ölenlerin veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin hak sahiplerine bağlanan aylık ödemedir. Ölüm gelirinden Kanunda sayılan ve makale içerisinde belirttiğimiz şartları taşıyanlar yararlanabilir. Bunlar ölen sigortalının dul kalan eşi, çocukları, ana ve babasıdır. Ölüm geliri talebe bağlı bir hak olup ölüm geliri bağlanabilmesi için hak sahiplerinin yazılı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmaları gerekmektedir.



SGK Rehberi
 
Tekerlekli Sandalye
Üst