İslam Dininde Zekat Vermek ve Faziletleri

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Sual: Zekâtın önemi nedir?
CEVAP

Kur’an-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En faziletli ibadet namaz, sonra zekâttır.) [Taberani]

(Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!) [Deylemi]

(Allahü teâlâ, malınızın temizlenip güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.) [Hakim]

(Zekât vermeyenin namazı kabul olmaz.) [Taberani] (Zekât vermemek haram olduğu için, böyle günahkârın kıldığı namaz, sahih olup borcu ödenirse de, namazdan hâsıl olacak sevaba kavuşamaz.)

(Zekat vermeyen, temiz malını kirletmiş olur.) [Taberani]

(Zekat vermeyen kimse, kıyamette ateştedir.) [Taberani]

(Zenginlerin zekâtı fakirlere kâfi gelmeseydi, Allahü teâlâ fakirlerin rızkını başka yollardan verirdi. Aç kalan fakir varsa, zenginlerin zulmü yüzündendir.) [El-Askeri] (Eli ayağı tutup da çalışabilenlerin zekât istemesi haramdır. İstemediği halde kendisine zekât verilirse, alması günah olmaz. Zekât, nisaba malik olmayıp çalışamayacak kadar hasta, sakat olanlara ve çalışıp da güç geçinenlere verilir. Allahü teâlâ böyle fakirleri milletin içinde kırkta bir oranında yaratmıştır.)

(Zekat vermeyen bir toplum, rahmetten, iyilikten mahrum kalır. Hayvanlar da olmasa, hiç rahmet görmezlerdi.) [Taberani]

(Zekatı verilmeyen mallar, karada, denizde telef olur.) [Taberani]

(Zekatını veren o malın şerrinden korunmuş olur.) [Beyheki]

Resulullah efendimiz, (Zekâtı verilmeyen mallar, ejderha olup sahibinin boynuna sarılır) buyurup şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:
(Hak teâlânın ihsan ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını zannediyorlar. Hâlbuki kendilerine kötülük etmiş oluyorlar. O mallar Cehennemde azap aleti olacak, yılan şeklinde boyunlarına sarılıp baştan ayağa kadar onları sokacaktır.) [Âl-i İmran 180]

Bu acı azaplardan kurtulmak için, malların zekâtını, tarla mahsullerinin, sebze ve meyvenin uşrunu vermek şarttır. Zekât kırkta bir, uşur onda bir verilir. Kur’an-ı kerimde, (Malı, parayı biriktirip zekâtını vermeyene çok acı azabı müjdele! Zekâtı verilmeyen mal, para, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sahibinin alnına, böğrüne, sırtına mühür gibi basılacaktır) buyuruldu. (Tevbe 34, 35)

Namaz kılmayan, oruç tutmayan bir Müslümanın da zekât vermesi gerekir.

Zekât vermemek ve borcunu ödememek haramdır. Din kitaplarında, (Haram işleyenin, haram yiyenin duası kabul olmaz) ve (Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz) buyuruluyor. Zekât vermeyen zengin, binlerce fakirin hakkını gasbetmiş olduğu için ve Allahü teâlânın emrini yapmadığı için, bunun hiçbir hayratı, hasenatı kabul olmuyor. İmkânı varken borcunu ödemeyen de, böyle haklar altında kalmaktadır.

Fakire verilen altın, onu zengin edecek kadar fazla olmamalıdır. Borçsuz fakire nisap miktarı veya daha çok zekât vermek, mekruh olarak caizdir. 10 gr altın kadar borcu varsa, 100 gr altını alması mekruh olmaz. Altınla gümüş, ne niyetle saklanırsa saklansın ticaret eşyasıdır. Nisap miktarıysa zekâtı verilir.

Bir günlük yiyeceği olanın, zekât veya sadaka istemesi haramdır; fakat istemeden verilen sadakayı, zekâtı alması caizdir. Zekâtı muhtaçlara vermelidir.

Sual: Tevbe suresi 34. âyetinde, (Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda infak etmeyene çok acı bir azap vardır) deniyor. Burada, para biriktirmek yasaklanmıyor mu?
CEVAP

Peygamber efendimiz, Kur’an-ı kerimi açıklamıştır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Zekâtı verilen mal, kenz değildir.) [Ebu Davud, Hâkim, Hatib] (Kenz, biriktirip saklanan, faydalanılmayan mal, define demektir.)

Müslümanın malında, zekâttan başka, kimsenin hiçbir hakkı yoktur. Resulullah efendimiz, (Malda zekâttan başka hak yoktur) buyurdu. (Ahkâm-üs-sultaniyye)

Zekâtı verilen mal
Sual: Sosyalist zihniyetli bir İslamcı, (Zekâtı verilen mal, işletilmezse kenz olur. Bu malı onun elinden alıp fakirlere vermek vacibdir. Bu konuda âyet ve hadis vardır) diyor. Bu konuda dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
Kenz, faydalı bir maksat dışında, biriktirilmiş, istif edilmiş, stok edilen mal demektir. Zekâtı verilen mallar için değil, verilmeyen mallar için acı azap vardır. Müslümanın malında, zekâttan başka, kimsenin hiçbir hakkı yoktur. Bu konudaki bir hadis-i şerif şu mealdedir:
(Borcunu ödemek için saklamak veya Allah yolunda harcamak maksadı dışında altın ve gümüşü biriktirmek kenzdir.) [Tirmizî, İ. Ahmed]

Ümmü Seleme validemiz anlatır: Resulullah’a “sallallahü aleyhi ve sellem”, takındığım altın ziynetlerimin, Kur'an-ı kerimde yasaklanan kenz hükmüne girip girmediğini sordum. (Zekâtı verilecek miktara ulaşan şeyin zekâtı verilirse, kenz sayılmaz) buyurdu. (Ebu Davud, Hâkim)
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Zekat ne zaman verilir?

Zekat, farz olduktan sonra verilir. Nisaba ulaşan, zengin olduğu tarihi, kameri aya göre bir yere yazar. Mesela, 3 Recebde zengin olmuşsa, bir yıl sonra Recebin üçü gelince yine nisap kadar parası ve ticaret malı varsa zekatını verir. Ramazan ayını beklemez.

Günü gelmeden zekat vermekte de mahzur yoktur, çok iyi olur. Hatta gelecek birkaç yılın zekatını önceden vermek de caizdir. Bir kimse, zekatını yanlış hesap edip, bir altın zekat vermesi gerekirken iki altın hesap etse, fakire verdikten sonra tekrar hesap etse, bir altın vereceğini anlasa, ikinci yıl vereceği zekata bu bir altını mahsup eder.

Zekatı acele etmeden bir yıl içinde vermek gerekir diyen âlimler var ise de, acele edip, hemen vermek vaciptir. Özürsüz geciktirmek mekruh olur. Şafii ve Maliki’de, zekat farz olunca, hemen vermek farzdır. Hadis-i şerifte, (Zekat vermekte acele ediniz!) buyuruldu. (İbni Mace)

Sual: Zekat yalnız Ramazan ayında mı verilir?
CEVAP

Her zenginin zekat verme ayı ve günü farklı olur. Ramazan ayını beklemez. Eğer Şevvalın 23'ünde zengin olmuşsa, gelecek yılın Şevvalin 23'ünde zekat verir. Şevval ayı gelmeden Ramazan ayında verse de olur. Fakat Şevval ayının 23'ünde tekrar malını hesap eder. Az vermişse, üstünü tamamlar. Çok vermişse, fazla verdiği nafile olur. Yani zekatı günü gelmeden önce de vermek caizdir. Fakat gününde tekrar hesap etmek gerekir.

Sual: Bir hoca, (Zekat yalnız Ramazan ayında verilir. Bayramdan önce vermek gerekir. Bayramdan sonraya bırakılmaz) dedi. Zekat günü dolmayanlar ne olacaktır?
CEVAP

Bir yanlışlık vardır. Belki sadaka-i fıtır için söylemiştir. Herkesin zekat verme tarihi farklı olur.

Sual: Malımız nisaba ulaştıktan sonra, bir yıl dolunca hemen zekatını vermek farz mıdır? Bugün yarın zekat vereceğim derken ölürse, miras bıraktığı maldan vermek lazım mıdır?
CEVAP

Zekat, farz olur olmaz hemen vermek gerekmez. Vermeden ölürse, bıraktığı maldan verilmez. Bazı âlimlere göre de zekatı geciktirmek mekruhtur, hemen ilk fırsatta vermek gerekir.

Sual: Zengin olduğumuz tarih belli değilse, yani hatırlamıyorsak, zekatı ne zaman vermeliyiz?
CEVAP

Zannı galibe göre tahmini bir tarih kabul edilir. Bundan sonra o tarih esas alınır.

Sual: Nisap tarihim 1 Ramazandır. Mevcut mal varlığım nisap miktarını aşıyor. 1 Ramazan günü hangi saatten itibaren zekat bana farz oluyor?
CEVAP

Şer'i gün, imsak ile başlar. İmsak vaktinden itibaren zekat size farz olur.

Sual: Zekat vereceğim gün öğle vaktinde paramı veya altınımı çaldırsam, imsak vaktinden sonra zekat vermek bana farz olduğu için, zekat miktarını daha sonra elime geçince ödemem gerekiyor mu?
CEVAP

Hayır. Kendiniz telef etmediğiniz için vermeniz gerekmez.

Sual: Zekat verme günü gelip de zekatını vermeyen, daha sonra fakirleşip, elinde hiç parası kalmayan kimsenin zekat borcu af olur mu?
CEVAP

Malı kendi telef ederse, zekat borcu af olmaz, para kendiliğinden telef olursa zekat af olur. Yani malı, kendi harcar veya telef ederse, zekat af olmaz. Mesela borsada parasını yok ederse veya araba, buzdolabı gibi şeyler alarak parasının hepsini harcarsa zekat af olmaz, zekatını ödemesi gerekir. Malı çalınırsa, kaybolursa, yanıp yok olursa yahut ödünç veya âriyet verip geri alamazsa, o zaman zekat vermek gerekmez.

Zekât verme tarihi
Sual: Nisabın helak olması ne demektir? Her yıl zekâtını 27 Ramazan’da veren kimse, şu anda Ramazan ayı gelmeden nisabdan düşse, tekrar nisabı bulunca mı zekât tarihini belirler?
CEVAP

Hayır. Nisabın helak olması, sıfırlanması demektir. Sıfır veya sıfırın altına düşerse helak olmuş olur. Sıfırlanma demekse, mevcut parası altını vs. hiç olmamak veya borçlu duruma düşmek demektir. Yıl içindeki dalgalanmalar, nisabın altına düşse de, sıfırlanmadıkça dikkate alınmaz, yani bu düşüşler zengin olma tarihini değiştirmez. Eğer seneye 27 Ramazan’da nisabın üstüne çıkarsa, 27 Ramazan’da zekâtını vermesi lazımdır. Eğer o tarihte nisabın altında kalırsa, geçen yıldan bu yana bir yıl dolduğu için bu tarih artık iptal olur ve bu durumda nisabı bulana kadar bekler. Nisabı bulunca yeni tarih atar ve bu yeni tarihten bir hicri yıl sonra nisaba veya üstüne malikse zekâtını vermesi gerekir. Yıl içindeki inip çıkmalar nisab tarihini etkilemez. Ancak bir yıl dolunca, nisaba malik olmazsa, o zaman eski tarih, yıl bittiğinden dolayı iptal olur, fakat yıl içinde mal elden çıkarsa veya borçlanıp da, varlığı sıfırın altına düşerse, o zaman yıl dolmamış olsa da, önceki tarih iptal olur ve nisabı bulana kadar yeni tarih atılmaz.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Zekat kime verilir?

Sual: Zekât kimlere verilir?
CEVAP
Maddeler hâlinde bildirelim:

1- Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire zekât verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa zekât verilir. Eğer salih iseler, kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekât vermek, daha çok sevab olur.

2- Kadın, dinen fakir olan kocasına İmameyn’e göre zekât verir. Kocası maddî sıkıntı içinde ise, bu kavle uymakta mahzur olmaz.

3- Hayır kurumlarına zekât verilmez. Müctehid imamların hiçbiri, (Hayır kurumlarına zekât verilir) dememiş ve bu konuda icma hâsıl olmuştur. Sonra gelen âlimlerin ve hele günümüzdeki türedilerin sözleri, icmayı bozamaz. Demek ki, bugün hakiki bir âlim bile çıksa, kurumlara zekât verilmesine fetva verse, icmayı bozamayacağı için fetvası geçersiz olur. Zaten hakiki âlim de, icmayı bozucu fetva vermez. Durum böyleyken, çeşitli kurumlar, zekât fonu diye bankaya bir hesap numarası açıyorlar yahut makbuzla para topluyorlar. Bu yolla verilen paralar zekât yerine geçmez.

Buralara zekât verebilmek için dinin emrine uydurulması gerekir. Dine hizmet eden, ilim talebesi yetiştiren yurtlar, Kur’an-ı kerim kursları, vakıflar ve başka hayır kurumları vardır. Öğrenci yurtlarına veya vakıflara zekât verebilmek için, bu kurumların bir yetkilisi, bir fakirden vekâlet alır. Fakir, kurumdaki yetkili şahsa vekâlet verirken, (Benim adıma zekât almaya ve aldığın zekâtı dilediğin yere vermeye seni vekil ettim) der. Yahut sadece (Seni zekât almaya umumi vekil ettim) demesi de kâfidir. O zaman vekil, aldığı zekâtı, talebelerin veya kurumun ihtiyaçlarına sarf edebilir. Böylece dine uyulmuş, zekât dine uygun olarak verilmiş olur.

4- Hadis-i şerifte, (İlim öğrenmekte olanın 40 yıllık nafakası olsa da, buna zekât vermek caizdir) buyuruldu. Din bilgilerini öğrenmekte ve öğretmekte olanlar yani işi, mesleği bu olanlar, zengin olsalar da, çalışıp kazanmaya vakitleri olmadığı için zekât alabilirler.

5- Babası zenginse, küçük çocuğuna zekât verilmez. Babası fakirse, fakir olan küçük çocuğa zekât verilir. Deliye de, fakirse zekât verilir. Çocuğa, deliye verilecek zekât, babasına veya velisine yahut vasisine verilir. Zenginin küçük oğluna, fakir olsa da zekât verilmez, ama zenginin büyük çocuğuna, zenginin hanımına veya zenginin babasına fakirseler verilebilir. Burada büyük demek âkıl baliğ olmuş demektir. Küçük ise, henüz âkıl baliğ olmayana denir.

6- Peygamber efendimizin soyundan gelen seyyidlere ve şeriflere eskiden zekât verilmezdi. Günümüzde, bunlara da zekât verilir. (Dürr-i Yekta)

Zekât verip alırken
1- Gayrimüslime, zekât da, sadaka da verilmez. [Zimmi, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimüslim vatandaş demektir.] Zimmi varken, zimmiye zekât hariç, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka verilirdi. Bugün, dünyada zimmi yoktur.

2- Zekât verilecek kimseyi araştırmak gerekir, zan üzerine zekât verilmez. Zengine, ana baba, evlat gibi yakına veya Müslüman olmayana zekât vermek sahih değildir. Ancak zekât verecek kimseyi araştırarak zekâtını verdikten sonra, bunun zengin veya zekât verilmesi caiz olmayan biri olduğu anlaşılsa zararı olmaz. Yani zekâtı sahihtir. Araştırıp verdiği için tekrar vermek gerekmez.

3- Zekâtta salih akrabayı tercih etmeli, çünkü zekâtı, salih olan fakir akrabaya vermek daha sevabdır. Hadis-i şerifte, (Fakir akrabası varken, başkalarına verilen zekâtı, Allahü teâlâ kabul etmez) buyuruldu. Yani zekât borcundan kurtulursa da, zekâttan hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz.

4- Fakire verilen altın, onu zengin edecek kadar fazla olmamalı. Borçsuz fakire nisap miktarı yani 96 gram altın veya daha çok zekât vermek, mekruh olur. 10 gr altın borcu varsa, 100 gr altını alması mekruh olmaz.

5- Zekât verirken, zekât demek gerekmez, hediye dense de caizdir.

6- Bir günlük yiyeceği olanın, zekât veya sadaka istemesi haramdır, fakat istemeden verilen sadakayı, zekâtı alması caizdir. Zekâtı mümkünse, salih olan muhtaçlara vermeli.

7- Fakire zekât için altın verip, tekrar onu ucuza satın almak mekruhtur.

8- Fakirdeki alacağını zekâta saymak caiz olmaz. Fakirde alacağı olan zengin, fakire borç senedini verip, (Alacağımı zekât olarak sana verdim. Sen de borcuna karşılık kabul et) dese, fakir de kabul etse, zengin zekâtını vermiş olmaz, çünkü zekât, borç senedi vermekle, razı olmakla verilmiş olmaz. Ancak mal teslim etmekle verilmiş olur. Bu zenginin, zekâtını fakire vermesi, fakirin de, aldıktan sonra, tekrar zengine geri vererek borcunu ödemesi gerekir.

9- Fakirde alacağı olan, fakirin, borcunu vereceğine güvenemiyorsa, güvendiği birini fakire gösterip, (Zekâtını almak ve borcunu ödemek için, bunu vekil yap) der. Zekâtı bu vekile verir. Vekil de, zengine geri vererek, fakirin borcunu öder. Böylece hem zekât verilmiş, hem de, fakirin borcu ödenmiş olur. (Dürr-i yekta, Mizan-ı kübra)

10- Ev kirasını ödeyemeyen fakir kiracıya, mal sahibi, kirayı almadan bağışlasa, bu para zekât yerine geçmez, sadaka olur. (Redd-ül-muhtar)

Sual: Anne ve babaya zekat verilir mi? Kimlere verilmez?
CEVAP

Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire zekat verilmez. Fakir olmak şartı ile geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa zekat verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekat vermek daha çok sevap olur. İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı zekat verebilir. (Mevkufat)

Sual: Fakir bir çocuğa zekat vermek istiyorum. Yaşı küçük, zekatı babasına verebilir miyim?
CEVAP

Evet.

Zenginin ailesine zekât
Sual: Bir kimse, zengin birinin fakir çocuğuna veya fakir hanımına yahut zenginin fakir babasına zekât verebilir mi?
CEVAP

Bir kimse, zekâtını zenginin küçük oğluna veremez; ama zenginin büyük çocuğuna, zenginin hanımına veya zenginin babasına fakirseler verebilir. (S. Ebediyye)

Burada büyük demek akıl baliğ olmuş demektir. Küçükse henüz akıl baliğ olmamış demektir

Sual: Kızımın aldığı evlatlığa zekat verebilir miyim?
CEVAP

Kızınızın aldığı evlatlık, onun çocuğu olmadığı gibi, sizin de torununuz olmaz. Ona zekat verebilirsiniz. Hatta kızınız da ona zekat verebilir.

Sual: Fakir kardeşe zekat verilir mi?
CEVAP

Evet.

Sual: Kız kardeşime zekat verebilir miyim?
CEVAP

Zekatınızı, zengin değilse kız kardeşinize veya çocuklarına vermenizde mahzur yoktur.

Sual: Bir fakir aldığı zekatı herhangi bir zengine veya bizzat zekat veren zengine hediye etse, zenginin o parayı kullanması caiz olur mu?
CEVAP

Fakir aldığı zekatı, zengine verebilir. Verdiği hediye olur. Zenginin bunu alması helal olur. Çünkü fakir kendi mülkünden vermiştir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Şu beş Müslüman zengin zekat alabilir:
1- Allah yolunda cihad eden,
2- Zekat toplamakla görevli olan,
3- Borçlu ve borcunu ödeyemeyen zengin,
4- Kendi memleketinde zengin olduğu halde, bulunduğu yerde parasız kalan ve çok alacağı varsa da, alamayıp muhtaç kalan.
5- Fakir, aldığı zekatı zengine hediye ederse, zengin bunu alabilir.) [Ebu Davud]

Sual: Zekatı her fakire vermek uygun mu?
CEVAP

Malını israf edene, haramda kullanana zekat ve fitre vermek layık değildir. Verilirse sevabı az olur.

Salih olmayan fakir müslümana da, zekat vermek sahihtir. Fakat salihleri tercih etmek çok sevaptır. Fâsıka zekat vermek, kıraç yere ekin ekmeye benzer, bire 3-5 alınabilir. Salihlere vermek ise, mümbit toprağa ekin ekmeye benzer. Sulak, verimli toprağa tohum atılırsa daha çok mahsul alınır.

Kâfir, her ibadet gibi zekat vermekle de mükellef değildir. Gayrı müslime zekat vermek caiz değildir. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem, Muaz bin Cebel hazretlerini Yemen’e gönderirken, zekatın, uşrun, kimlerden alınıp kimlere verileceğini bildirirken, (Müslüman zenginlerinden al, fakirlerine ver) buyurdu. (Buhari)

Bu hadis-i şerifi açıklayan âlimler, zekatın müslüman zenginlerden alınacağını ve onların [müslümanların] fakirlerine verileceğini, gayrı müslime verilmeyeceğini bildirmişlerdir.

Sual: Akrabaya sadaka, zekât vermek çok sevab deniyor; ama benim akrabalarım fâsıktır. O parayla, içki içerler. Bunlara vermeyip, salihleri mi tercih etmeliyim?
CEVAP

Evet, salihleri tercih etmek gerekir. Salih akrabaları tercih etmekse, daha çok sevabdır. Hadis-i şerifte, (Fakir akrabası varken, başkalarına verilen zekatı, Allahü teâlâ kabul etmez) buyuruldu. Yani, zekât borcundan kurtulursa da, zekâttan hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz. (F. Bilgiler)

Gayrimüslime sadaka
Sual: Gayrimüslime, sadaka veya zekât verilebilir mi?
CEVAP

Zimmi varken, zimmiye zekât hariç, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka verilirdi.. Bugün, dünyada zimmi yoktur. Yani, şimdi gayrimüslime, zekât da, sadaka da verilmez. [Zimmi, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimüslim vatandaş demektir.]

Sual: Salih bir Müslümana, dinen fakir olup olmadığını sordum. Hesap etti. Nisaba ulaşmadığını, fakir olduğunu söyledi. Ben de zekatımı ona verdim. Aradan bir müddet geçtikten sonra, o kimse, ben yanlış hesap etmişim, dinen zenginmişim, verdiğin parayı da harcadım. Sen zekatını bir fakire ver dedi. Zekatımı tekrar bir fakire vermem gerekir mi?
CEVAP

Fakir mi, zengin mi diye, gerekli araştırmayı yaptığınız için, tekrar vermek gerekmez. Zekat verilebileceğini, soruşturup anlayarak, zekatını verdikten sonra, bunun zengin olduğu anlaşılsa, zararı olmaz; yani zekat kabul olur. Fıkıh kitaplarında deniyor ki:
Zekat verilecek olan kimse, fakir olduğunu, zekat alabileceğini söylemiş ise, bu kimsenin, zekat almaya hakkı olup olmadığını araştırmak gerekmez. Buna zekat verince, soruşturarak, araştırarak vermiş sayılır. (Nehr-ül-Faik)

Sual: Çocuğa ve deliye zekât verilir mi?
CEVAP

Babası zengin ise, çocuğa zekât verilmez. Babası fakir ise, fakir olan çocuğa zekât verilir. Deliye de fakir ise zekât verilir.

Çocuğa, deliye verilecek zekât, babasına veya velisi olan akrabasına veya vasisine verilir. Zenginin küçük oğluna fakir olsa da zekât verilmez; ama büluğa ermiş oğlu fakir ise verilir. (S. Ebediyye)

Din ilmi talebesi
Sual: Din ilmi öğrenen öğrenciye, zengin de olsa zekât verilir deniyor. Ben her gün dini kitap okuyup, dinimi öğrenmeye çalışıyorum. Zengin de olsam, zekât alabilir miyim?
CEVAP

Dinini öğrenmek, her Müslümanın vazifesidir. Din ilmi tahsil eden öğrenci farklıdır.

Kocaya zekât
Sual: Şâfiî'de kadın, fakir olan kocasına zekât verebilir mi?
CEVAP

Evet, verebilir. (Mizan-ül-kübra)

Hanefî'de ise ihtilaflıdır, esah olan kavle göre, kadın kocasına zekât veremez.

Müellefe-i kulüb
Sual: Kur’an-ı kerimde, müellefe-i kulüb denilen kimselere zekât verilebileceği bildirilirken, niye şimdi bunlara zekât verilmiyor?
CEVAP

Kalblerine imanın yerleştirilmesi veya kötülükleri önlenmek istenilen bazı kâfirlere ve yeni iman etmiş olan bazı zayıf Müslümanlara müellefe-i kulüb denirdi. Resulullah efendimiz, bunların üçüne de zekât verirdi, fakat hazret-i Ebu Bekr zamanında, beyt-ül-mal emini olan Hazret-i Ömer, bir hadis-i şerif okuyarak, (Müellefe-i kulüb olanlara zekât verilmesini Resulullah nesh etmiştir) dedi. Halife ve Eshab-ı kiramın hepsi, bunu kabul ederek, nesh edilmiş olduğunda ve artık bunlara zekât verilmemesi hususunda icma hâsıl oldu. Nesh, Resulullah hayattayken olur. İcma ise, vefatından sonra olur. Bu inceliği anlamayanlar, bunu Hazret-i Ömer’in nesh ettiğini sanıyorlar. Eshab-ı kirama ve fıkıh âlimlerine dil uzatıyorlar. Bedâyi ve diğer kitaplarda bildirildiği gibi, İslamiyet’e yardım için, düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para her zaman ödenir, fakat bu beyt-ül-malın zekât bölümünden değil, başka bölümünden ödenir. Görülüyor ki, müellefe-i kulüb denilen kimselere ödeme yapılması yasak edilmemiş, onlara zekât verilmesi yasak edilmiştir. (F. Bilgiler)

Bakılan kişiye zekât
Sual: Kocası ölmüş ve kimsesiz kalmış fakir kayınvalideme evimde bakıyorum. Zekâtımı ona verebilir miyim?
CEVAP

Evet, vermek iyi olur.

Seyyidlere zekât
Sual: Peygamber efendimizin soyundan gelen seyyidlere ve şeriflere eskiden zekât verilmezdi. Şimdi verilir mi?
CEVAP

Evet, bugün için bunlara zekât verilir. (Dürr-i Yekta)

Zenginin çocuğu
Sual: Babası veya annesi zengin olan baliğ olmamış çocuğa zekât verilebilir mi?
CEVAP

Babası zenginse zekât verilemez. Babası fakir, annesi zenginse, ona zekât verilebilir, çünkü baliğ olmamış bir çocuk, annesinin malıyla zengin sayılmaz. (Redd-ül-muhtar)

Kime zengin denir?
Sual: Dinimize göre, zengin ve fakir kime denir?
CEVAP

Kurban nisabına malik olana, dinen zengin denir. Bu nisaba malik olanın, zekât alması haram olur. Kurban nisabına malik olmayana ise, dinen fakir denir. Bu kimse zekât alabilir. İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar [96 gram altın veya o değerde] malı veya parası bulunan Müslüman, kurban nisabına malik demektir.

Müellefe-i kulûb
Sual: (Müellefe-i kulübe zekât vermek, misyonerlerin parayla insanları Hristiyan yapmasına benziyor) denilerek konuyla ilgili âyet tenkit ediliyor. Acaba bu iddiayı misyonerler mi yapıyor?
CEVAP

Elbette, öyledir. Müslüman olan kimse âyet-i kerimeyi nasıl tenkit eder ki? Ya ateisttir veya misyonerdir. Müellefe-i kulübe zekât vermekteki maksat, kâfirlerin kötülüklerini önlemek, onlarla iyi geçinmek ve İslâmiyet'in güzel ahlakını her yere yaymaktır. Müellefe-i kulübe dâhil olanların bir kısmı da, kalblerinin kazanılması ve İslamiyet’e ısındırılması istenen yeni Müslüman olmuş kimselerdir. Yani sadece kâfirlere değil, yeni Müslüman olmuş kimselere de verilirdi.

Bedayî ve diğer kitaplarda bildirildiği gibi, İslamiyet’e yardım etmek ve düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para her zaman ödenir. Ama bu, Beyt-ül-malın zekât bölümünden değil, başka bölümünden verilir. Demek ki, müellefe-i kulübe giren kimselere ödeme yapılması yasaklanmamış, onlara zekât verilmesi yasaklanmıştır. (F. Bilgiler)

Üvey evlada zekât
Sual: Karımın ölen kocasından olan erkek ve kız çocuğuna, yani üvey çocuklarıma, zekât vermem caiz midir?
CEVAP

Çocuklar fakirse caiz olur. Mecmua-i Zühdiye’de şöyle deniyor:
Karısının ilk kocasından olan fakir evlâdına, üvey babası zekât verebilir. (İbni Nüceym)

Üvey çocuğa zekât verilebileceği S. Ebediyye’de de yazılıdır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Zekatla ilgili çeşitli sual cevaplar

Sual: Hayat sigortası yaptırdım. Her yıl belli miktar parayı yatırıyorum. 20 yıl sonra toplu olarak ödeme yapacaklar veya toplu ödeme istemezsem aylık olarak ödeyecekler (aylık maaş gibi). Burada biriken para toplu olarak alınınca, geçen 20 yılın zekâtı tek tek hesaplanarak mı verilecek, yoksa 20 yıl sonra ele geçen paranın o zaman ki zekâtı mı verilecek? Eşim ve çocuklar için de hayat sigortası yaptırdım. Onların durumu nasıl?
CEVAP
Sigorta paraları ve tasarruf bonoları zekât hesabına katılmaz. Senelerce sonra birikmiş olarak ele alınınca, yalnız alınan para, o senenin zekât nisabının hesabına katılır. Satış karşılığı alınan bonolar, böyle değildir. Bunlar, hisse ve tahvil senetleri, her sene zekât hesabına katılır. (S. Ebediyye)

Eş ve çocuklarınızın durumu da aynı. Ancak, hanım ve çocuklar için yatırdığınız para onlarınsa yani onların parasından vermişseniz veya onlara hediye etmişseniz zekâtlarını onlar verecek, sizinse siz vereceksiniz. Sigortanın onların adına olmasının önemi yok.

Sual: Benim ihtiyacımdan fazla elbisem ve eşarbım var, fakat kendime ait başka hiçbir şeyim yok. Zekat vermem gerekir mi?
CEVAP
Bir oda dolusu elbise ve eşarbınız olsa, ticaret malı olmadığı için zekatı olmaz. Ancak bunlar kurban nisabına dahil edilir. Yani borçlar çıktıktan sonra, elinizde 96 gram altın alacak elbise ve eşarp kalmışsa, kurban kesmeniz, fitre vermeniz vacip olur. Bunlardan üç takım elbise, üç eşarp hariçtir. Fakat elbiseler alış fiyatına göre değil, bit pazarına çıkarsanız kaç liraya alırlarsa o değerden hesap edilir. Bu bakımdan elbiseniz ne kadar çok olursa olsun nisabı bulması zordur.

Sual: Zekat verirken bunun zekat olduğunu söylemek gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez, hediyemdir dense de olur.

Sual: Zekatım fitrelerimizle birlikte bir çeyrek altın tutuyor. Bir çeyrek altını hem zekatım için hem de fitrelerim için verebilir miyim?
CEVAP
Evet verilir.

Sual: Param yok. Zekatımı hesap edip taksitlerle versem caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Zekat verirken, altınları tartmak gerekir mi?
CEVAP
Altın liraların ağırlığı belli olduğu için tartmak gerekmez, 7.2 gramdır. Bilezikleri tartmak gerekir. Ağırlıkları biliniyorsa tartmak şart değildir. Kırkta biri altın olarak verilir.

Sual: 2 kg ağırlığındaki gümüş tepsinin zekatı nasıl verilir?
CEVAP
2 kg gümüş tepsinin kırkta biri yani 50 gr gümüş, bir fakire verilir.

Sual: Verilen zekatın, fakirin veya vekilinin eline geçmesi gerekir mi?
CEVAP
Evet, gerekir.

Sual: Zekatı fazla vermek iyi olur mu?
CEVAP
Elbette.

Sual: Zekat altını hediye içine koyup fakire vermek sahih mi?
CEVAP
Sahih olmaz. Ancak fakir, içinden altın çıktı ne diye sorarsa, siz de hediye derseniz mekruh olarak sahih olur.

Sual: Ev yaptırmak için kooperatife verilen para zekata tâbi mi?
CEVAP
Para mülkünden çıktığı için zekatı verilmez.

Sual: Zekatta, altını düşük ayardan vermek mekruh mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Zekatı verince fakir olan, yıl dolmadan zekat alabilir mi?
CEVAP
Kurban nisabına malik olmadığı gün, zekat alabilir.

Sual: Bana zekat olarak verilen kağıt para ile altın alsam zekat sahih olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Pahalı dergilerim hurda oldu. Zekatta da hurda mı sayılır?
CEVAP
Evet.

Sual: Zenginmişim bilmiyordum. Bana zekat verdiler. Ne yapayım?
CEVAP
Bir fakire vermek lazımdır.

Sual: Fakir, verdiğim zekatı bana hediye etti. O miktar kağıt parayı fakirlere vermezsem günah mıdır?
CEVAP
Tenzihen mekruh olur.

Sual: Fakire zekat olarak verdiğim altını, ucuz satın almam caiz mi?
CEVAP
Mekruhtur.

Sual: Yatırım için, değer kazanınca satarım diye düşünerek alınan ev, arsa veya araba nisaba katılır mı?
CEVAP
Hayır. Ticaret malı değildir.

Sual: 200 gram altını, 150 gr mehr borcu olan, zekat verir mi?
CEVAP
Hayır vermez.

Sual: Zekat borcunu ödemek için ödünç almak gerekir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Eldeki para, nisaptan aşağı düşünce, zekat almak caiz olur mu?
CEVAP
Kurban nisabına malik ise zekat alamaz.

Sual: Dükkanları, daireleri olan, zekat nisabına malik değilse, zekat alır mı?
CEVAP
Alamaz.

Sual: Fakire zekat olarak bir altın verip (Bunun beş gramını al, kalanı benimdir) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: 672 gramdan ağır olan gümüş tepsinin zekatı verilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Nisabı bulacak kadar taksitli borçları olanın, üç ayda bir emekli maaşını alınca, eline nisabı bulacak kadar maaş para geçse, zengin sayılır mı?
CEVAP
Hayır. Hiç borcu olmasa da, elindeki parayı bekletmeden harcayıp nisabdan düşerse, nisab tarihini belirleme bakımından zengin sayılmaz. Bunun gibi, devir iskata oturan fakir de, eline nisabdan fazla altın geçse de, başkasına verdiği için, nisab tarihi bakımından zengin olmuş sayılmaz.

Sual: Nisaba malik olunca yarısını harcadım. O gün zengin miyim?
CEVAP
Hayır.

Sual: Zengin çocuk, büluğdan önceki yılların zekatını verir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Taksim edilmemiş malın zekatı nasıl verilir?
CEVAP
Hemen veya ileride verilir.

Sual: Altınlar tartılmadan tahmin edilerek zekatı verilebilir mi?
CEVAP
Zekat sayılmadan tartılmadan verilmez. Ancak yaklaşık olarak bilinebilir. Mesela 3 bileziği vardır, alırken gramı belli idi, diyelim ki on gram civarında idi. Küpesi şu kadar kolyesi şu kadar diye hesap edilir. Birazcık da fazla hesap edilmesi iyi olur. Diyelim hepsi 97 gram tuttu siz 100 gram üzerinden zekat verebilirsiniz. 12 ayardan üstünü altındır aşağısı altın değildir. Zekat için altınların gramı önemlidir ayarı önemli olmaz.

Sual: Altının zekatı, ayarı dikkate almadan, hepsi birden tartılıp kırkta birinin zekatı verilir dediniz. Halbuki 10 kilo 14 ayar altın, 6 kilo 24 ayar altın bile etmez. Bu nasıl oluyor?
CEVAP
Dinimiz, % 50 nin üstünde altın karışımı olan madeni, altın olarak bildirmiştir. Ayar farkı gözetmeden hepsi toplanır. Kırkta biri zekat olarak verilir. En yüksek ayardan vermek daha sevaptır. Fakat her ayar altını, ayrı ayrı toplayıp her ayarın kırkta birini vermek de caizdir.

Sual: Nisap miktarını hesaplamak için elimizdeki döviz cinsinden paraları TL ye çevirirken alış ve satış fiyatlarından hangisini esas alacağız. Aynı şekilde 96 gr altının kaç TL ettiğini hesaplarken alış mı satış mı değerini esas alacağız?
CEVAP
Kuyumcunun satış fiyatı esas alınır. Elimizdeki doları satarken de dövizci kaça alıyorsa o fiyattan.

Sual: 10 sene önce zekat borcu bulunan bir kimsenin zekat borcunu nasıl ödemesi gerekir? O zaman elinde bulunan para miktarını biliyorsa, o zamanki altın kuruna göre mi hareket etmeli?
CEVAP
10 yıl önceki para ile ne kadar altın alınabiliyorsa, o altın esas alınır.

Sual: Evi olan bir kimse, ikinci bir ev yaptırıyor olsa, bu eve harcadığını ve bu ev için borçlandığını zekat hesabına nasıl dahil eder?
CEVAP
Evi olup olmamasının önemi yoktur. Ev için harcananlar, harcanmış sayılır, borçlanınca, borçlar mevcut paradan düşülür. Geriye kalanın zekatı verilir. Taksitler ne kadar uzun vadeli olursa olsun, alacaklardan ve mevcut paradan çıkarılır. Kalanın zekatı verilir.

Sual: Bankada nisap miktarının üstünde para var, yıllardır duruyor. Annem, siz okuyorsunuz, sizlere zekat gerekmez diyor. Doğru mu, yoksa zekat vermem lazım mı?
CEVAP
Para ne için saklanırsa saklansın zekata tâbidir. Zekatı fakirse ağabeyinize verebilirsiniz. Ana babaya verilmez. Amcaya dayıya halaya teyzeye vermek daha iyi olur. Zekat vermemek büyük günahtır.

Sual: Üç evle iki arabası olduğu halde hiç parası olmayan kimsenin zekât vermesi gerekir mi?
CEVAP
Ev ve araba çok olsa da zekâtı olmaz. Arabalar ticarette kullanılsa da, evler kirada olsa da zekâtları verilmez. Sene sonunda elinde paraları kalırsa, o paranın zekâtı verilir.

Sual: Çok evi olup da kira geliri olan zekatını nasıl hesaplar?
CEVAP
Oradan aldıkları ve başka yerden gelenler, maaş vesaire hepsi toplanır, nisabı bulursa, bulduğu zaman zengin sayılır. Bir yıl sonra zekat vermesi farz olur.

Sual: Zekat ve fitre aynı kişiye verilebilir mi? Zekat, birkaç kişiye bölünerek verilebilir mi?
CEVAP
İkisine de evet.

Sual: Gümüş tepsi zekat nisabına girer mi?
CEVAP
Bütün altın ve gümüş eşyalar nisaba girer.

Sual: Nisap miktarına sahip akıl baliğ olmayan çocuk zekat verir mi?
CEVAP
Baliğ olmadıkça zekat vermez.

Sual: Bir kimsenin 20 yıldan beri 100 gr altını olsa, zekat vermesi gerektiğini yeni öğrense, ne kadar zekat vermesi gerekir?
CEVAP
Öyle ise, 20 sene önceki 100 gramın % 2.5 ini verir, ikinci sene (19 sene önceki) için kalanın % 2.5 ini verir. İki sene sonra bu 96 gramdan aşağı düşeceği için artık zekatı verilmez.

Sual: Zekat ve uşru dini kitap olarak verebilir miyiz?
CEVAP
Zekat ya ticareti yapılan maldan verilir veya altın olarak verilir. Uşur da öyle, kaldırılan mahsulden verilir veya altın olarak verilir. Dini kitap ticareti yapan zekatını kitap olarak verebilir.

Sual: Hastaya veya şuraya buraya yardım için verdiğimiz paralar zekat yerine geçer mi?
CEVAP
Geçmez. Zekat vermenin usulü vardır. Ona göre vermelidir!

Sual: Namaz kılmayan, oruç tutmayan bir müslümanın da zekat vermesi lazım mıdır?
CEVAP
Elbette vermesi lazım. Nasıl olsa, oruç tutmuyorum, zekatımı da vermeyeyim dememelidir! Hiç değilse, borcun birinden kurtulmalıdır!

Sual: Bir arkadaşa şu altınları falanca fakire ver dedim. O da, benim altınlarımı değil de kendi altınlarını vermiş. Bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Vekil, zenginden aldığı altın yerine, kendi altınını fakire verip sonra zenginin verdiğini, kendi kullanması caizdir. Fakat, zenginin parasını önce kendi kullanıp, sonra kendi parasından zekatı verirse, caiz olmaz.

Salebe’nin zekâtı
Sual: Şevahid-ün Nübüvve kitabında deniyor ki:
(Allahü teâlâ Salebe hakkında, (Onlardan kimi de, “Eğer bize lütuf ve kereminden ihsan ederse, muhakkak zekâtını vereceğiz, gerçekten salihlerden olacağız” diyerek Allah’a kesin söz vermişti. Ne zaman ki Allah, kereminden isteklerini verdi, cimrilik edip yüz çevirdiler. Zaten yan çizip duruyorlardı) buyurdu. Salebe’nin kabilesi bunu işitince Salebe’ye, (Helak oldun. Allahü teâlâ senin hakkında âyet gönderdi) dediler. Salebe, Resulullaha gelip, (İşte malımın zekâtı, kabul eyle) dedi. Resulullah, (Allahü teâlâ senin zekâtını kabul etmekten beni men etti) ve (Sen kendi kendine ettin! Sana söyledim, sözümü dinlemedin) buyurdu ve onun zekâtını almadı. Resulullah vefat ettikten sonra Salebe zekâtını Hazret-i Ebu Bekir’e getirdi. Hazret-i Ebu Bekir de, (Resulullahın kabul etmediğini ben nasıl kabul edebilirim) buyurdu. Hazret-i Ömer’in halifeliği zamanında zekâtını ona da getirdi. O da kabul etmedi; fakat Hazret-i Osman halifeliği sırasında kabul etti.)
Burada iki sualim var: 1- Salebe sahabeden değil miydi? Normal bir Müslüman bile zekât verdiği halde, bir sahabi nasıl zekât vermez? Tevbe ettiği halde, zekâtı niye kabul edilmiyor? 2- Hazret-i Osman niye kabul etti?
CEVAP
1- Salebe münafıktı. Allahü teâlâ onun münafık olduğunu, tevbe de etmeyeceğini bildiği için zekâtını kabul etmedi. Halk arasında ayıplanmamak için, münafıklığı meydana çıkmaması için zekât vermek istedi. Allahü teâlâ da, Müslümanların bu oyuna gelmemesi için zekâtını kabul etmedi. Tevbe suresinin 76. âyetinin sonunda, (hüm mu’ridun) buyuruluyor. Tefsirlerde, (Onlar yan çizenlerdendi, sağa sola yalpalayanlardandı, döneklerdendi, sözünde durmayanlardandı, itiraz edenlerdendi) gibi manalar verilmiştir. Bundan sonraki iki âyetin meali:
(Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptıklarının sonucunu kıyamete kadar kalblerinde sürüp gidecek bir münafıklığa çevirdi.) [Tevbe 77]

(O münafıklar bilmez mi ki, Allah, onların gizlediklerini de bilir, fısıltılarını da.) [Tevbe 78]

2- Resulullahın kabul etmediğini hazret-i Ebu Bekir de, bir örnek olsun diye kabul etmedi. Hazret-i Ömer ise, her bakımdan hazret-i Ebu Bekir’e tâbi olduğu için o da, kabul etmedi. Böylece münafıkların zekâtlarının kabul edilmeyeceği kesinleşti. Hazret-i Osman’ın zekâtı alıp almaması, artık fark etmiyordu. Kâfirin verdiği şeyi almanın bir mahzuru olmadığı için, zekât olarak değil, bir bağış olarak kabul etti. Bu da kâfirlerin hediyelerini kabul etmenin caiz olduğunu göstermektedir.

Sual: Bu sene hacca gidecek zengin bir kimse, hac için ayırdığı paranın da zekâtını verecek midir?
CEVAP
Herkesin zekât zamanı aynı değildir. Zekât zamanı, hac zamanından önce olan, mesela Ramazanda olan kimse, vakti gelince, zekâtını verir. Kalan parayla hacca gider. Zekât zamanı, Hac zamanından sonra olan, mesela Muharremde olan, önce hacca gider. Zekât zamanı gelince, hacdan artan paranın zekâtını verir.

Fakire çok zekât vermek
Sual: Fakire nisap miktarını tamamlayacak kadar zekât vermek mekruhtur. Yarım kilo altın borcu olan fakire, yarım kilo altın zekât vermek caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur. Borcu olduğu için, fakir nisaba ulaşmaz.

Verdiği altınları zekâta saymak
Sual: Bir kimse, dinen fakir olana taktığı altınları, daha sonra, vereceği zekâta sayabilir mi?
CEVAP
Altın fakirde bulunduğu sürece, sayabilir. Fakir harcamışsa zekâta sayılamaz. (S. Ebediyye)

Zekât borcu için
Sual Zekât borcunu ödemek için, ödünç para almak gerekir mi?
CEVAP
Hayır, gerekmez.

Verilmeyen zekât
Sual: Dört yıldır zekâtı verilmeyen 100 gram altının, her yıl kırkta birini yani 2,5 gramını vermek gerektiğine göre, 10 gram zekât verilse, zekât borcu ödenmiş olur mu?
CEVAP
Zekât borcu ödenmiş olur, ama fazla zekât verilmiş olur. Birinci yıl 2,5 gram verince, geriye 97,5 gram altın kalmış oluyor. İkinci yıl 97,5 gramın zekâtını vermek gerekir. Yaklaşık 2,5 gram da onun zekâtı olsun, hepsi 5 gram eder. 100 gramdan 5 gram çıkınca geriye 95 gram altını kalır. 95 gram olan altının zekâtını da vermek gerekmez. Dört değil, on yıldır zekât verilmemiş olsa bile, yine 5 gram zekât vermek gerekir. Fazla verilirse fazlası nafile, yani sadaka olur.

Kaybolan altın bulunsa
Sual: Nisabın üzerinde kaybolan altın, 7 yıl sonra bulunsa, geçmiş yılların zekâtını vermek gerekir mi?
CEVAP
Kaybolmuş bir mal bulunursa, önceki yılların zekâtları verilmez. (S. Ebediyye)

Düğünde verilen altın
Sual: İki çocuklu bir beyle evlenen ablam, bu üvey çocuklara sünnet düğününde takacağı altınları, zekâtına sayabilir mi?
CEVAP
Babaları zengin değilse sayabilir. Çünkü üvey evlada zekât verilir.

Zekât verirken
Sual: Bir kimse, zekâtın fakirin hakkı olduğunu düşünerek, o üzülmesin diye, (Sana olan borcumdu) diyerek zekât verse, caiz olur mu?
CEVAP
Hayır, caiz olmaz. (Hediyem) denirse caiz olur.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst