İzlenmesi Önerilen Filmler

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
indir.jpg

KARAKOMİK FİLMLER 1

Tür: Komedi, Dram
Yönetmen: Cem Yılmaz
Oyuncular: Cem Yılmaz, Ozan Güven, Zafer Algöz
Ülke: Türkiye

Özet ve Detaylar

Karakomik Filmler, Kaçamak ve 2 Arada adındaki iki farklı filmden oluşuyor. Kaçamak'ta, birlikte tatile çıkan 4 arkadaşın başlarına gelen maceralar konu edilirken, tüm hikayenin arabalı vapurda geçtiği 2 Arada filminde, Ayzek adında bir adamın yaşamına odaklanılıyor.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
maxresdefault.jpg

KARAKOMİK FİLMLER 2

Tür: Komedi
Yönetmen: Cem Yılmaz
Oyuncular: Cem Yılmaz, Büşra Develi, Özkan Uğur
Ülke: Türkiye

Özet ve Detaylar

Cem Yılmaz’ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği ‘Karakomik Filmler’ serisinin devam filmi Karakomik Filmler 2" Deli ve Emanet adında iki filmde oluşuyor. Deli, en büyük hayali sevdiği kızın karşısında oturmak olan bir taksicinin, gece mesaisinde başına gelenler olayları konu ederken; Emanet, yetenek yarışmalarına katılıp bu sayede şöhret olmanın hayalini kuran bir danşçının hikayesini konu ediyor.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
3856572.jpg

YOL AYRIMI

Yönetmen: Yavuz Turgul
Oyuncular: Şener Şen, Mert Fırat, Rutkay Aziz
Ülke:Türkiye

Özet ve Detaylar

Mazhar, hayatını babasından devraldığı teskstil imparatorluğunu büyültmeye adamıştır. Bunun için de agresif ve acımasız yöntemler izlemekten çekinmez. Fakat Mazhar'ın yaşadığı trafik kazası birçok şeyi değiştirir. Kaza Mazhar'ın hayata yeniden tutunmasını sağlar. Belki böylece geçmişten bugüne fark etmeden taşıdığı ağır yükten de kurtulabilecektir. Bu değişim tabii ki kolay olmayacaktır. Karşılaştığı yol ayrımında, ailesi önünde bir engel olarak beklemektedir. Mazhar Kozanlı, yaptığı tercihin bedelini ödemek ya da pes etmekle karşı karşıya kalacaktır. Çıktığı bu yolda yeni dostlar ve mekânlar bulacak, yolu Nur’un Gemisi ve tayfasıyla da kesişecektir.

Şener Şen, ''Sen ne güzel bir oyuncusun böyle? her defasında izlemiş olmaktan mutluluk duyduğum, oyunculuğundan büyük keyif aldığım sinema ustası muhteşemsin!!!
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
onca yoksulluk varken


the-life-ahead.jpg


Başroldekiler: Sophia Loren,Ibrahima Gueye,Renato Carpentieri

Filmin konusu


Yahudi soykırımından sağ kurtulan ve çocuklar için bakımevi işleten bir kadın, kendisini soyan sokak çocuğunu yanına alır ve onunla beklenmedik bir dostluk kurar. La vita davanti a sé, Holokost’tan sağ kurtulan ve Senegalli genç bir göçmenle bağ kuran bir kadının hikayesini konu ediyor. Holokost’tan kurtulan Madame Rosa, İtalya’da bir bakımevi işletir. 12 yaşındaki Senagalli bir göçmen çocuk tarafından soyulan Rosa, çocuğu yanına alır ve zamanla onunla arasında farklı bir bağ oluşur.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
e67a0e2a824a2876b396a8f0b3178165.jpg


RÜZGARI DİZGİNLEYEN ÇOCUK


Yönetmen: Chiwetel Ejiofor
Oyuncular: Maxwell Simba, Chiwetel Ejiofor, Aïssa Maïga
Ülke: ABD, Malavi, Fransa, İngiltere

Özet ve Detaylar

The Boy Who Harnessed the Wind, maddi imkansızlıklar sonucu okuldan atılan 13 yaşındaki bir çocuğun hikayesini konu ediyor. William Kamkwamba, Malavili’de yaşayan 13 yaşındaki bir çocuktur. Zeki bir çocuk olan William, ailesinin yaşadığı maddi zorluklar yüzünden çok sevdiği okulundan atılır. Fakat bu William’ın çalışma isteğine engel olmaz. William, kimsenin haberi olmadan geceleri okulun kütüphanesine gitmeye başlar. Kütüphanede saatlerce çalışan William, bir süre sonra büyük bir başarı elde eder. William, yaptığı çalışmaların sonunda babasına ait olan eski bir bisikletini parçalarını kullanarak bir rüzgar jeneratörü yapar. Bu başarı sadece onun ve ailesinin hayatını değiştirmekle kalmayacak, köyün de sefaletten kurtulmasını sağlayacaktır.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
AŞK VE İNANÇ

AAAABdth02F_bUx4dHzUdUoPBE1pgqO_sCWK7wRBCKf5wBC4DVpZ72yQ9I85lUpV7_-HqZ70gP2sdWZZghcTNBokmuJ75LXS.jpg


Başroldekiler: Ja Rule,Adrienne Bailon,Stephen Baldwin

Duygusuz bir eski uyuşturucu satıcısı, güzel ama son derece dindar bir kadına aşık olunca birbirlerine karşı duydukları çekim, her ikisini de dolambaçlı bir yola sokar.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Aşk-Garanti-izle.jpg

AŞK GARANTİ

Yapım: 2020
Yönetmen: Mark Steven Johnson
Oyuncular: Rachael Leigh Cook, Heather Graham, Damon Wayans Jr., Jed Rees, Lisa Durupt, Christian Sloan, Clare Filipow, Brendan Taylor, Quynh Mi, Kallie Hu, Lauren McGibbon, Milo Shandel, Sebastian Billingsley-Rodriguez, Jason Burkart, Claire Hesselgrave
Ülke: Amerika


Filmin Konusu

Mücadeleyi seven ve çalışkan bir avukat olan Susan, çok fazla ücretsiz avukatlık hizmeti vermektedir. Hal böyle olunca küçük avukatlık bürosunu kurtarmak için, kayıt olanları aşık edeceği iddia edilen bir çöpçatanlık sitesini dava etmek isteyen yakışıklı Nick’in oldukça öne çıkan ve ödemesi de iyi olan davasına bakmaya karar verir. Ancak çok geçmeden Susan ve Nick kendilerini bir medya dünyasının içerisinde bulacak, dava ilerledikçe birbirlerine olan hisleri de değişecektir.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
rose-adasi-nin-inanilmaz-hikayesi-rose-island-420x600.jpg


ROSE ADASININ İNANILMAZ HİKAYESİ

Film Dili: Türkçe Altyazılı, Türkçe Dublaj
Orjinal Adı: Rose Island
Kategori: 2020 Filmleri, Dram Filmleri, Komedi Filmleri
Yapım: 2020
Yönetmen: Sydney Sibilia
Oyuncular: Elio Germano, Fabrizio Bentivoglio, Tom Wlaschiha, Luca Zingaretti, François Cluzet, Matilda De Angelis, Ascanio Balbo, Andrea Pennacchi, Fabrizio Rongione, Christian Stamm, Marco Pancrazi, Leonardo Lidi, Federico Pacifici, Christian Ginepro, Giulio Farnese
Ülke: İtalya

Filmin Konusu

Giorgio Rosa'nın ve 1968'de Rimini açıklarında kurduğu küçük ülkenin gerçek hikayesine dayanarak, bir neslin hayallerini ve arzularının gerçek hikayesi.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
TIRMANIŞ


Başroldekiler:
Ahmed Sylla,Alice Belaïdi,Kevin Razy

Filmin Konusu

Mütevazı bir aileden gelen Senegal asıllı Fransız genç bir adam, sevdiği kadını etkilemek için Everest'e tırmanmaya karar verir ve yavaş yavaş medyanın ilgisini çeker.


Ah şu erkekler :) Büyümeyen çocuk gibiler ama film oldukça etkileyici! Yeryüzünde hangi kadın, aşkını ispatlamak için Everest'e tırmanmayı göze alan bir kahramana hayır diyebilir ki??? Vay be aşk bir erkeğe ne çılgınlıklar yaptırabiliyor demek ki :eek::eek::eek:
 

Ekli dosyalar

  • AAAABXcI9t4pj1o0Y95R5rSip6RTxMPcgfirwtXldxWkHRWxGneuYuOThYdaGWfHXpTtD0Hh4pSEHlpPoxTPKL03Zx_aRiNr.jpg
    AAAABXcI9t4pj1o0Y95R5rSip6RTxMPcgfirwtXldxWkHRWxGneuYuOThYdaGWfHXpTtD0Hh4pSEHlpPoxTPKL03Zx_aRiNr.jpg
    71.6 KB · Görüntüleme: 253
  • 12713.jpg
    12713.jpg
    28.1 KB · Görüntüleme: 211

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
5034266.jpg

RUHLARIN SONBAHARI


Tür: Romantik, Dram,
Yapım: 2017
Yönetmen: Ritesh Batra ,
Oyuncular: Robert Redford , Jane Fonda , Matthias Schoenaerts , Judy Greer , Bruce Dern , Phyllis Somerville , Iain Armitage ,

Film Özeti:
1967 yapımı komedi Barefoot In The Park'ın sevilen çifti Robert Redford ve Jane Fonda yıllar sonra bir kez daha beyaz perdede bir araya geliyor. İkilinin yeniden romantik anlar yaşadığı film, ikiliyi bir araya getiren 4. yapımdır. 2 Oscar ödülü sahibi Fonda ile 1 Oscar ödülü sahibi Redford bu kez kapı komşuları olan iki dul insanı canlandıracak. Yıllardır Colorado'nun küçük bir kasabasında birbirinin yanında yaşayan bu iki dul, Addie Moore ve Louis Waters, hiçbir şekilde iletişim halinde değildir. Ancak bu durum Addie'nin komşusuyla iletişime geçmek için attığı bir adım ile değişmek üzeredir. Bu adım ikisinin de hayatını değiştirecektir...
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
1320940.jpg-c_310_420_x-f_jpg-q_x-xxyxx.jpg

HAYIRSEVER



Yönetmen: Kate Miles Melville
Oyuncular: Tiya Sircar, Marco Grazzini, Chad Connell
Ülke: ABD


Özet ve Detaylar

Hayırsever, rastgele kapılara içinde para dolu torba bırakan bir hayırseverin izini süren genç bir muhabirin hikayesini konu ediyor. Kate Bradley, trajik haberler peşinde koşan genç bir gazetecidir. Yangın, araba kazası, Kara Cuma izdihamı gibi haberlerin peşinden koşan Kate, aldığı risklerle yönetimi delirtmektedir. Artık hayatını tehlikeye atacak haberlere son vermesini isteyen müdürü, Kate’e gizemli bir hayırseveri araştırma görevini verir. Kimliği belli olmayan bir hayırsever, New York sokaklarına para dolu torbalar bırakmaktadır. Rastgele gibi görünen evlerin kapılarına nakit 100.000 $ para bırakan adam, kısa sürede ülkenin diline dolanır. Karşılıksız iyilik yapılacağına inanmakta zorlanan Kate, kendisine verilen bu görevi oldukça basite alır. Hayırseverin kim olduğunu araştırmaya başlayan genç kadın, kapılarında çanta bulanların sayısının gittikçe arttığını görür.

Ülkeye hayırseverin haberi yayıldıkça, insanlar da onu örnek alıp yardımlaşmaya başlamıştır. İşi ilk ele aldığında hayırseverin art niyetli olduğunu düşünen Kate, artık onun sayesinde birçok insanın iyilik yaptığına şahit olur. Kate, hayata farklı gözlerle bakmasını sağlayan hayırseverin kim olduğunu bulabilecek midir?

Tam hayalimdeki gibi :) Olur da bir gün Milli Piyangodan şanslı bilet bana denk gelirse işte o zaman ihtiyacı olan her haneye bir çuval para hediye benden ama hoş bunun için önce bilet almak lazım ve tabii inanmak da ...
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
175503.jpg


NEŞELİ HAYAT


Yönetmen: Yılmaz Erdoğan
Oyuncular: Cezmi Baskın, Yılmaz Erdoğan, Erdal Tosun
Ülke: Türkiye

Özet ve Detaylar

Rıza Şenyurt, etliye sütlüye karışmayan, normal bir yurdum insanıdır. Kimsenin tavuğuna kış demez, hiç kimsenin kötülüğünü düşünmez, kendi yağında kavrulup hayatına sessizce devam eden sıradan bir garibandır. Ancak kendisinin hiç de "normal" olmayan bir özelliği vardır. Rıza, büyük bir alışveriş merkezinde ‘part time’ Noel Baba olarak çalışmaktadır. Ancak rolünü üstlendiği adamı tanımamaktadır bile. Müslüman bir ülkenin arka sokaklarında yaşayan bu adam, hayata tutunmaya çalışırken, hem komik hem de hüzünlü bir yolculuğa çıkacaktır...


Yeni Yıl (Noel) konulu en iyi film diyebilirim en azından yerli ve milli olarak çok çok başarılı...
:eek:
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
k7vk1rif1lbd70jt2h8k.jpg


SAKLANACAK BİR ŞEY YOK


Yapım Yılı: 2018
Süresi: 1 saat 33 dk
Tür: Dram-Komedi
Puan: 8/10
Başroldekiler: Bérénice Bejo,Suzanne Clément,Stéphane De Groodt


Filmin Konusu

Bir akşam yemeği için buluşan dostlar, cep telefonlarını masanın ortasına koyar ve gelen bildirimleri/aramaları/mesajları herkesin ortasında okur. Bu oyunun sonu ise hiç iyi yerlere gitmez.

'' Dostlar ve Aşıklar arasında sırlar olmalı mı olmamalı mı? ''
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
6623.jpg

Madame Bovary

Yönetmen: Claude Chabrol
Oyuncular: Isabelle Huppert, Jean-François Balmer, Christophe Malavoy
Ülke: Fransa

Özet ve Detaylar

Emma, toplumun alt tabakasından, sıradan bir kadındır. Artık daha iyi bir hayat yaşamak istemektedir. Bir süre sonra duygusal olarak bir duvara benzeyen Charles Bovary ile evlenecektir. Evlilikten sonra aşkın cazibesi kaybolur. Emma kendisine yeni heyecanlar aramaya başlar. Ancak bir süre sonra içerisine gireceği borç batağı, onu uçuruma doğru sürüklemeye başlar.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
fft371_mf33107239.jpg


THE PLATFORM


Başroldekiler: BIván Massagué,Antonia San Juan,Zorion Eguileor

Filmin Konusu

Bir hapishanede üzeri yiyecekle kaplı bir platform kat kat aşağı iner. Üst katlardaki mahkûmlar doyasıya yerken alttakiler aç ve çaresiz kalır. İsyan kaçınılmazdır.

The Platform: Aşağıdakiler ve Yukardakiler

Filme ismini veren platform, dikey biçimde inşa edilen, her katında iki mahkûmun yer aldığı ve ortasında kare şeklinde bir boşluğun olduğu bir hapishanedeki yemek servisi için kullanılıyor. Bu platform sıfır noktasında, yani en üst katta en lüks, en şatafatlı yemeklerle doldurulan bir davet masası olarak yola çıkıyor, ancak yüzlerce kattan oluşan hapishaneyi dolaşırken her katta iki dakika boyunca durduğu için en dibe inene kadar mahkûmlarca talan ediliyor. Oyunun kuralıysa basit, en üst kattakiler en iyi beslenenler oluyor alttakilere onların artıkları kalıyor. Sözde, sıfırıncı katta hapishanedeki herkese yetecek kadar yemeğin olduğu bir masa hazırlandığı iddia ediliyor hikâye dâhilinde. En alt kata gelene kadar yemeğin yetmemesinin sebebiyse mahkûmların aç gözlülüğü ve ihtiyacı olandan fazlasını yemeleri oluyor. Mahkûmların hücreleriyse rastgele bir şekilde her ay değiştiriliyor, böylece bir mahkûm hayatı boyunca zincirin en üstünde yer alıp semiremiyor.

Bu konseptteki hapishanede gözlerini açan Goreng adlı bir karakterle tanışıyoruz filmde. Goreng’in bu hapishaneye geliş sebebinin işlediği bir suç mu, kendi tercihimi mi olduğunu bir süre anlamıyoruz. Goreng safiyane biçimde burayı altı ay boyunca Don Kişot okuyup zihnini dinlendirebileceği bir yer olarak görüyor ki; bu hapishaneyi bir kendini iyileştirme yeri olarak gören çok. Lakin kendisinden epeyce yaşlı ve tecrübeli hücre arkadaşı, kazara bir göçmeni öldürdüğü için hapse atılan Trimagasi sayesinde bu hapishanede işlerin çok garip işlediğini öğreniyor. Film ilerledikçe Goreng başlardaki safiyane tutumunu ve masumiyetini yitiriyor; kendisini, yemek bulamadığı için birbirini yiyen mahkûmlarla kıyasıya mücadele ettiği, aklın sınırlarını zorlayan, böylesi bir durumun içindeyken bile ırkçılık, aç gözlülük, bencillik gibi insana özgü akıl hastalıklarının yol açtığı kan revan, pislik içinde bir kâbusun içinde buluyor. Tamamı yukarıda tarif ettiğimiz konseptteki hapishanenin içinde geçen, yer yer Goreng’in hapishaneye kabul ediliş görüşmelerinin de yer aldığı sahnelerde dahi dış dünyayı görmediğimiz, epey karanlık, gore sahnelerin de eksik olmadığı epey zorlayıcı bir görsel yapısı var The Platform’un. Film, başlangıcından itibaren hapishaneyle ve platformun işleyişiyle ilgili diyaloglara sırtını yaslayan bir anlatıyı tercih ediyor. Düşünsel olaraksa filmin altını adeta oyarcasına çizdiği şey, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyin yine başka bir insan olması. Zira filme göre sistem insanlara söz konusu yemeği, altındaki sayısız kattaki insanla bölüşmeye dair “eğitici” bir deney fırsatı sunuyor, ancak insanlar buna dair “iyileştirici” en ufak bir çaba bile sarf etmiyor.

Bu noktada 20 yıl kadar geriye gidip, milenyum öncesi hissiyattan bir bahsetmek gerekiyor. Bu filmin de akrabası (ve önemli bir referansı) olan Vincenzo Natali imzalı Küp – Cube’ün, The Matrix’in, Karanlık Şehir – Dark City’nin ya da The Thirteenth Floor gibi görece daha az bilinen filmlerin, biraz da milenyumla birlikte dünyanın, bildiğimiz gerçekliğin sona ereceğine dair üstü örtülü bir paranoyanın, bir nevi ortak bilinçaltının ürünü olduğunu iddia edebiliriz sanırız. The Platform’sa, milenyumun ilk 20 yılında inanılmaz bir yükseliş yaşayan ırkçılık, milliyetçilik gibi kavramların yanı sıra Neoliberal politikaların da çöküşüne dair ortak bir bilinçaltının ürünü gibi duruyor. Açmak gerekirse, bir sınıfın veya dünyanın belirli bir kesiminin neredeyse 3000. yılların refahını yaşarken, geri kalanların bunun yakınına bile yaklaşamamasına sebep olan politikaların yarattığı krizlerin, bu krizlerin doğal sonucu olarak görebileceğimiz ciddi bir sınıf kininden bahsediyoruz. Bu sınıf öfkesinin, Bong Joon-ho’nun Parazit – Gisaengchung’da da tüm dünyada bu kadar sevilmesinde önemli bir etkisi olabilir pekâlâ. Aynı biçimde The Platform da, hem de lafı çok dolandırmadan ve biraz kaba bir şekilde de olsa benzer bir aşağıdakiler yukarıdakiler vurgusuna imza atıyor. Filmin hiçbir yerde yumuşamayan tonu da yine bu sınıf öfkesinden ileri geliyor. Lakin The Platform fazladan şöyle bir şey de ekliyor ve insanın doğası gereği bu eşitsizliği yenemeyeceğine, bu şekilde kendini yok edeceğine dair derin bir kötümserlik taşıyor. Bu kötümserliğin içiniyse tam anlamıyla doldurabildiği söylenemez.

Zira “İnsanların çoğu doğası gereği kötüdür” algısı üzerinden tezini ilerleten film, başlarda aklı selim çizdiği ana karakteri Goreng’e, -biraz da zorlama biçimde- ilk fırsatta cinayet işleterek onun da başkalarından farklı olmadığı algısını yerleştiriyor izleyicisinde örneğin. Ancak konseptiyle öylesine çok meşgul oluyor ki karakterin anlaşılabilirliğini kaybetmesine sebep oluyor. Bununla beraber film, savunulması elzem olanın yaşamın ta kendisi olduğuna dair, bu yaşama insanların yaşamının da dâhil olduğuna dair herhangi bir çıkarımda bulunmuyor. Sistemin, insanın kötücüllüğü üzerine inşa ettiği bu hapishanedeki düzen, yine insan kötülüğünün yenilemeyeceği ön kabulü üzerinden işletiliyor. Film “sistem bizi bu ön kabule ikna etmek istiyorsa, bundan yine sistemin bir çıkarı olamaz mı” diye sormuyor bile. Filmde Goreng’in bir hücreden bir diğerine savrulurken karşılaştığı karakterler, zaman zaman kaybettiği motivasyonu ve motivasyonundaki filmi aşağı çeken belirsizlik, filmin henüz ilk yarım saatinde ele aldığı konsepti de, insana dair söylemek istediği sert (açıkcası yer yer demode) eleştirileri de tüketmiş, yüzeyden derine inememiş olmasından ileri geliyor.

Tüm bunlara rağmen The Platform önümüzdeki yıllarda çok konuşulacak, çok izlenecek ve kendisine has bir hayran kitlesi edinecek gibi görünen, bu dönemin içinde ve toplumsal çatışmaya yönelik filmler dâhilinde adı hep anılacak yapıtlardan biri olacaktır kuşkusuz.


Dehşet içinde izledim :( Hani dehşet-i vahşet misali Kapitalist sistemin mide bulandırıcı açgözlülüğünü açık ve net olarak gözlerönüne sermişler. He bir kere daha izler miyim? Kesinlikle hayır zaten midem kaldırmaz :(

Hayatımda birden fazla izlediğim film sayısı çok azdır ama onlar da tüm dünyanın hayranlıkla izlediği filmlerden zaten...
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Denizin-Ortasinda-In-the-Heart-of-the-Sea-izle.jpg

DENİZİN ORTASINDA


Başroldekiler: Chris Hemsworth,Benjamin Walker,Cillian Murphy

"Moby Dick"e ilham veren bu gerçek öyküde gemileri dev bir balina tarafından alabora edilen New Englandlı bir grup balina avcısı zorlu bir hayatta kalma mücadelesi verir.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
498317031_tn50_0.jpg

SİZE DE ÇIKABİLİR

Başroldekiler: Nicolas Cage,Bridget Fonda,Rosie Perez

Filmin Konusu

Bozukluğu çıkışmayan bir polis, garsona bir piyango biletinden kazanması muhtemel olan paranın yarısını vadedince garson hayatını değiştirecek bir bahşiş almış olur.


Filmi izlerken oldukça keyifli ve izlerken insan'' Bu dünyada iyi insanlardan neden bu kadar az var?'' diye düşünmeden edemiyor. Bir avuç da olsa iyi insanlar iyi ki varlar...
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
the-queens-gambit.jpg


Başroldekiler: Anya Taylor-Joy,Bill Camp,Marielle Heller

1950'lerde bir yetimhanede, küçük bir kız müthiş bir satranç yeteneği sergiler. Ancak yıldızlığa uzanan umulmadık yolculuğunda bağımlılıkla mücadele etmek zorunda kalır.

The Queen’s Gambit dizisi Netflix'te rekor kırdı

Netflix’te yayınlanan The Queen’s Gambit dizisi, ilk 28 gün içerisinde 62 milyon hanede izlenerek platformun en çok izlenen mini dizisi oldu.

Netflix’in yayınlandığı günden itibaren zirveden inmeyen dizisi The Queen’s Gambit, bir rekora imza attı.

Anya Taylor-Joy'un başrolünü üstlendiği yapım ilk 28 gün içerisinde 62 milyon hanede izlenerek platformun en çok izlenen mini dizisi oldu.

Tek sezonluk The Queen’s Gambit için Netflix’in paylaştığı diğer veriler şöyle:



the-queen-s-gambit-dizisi-netflix-te-rekor-kirdi-808676-5.jpg

>> Dizi, 92 ülkede Top 10 listesine girdi; 63 ülkede 1 numaraya oturdu.

>> Dizinin alıntılandığı roman, yayımlanmasından 37 yıl sonra The New York Times en çok satanlar listesinde yer aldı.

>> Google'da yapılan "Nasıl Satranç Oynanır?" aramaları 9 yılın zirvesine ulaştı.

Satranç konusunda çok yetenekli olan bir kızın ünlü olmasının ardından yaşadığı bağımlılıkla mücadele etmesini konu alan yapım Walter Tevis'in 1983 yılında yayımlanan romanından uyarlandı.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
3464479.jpg


PARAZİT

Yönetmen: Bong Joon Ho
Oyuncular: Song Kang-Ho, Woo-sik Choi, Park So-Dam
Ülke: Güney Kore


Özet ve Detaylar


Park Ailesi'yle tanışın: soyla gelen servetin klasik bir tablosu. Diğer yanda ise Kim Ailesi, sokak zekası bakımından zengin ama başka hiçbir zenginliğe sahip değil. Şans veya kader olsun, bu iki ev halkı bir şekilde bir araya gelir ve Kim ailesi altın bir fırsatın varlığını hemen sezer. Kolej çağındaki Ki-woo tarafından manipülasyon konusunda yetiştirilen Kim çocukları, öğretmen ve sanat terapisti görevleriyle kendilerini Park ailesinin arasına çabucak yerleştirir. Kim'ler “vazgeçilmez” lüks hizmetler sunarken, Parklar ise habersizce evlerindeki her şeyi Kim ailesine kaybetmektedir. Ancak kısa sürede bu düzen bir tehditle karşılaşır. Asalak bir misafir Kim ailesinin yeni keşfettikleri konforu tehdit eder hale geldiğinde, vahşi ve zorlayıcı bir üstünlük mücadelesi patlak verir. Bu mücadele Kim ve Park aileleri arasındaki kırılgan ekosistemi yıkmakla tehdit etmektedir...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst