F
Fırtına
Guest
Çiftlerin yaşadığı en büyük cinsel problemlerden biridir vajinismus. Günümüzde her 100 kadından 2'sinde görülen bu vaka, en çok sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek kadınlarda görülüyor.
Türkiye'de cinsel konular ve rahatsızlıklar, her zaman konuşulması en zor olan konulardan. Vajinismus da bu konular arasında en önemlilerinden. Konuşulmadığı için doktora gidilmiyor, konuşulmadığı için çözmek yerine, tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmaya gidiliyor.
Çiftler arasında yıllarca cinsel ilişki yaşanmayabiliyor. Vajinismus, kadında korku ve paniğe, titreme nöbetlerine hatta bayılma vakalarına yol açarken erkekte de iktidarsızlık ve kendine güvensizlik yaratıyor. Nedenlerini ve tedavi yöntemlerine ilişkin sorularımızı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Yurdanur Aktan yanıtladı;
-Vajinismus nedir?
Vajinismus, vajinanın ilk girişindeki kasların, 3’te 1 dış kısımdaki kasların, istemsiz olarak kasılması sonucu cinsel ilişkinin çok ağrılı olması ya da hiç olamaması durumudur. Primer ve sekonder olarak iki tür vajinismustan bahsedebiliriz. Primer, ilk ilişkiyle ortaya çıkan vajinismus vakasıdır. İlk cinsel ilişkide ortaya çıkar ve çiftler ilişkiye giremez veya çok zorlu, ağrılı olur. Çift, bir ikincisini denemeye dahi cesaret edemez. Adeta bir duvar varmış gibi gelir onlara. Bu kaslar bilinçli kasılmaz, istemsiz kasılır. İstese de kendisi bunun gevşemesini sağlayamaz. Sekonder vajinismusta ise çiftler normal cinsel ilişkisini yaşamıştır. Herhangi bir nedenden dolayı, bu bir zorlu doğum olabilir, kürtaj olabilir, şiddetli bir jinekolojik muayene olabilir. Kadında korku oluşur ve bundan sonra bir vajinismus tablo gelişir.
-Ne tür korkular neden olur?
Nedeni psikolojiktir. Fizyolojik bir nedenle gerçekleşmez. Vajinanın girişinde ilişkiyi zorlaştıran nedenler olabilir, tümör gibi ama vajinismus, beraberinde korkuyu, endişeyi, stresi de getirdiği için böyle fizyolojik nedenler vajinismus olarak adlandırılmaz. Vajinismus, sadece ilişkiye girememek değil, ilişki deneme anında korku, panik, tüm vücutta titreme, kasılma hatta bayılmaya varan şiddetli psikolojik gerginlik hali, tansiyon düşmesi, titreme nöbetleri, bacakları kapama gibi vücut hareketleri oluşur. Genelde 100 kadından 2’sinde vajinismus vakasına rastlanıyor.
-Tedavisi için nasıl bir süreçten bahsedebiliriz?
Ülkemizde cinsel durumlar hala tabu olmaya ettiği için doktora geliş süreçleri çok uzayabiliyor. 10 yıldır vajinismus olup da doktora gitmeyen çiftler, 8 yıldır cinsel ilişkiye girmemiş çiftler olabiliyor. Eş de çok anlayışlı olabiliyor böyle durumlarda. Çiftler, kendi aralarındaki özel soruna, bir üçüncü şahsı katmamak için doktora gitmiyorlar. Ailenin haberi olduğunda ise onlar biraz zorlayabiliyor ama bu çiftlerde daha büyük baskı oluşturuyor. Doktora gitmekte gecikiliyor. Bir de sanki bu iş imkansız, çözemeyecekleri bir sorun gibi beyinlerde büyütülüyor. Kadınlar bunu çözümsüz bir konuymuş gibi algılıyor.
-Cinsel tabular nasıl etkiliyor?
Çocukluk döneminden gelen birtakım tabular, daha çok doğu ülkelerinde var. Cinsel tabular, ailenin yapısı ve verdiği eğitim, herşeyin günah, ayıp olarak algılanması, kızlık zarının korunması gereken çok değerli bir organ oluşu, bütün ilginin alakanın o bölüme çekilmesi, hep onu koruma içgüdüsü vajinusmusa neden oluyor. Baskıcı, otoriter baba, zayıf, güçsüz anne modelleri, cinsel konuların çok açık konuşulamaması, okul döneminde cinsel eğitim verilmemesi, tecavüze uğramaya ya da tecavüz girişimine uğrama gibi baskılar, daha sonra ilişki anında bunların akla gelmesi... En büyük nedenleri baskıcı bir toplum, baskıcı düşünceler, tabulardır.
-Kişinin arkadaşlarından, yakınlarından duydukları nasıl etkiliyor?
Kızlık zarı ile ilgili yanlış bilgilendirmeler, mahalle yani arkadaş bilgilendirilmesi çok fazla. Kızlık zarının bozulması sırasında çok acı duyabileceğinden endişe duyulabiliyor bu yüzden de cinsel ilişkiden kaçınma oluyor. Bu çiftler arasında zaman içinde büyük bir gerginliğe yol açabiliyor. Aile içi çatışmalara, hatta boşanmalara kadar varabiliyor. Zaman içinde cinsel diğer sorunlar, cinsel soğukluk ve erkekte kendine güvensizlik ve iktidarsızlık sorunları gelişebiliyor.
-Nasıl tedavi ediliyor?
Tedavi, psikoterapi aslında. Davranış öğretiliyor şahıslara. Bunu cinsel alanda uzman psikiyatristler, psikologlar yapıyor. Kadına önce birtakım ev ödevleri veriliyor. Daha sonra hem kadına ve hem eşine ev ödevleri veriliyor. Bir haftalık seanslardan oluşan bir aylık süreçte, kimi vakalarda haftada bir, altı aylık süreçte tedavi gerçekleşiyor. Eğer vajinusmus kızlık zarı bozulurken duyulacak acıdan kaynaklı bir nedene bağlı ise, jinekologlar devreye giriyor.
Hymenektomi (Himenektomi) dediğimiz kızlık zarını jinekolog açıyor. Böylece vajinismusa neden olan bariyer jinekolog tarafından kaldırılmış oluyor. Ancak her vakada kızlık zarını açmak çözüm olmuyor?
-Hastalar alttan muayeneye izin veriyor mu? Muayene edebiliyor musunuz?
Jinekoloğun yaklaşımı çok önemli. İkna etmek kolay olmuyor. Vajinismus yaşayanlar bacaklarını kapattığı için çoğunlukla doktorun yaklaşmasına izin vermiyor. Elinizi, bacağına baldırına bile değdirtmiyor bu hastalar. Ama konuşarak ikna ederek asla vajinayla ilgili bir girişimde bulunmayacağımıza ikna ederek iletişim kurduğunuzda bu mümkün oluyor. Jinekoloğun görevi, kızlık zarının tipine ve girişte başka bir engelin olup olmamasına bakmak. Farzedin ki bir kızlık zarı tipi vardır. Çok kalın ve kapalıdır. Çok küçük sadece adet kanının akacağı kadar küçük bir delik vardır. Öyle bir vakayı cinsel ilişki olarak bozmaları mümkün değil. O noktada cerrahi müdahele gerekiyor. Böyle bir engelin olup olmadığı önce tespit ediliyor ve hasta ondan sonra psikiyatriste yönlendiriliyor.
-Vajinismus vakalarında gebelik görülebiliyor mu?
Çok nadir de olsa ilişkiye girmeden gebelik mümkün oluyor. Çünkü spermler hareketli. Eğer vajina ağzına sperm dökülürse olabiliyor ama bu durum sonucu doğumun gerçekleşmesi vajinismusu çözmüyor. Vajinusmus vakalarının bir kısmı tüp bebek yöntemiyle, aşılamayla bebek sahibi olmaya çalışıyor.
-Vajinismus vakalarının yoğunlaştığı bölgeler var mı ya da 'Şu tarz kadınların sorunudur' gibi bir ayrımdan bahsedebiliyor muyuz?
Vajinismus vakaları çoğunlukla detaycı, sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek kadınlarda görülüyor. Eğitimli kadınların kendilerini daha fazla ifade edebilme, itiraz edebilme yapılarından kaynaklanıyor. Eğitim çok önemli, eğitim sistemimizde cinsel eğitim ya az ya da yeterli değil. Bu eğitimin verilmesi çok önemli. Ülkemizde bazı kadınlar genital organlarını dahi tam olarak bilmiyor, tanımıyor.
Bir çok kadının hayatında önemli sorunlara neden olan vajinismus aslında kadının kendini koruması ve savunmasıdır. Yani vajinismus bir savunma mekanizmasıdır. Vajinismus ülkemizde diğer Avrupa ülkelerine oranla çok daha yaygın bir şekilde görülmektedir. Ülkemizde 10 kadından birinde görülen bir sorun olan ve çiftlerin cinsel hayatlarını kabusa çeviren vajinismus, yıllardan beri “cinsel birleşme sırasında vajina kaslarının kasılması ve cinsel ilişkiyi engellemesi” olarak tanımlanmaktadır.
Peki vajina kasları kendiliğinden mi kasılmaktadır?
Aslında vajina kaslarının kasılmasına neden olan beyindir, bu nedenle de bu hastalığa vajinismus yerine “beyinismus” denmesi daha doğru olacaktır.
Vajinismus aslında kadının kendini korumasıdır, savunmasıdır;
Ülkemizde çiftlerin cinsel terapiye başvurma nedenlerinde vajinismusun ilk sıralarda olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; “Diğer ülkelerde bizdeki kadar yaygın olmayan vajinismus ülkemizde 10 kadından birinde görülmektedir. Bunun temel nedeni de kadına çocukluğundan itibaren aşılanan cinsellikle ve özellikle kızlık zarıyla ilgili olumsuz telkinlerdir. “İlk gecenin çok acılı, ağrılı olacağı, oluk oluk kanlar akacağı, canının çok yanacağı ama dişini sıkması gerektiği, içinde bombalar patlayacağı, cinsel ilişkinin tıpkı iğnenin deliğinden limonu geçirmeye benzediği, deliğin küçük ve dar olduğu, kızlık zarının yırtılacağı, delineceği, patlayacağı, çok kanama olursa hastaneye kaldırılabileceği, ilk gece kadın ve erkeğin birbirine kilitli kalabilecekleri’’ gibi olumsuz telkinler çocukluktan itibaren kadının kafasına yerleşir ve cinsel ilişkiyi gözünde fazlaca büyütmesine neden olabilir.
Bunları duyarak büyüyen bir genç kızın ileride cinsel hayatında sorun yaşaması kaçınılmazdır. Çünkü vajinismus aslında kadının kendini korumasıdır, savunmasıdır. Yani vajinismus bir savunma mekanizmasıdır.’’ dedi.
Vajinismusun yıllardan beri vajinanın ilk 1/3’lük kısmındaki kasların cinsel birleşmeyi engelleyecek şekilde istemdışı kasılması olarak tanımlandığını belirten Dr. Keçe; “Vajinismus dendiğinde sadece vajina kaslarının kasılması akla gelse de aslında cinsel birleşme sırasında her kadında farklı tepkiler olabilir. Sadece vajina kasları değil, kadının tüm vücudu kasılabilir, bacaklarını kapatabilir, eşini elleriyle itebilir, hatta panik atak benzeri bir durum yaşanabilir.
Peki başta vajina kasları olmak üzere vucuttaki kasların istemdışı kasılması neden olur?
Vajina durup dururken kendi kendine kasılmaz, vajinanın kasılmasına neden olan beyindeki cinselliğe dair olumsuz duygu ve düşüncelerdir. Aslında vajinismusa neden olan genellikle vajina değildir, beyindir. Bu nedenle de vajinismus yerine beyinismus demek daha doğru olacaktır.’’ dedi.
Cinsel işlev bozukluklarının temelinde cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler yatar;
Cinsel organlar denildiğinde akla penis ve vajina gelir ve toplumda cinselliğin penis-vajina birleşmesinden ibaret olduğuna dair yaygın bir yanlış inanış vardır. Oysa ki en büyük cinsel organımız beyindir, çünkü cinsellikten alınan haz tamamen duygularımız ve düşüncelerimizle bağlantılıdır. Eğer kişinin cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri varsa, cinsel ilişkiden haz alması da zordur. Sağlıklı ve mutlu bir cinsellik için kişinin konsantre olması ve kafasının başka şeylerle meşgul olmaması gerekir. Penis ve vajina figürandır, baş rol oyuncusu beyindir.
Cinsel işlev bozukluklarının temelinde cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerin yatar. Sadece vajinismusun değil neredeyse tüm cinsel işlev bozukluklarının temelinde kişinin kendisiyle, kendi bedeniyle, partneriyle ya da cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri yer alabilir. Genellikle vajinismusta neden cinsel birleşme ile ilgili çocukluktan itibaren duyulan yanlış bilgilerken, erken boşalmada her ilişkiye başlarken erkeğin kafasında var olan “ya erken boşalırsam” düşüncesidir.
Şimdiye kadar toplum tarafından erkeğin kafasına yerleştirilmiş erkeklik ve cinsel güçle ilgili “penisin her zaman sert olması gerektiği, penisin sertliğinin erkekliğin simgesi olduğu, erkeğin her zaman cinsel ilişkiye hazır olması gerektiği” gibi olumsuz telkinler sertleşme sorununa neden olurken, yine kadının kendisi ve kendi bedeniyle ilgili olumsuz düşünceleri ve ilişki sırasında kendini rahat bırakamaması de orgazm olamamaya yol açabilir. Görüldüğü gibi aslında çoğu cinsel sorunun nedeni de yine beyindeki olumsuz düşüncelerdir.
hürriyet
Türkiye'de cinsel konular ve rahatsızlıklar, her zaman konuşulması en zor olan konulardan. Vajinismus da bu konular arasında en önemlilerinden. Konuşulmadığı için doktora gidilmiyor, konuşulmadığı için çözmek yerine, tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmaya gidiliyor.
Çiftler arasında yıllarca cinsel ilişki yaşanmayabiliyor. Vajinismus, kadında korku ve paniğe, titreme nöbetlerine hatta bayılma vakalarına yol açarken erkekte de iktidarsızlık ve kendine güvensizlik yaratıyor. Nedenlerini ve tedavi yöntemlerine ilişkin sorularımızı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Yurdanur Aktan yanıtladı;
-Vajinismus nedir?
Vajinismus, vajinanın ilk girişindeki kasların, 3’te 1 dış kısımdaki kasların, istemsiz olarak kasılması sonucu cinsel ilişkinin çok ağrılı olması ya da hiç olamaması durumudur. Primer ve sekonder olarak iki tür vajinismustan bahsedebiliriz. Primer, ilk ilişkiyle ortaya çıkan vajinismus vakasıdır. İlk cinsel ilişkide ortaya çıkar ve çiftler ilişkiye giremez veya çok zorlu, ağrılı olur. Çift, bir ikincisini denemeye dahi cesaret edemez. Adeta bir duvar varmış gibi gelir onlara. Bu kaslar bilinçli kasılmaz, istemsiz kasılır. İstese de kendisi bunun gevşemesini sağlayamaz. Sekonder vajinismusta ise çiftler normal cinsel ilişkisini yaşamıştır. Herhangi bir nedenden dolayı, bu bir zorlu doğum olabilir, kürtaj olabilir, şiddetli bir jinekolojik muayene olabilir. Kadında korku oluşur ve bundan sonra bir vajinismus tablo gelişir.
-Ne tür korkular neden olur?
Nedeni psikolojiktir. Fizyolojik bir nedenle gerçekleşmez. Vajinanın girişinde ilişkiyi zorlaştıran nedenler olabilir, tümör gibi ama vajinismus, beraberinde korkuyu, endişeyi, stresi de getirdiği için böyle fizyolojik nedenler vajinismus olarak adlandırılmaz. Vajinismus, sadece ilişkiye girememek değil, ilişki deneme anında korku, panik, tüm vücutta titreme, kasılma hatta bayılmaya varan şiddetli psikolojik gerginlik hali, tansiyon düşmesi, titreme nöbetleri, bacakları kapama gibi vücut hareketleri oluşur. Genelde 100 kadından 2’sinde vajinismus vakasına rastlanıyor.
-Tedavisi için nasıl bir süreçten bahsedebiliriz?
Ülkemizde cinsel durumlar hala tabu olmaya ettiği için doktora geliş süreçleri çok uzayabiliyor. 10 yıldır vajinismus olup da doktora gitmeyen çiftler, 8 yıldır cinsel ilişkiye girmemiş çiftler olabiliyor. Eş de çok anlayışlı olabiliyor böyle durumlarda. Çiftler, kendi aralarındaki özel soruna, bir üçüncü şahsı katmamak için doktora gitmiyorlar. Ailenin haberi olduğunda ise onlar biraz zorlayabiliyor ama bu çiftlerde daha büyük baskı oluşturuyor. Doktora gitmekte gecikiliyor. Bir de sanki bu iş imkansız, çözemeyecekleri bir sorun gibi beyinlerde büyütülüyor. Kadınlar bunu çözümsüz bir konuymuş gibi algılıyor.
-Cinsel tabular nasıl etkiliyor?
Çocukluk döneminden gelen birtakım tabular, daha çok doğu ülkelerinde var. Cinsel tabular, ailenin yapısı ve verdiği eğitim, herşeyin günah, ayıp olarak algılanması, kızlık zarının korunması gereken çok değerli bir organ oluşu, bütün ilginin alakanın o bölüme çekilmesi, hep onu koruma içgüdüsü vajinusmusa neden oluyor. Baskıcı, otoriter baba, zayıf, güçsüz anne modelleri, cinsel konuların çok açık konuşulamaması, okul döneminde cinsel eğitim verilmemesi, tecavüze uğramaya ya da tecavüz girişimine uğrama gibi baskılar, daha sonra ilişki anında bunların akla gelmesi... En büyük nedenleri baskıcı bir toplum, baskıcı düşünceler, tabulardır.
-Kişinin arkadaşlarından, yakınlarından duydukları nasıl etkiliyor?
Kızlık zarı ile ilgili yanlış bilgilendirmeler, mahalle yani arkadaş bilgilendirilmesi çok fazla. Kızlık zarının bozulması sırasında çok acı duyabileceğinden endişe duyulabiliyor bu yüzden de cinsel ilişkiden kaçınma oluyor. Bu çiftler arasında zaman içinde büyük bir gerginliğe yol açabiliyor. Aile içi çatışmalara, hatta boşanmalara kadar varabiliyor. Zaman içinde cinsel diğer sorunlar, cinsel soğukluk ve erkekte kendine güvensizlik ve iktidarsızlık sorunları gelişebiliyor.
-Nasıl tedavi ediliyor?
Tedavi, psikoterapi aslında. Davranış öğretiliyor şahıslara. Bunu cinsel alanda uzman psikiyatristler, psikologlar yapıyor. Kadına önce birtakım ev ödevleri veriliyor. Daha sonra hem kadına ve hem eşine ev ödevleri veriliyor. Bir haftalık seanslardan oluşan bir aylık süreçte, kimi vakalarda haftada bir, altı aylık süreçte tedavi gerçekleşiyor. Eğer vajinusmus kızlık zarı bozulurken duyulacak acıdan kaynaklı bir nedene bağlı ise, jinekologlar devreye giriyor.
Hymenektomi (Himenektomi) dediğimiz kızlık zarını jinekolog açıyor. Böylece vajinismusa neden olan bariyer jinekolog tarafından kaldırılmış oluyor. Ancak her vakada kızlık zarını açmak çözüm olmuyor?
-Hastalar alttan muayeneye izin veriyor mu? Muayene edebiliyor musunuz?
Jinekoloğun yaklaşımı çok önemli. İkna etmek kolay olmuyor. Vajinismus yaşayanlar bacaklarını kapattığı için çoğunlukla doktorun yaklaşmasına izin vermiyor. Elinizi, bacağına baldırına bile değdirtmiyor bu hastalar. Ama konuşarak ikna ederek asla vajinayla ilgili bir girişimde bulunmayacağımıza ikna ederek iletişim kurduğunuzda bu mümkün oluyor. Jinekoloğun görevi, kızlık zarının tipine ve girişte başka bir engelin olup olmamasına bakmak. Farzedin ki bir kızlık zarı tipi vardır. Çok kalın ve kapalıdır. Çok küçük sadece adet kanının akacağı kadar küçük bir delik vardır. Öyle bir vakayı cinsel ilişki olarak bozmaları mümkün değil. O noktada cerrahi müdahele gerekiyor. Böyle bir engelin olup olmadığı önce tespit ediliyor ve hasta ondan sonra psikiyatriste yönlendiriliyor.
-Vajinismus vakalarında gebelik görülebiliyor mu?
Çok nadir de olsa ilişkiye girmeden gebelik mümkün oluyor. Çünkü spermler hareketli. Eğer vajina ağzına sperm dökülürse olabiliyor ama bu durum sonucu doğumun gerçekleşmesi vajinismusu çözmüyor. Vajinusmus vakalarının bir kısmı tüp bebek yöntemiyle, aşılamayla bebek sahibi olmaya çalışıyor.
-Vajinismus vakalarının yoğunlaştığı bölgeler var mı ya da 'Şu tarz kadınların sorunudur' gibi bir ayrımdan bahsedebiliyor muyuz?
Vajinismus vakaları çoğunlukla detaycı, sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi yüksek kadınlarda görülüyor. Eğitimli kadınların kendilerini daha fazla ifade edebilme, itiraz edebilme yapılarından kaynaklanıyor. Eğitim çok önemli, eğitim sistemimizde cinsel eğitim ya az ya da yeterli değil. Bu eğitimin verilmesi çok önemli. Ülkemizde bazı kadınlar genital organlarını dahi tam olarak bilmiyor, tanımıyor.
Bir çok kadının hayatında önemli sorunlara neden olan vajinismus aslında kadının kendini koruması ve savunmasıdır. Yani vajinismus bir savunma mekanizmasıdır. Vajinismus ülkemizde diğer Avrupa ülkelerine oranla çok daha yaygın bir şekilde görülmektedir. Ülkemizde 10 kadından birinde görülen bir sorun olan ve çiftlerin cinsel hayatlarını kabusa çeviren vajinismus, yıllardan beri “cinsel birleşme sırasında vajina kaslarının kasılması ve cinsel ilişkiyi engellemesi” olarak tanımlanmaktadır.
Peki vajina kasları kendiliğinden mi kasılmaktadır?
Aslında vajina kaslarının kasılmasına neden olan beyindir, bu nedenle de bu hastalığa vajinismus yerine “beyinismus” denmesi daha doğru olacaktır.
Vajinismus aslında kadının kendini korumasıdır, savunmasıdır;
Ülkemizde çiftlerin cinsel terapiye başvurma nedenlerinde vajinismusun ilk sıralarda olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; “Diğer ülkelerde bizdeki kadar yaygın olmayan vajinismus ülkemizde 10 kadından birinde görülmektedir. Bunun temel nedeni de kadına çocukluğundan itibaren aşılanan cinsellikle ve özellikle kızlık zarıyla ilgili olumsuz telkinlerdir. “İlk gecenin çok acılı, ağrılı olacağı, oluk oluk kanlar akacağı, canının çok yanacağı ama dişini sıkması gerektiği, içinde bombalar patlayacağı, cinsel ilişkinin tıpkı iğnenin deliğinden limonu geçirmeye benzediği, deliğin küçük ve dar olduğu, kızlık zarının yırtılacağı, delineceği, patlayacağı, çok kanama olursa hastaneye kaldırılabileceği, ilk gece kadın ve erkeğin birbirine kilitli kalabilecekleri’’ gibi olumsuz telkinler çocukluktan itibaren kadının kafasına yerleşir ve cinsel ilişkiyi gözünde fazlaca büyütmesine neden olabilir.
Bunları duyarak büyüyen bir genç kızın ileride cinsel hayatında sorun yaşaması kaçınılmazdır. Çünkü vajinismus aslında kadının kendini korumasıdır, savunmasıdır. Yani vajinismus bir savunma mekanizmasıdır.’’ dedi.
Vajinismusun yıllardan beri vajinanın ilk 1/3’lük kısmındaki kasların cinsel birleşmeyi engelleyecek şekilde istemdışı kasılması olarak tanımlandığını belirten Dr. Keçe; “Vajinismus dendiğinde sadece vajina kaslarının kasılması akla gelse de aslında cinsel birleşme sırasında her kadında farklı tepkiler olabilir. Sadece vajina kasları değil, kadının tüm vücudu kasılabilir, bacaklarını kapatabilir, eşini elleriyle itebilir, hatta panik atak benzeri bir durum yaşanabilir.
Peki başta vajina kasları olmak üzere vucuttaki kasların istemdışı kasılması neden olur?
Vajina durup dururken kendi kendine kasılmaz, vajinanın kasılmasına neden olan beyindeki cinselliğe dair olumsuz duygu ve düşüncelerdir. Aslında vajinismusa neden olan genellikle vajina değildir, beyindir. Bu nedenle de vajinismus yerine beyinismus demek daha doğru olacaktır.’’ dedi.
Cinsel işlev bozukluklarının temelinde cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler yatar;
Cinsel organlar denildiğinde akla penis ve vajina gelir ve toplumda cinselliğin penis-vajina birleşmesinden ibaret olduğuna dair yaygın bir yanlış inanış vardır. Oysa ki en büyük cinsel organımız beyindir, çünkü cinsellikten alınan haz tamamen duygularımız ve düşüncelerimizle bağlantılıdır. Eğer kişinin cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri varsa, cinsel ilişkiden haz alması da zordur. Sağlıklı ve mutlu bir cinsellik için kişinin konsantre olması ve kafasının başka şeylerle meşgul olmaması gerekir. Penis ve vajina figürandır, baş rol oyuncusu beyindir.
Cinsel işlev bozukluklarının temelinde cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerin yatar. Sadece vajinismusun değil neredeyse tüm cinsel işlev bozukluklarının temelinde kişinin kendisiyle, kendi bedeniyle, partneriyle ya da cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri yer alabilir. Genellikle vajinismusta neden cinsel birleşme ile ilgili çocukluktan itibaren duyulan yanlış bilgilerken, erken boşalmada her ilişkiye başlarken erkeğin kafasında var olan “ya erken boşalırsam” düşüncesidir.
Şimdiye kadar toplum tarafından erkeğin kafasına yerleştirilmiş erkeklik ve cinsel güçle ilgili “penisin her zaman sert olması gerektiği, penisin sertliğinin erkekliğin simgesi olduğu, erkeğin her zaman cinsel ilişkiye hazır olması gerektiği” gibi olumsuz telkinler sertleşme sorununa neden olurken, yine kadının kendisi ve kendi bedeniyle ilgili olumsuz düşünceleri ve ilişki sırasında kendini rahat bırakamaması de orgazm olamamaya yol açabilir. Görüldüğü gibi aslında çoğu cinsel sorunun nedeni de yine beyindeki olumsuz düşüncelerdir.
hürriyet