Kalp kırıklığı öldürüyor!

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
İsveçli bilim insanları yıllardır öne sürülen bir teoriyi kanıtladı...

Yaşanan kalp kırıklıkları ve acılar kalbe ölümcül derecede zarar verebiliyor. ‘Kırık kalp teorisi’ üzerinde çalışan araştırmacılar derin üzüntünün kalp kaslarında fiziki olarak hasara yol açtığını keşfedip, bunu da kırık kalp sendromu olarak adlandırmış ancak nasıl gerçekleştiğini bulamamıştı. Hürriyet'te de yer alan habere göre, Mikronörograf Yrsa Sverrisdottir ve ekibi 2 yıl boyunca kırık kalpleri inceledi, kalbin nasıl kırıldığını buldu: Stres altında salgılanan hormonlar kalpte yığılıyor, kalp de kendini savunmak için kendini kapatıyor. Fiziksel açıdan sapasağlam olan bir kalp duygusal çöküntüye maruz kaldığında şekil değiştiriyor ve kan pompalamakta zorlanıyor.

667121_detay.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Kırık Kalplerde Kriz Tehlikesi !

Çabuk incinen, kolay kırılan kadın kalbi, mutsuz bir aşk hayatından da olumsuz etkileniyor. Duygusal şoklar… Terk edilme… Aldatılma… Unutulma… Tüm bu kalp kırıcı durumlar, kalp hastalıkları ve kalp krizlerine yani “Kırık Kalp Sendromu”na neden olabiliyor.

vvvlh0.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Kalp Kırıklığının Bilimsel Yüzü

Ayrıldığın kişiyi suçlayabilirsin ama kalbinin kırılmasına ve vücudunun acımasına neden olan şey aslında senin içinde saklı.

İlişkiniz bittiğinden beri kafanı bir balon gibi mi hissediyorsun? Midende bir sincap ailesi yaşıyor, kalbin bir mengene ile sıkıştırılmış gibi ve ne kadar uğraşsan da bütün bir hafta gözüne uyku girmedi mi? Çok fazla soru sormaya gerek yok. Sevdiğin kişiyi kaybetmek gerçekten acı vericidir. Ancak bunu durdurabilirsin çünkü esas acı beyninin içinden geliyor.

Eğer sen terk edilmekten nefret ettiğini düşünüyorsan, inan ki beynin daha fazla nefret ediyor. Kaliforniya Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Yardımcı Doçent Naomi Eisenberger, "Fiziksel bir acı esnasında beyinde etkilenen bölge, kişi sosyal hayatta reddedildiği zaman da aynı şekilde etkileniyor" diyor. Bunun kanıtı ise, beyninin bedenine gerçekten fiziksel bir acı varmış gibi sinyal göndermesi.

Yaşadığın yalnızlık süreci de bu konuda sana pek yardımcı olmaz: New York'taki Albert Einstein Tıp Okulu'ndan Nörobiyoloji Profesörü Lucy Brown, "şık olduğunda beyinde gri maddenin bulunduğu bölgeler, dopamin ve oksitosin gibi kişiye mutluluk ve huzur veren hormonlar ile yıkanır" diyor. Ancak sevgilin aniden seni bıraktığında, kendini iyi hissetmeni sağlayan kimyasalların desteği de azalmaya başlar; bunların yerine başa çıkılması zor olan stres hormonları devreye girer.


krmakalpsu0.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Mutsuz bir deneyim esnasında beynin ufak dozlarda kortizol, epinefrin ve diğer stres hormonlarını salgılar. Böylece tehlikeli durumlarda (örneğin caddede bir araba sana çarpmak üzere olduğunda) çabuk tepki verebilirsin. Ancak kalp kırıklığı gibi uzun süren travmalarda, zarara dönüşebilecek miktarda yığılmalar olur. Aşırı kortizol, beynine çok fazla kanı kaslarına göndermesini söyler. Bu da hızlı hareket edebilmen için kaslarının kasılmasına neden olur. Fakat herhangi bir yere yetişmiyor olduğundan, boşuna gerilen kaslar baş ağrısına, boyun kasılmasına ve göğsünde berbat bir sıkışma hissine neden olur. Kortizol yüzünden sindirim sistemindeki kan da çekilir ve sindirim organlarında rahatsızlıklar ortaya çıkar. Ayrıca aşırı hormon yüklenmesi bağışıklık sistemine etki eder ve etraftaki bakteri ve virüslere kaşı hassaslaştığın için daha çabuk hastalanırsın. Ayrılık sonrası kendini hasta gibi hissettiysen sebebi bu olabilir.


İyi haber ise şu: Duyguların yüzünden bir süre kendini kötü hissetsen de en azından bedensel acıyı dindirmen mümkün. Teksas'daki Fort Worth Baylor All Saints Tıp Merkezi'nin Psikiyatri Bölüm Başkanı Uzman Gary L. Malone, burada kastedilenin her gece kulübe gitmek ve sürekli bir şeyler yemek gibi, fiziksel olarak daha çok sıkıntı (kalp çarpıntısı ve aşırı yorgunluk) yaratan şeyler olmadığını belirtiyor. Bunların yerine, hassas miden veya zonklayan başın için bir ilaç alabilirsin. Daha da iyisi, sinirlerini gevşetmek için evde kendini rahatlatma tekniklerini (nefes egzersizleri gibi) deneyebilirsin. Miller, stres hormonlarının yatışması için kendini koltuktan kalkmaya zorlayıp biraz aerobik egzersizi yapmanı tavsiye ediyor. Egzersiz yapmak, beynine endorfin salgılatarak duygusal anlamda iyileşmene yardımcı olur. Ihtiyaç duyduğun oksitosin için, yanında gevezelik edebileceğin bir dostun olursa daha iyi olur.

kaanil_134087700887.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Kalp kırıklığının ilk aşaması, korkunç bir kırgınlık hissi. Ama tamamen geçici ve iyileşmek için gerekli. Bununla daha kolay başa çıkmak için aşağıdaki adımları takip edin.

1-ZAMANA ODAKLANIN

Duygusal kriz sırasında ihtiyacınız olan, sizin için en iyi olan şeyi yapmayı öğrenmektir. Sizi harap eden bu durumla başa çıkarken, zamanı durdurmak en sağlıklı yoldur. En sevdiğiniz müziği dinleyin hatta sesinin açın, siz de söyleyin. Arabanıza binin, pencereyi açın, rüzgarı yüzünüzde hissedin. Geçici bir süre de olsa hayata dair bir şeyler hissetmek, sizi endişe ve üzüntülerinizden uzaklaştıracaktır.

2-ZAMANI KULLANIN

İlişkiniz bittiğinde, sürekli aklınız onunla meşgul olur. Bu gergin duyguyu idare etmek için zamanınızı daha verimli yapılandırmanız gerekir. Gününüzü doldurun. Öğle yemeklerine gidin, dışarı çıkın, sinemaya hatta masaja zaman ayırın. Bu gibi durumlarda çalışmak gerçekten çok yararlıdır. İş, kafanızı dağıtmanıza yardımcı olan bir terapi gibidir. Acınızı hafifleten, sizi oyalayan çeşitli faaliyetler, bu zor günlerle daha kolay başa çıkmanızı sağlar.

3-BU GÜNÜ DÜŞÜNÜN

Kendinizi bir anda tüm geleceği silinmiş gibi bile hissedebilirsiniz. Kendinize bunun sadece bir ümitsizlik duygusu olduğunu ve gerçek olmadığını hatırlatın. Gelecek hakkında endişelenmektense, bugün yaşamla ilgili korkularınızı yenmelisiniz. Gelecekte sizi yeni aşklar bekliyor olabilir.

4-GÜÇLÜ OLUN

Bu geçici ayırımda ayaklarınızın üstünde durmayı öğrenmelisiniz. Duygusal güveninizi de yeniden yapılandırın.

5-KENDİNİZİ ŞIMARTIN

Terkedilmek, kalbine bıçak saplanmak gibi bir duygudur. Diğer yaralar gibi, kalp yarasının da iyi bakıma, şımartılmaya, iyileşmeye ihtiyacı vardır. Kendinize zaman ve ilgi gösterin.

473d1293892765-guzel-seyler-icin-zorlama-hayallerin-ve-kalbin-gabriel_garcia_marquez_02.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
6-KENDİNİZE DESTEK ARAYIN

Bir aşkı kaybeden insanın, dertlerini paylaşacak insanlara ihtiyacı vardır. Size destek olacak arkadaşlarınızla, ailenizle görüşün.

7-ÖĞÜTLER DİNLEMEYİN, SİZ ANLATIN

Öğüt almak yerine sadece duygularınızı dinlemeleri için arkadaşlarınızı arayın. Öğütler kendinizi kötü hissetmenize, hatta zayıf olduğunuz sinyalleri almanıza bile neden olabilir. Üstelik bu size daha çok acı bile verebilir. Kalp acısı sadece sizin hatanız değil. En çok ihtiyacınız olan şeylerin destek, arkadaşlık ve anlayış olduğunu unutmayın.

8-DESTEK GRUPLARINA KATILIN

Sizinle aynı şeyleri yaşamış insanlarla tecrübelerinizi paylaşmak iyi gelecektir. Hatta internet üzerinden bile böyle gruplara katılabilirsiniz.

9-GÜNLÜK TUTUN
Kendinizi pozitif düşünceye odaklanmış olarak tutmak ve bu acı dolu zamanı bir tecrübeye dönüştürme yolunda ki kararlarınızı desteklemek için günlük tutun.

10-DANIŞMAN ARAYIN

Çok gerekli görürseniz psikolojik danışmanlardan destek almaktan çekinmeyin. Sizin için iyi bir terapi olabilir. Kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.





170_63_490_181_1661-Kopan-Gul-Kirilan-Kalp.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
"Siz, ruhsal deneyim yaşayan bir insan değil; insani deneyim yaşayan bir ruhsunuz."

Kalp kırıklığı acısını çekenler okusun lütfen

Farkında olmadan geldik hayata, farkında olmadan üzülebiliyoruz, farkında olmadan kırılıyor kalplerimiz..

Bazen aşk acısı çekiyoruz, bazen sevdiğini paylaşamama acısı, karşılıksız sevme acısı, Çok yakınına kırılma acısı..

Gülmek tek çeşit, fakat üzülmenin çeşidi çok fazla..

Üzüntünün insan vücuduna biyolojik olarak hiç bir faydası yoktur. Aksine sürekli hüzünlü olma durumu, tüm hastalıkların tetikleyicisi durumundadır. Üzüntü hali ile biyolojik ve psikolojik bir çok hastalığa yakalanabiliriz. Ayrıca bu hastalıkların hasarları çok kalıcı olabilir.

Kalp kırılması, bildiğiniz üzere üzüntünün baş tetikleticisi durumundadır. En çaresiz olduğu zaman ise, kalbini üst üste kıran birini hala koşulsuz sevmek ve her zaman acı çekmektir.

Kalp kırılmasını bu örnek üzerinden değerlendirecek olursak, bununda çözümü vardır. Kalpten sevginin,kırgınlığın komple söküp atılması imkansızdır. Ama çekilen acı çeşitli tekniklerle hafifletilebilir, hatta yok edilebilir.

Çok seven kalp, çok kırılır. Çünkü sevdiğinden çok şey bekler.. Sevgisine karşılık hep gülümsemek ister.. Bu beklenti çok normaldir. Burada sorun sizde değil, sevdiğiniz ve beklenti kurduğunuz kişidedir.

csy7v.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Öncelikle kendinize, “Bu dünyada ki en değerli şey benim!” mantığını yüklemeniz gerekmekte. Bu dünyanın en değerli varlığı sizsiniz,başka kimse değil!

Sessiz biz ortama geçin, kendinizi gevşetin..

Şimdi kendinize bu mantığı yükleyin. Unutmayın, en önemli kişi,sizsiniz.

Şimdi duygusuz biri olun! Sizin duygunuz yok,bir hakem pozisyonuna geçin..

Gözlerinizi kapayın, onu seven biri olarak değil de, en önemli kişi ve hakem olarak o kişinin sizin kalbinize karşı yaptığı acımasız davranışları tarafsız biçimde tartarak gözden geçirin..

Bu sırada içiniz sızlıyorsa tekrar deneyin. İçiniz sızlamayacak! Sadece onun dünyanın en önemli kişisinin kalbine yaptığı acımasızlıkları irdeleyeceksiniz.

Bu aşamada o kişiye karşı kalbiniz değil de mantığınız konuşmaya başlayacaktır. Duygusuz değilsiniz, hafif sızlama hissedeceksiniz ama unutmayın şu an siz seven değil, bir hakemsiniz!

“Kendi kendine konuşanlara deli derler” demiş eskiler. Onlar halt etmişler! Şimdi sessizce hakemliğe bürünüp kalbinize laf anlatmaya çalışın.. “O sana böyle böyle yapıyor, sen ona nasıl kalbini verebilirsin ki? Şu şu olayda yaptığını hatırlasana,hayatını mahvetmesine neden izin veriyorsun ki,Bak, sen kırıldın diye göz ağlıyor, moralin bozuluyor. Gözün ağlamaktan yoruldu, 2 gün daha ağlarsın geçer zamanla unutup gideceksin!” gibi..

Bu aşamadan sonra vücudunuzda bir rahatlama hissedeceksiniz.. Dünyanın en önemli kişisi gevşiyor! Dünyanın en önemli kişisi sensin!

Gözlerinizi sakın açmayın! Siz daha doğmadınız ki. Gözlerinizi açtığınızda yepyeni bi hayata doğacaksınız.. Dünyanın en önemli kişisi, hakemiyle birlikte kendini parçalamayacak,üzülmeyecek ağlamayacak.

Gözlerinizi açın..

Aynanın önüne gelip gözlerinizin içine bakın.. Konuşun gözlerinizle.. “Çok güzel gözlerim var dünyanın en önemli kişisi benim. O gözler daha kimleri sevecek, kimlere bakacak. hayata bir kere geliyorum, bu acı değer mi” gibi.

Bu aşamadan sonra, eğlenceli bir müzik dinleyin, komedi dolu bir film izleyin, size ferahlık verecek biz gezide bulunun.. Bunların hepsini detayla inceleyin.. “hayatın ne güzel yönleri varmış,hep acı değilmiş ki!” deyin kendinize.. Gülümseyin, kahkaha atın, komşunun bahçesindeki ağaçtan elma çalın, ağzınıza bulaştıra bulaştıra çikolata yiyin.. Hayat budur, hayat acı değildir,hüzün değildir!
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Ey dünyanın en önemli kişisi.. Gülümse artık :))))


kadin_mutlu-1.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst