Kalp krizi ve nöbetler için hayat kurtaran tavsiyeler.

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ani bir kalp krizi veya bir nöbet başlangıcı, hastayı doğrudan bir ölüm kalım meselesinin içine sokar. Burada belirleyici faktör genellikle uygulanan yardımdır. Peki, geçen her saniyede ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Sakin kalmanız ve hayat kurtarabilmeniz için gerekli olan ipuçlarını sizinle paylaşmak istiyorum.

Kalp krizi veya hastalık nöbeti, çoğunlukla bir uyarı olmadan meydana gelir. İster kendiniz, ister bir yakınınız veya bir yabancı olsun, hayat kurtarmak için gereken bilgiye sahip misiniz? Hazırlanın; işte bilmeniz gereken hayat kurtarıcı ipuçları...

Kalp Krizi Yardımı

Yapmamanız Gerekenler: İlaç almak veya vermek için, özellikle de mağdur kişi sizseniz, hastaneyi ya da ambulansı aramakta gecikmeyin. Telefona ulaşana kadar yığılabilirsiniz.

Yapmanız Gerekenler: Yanınıza gelecek olan acil yardım ekibinde oksijen, ilaç ve defibrilatör olduğundan emin olun. Bugünden tezi yok, bu tür bir acil yardım ekibinin numarasını ulaşabileceğiniz bir yerde bulundurun. Acil durumla karşılaştığınızda onları aradıktan sonra 325 mg’lık aspirinlerden alın. Kalp krizi, damarlarda kanın kalbe gitmesini engelleyen pıhtı veya pıhtılar yüzünden meydana gelir. Aspirin, pıhtının büyüyüp daha çok zarar vermesini engellemeye yardımcı olur. Yardım gelene kadar sakin kalmaya çalışın.

Nöbet Sırasında Yardım

Yapmamanız Gerekenler: Hastanın ağzına hiçbir şey koymayın. Diş etlerini kesebilir, dişlerini kırabilir veya sizi ısırabilirler. Duyduklarınızın aksine, nöbet sırasında hastanın dilini yutma tehlikesi çok düşüktür. Daha doğrusu, dili yerinde tutan frenulum adındaki doku sayesinde bu neredeyse imkansızdır.

Yapmanız Gerekenler: İlk olarak hastayı yavaşça yere yatırın. Yaralanmaları önlemek için başının altına yastık koyun. Tükürüğünün dışarı akması ve daha rahat nefes alıp vermesi için başını yana döndürün. Nöbetin uzunluğuna ve ayrıntılarına dikkat edin ve bu bilgileri bir doktora veya acil yardım görevlilerine iletin.

Nöbet Sırasında İlk Yardım

Nöbetler en korkutucu atakların arasında; hayatları boyunca 10 kişiden 1’i nöbet geçirir. Tanıdığınız biri nöbet geçirse ne yapacağınızı biliyor musunuz? Nöbete nelerin yol açtığını ve ne yapıp yapılmaması gerektiğini anlatacağım sizlere.

Yapılması Gerekenler:
-Sakin olun.
-Süreye bakın. 5 dakikadan daha fazla süren nöbetler hayli tehlikeli olur. Bu bilgiyi doktora aktarın.
-Etrafındaki sivri maddeleri kaldırın.
-Rahat nefes alabilmesi için kafasını yana çevirin.

Yapılmaması Gerekenler:
-Hastayı tutarak titremesini veya hareketini engellemeye çalışmayın.
- Kendine gelene kadar yiyecek veya içecek bir şey vermeyin.
- Ağızlarına hiçbir şey koymayın.
-Elinizi veya parmağınızı ağzına sokmayın.

Dr. Mehmet Öz posta.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sessiz kalp krizine dikkat!

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, aralarında şeker hastalarının da bulunduğu bazı hasta gruplarının ağrı hissetmeden ''sessiz kalp krizi'' geçirebildiklerini söyledi.

Prof. Dr. Oğuzhan, gazetecilere yaptığı açıklamada, kalp krizinin göğüs bölgesinde duyulan şiddetli bir ağrı ile kendisini gösterdiğini ifade etti. Bu ağrının karın, çene ve sırt bölgelerine de yayılabileceğine işaret eden Prof. Dr. Oğuzhan, şu bilgileri verdi:

''Ağrının beraberinde soğuk terleme de vardır ama ağrı o kadar şiddetlidir ki hasta mutlaka kendisini doktora başvurmak zorunda hisseder. Ancak, bunun istisnaları da var. Sessiz kalp krizi dediğimiz durumlarda söz konusu.

Bazen şikayetleri çok belirsiz olabilir, ağrı çok hafif olabilir. Özellikle şeker hastalığı bulunanların bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Eğer şeker hastalığı varsa kalp krizi ağrısız geçirilebiliyor. Bu hastaların kriz geçirdikleri kalp grafileri çekildiğinde anlaşılabiliyor.''

Ağrı eşiği yüksek hasta grupları arasında yaşlılar ile kalp nakli yapılan hastaların da bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Oğuzhan, şu uyarıda bulundu:

''Çoğu zaman bu kişiler ağrıyı soğuk algınlığı, kas ağrısı gibi yorumlayabilirler. Bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Ağrı olmadan kalp krizi de mümkün olabiliyor. Bazen nefes darlığı şeklinde kendisini gösteriyor, bazen yorgunluk isteksizlik de kalp krizinin belirtisi olabiliyor ama tabi tipik tablo göğsün özellikle orta kısmında hissedilen, soğuk terlemenin eşlik ettiği, bazen bulantının eşlik ettiği göğüs ağrısıdır.''

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kalk kapak hastalıklarında yeni bir tedavi MitraClip ( Mandallama )

Mitral kapak, kalbin temiz kan tarafında üst ve alt odacık arasındaki kapakçıktır. Bu kapak, kalbe akciğerden temiz kan gelirken açılır ve kanın kalbe dolmasını sağlar. Kalp kasılıp kanı vücuda atarken de, kapanır ve kapanması ile kanın vücuda yönlenmesine yardımcı olur.

Türkiye'de ilk defa Amerikan Hastanesi'nde uygulanan Mandallama yöntemi, özellikle nefes almakta zorlanan hastaların, nefesini düzeltip, hareketlerini rahatlatan ve uzun vadede kalbin bozulmasını önleyebilecek bir yaklaşım olarak kullanılmaya başlanmıştır. Son iki yılda Avrupa ülkelerinde sınırlı olarak uygulanan bu yöntemden 2010 yılı sonuna kadar Batı Avrupa ve A.B.D.'de yaklaşık 2 bin hasta faydalanmıştır.

Mitral kapak, kanın doğru yönde akmasını sağlar. Kapakçık, açılır kapanır iki kanatlı bir kapı gibi düşünebilir. Bu kapak gereken sıkılıkta kapanamazsa, kan akciğere doğru geri kaçar. Buna, "mitral yetmezlik" denir ve en sık görülen kalp kapak hastalıkları arasında yer alır.

Mitral Yetmezliğin Nedenleri

Günümüzde kalp kapak hastalıklarına yol açan en Yaygın sebepler, kapağın doğuştan farklılık veya eksiklikleri, kalp romatizması gibi sonradan oluşan hastalıklarla deforme olmasıdır. İlaveten yaşlanma ile birlikte her organ gibi kalp kapakları da yaşlanır ve fonksiyonları Yavaşlar, dejenerasyona uğrarlar.

Mitral yetmezliğin oluşumunda üç ana faktör sayabiliriz.

• Doğuştan farklılıklar
• Yaşlanma ve dejenerasyon
• Kalp romatizması gibi kalbe vuran enfeksiyonlar. Doğuştan gelen ve mitral yetmezlik en sık karşılaşılan sebebi "mitral kapak prolapsusu"dur.

Mitral kapak prolapsusu, dünyada en sık rastlanan kalp kapak problemidir. Prolapsusda kapakçığı iki kanatlı bir kapıya benzetirsek, bunun sert değil, yumuşak bir yapı olması ile bir bayrak gibi dalgalanması ve tam olarak kapanamaması durumu vardır. Kalp romatizması sonrası mitral yetmezlik, çok sık görülen bir sorun değildir ve günümüzde gitgide azalan oranda karşımıza çıkmaktadır. Sonradan gelişen mitral yetmezlik problemlerine daha çok kapağın dejenere olması yol açar.

Kapağın normal olduğu durumlarda farklı, örneğin kalp krizleri veya kalp büyümesi gibi nedenlerden ötürü kalp kasının zayıflamasını takiben de mitral yetmezliğin ortaya çıktığı görülmektedir. Bu da bir odanın iki kanatlı kapısının, odanın boyutlarının genişlemesi ile bir araya gelememesine benzetilebilir.

Mitral yetersizlik olan hastalarda, zamanla yetersizliğin yani kaçak oranının şiddetli hale gelmesini takiben ciddi derecede nefes darlığı yakınması ve kalpte büyüme ortaya çıkar. Diğer bazı kapak problemleri gibi ani ölüme sebebiyet vermeyen bu durum, kalbin geri dönemeyecek şekilde bozulmasıyla uzun süreli sorunlara da yol açar. Şiddetli kapak kaçağı sonrası kalp büyümesi, kalp yetmezliği ve ritim bozuklukları en sık rastlanan sorunlardır.

Mitral Yetmezliğin Tedavisi

Mitral yetmezliğin tedavisi yakın zamana kadar sadece cerrahi iken, günümüzde bazen "kapak değişimi" bazen de "kapak onarımı" olarak tabir edilen işlemlerle kapağın değiştirilmeden kaçırmaz hale gelmesi sağlanır. Bu işlemler ehil ellerde başarı ile gerçekleştirilmektedirler.

Buna rağmen yapılan araştırmalar, mitral yetmezlik görülen hastaların ameliyat gerektirenlerinin yaklaşık olarak %50'sinin herhangi bir nedenle ameliyat olamadığını göstermektedir. Hastanın ameliyatının çok riskli olması bu noktada en önemli sebep olarak görülür. Zaman zaman hastanın büyük bir operasyondan korkmasının da bu ameliyatın olmamasında da rol oynadığı görülmektedir.

Ameliyat, yani göğüs kafesi yarılarak müdahale edilmesinin, yapılmadığı veya yapılamadığı durumlarda bu hastaların durumu zamanla bozulur. Nefes problemleri artarak devam eder, sonuçta ilaçların da yeterli faydayı sağlayamadığı geri dönüşü olmayan hale gelebilirler.

Ünlü bir İtalyan kalp cerrahı tarafından bahsi geçen ameliyatı kolaylaştırmak için kapağı değiştirmek yerine, kapağın iki kanadını birbirine yaklaştırmayı hedefleyen bir dikiş yöntemi bulunmuştur. Açık kalp ameliyatlarında denenen bu yöntem, kapının birbirine bitişmeyen iki kanadının orta noktada birbirine düğmelenmesine benzetilebilir. Başlangıçta, kapak açık halde iken, kapakta 8 rakamına benzeyen bir şekil oluşturma tekniği Yaygın olarak kullanılmamıştır.

Ancak, son on yılda bu tekniği ameliyatsız uygulayan yöntemler üzerine yapılan çalışmalar başarılı sonuçlar vermiştir. Bu yöntem, ''MitraClip'' denilen bir cihazla hastalara uygulanmaya başlanmıştır. Yönteme; çamaşır mandalı ile çarşaf tutturur gibi, kapağın iki kanadını tutturmaya benzediği için "mandallama" diyoruz.

Mandallama yöntemini; çok geniş kapak açıklığı, bir "O" düşünelim, kapanamayıp ortadan kan kaçırırken, ortadan iki Kanada mandal takıp birleştirerek, bir çeşit ''8'' görüntüsü yaratıp kaçağı azaltmak olarak düşünebiliriz. Oluşturulan 8 rakamına benzeyen şekille kaçak tamamen ortadan kalkmaz. Ancak, kan akışı trafiğini belirgin olarak azaltması ile kalp ve akciğer üzerindeki yükü hafifleterek hastaların rahatlamasını sağlar.

Mandallama yöntemi özellikle nefes almakta zorlanan hastaların, nefesini düzeltip, hareketlerini rahatlatan ve uzun vadede kalbin bozulmasını önleyebilecek bir yaklaşım olarak dünyada da kullanılmaya başlanmıştır. Son iki yılda Avrupa ülkelerinde sınırlı olarak uygulanan bu yöntemden 2010 yılı sonuna kadar Batı Avrupa ve A.B.D.'de yaklaşık 2 bin hasta faydalanmıştır.

Yapılan araştırmaların ümit vaat ettiği mandallama yöntemi, ülkemizde 2010 yılından itibaren Amerikan Hastanesi'nde uygulanmaya başlanmıştır.

Kimlere ''Mandallama'' Uygulanabilir?

Günümüzde mitral yetmezlik için yapılan operasyonlar, gecikmeden yani kalpte bozukluklar ortaya çıkmadan yapılırsa başarı şansı ve hastaya faydası uzun dönemde artar. Örneğin, ciddi mitral kapak prolapsusu olan bir hastada bu kapağa vaktinde yapılacak bir onarım cerrahisinin başarısı yüksek olur. Ancak kalpte bozulma ile ortaya çıkan, "fonksiyonel mitral yetmezlik" olarak adlandırılan sorunlarda operasyon başarısı düşer.

Bilimsel olarak her tür mitral yetmezliğin tedavisinde uygun olduğu görülen mandallama yöntemi, özellikle ameliyat olması riskli bulunan veya ameliyat için geç kalmış hastalarda öncelikle tercih edilebilir bir girişimdir. Kalbin bu işlemden sonraki 1-2 yıl içinde kendisini toparlaması beklenmektedir.) Bu da hastanın yakınmalarını azaltabildiği gibi, orta vadede kapak cerrahisi gerekirse bunu daha az riskli hale getirebilir.

Nasıl Yapılır?

Şiddetli mitral yetmezliği olan ve yakınmaları sebebi ile müdahaleye gerek görülen hastalar, bir ön değerlendirmeden geçirilir. Bu değerlendirme çerçevesinde TEE adı verilen tüp yutturularak, Ekokardiyografi yapılması gerekir. Bu test, mide hastalıklarında yapılan endoskopiye de benzetilebilir. 15 dakika süren bu test ile hastanın kalp kapağının mandallama yönteminden fayda görüp görmeyeceği anlaşılır.

Operasyon kararı verildikten sonra, bir gün önceden hastaneye yatırılan hastaya anjiyo laboratuvarında narkoz altında işlem yapılır. Hasta, 3-4 saat süren işlem sonrasında bir gece yoğun bakım ünitesinde kalır. İki gün normal serviste izlenip, 3 ya da 4. gün taburcu edilir.

İşlemde, her iki kasıktan birer tüp anjiyo yapılır gibi yerleştirilir. Ayrıca boyundan ve el bileğinden de küçük tüpler yerleştirilerek hastanın müdahalesi gerçekleştirilir. Nadiren kan verilmesi de gerekebilen bu işlemde ölüm ve ciddi problem yaşanması riski çok düşüktür.

MitraClip Uygulanan Hastayı Neler Bekler?

İşlemden hemen sonra hastanın özellikle nefes darlığı yakınmalarında azalma beklenir. Kalp kası zayıflayıp, kalbi genişleyen hastalarda da nefes darlığında azalmanın yanında kalbin boyutları da küçülür. Yani, kalp büyümesi düzeltilir.

Bu işlemde mitral yetersizlik hemen her zaman ortadan kaldırılamaz. Ancak, işlemin yapıldığı hastaların büyük bir çoğunluğu ciddi derecede rahatlayıp, hareket kapasiteleri artar. "Mandallama" yönteminin uzun dönem sonuçları henüz bilinmemesine karşın, kısa dönem yani 1-2 senelik veriler çok ümit vericidir.

Bu işlemle uzun vadede herhangi bir girişime gerek kalmayacağı tahmin edilir. Ancak uzun vadede mitral yetersizlik tekrarlasa dahi kalbin küçülmesine imkân sağlayan mandallama işlemi, olası bir açık mitral kapak operasyonunu daha az riskli hale getirebilecek ve ileride açık kalp ameliyatı şansını ortadan kaldırmayacaktır.

haberler.com
 
Tekerlekli Sandalye
Üst