Kanser Efsane Bir Gerçek

Çağımızın afeti sayılan kanser sağlığı yerinde ve genç yaşlı dinlemeden ansızın musallat olan onları ızdırap içinde kıvrandırarak geç teşhisi sonunda ölüme sebebiyet vermesi kaçınılmaz. Kanserler çok değişik ve türü olan hastalık cinsidir. Çoğu zaman sıklığı yaşla orantılı olarak aratabilir. Ayrıca bir çok risk faktörüne uzun süre maruz kalmış yaşlılarda daha çok görülebilir.

Tüm kanserler göz önüne alındığında, iyileşme ihtimali yarı yarıyadır. sonuç ne olursa olsun (iyileşme yada ölüm) hastalık süresi uzun ve zorlu bir yolculuktur. Başlangıçda bir solukda ilerleyen hastalık başlangıçdan sonra aylar veya yıllar sonra tekrarlayabilir. Kanser ağrılarınını yedin yaşamamıza neden olabilir. Şöyle bir gerçekde vardırki tıp çok ilerlemiş tedavi olanakları çok gelişmişdir. Kontrol edilemiyen vakkalar istisna hale gelmişdir.

Bu veriler kanserle mücadelede elle tutulur bir ilerlemeyi göstermekdedir. Bazen parlak ,bazen mütevazi olan bu ilerlemeler insanların umutlanması için olumlu sayılabilecek gelişmelerdir. Her hastanın durumuna uygun tedavi saptanması kolaylaşmakda, tedavi araçları gelişmektedir. Nihayetindede hastaların eskisi gibi normal yaşantılarına dönmeleri yani hayata uym sağlamaları için onlara yardımcı olunmaktadır.

Bütün bu ilerlemeler başlıca 2 dalda yani( Onkoloji ve Radyoterapi )ayrılan kanseroloji ana bilim dalının yakın yıllarda kurulmuş olmasının ne kadar yerinde bir atılım olduğunu kanıtlamaktadır.

Kanserin Kökeni

Kanser yıllar boyunca zehirli etkiler altında kalmış olan normal bir dokunun değişikliğe uğraması sonucunda ortaya çıkar.

Bu değişiklik yavaş,yavaş ortaya çıkdığı için önceleri göze çarpmaz.Hücreleri kolaylıkla bozulur hale getirir. Yani dengesizlik koşulları yaratır. Kanser böylece rastlantısal olmayan birtakım olayların birleşmesi veya birbirini izlemesi sonucunda ortaya çıkar.

Bazı hallerde henüz bilinmeyen ve saptanması çok nadiren mümkün olan nedenlerle dış saldırı karşısında zayıf kalanbir organizmanın, bir dokununveya bir hücrenin dayanıksızlığı kanserde başlangıç oluşturmaktadır. Daha sonra bir çok dış etmen işe karışarak hücrelerin dayanıksızlığını arttırarak hücre içi değişimlere sebeb olur. Böylelikle belirleyici nitelikde değişimler başgöstererek kanserin vücuda yayılımı sözkonusu haline gelir.

Bu devreye gelindiğinde hücrelerin çoğalması önce yayılımcı olmayan bir (UR) başlatır. Daha sonraki evrelerde hücre toplumunun çoğalması sürer bu toplum klonerdir yani tek bir hücreden türemedir. Ondan sonra komşu dokuları istilaya başlar artık yayılımcı kanser doğmuştur.

Kanserin Evrimi

Bir kanserin doğal seyri ur'un dikkat çekmeden ve klinik belirti verecek büyüklüğe gelinceye kadar gelişmesini sürdürdüğü bir devreyle başlar. Bilim adamları meme kanserinin bir tek hücreden 1sm çapında bir ur haline ancak 8 yılda gelebildiğini ama bundan sonra 8-10 ayda 2sm büyüklüğe ulaşabildiğini göstermiştir. Bu olgu erken teşhisin önemini vurgulamaktadır.

Bir kanser bulunduğu yere dokusal tipine ve çevre koşullarına bağlı olarak az yada çok hızlı bir biçimde gelişir. Nitekim gençlerde çoğu kez hızla gelişen kanserler görülmesine karşılık, yaşlılarda görülen bazı kanserler son derece yavaş gelişirler. Değişken bir zaman sonunda, kanserin varlığı nedeniyle oluşan önce yerel, sonra genel bozukluklar ölüme yol açar.

Bununla birlikte hiçbir tedavi yapılmaksızın gerilemiş yada iyileşmiş olan bilimsel olarak doğrulanmış olağan dışı olgularda vardır. Hastalığın gelişmesi enfeksiyon, kanama gibi durumlar ortaya çıkar. İhtilatlar hızlanır ağır kemik yada sinir ağrıları ortaya çıkar.

Kanserde tedavi erken olduğu sürece etkilidir. Çeşitli yöntemlerle güzel gelişmelere rastlamamız mümkündür.