- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Baştan yeri belli olsada bir kanserin organizmaya yayılma imkanı hastalığın ağırlığıyla orantılıdır.
İlk neoplazik hücrenin değişime uğramasından itibaren geçen zaman ile urun büyüme hızı kanserin gelişme evresini belirler.
İlk kanser derinde yerleşmiş ve az gelişmişse,ancak uzakta bir metastaz (yayılma) yaptığı zaman fark edilir. Her vakada teşhis konur konmaz urun yayılma derecesi saptanmalı ve tedavi ona göre belirlenmelidir.
Bu ise tedavi öncesinde, kanserin özelliklerinin dikkatle değerlendirilmesine ve her vakaya uygun tedavi şeklinin kararlaştırılmasıyla mümkündür.
Değerlendirme yollarıçeşitlidir.Bu yöntemler arasında en az eziyet veren, en pratik olan ve en çok bilgi sağlayacak olan seçilmelidir. Hastanın şikayetlerinin dinlenmesine ve bedeni muayenesini'de içeren klinik muayene en kolay olan ve çoğu zaman en fazla bilgiyi sağlayan yoldur.
Genellikle bu muayene( x.ışınları,ültrason,radyoaktif izotoplar(sintigrafi) nükleer manyetik rezonans(NMR VEYA MR) kullanılan tıbbi görüntüleme yöntemleriyle ve parça almaya yarayan endoskopiyle tamamlanır.
Nihayatbiyolojik testlerede baş vurulur.Gittikce çeşitleri çoğalan bu testlerin kimi urun salgısını belirler( markörler) kimisi dolaylı olarak kanser hücrelerininyankılarını ortaya çıkarır mesela( kalsiyum oranı) kimiside organizmanıntepkisini yani (iltihabını) gösterir.
Bu araştırmalar urun asıl yeri,hacmi, komşu dokulara ilişkisi ve yayılma derecesi hakkında bilgi edinmemize fayda sağlarlar.
Ayrıca urungelişme hızını, organizma üzerindeki yankısını işlevsel veya metabolizmaya ilişkin bir düzen bozukluğunu değerlendirmeyede fayda sağlar.
Ur hakkındaki bu bilgiler, hastanın ihtiyaç ve ruhsal yapısı bakımından da değerlendirilmelidir.
Kanserin başladığı yer yayılma ihtimalinide şekillendirir. Yayılmanın doğal bir lenf engeliyle veya kan dolaşımında akciğer parankimalarının süzgeç işlevi görmesiyle( mideden rektuma kadar sindirim kanalının büyük bir bölümünün kanını toplayan kapı toplardamarları sistemiyle) durdurulma ihtimalide vardır.
İlk neoplazik hücrenin değişime uğramasından itibaren geçen zaman ile urun büyüme hızı kanserin gelişme evresini belirler.
İlk kanser derinde yerleşmiş ve az gelişmişse,ancak uzakta bir metastaz (yayılma) yaptığı zaman fark edilir. Her vakada teşhis konur konmaz urun yayılma derecesi saptanmalı ve tedavi ona göre belirlenmelidir.
Bu ise tedavi öncesinde, kanserin özelliklerinin dikkatle değerlendirilmesine ve her vakaya uygun tedavi şeklinin kararlaştırılmasıyla mümkündür.
Değerlendirme yollarıçeşitlidir.Bu yöntemler arasında en az eziyet veren, en pratik olan ve en çok bilgi sağlayacak olan seçilmelidir. Hastanın şikayetlerinin dinlenmesine ve bedeni muayenesini'de içeren klinik muayene en kolay olan ve çoğu zaman en fazla bilgiyi sağlayan yoldur.
Genellikle bu muayene( x.ışınları,ültrason,radyoaktif izotoplar(sintigrafi) nükleer manyetik rezonans(NMR VEYA MR) kullanılan tıbbi görüntüleme yöntemleriyle ve parça almaya yarayan endoskopiyle tamamlanır.
Nihayatbiyolojik testlerede baş vurulur.Gittikce çeşitleri çoğalan bu testlerin kimi urun salgısını belirler( markörler) kimisi dolaylı olarak kanser hücrelerininyankılarını ortaya çıkarır mesela( kalsiyum oranı) kimiside organizmanıntepkisini yani (iltihabını) gösterir.
Bu araştırmalar urun asıl yeri,hacmi, komşu dokulara ilişkisi ve yayılma derecesi hakkında bilgi edinmemize fayda sağlarlar.
Ayrıca urungelişme hızını, organizma üzerindeki yankısını işlevsel veya metabolizmaya ilişkin bir düzen bozukluğunu değerlendirmeyede fayda sağlar.
Ur hakkındaki bu bilgiler, hastanın ihtiyaç ve ruhsal yapısı bakımından da değerlendirilmelidir.
Kanserin başladığı yer yayılma ihtimalinide şekillendirir. Yayılmanın doğal bir lenf engeliyle veya kan dolaşımında akciğer parankimalarının süzgeç işlevi görmesiyle( mideden rektuma kadar sindirim kanalının büyük bir bölümünün kanını toplayan kapı toplardamarları sistemiyle) durdurulma ihtimalide vardır.
