Karar Verebiliyorsan İlk Adımı Atabiliyorsun Demektir

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Karar verebilmek birçok işte ilk adım anlamına gelmektedirki asıl olanda budur. Değişken fikirler verilen kararlarda duramamaklar bir adım öteye gidemememize neden olmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İlk hedef daima yapılacak işte karar vermek ve o kararın sonuna kadar ardında durmak olmalıdır. İşte başarıya götürecek yol bu olduğunu ozaman göreceğiz. Kararlılık ve sabır kardeş gibi çıkmazlardan çıkaran olmazları olduran bir kavram olarak düşünürsek Allahın yardımı ile işlerimiz yoluna girecektir.

Düşüncelerine hakim olamayanlar kısa zaman sonra davranışlarına da hakim olamazlar. Bilinçaltı sürekli olarak bilinçten gelen emirleri yerine getirir. Bilinçaltı bilinç tarafından inanılan her emre cevap verir. Kararsızlık olursa, her dakika fikir değiştirilirse, bilinçaltı karmaşaya düşer. Kesin kararlar vermeyi öğrenmeliyiz. İnsana seçme hakkı verilmiştir. Kullanıp kullanmamak kendisine bağlıdır. Yanlış seçim yapmaktan korktuğumuz için, seçim yapmaya çekinirsek bilinçaltının eli kolu bağlanır, çıkmaza girer ve hiçbir şey başaramaz. Bilinçaltı, duygulara karşılık verir. Birçok emri duygularımızla veririz. Kararlılık da bir duygu meselesidir. Kendinizi huzursuz ve güvensiz hissetmekten vazgeçin. Her problemin bir çözümü olduğunu ve bu çözümleri, yanıtları bulunabileceğini bilin. Hayat, sabah kalktığımız andan gece uykuya dalıncaya kadar yaptığımız seçimlerden ibarettir. Yumurtayı nasıl yiyeceğimize, hangi kravatı takacağımıza, ne tip tavırlar takınacağımıza karar veririz. Gördüğümüz ve yaşadığımız her şey bu seçimlerin, kendimizle ilgili inançlarımızın sonucudur.

KARAR VERME KONUSUNDA KENDİNİ - YÖNETME

Ben kararlı bir insanım. İçimdeki bilgelik sayesinde akıllıca seçimler yapabilirim. İçimdeki zeka benim için doğru olanı bilir ve seçim yapmamda bana yol gösterir. Evrensel Akılda benim için mükemmel bir plan var, almak için aklımı açarsam bana verilecek. “Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.” Bu bir yaşam yasasıdır. Kim olduğunuzun önemi yok. Yasa kişiler arasında ayırım yapmaz. Kim olduğunuzu, geçmişinizi, ulusunuzu veya ırkınızı dikkate almaz. Bilinç yoluyla işler. Bu yüzden kendinizle ilgili inanabildiğiniz her şey tecrübeniz olur. Gerçek refah içsel hakimiyetle başlar ki bu yaşamın her alanında zenginlik getir. Doğru hareketi ve tam bir doyumu içerir. O zaman aradığımız şey, içimizdeki Mutlak Gücün varlığının bilincinde olarak sahip olacağımız gerçek refah bilinci ve içsel hakimiyettir. Bu bilinci geliştirirken beş temel prensibi dikkate almamız gerekmektedir.

1- Allah’ın bize duyduğu sevgi kişiye, yere, şarta ve ortama bağlı değildir.

2- Kendi kendimize koyduğumuz sınırlamaları ortadan kaldırıp Sonsuzun bizde hüküm sürmesine izin vermek yine kendi elimizdedir.

3- Her insan sonsuzluğu kendi sözleriyle bireyleştirir.

4- Kural şudur; Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.

5- Verdiğiniz ölçüde Hayattan geri alırsınız ; Hayatla bir bütünsünüz.

ZENGİNLİK PARA KAZANMA YETENEĞİNE Mİ BAĞLIDIR
Zengin olmanın tek yolunun başkalarından para koparmak olduğuna inanan birçok insan vardır. Bu yanılgı bir anlamda hayatın kendisinden ayrı düşmektir ve tip insanlar tüm hayatlarını başkalarından aldıklarını koruyarak harcarlar. Ve bu onlar için bir yasa haline gelir. Ama hayat böyle değildir. Önce Allah’ın alemini ve onun doğruluğunu arayın ve her şey size verilecektir. her şeyden kasıt nedir ? Yiyecek, giyecek, barınak, ve insanın ihtiyaç duyduğu her şey. Yaşamın yasasını bir kez anladık mı her şey bilince bağlı bir düzende gelişir, iyiliğimiz için başkalarıyla yarışmak zorunda kalmayız. İyiliğimiz başkalarına bağlı değildir. Yasayı kullanmamıza bağlıdır.

İnsanları sınırlayan ve zenginlikten mahrum kılan yanlış inanışlar şunlardır.
1- Zenginliğin şansa bağlı olduğuna inanmak yanlıştır.
2- Zenginlik yalnızca “para kazanma” yeteneğine bağlı değildir.
3- Zengin olmanın günahkarlık olduğunu düşünmek yanlıştır.
4- Cimriliğin erdem olduğunu düşünmek yanlıştır
5- Zengin bir hayat sürmenin gelecek için mal ve para depolamak olduğuna inanmak yanlıştır.
6- Zengin olmak için kötü olmanın şart olduğuna inanmak yanlıştır.

İncil para aşkı tüm kötülüklerin kaynağıdır der. Hayır, kötü olan para değil, parayı çok fazla sevmek onu tüm iyiliklerin kaynağından önde tutmaktır. Tutumlulukla cimrilik birbirine karıştırılmamalı. Kaybetme korkusu ve bu korkunun sonucu olan elindekini koruma isteği cimriliği doğurur. Kendimizi neye bağlarsak, ne olduğumuzu düşünürsek öyle oluruz. “Ben değersizim diye düşünmek” yerine “Ben sonsuz bir varlığım, Allah’ın sureti ve benzeriyim. Hayat en iyiye sahip olmamı istiyor ve bende bunu kabul ediyorum. Tüm iyiliklere sahip olmayı hak ediyorum” demeye başlayın. Başımıza ne geldiği değil, ona nasıl tepki gösterdiğimiz önemli olan. Samanlık yanıyorsa yangını neyin başlattığının ne önemi var. Sorulması gereken soru “Yangını söndürmek için ne yapmalıyım. Kendimiz hakkındaki inancımız, kaderimizi belirler. Edison başarısızlığı kabullenmeyi reddetti. Ampulü çalıştırmak için binlerce yol denedikten sonra “Çalıştıramamanın binlerce yolunu keşfettik”,dedi. Bilinciniz, bilinen tecrübelerden ve inanmak istediği çeşitli fikirlerden yola çıkarak çıkarımsal mantık yürütme yapar. Öte yandan bilinçaltı tam tersine işler. Ona birşeyi gelecekte birgün başarmayı arzuladığınızı söylerseniz arzunuzun gerçekleşmesini hep gelecek bir zamana erteler. Direktiflerimizin yerine getirilmesi için şimdi kelimesi kullanılmalı ve direktifimiz “şimdi” için geçerli olmalı.

İYİ BİR BELLEK İÇİN DÖRT İLKE
1- Dur- bak-dinle
2- Öğrenme süreci, fikirlerin birleştirilmesine bağlıdır.
3- Sizin için çalışmasını istiyorsanız belleğinize güvenin.
4- Kendini yönetme, kesin sonuçlar getiren kesin bir eylemdir.

Birşeyi ezberlemenin en iyi yolu bir fikri diğeriyle birleştirmektir. Geçmişi belleğimizden silmek mümkün değildir, ama onunla barış yapabiliriz. Bilinçaltınıza sabah altıda kalkmak istediğinizi söylerseniz ve belleğinize inanıyor ve güveniyorsanız tam altıda uyanırsınız. Hatırlamak, hatırlayabilecek şeyin içimizde olduğuna inanmaktır. Hatırlayamam demekten vazgeçin. Hatırlamak istediğiniz herşeyi hatırlaya bilirsiniz. Okulda öğrendikleri şeyleri hatırlamakta güçlük çeken gençler, yıllar önce televizyonda seyrettikleri bir filmi kolayca hatırlayabilirler. Beş parasız, yalnız, sevilmeyen, dışlanmış bir insan olabilirsiniz. Endişe çözüm değildir. Her şeyi mümkün kılan Allah’a dönmek, ona yönelmek sorunu aşmaya yeter.

Endişelenmekten vazgeçmenin üç yolu vardır.
1- Allah’ın orda olduğunu anlamak.
2- Olumlu düşünmeye çalışmak.
3- Yol gösterilmesi için dua ettikten sonra olumlu tavır takınmak

Sonuç olarak, korkmuyorum, bu günü yaşıyorum, Allah’ın orada olduğunu bilerek her günü geldiği gibi karşılayacağım.


million_dollar_baby.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst