Karşı Pencerelerden Bakmak

gandi

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
41
Tepkime Puanı
1
Puanları
0
İnsanlar bazı şeyleri yaşamadan anlamıyor sanırım. Belki bu yaşamadan anlamayanların içinde engelli vatandaşlarımız da vardı (ki benim amcam olur birisi) bir zamanlar. Ancak sadece sosyal sorumluluk işlerinde değil hayata her zaman objektif yaklaşmamız gerektiğini hayat bize tekrar tekrar yaşattığı dejavularla önümüze serer.

Dolmuşa binmesi gereken bir engelli vatandaşımız bineceği bu süre zarfı içerisinde işine yetişmekte olan yolculara, zamanında durak yerine yetişmesi gereken aksi halde para cezasına çarptırılan dolmuş şoförüne kısmi bir engel taşır değil mi ? Bu engel vakit olarak uzun sürdükçe anlayış yoksunu insanlar tarafından çeşitli jest ve mimiklerle engelli vatandaşımıza aksettirilir. Bir süre sonra buna şoförün o manasız bakışları eklenir. Sanki gözünü dikip baktığında süreci hızlandıracakmışcasına gözünü vatandaşımızdan ayırmaz ve aklı sıra göndermede bulunur.

karsi-pencereden-bakmak.jpg


Evet dolmuşa binmek gibi basit bir süreci parçaladığımızda bakın ortaya ne kadar da yaygara çıkıyor ! İnsanların karaktersiz davranışlarını bir kenara bıraktığımızda bunun faturası devlete kesilmelidir. Devasa alışveriş merkezlerine, resmi dairelere engelli vatandaşlarımız için hazırlanmış girişler acaba engelli vatandaşlarımızın daha sık daha aciliyetli kullandığı diğer sosyal ortamlarda neden daha fazla yoktur ? Mesela ben Türkiye'de henüz engelliler için hazırlanmış bir umumi tuvalete rastlamadım. Yada sinema salonlarında onlar için özel hazırlanmış bir bölüme... (Loca da beklemiyor bu arkadaşlar değil mi ?) Sanırım hemen hepsi çok zengin ve sürekli taksiyle bir yerden bir yere gidiyorlar ! Birçok büyük şehrin otobüslerinin de benzer bir hizmet verdiğine şahit olmadım.

Devletin en üst kademesinde olanlar yeni bir mağazanın açılışında boy gösterirken,yeni bir girişimin başında kurdeleyi keserken görüntüleniyorken nasıl olur da toplumda desteklenmeye en çok ihtiyacı olan güruh olan engelli vatandaşlarımıza arka çıkarken görüntülenmiyor ? Tabii arada böyle sahnelerle de karşılaşıyoruz ancak bu genelde olan durumdan çıkar sağlama amaçlı bir şekilde oluyor. Nabza göre şerbet yani !

İşte biz ve bizim gibiler böyle durumlara isyan ettiğinde veya en doğal hakkımız olan konuşmayı sürdürdüğümüzde de en büyük kabahatli biz oluyoruz. Birden tüm oklar bize doğru yöneltilebiliyor.Bu anlamda da engelli vatandaşlarımızın ülke çapında ciddi ve istikrarlı bir örgütlenmeye ihtiyaçları var. Toplumumuzda malumunuz çok sayıda engelli vatandaşımız olmasına rağmen onların sesini yazılı ve görsel medyada yeterince duyurabilen bir sivil toplum örgütü bulunmamakta. Mevcut olanların da açıkçası yeteri kadar seslerini duyurabildiklerini düşünmüyorum. Toplumun tüm sosyo-ekonomik yapılanmasında farklı seviyelerde bulunan engelli vatandaşlarımız bu duruma kendileri el atmalılar ve kendi göbek bağlarını ellerinden geldiğince kendileri kesmeliler. Onların biliyorsunuz ki acınmaya değil sadece desteğe ihtiyaçları var. Bu yüzden göbek bağının sadece ucundan tutun ve onlara kendileri için olanak tanıyın. Terzi kendi söküğünü dikemez tabirini toprağa gömelim ve sadece engelliler için rehberlik görevinde bulunalım. Ben bu açıdan üçüncü şahısların konuya direkt olarak müdahale etmelerine ve yönlendirmelerine karşıyım çünkü eğer bir engellinin kendi ayakları üzerinde durmasını bekliyorsak onun koltuk değnekleri değil sadece yorulduğunda elini atabileceği bir omuzdan fazlası olmamalıyız.

Bu durumda ortaya şu şekilde bir sonuç çıkıyor. Herkes kendi üstüne düştüğünü yaptığı takdirde engelli insanların problemleri de rahatlıkla çözülebilir. Ancak biz millet olarak her işten biraz anlamanın ama tek bir işin uzmanı olmamanın zararını 7'den 77'ye hissetmekteyiz. Bırakalım belirleyici rolü engelli vatandaşlarımız oynasın. Biz sadece dinleyici kalalım. Gerektiğinde alkışlayabilen ancak söylenmesi gerekenleri de söyleyebilen... Ben açıkçası engelli vatandaşların haklarını savunan derneklerin kurucularını da aktif üyelerinin de engellilerden oluşması taraftarıyım.Çünkü insanlar ne kadar anlamaya çalışsa da size karşı olabildiğince nazik yaklaşsa da istediğin hakları elde edebilmeniz adına:"Dinsizin hakkından imansız gelir." Hayattaki cesaretinizi alacağınız kararlar ve yapacağınız eylemlere yansıtın.Son olarak sözlerimi Amerikalı ünlü yazar Ernest Hemingway'in meşhur bir sözü ile bitirmek istiyorum:"Dünya güzel bir yer ve uğruna savaşmaya değer."
 
Tekerlekli Sandalye
Üst