Kas hastalığında egzersiz ve fizyoterapinin önemi

  • Konuyu başlatan ENB ÜYESİ
  • Başlangıç tarihi
E

ENB ÜYESİ

Guest
Kas hastalığında ilerleyişi geciktirmeyi amaçlayan ve hastanın yaşam kalitesini artırıcı birden çok egzersiz tedavisi vardır.
Bu tedavi seçenekleri hastalığının tipine, hastada ki seyrine göre mutlaka ve mutlaka uzman d.r ve fizyoterapist eşliğinde yapılmalıdır.
Zira hastanın kendi kendine yapacağı bilinçsiz hareketler ve egzersiz uygulamaları yarar yerine zarar vererek kas yıkımına neden olabilir.

Kas hastasına uygulanan egzersizler sırasında hasta iyi gözlemlenmeli ve kesinlikle aşırı yorucu egzersizler verilmemedir. Tabi bunu en iyi şekilde yapacak olan da yine uzman bir fizyoterapisttir.

Bu nedenle bu makalede Kas hastalarının yaptığı/yapabileceği kas hastalarına uygulanan egzersiz türleri hakkında sadece bilgilendirme amaçlı bilgiler verilecektir. Verilen bu bilgiler sadece genel bilgi aktarımı olup kesinlikle hastanın kendi başına uygulamamasını önemle vurguluyorum.

Kas Hastalarında Uygulanan Egzersiz Çeşitleri

Germe egzersizleri: Bu hastalıklarda özellikle kalça, diz ve ayak bileği çevresindeki kaslarda meydana gelen kas kısalıkları eklemlerin hareket miktarını kısıtlar. Hastalığın ilerleyişi ile artan kısalıklar sonucu eklemlerde geri dönüşsüz bozulmalar meydana gelir. Özellikle yürüme yeteneğinin kaybından sonra kas kısalıklarındaki artış ve eklemlerdeki bozulma hızlı ilerler ve çocuğun pozisyonlanması zorlaşır. Bunlara engel olabilmek amacıyla erken dönemden itibaren germe egzersizleri düzenli ve etkili bir şekilde yapılmalıdır. Ayak bileğini korumaya yönelik olarak pek çok hastada gece cihazları kullanılmaktadır. Gece splintleri adı verilen bu cihazlar ayak bileği çevresindeki kasların korunmasında çok etkili olmaktadır. Cihaz uygulaması ile beraber germe egzersizleri ile beraber germe egzersizlerinin düzenli yapılması sonucu ayak bileği korunabilir.
Kuvvetlendirme egzersizleri: Kas hastalıklarında kas kuvvetinin korunmasında en etkili yöntem kuvvetlendirme egzersizidir. Egzersizler hastaların kendi özelliklerine ve kas kuvvetlerindeki zayıflama oranına göre özel olarak planlanır. Kuvvetlendirme egzersizlerinin başarılı olabilmesi için dikkat edilecek konular şunlardır:
1-Egzersiz yapılırken çocuğun tam katılımı sağlanmalı, çocuğun yorgun ve isteksiz olduğu zamanlarda yapılmamalıdır.
2-Hastanın yorgunluğuna dikkat edilmelidir. Kas hastalarının normal çocuklardan daha erken yorulacağı unutulmamalı egzersizler yapılırken sık dinlenme araları verilmelidir.
3-Eğer çocuk hareketi yapamıyor veya bir kısmını yapabiliyorsa yardım edilmeli, hareketin tamamlanması sağlanmalıdır.
4-Egzersizler fizyoterapistinizin önerdiği sayılarda, düzenli ve doğru bir şekilde yapılmalıdır.
Solunum fizyoterapisi: Kas hastalığı olan çocuklarda solunum problemleri görülebilir. Solunumla ilgili en sık karşılaşılan sorunlar; sık sık tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları, nefes darlığı, hırıltı, öksürme ve balgam çıkarmada zorluk ve uyku sırasında görülebilen solunum sıkıntılarıdır. Solunum fizyoterapi yöntemleri ile kas hastalarında görülen solunum problemleri kontrol altına alınabilmektedir.
Solunum problemleri kimlerde ve ne zaman görülebilmektedir?
Bu sorunun cevabı kas hastalıklarında oldukça farklı bir seyir gösterebilmektedir. Örneğin, Spinal Muskuler Atrofi Tip II (SMA Tip II) tanısı ile izlenen hastalarda yaşamın ilk yıllarında (1-2 yaş) yoğun solunum desteği gerekirken; Duchenne Muskuler Distrofi, Limb-Girdle Muskuler Distrofi veya SMA Tip III olan hastalarda solunum sıkıntısı 15-20 yaşları arasında görülebilmektedir.
Kas hastalığının tipine göre hastada görülen solunum problemleri değişiklik gösterebilir.
Kas hastalarında solunum sıkıntılarının nedenleri nelerdir?
Nefes aldığımızda, soluduğumuz hava aracılığı ile burun, ağız ve nefes borusundan gelen oksijen, öncelikle sağ ve sol ana bronş olarak ikiye ayrılan ve giderek daha çok dallanan hava yolları ile akciğerlere ulaşmaktadır. Akciğere gelen oksijen burada gerçekleşen gaz değişimi ile vücudumuza dağılmaktadır . Havanın akciğerin içine hareket etmesi için gereken iş, solunum kasları tarafından yapılmaktadır. Bu işte en önemli görevi karın içinde yer alan kubbe şeklindeki diafragma kası üstlenir. Diafragmanın yanı sıra, kaburgalar arasında yer alan kaslar, boyun ve omuz kasları da nefes alma işlemine yardımcı olur. Kas hastalığı olan çocuklarda vücuttaki diğer kaslarda görülen kas zayıflığı, diafragma ve kaburgalar arasındaki solunum kaslarını etkileyerek, akciğerlere alınan hava miktarını azaltmaktadır.
Sağlıklı bireylerde uyku sırasında üst havayolları rahattır ve oksijen kolaylıkla akciğerlere ulaşır. Ancak, kas hastalarında üst havayolu kaslarında görülen zayıflık, uyku sırasında geçici olarak solunum durmasına neden olabilir. Geceleri görülen bu sıkıntılar, hastaların sabahları başağrılarının olmasına ve hastanın gün içinde uykulu olmasına yol açabilir.
Solunumla ilgili sorunları azaltmak için neler yapmak gerekir?
Solunum kaslarını doğru ve ekonomik (az enerji harcayarak) kullanmak amacı ile kolaylıkla yapabileceğiniz solunum egzersizlerinden yararlanabilirsiniz. Solunum egzersizleri, solunum kontrolü, derin solunum egzersizleri ve incentive spirometre (veya triflow) denilen alet ile yapılan egzersizleri kapsar.
Solunum kontrolü: Göğüs kafesinin alt kısmının rahat hareketi ile sakin bir şekilde nefes alınıp verilmesidir. Kas hastaları diafragma kasını iyi kullanamadıkları için omuzlarını kullanarak nefes almayı alışkanlık haline getirmektedirler. Bu nedenle, omuzlarınızı gevşek bırakarak ve göğüs kafesinizin alt kısmı ile nefes aldığınızda solunum için daha az enerji harcayacak ve daha az yorulacaksınız.

Solunum kontrolünü uygulamak rahat nefes almanızı sağlar.
Solunum kontrolünü sırtınızı destekleyerek oturma pozisyonunda ve yatar pozisyonda çalışabilirsiniz. Elinizi göğüs kafesinin ortasında yer alan iman tahtası denilen kemiğin alt ucuna yerleştirerek sakin ve rahat bir şekilde nefes alıp verin. . Bu hareketi doğru bir şekilde yaptıysanız, göğsünüze yerleştirdiğiniz elinizin çok hızlı hareket etmemesi ve çok fazla miktarda yukarı kalkmaması gerekir. Ayrıca solunum kontrolünü yaparken hiç yorgunluk hissetmemeniz gerekmektedir.
Her gün kısa bir sürede olsa solunum kontrolü yapmaya çalışın. Size verilen egzersizler sırasında yorulma veya nefes darlığı, gereğinden daha sık soluk alıp verilmesine neden olur. Bu durumda dinlenmek için solunum kontrolünü kullanabilirsiniz.
Derin solunum egzersizleri: Solunum kontrolünü yapabilen kas hastalarında, derin solunum egzersizleri akciğere alınan hava miktarını artırmada oldukça etkilidir. Bu egzersizler aynı zamanda akciğerlerde oluşabilecek atelektezileri (havayolu kapanmalarını) önlemekte de etkilidir. Derin solunum egzersizleri burundan alınan derin nefesi takiben, ağızdan uzun sürede verilen nefesi kapsar. Bu egzersizleri karın bölgesine ve göğüs kafesinin farklı bölümlerine yapmak mümkündür. Derin solunum egzersizlerinin 10 kez yapmak göğüs kafesinin alt kısmını genişletecektir. Ancak, kas hastalarında yorgunluktan kaçınılması önemli olduğu için, derin solunum egzersizlerini kaç kez ve nerelere yapacağınız solunum fizyoterapistiniz tarafından belirlenmelidir. Ayrıca herbir solunum egzersizi sonrası hastaya göre belirlenen kısa bir dinlenme süresi vermek yorgunluğu azaltacaktır.
Derin solunum egzersizleri akciğerlere giren hava miktarını artırır.
Derin solunum egzersizleri kas hastalarına incentive spirometre veya triflow olarak bilinen basit solunum aletleri ile de uygulanabilir. Bu aletler özellikle çocuklar için ilgi çekici olmakta ve kolaylıkla kullanılabilmektedir. İncentive spirometre ile egzersiz yaparken, her bir egzersiz sonrası dinlenme için ara verilmesi önemlidir.
Derin solunum egzersizlerini yaparken ve incentive spirometre ile çalışırken ara ara dinlenmek gereklidir.
Öksürme tekniği: Akciğer enfeksiyonu geçiren ve balgamı olan hastalarda etkili öksürme tekniğinin kullanılması gerekir. Öksürme tekniğini uygularken bir koltuğa oturunuz. Derin bir nefes alıp, bir miktar tutunuz. Sonra karın kaslarınızı kasarak bir kez öksürünüz. Ardarda gelen öksürükten kaçınınız. Öksürük sonrası solunum kontrolü yaparak, dinleniniz.
Güçlü bir şekilde öksürmek için, öksürmeden önce derin nefes almayı unutmayınız.
Postural drenaj: Öksürme ile balgam çıkarmakta güçlük çekiyorsanız, solunum fizyoterapistinize başvurarak diğer balgam çıkarma yöntemleri arasından sizin için en uygun olan hakkında bilgi almanız gerekmektedir.
Çıkardığınız balgamın miktarı, rengi ve kokusunda bir değişiklik olduğunda ve ani başlayan nefes darlığınız olduğunda solunum yolu enfeksiyonu geçiriyor olabilirsiniz. Bu durumda antibiyotik ve nefes açıcı ilaç kullanmanız gerekebileceğinden, hemen doktorunuza başvurunuz. Akciğer enfeksiyonu geçirdiğiniz dönemde ilaç tedavisinin yanısıra, balgam çıkarmanızı kolaylaştıran yöntemlerden de yararlanmanız gerekmektedir.
Balgam çıkarmakta güçlük çekiyorsanız, solunum fizyoterapistinden sizin için uygun olan balgam çıkarma yöntemini öğreniniz.
Omurganın düzgünlüğünü korumaya yönelik cerrahide solunum fizyoterapisi: Duchenne muskuler distrofili hastaların yarısında omurgadaki eğriliklerin düzeltilmesine yönelik cerrahi işlemler yapılmaktadır. Bu işlemlerle eğriliğin düzeltilmesi akciğerlere giren hava hacminin azalmasını önlemektedir. Ancak cerrahi yapıldığı dönem öncesinde ve sonrasında, yoğun bir şekilde solunum egzersizleri yapılması gerekir.
Omurgayı düzeltmek için yapılacak cerrahi öncesi ve sonrasında derin solunum egzersizlerinin yapılması çok önemlidir.
Kas hastalarında sağlıklı beslenme önemlidir. Hastanın şişmanlaması diafragmanın hareketini kısıtladığı için istenmeyen bir durumdur. Kilo alma solunum sıkıntısını artırır ve özellikle geceleri ani solunum durmasına neden olur. Bu nedenle şişman hastanın kilo vermesi, solunum sıkıntısını rahatlatır. Solunum sıkıntısı fazla olan çocuklarda noninvaziv mekanik ventilasyon (dışarıdan burun veya ağıza bağlanan maske ile akciğerlere hava veren solunum cihazı) uygulaması ile hastanın daha kolay ve yorulmadan nefes alıp vermesi sağlanabilir.
Aşırı şişmanlık rahat nefes alıp vermenizi engeller.
Sonuç olarak, size en uygun solunum fizyoterapisi yöntemlerini öğrenmeniz ve bunları size fizyoterapistinizin söylediği şekilde uygulamanız daha az sıklıkta enfeksiyon geçirmenizi ve daha rahat nefes almanızı sağlayacaktır.
ELEKTRİK STİMÜLASYONU: Kas hastalıklarında kas kuvvetini korumak amacıyla son yıllarda denenmiş bir yöntemdir.
SICAK UYGULAMALAR: Kas hastalıklarında özellikle germe egzersizleri öncesinde sıcak uygulamalar önerilebilir. Aileler tarafından sık gündeme getirilen bir konu hamam, kaplıca ve şifalı suların kullanımı olmaktadır. Sıcak suyun kaslar üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkiler nedeniyle kaplıca ve şifalı sular önerilmemektedir.
Kas hastalıklarında kullanılacak sıcaklık uygulamaları doktor ve fizyoterapistinizin önerileri ve kontrolü altında yapılmalıdır.
HİDROTERAPİ (Havuz Tedavisi): Su içinde suyun kaldırma kuvveti sayesinde daha kolay hareket yapılabilir. Bu özellik kas hastalarının kas zayıflığı nedeniyle su dışında yapamadığı bazı hareketleri su içerisinde yapmasını kolaylaştırır. Özellikle egzersiz yaptırmanın zor olduğu küçük çocuklarda su içindeki oyunlar çok yararlı olmaktadır.
Su içerisinde ve dışında çocuğun güvenliğinin sağlanmasına önem verilmesi gereklidir. (havuzda şişme kolluk ve simitler yerine yelekler kullanılmalıdır!)
 
Tekerlekli Sandalye
Üst