Kekemelere susarak konuşmayı öğretiyor

F

Fırtına

Guest
Konuşmadaki doğal ritmin bozulması diye tarif edilen ve 2-7 yaş arasında yaşanan korku, baskı ve şiddet sebebiyle ortaya çıkan kekemelik, kişinin sosyal hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye’de 2 milyon civarında konuşma bozukluğu olan insanın yaşadığı tahmin ediliyor. Bu sayının büyük çoğunluğunu ise çocuklar oluşturuyor. Artan ileşitim imkânlarına rağmen daha çok içine kapanık yaşayan bu insanlarda, tik ve stres kaynaklı problemler sık görülüyor.

Konu üzerinde uzun süredir araştırmalar yapan Kekemelodi Genel Koordinatörü İsrafil Hancı, kendi geliştirdiği yöntemlerle kekemelik, artikülasyon, tutukluk ve hızlı konuşma gibi sıkıntıları bir haftada çözüme kavuşturduğunu iddia ediyor.

ÇOK ZEKİ İNSANLAR

Kekemeliği konu alan bir kitabı da bulunan Hancı, kekemelerle ilgili şu tespitlerde bulunuyor; “Bugüne kadar 2 bin kekemeyi tedavi ettik. Bunların hepsi zeki insanlar. Lise seviyesindeki çocukların çoğu Anadolu lisesinde. Geçen seneki SBS birincilerinden biri kekemeydi. Bunların yüzde 99’u duygusal. Kişi duygusalsa korkudan, sıkıntıdan, şiddetten çok etkilenir. Ciddi anlamda şoka girer. Yaşadığı korku anında, dili değil bütün organları etkilenir. Bu sebeple kekemelik, korku kaynaklı bir problem. Duygusal insanların hâyâl gücü yüksek olur. Bunlar, beyninin iki lobunu kullanabilir. Kekemeler de beyninin iki lobunu da geliştirme özelliğine sahip.”

KEKEME AVUKAT BİLE VAR

Her yaş ve meslek grubundan öğrencilerinin bulunduğunu belirten İsrafil Hancı, şöyle devam ediyor; “Profesör öğrencimiz bile oldu. Karadeniz’deki bir üniversiteden geldi, oğlu ile birlikte tedavi gördü. Çok güzel neticeler aldı. Merkezlerimize bu durumdan kurtulmak isteyen avukatlar, doktorlar, öğrenciler geliyor. Hepsinin de sıkıntısı hemen hemen aynı. Meslekî manada çok iyi yerlerde olduğu halde bakkala gidip bir sakız isteyemediğini, minibüste ineceği yeri söyleyemediğini, doktorluk yapıp hastasıyla konuşmaya utandığı için sadece reçete yazabildiğini ifade eden insanlar var. Kendisinden konuşması beklenen bir meslek olan avukatlığı seçen insanlar bile bulunuyor.”

AYNA AYNA TEKLEMEDEN SÖYLE BANA!

İsrafil Hancı’nın geliştirdiği yöntemde kekemeler, ilk 4 günü sadece susarak geçiriyor. Bu süre içinde çeşitli nefes egzersizleri yapan kekemeler, sonrasında sadece eğitmenlerle konuşabiliyor. Bu sırada sesin nasıl çıktığını daha iyi fark etmelerini sağlamak için kulaklarına pamuk tıkanıyor. Ardından öğrenciler nasıl konuştuklarını ve harflerin çıkış noktalarını görmek için aynanın karşısında kendisiyle konuşturuluyor. Ardından da topluluk karşısına çıkıyor.

Hancı, “Yüksek sesle konuşmak insanı rahatlatır. Bu sebeple bazı kişileri ağlayacak kadar bağırtıyoruz” diyor. Kekemeliğin çözümünün doğru nefes almakta yattığını anlatan Hancı şunları söylüyor; “Doğuru nefes alırsan doğru konuşursun. Bunu, alışkanlık haline getirmek, bol bol egzersiz yapmak gerekiyor. Bunlar, yürürken, yatarken, kumsalda güneşlenirken yapılacak şeyler. Tabii iş, ritim ve nefesle de bitmiyor. Önce meseleyi kafada bitirmek gerekir. Problemin yarısı psikolojiye yarısı yarısı tekniğe bağlı. Türkiye genelinde 14 şubede 28 eğitimcimiz var. Yakında, tedavide hipnoterapiyi uygulamayı düşünüyoruz.”


türkiyegazetesi
 
Tekerlekli Sandalye
Üst