Kemik erimesi (Osteoporoz)

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
osteoporoz3.jpg



Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı ve Osteoporoz Tanı ve Tedavi Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Gülseren Akyüz, çağımızın hastalığı Osteoporoz ile ilgili bilmek istediklerinizi sabah.com.tr için yazdı..

OSTEOPOROZ nedir?

Osteoporoz, halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinse de bu doğru değildir. Kemiklerde zayıflık da diyebileceğimiz osteoporoz, kemik kütlesinde kayıp ve kemik yapısında bozulma sonucu kemiğin kırılganlık riskinde artma sonucu kırıkların ortaya çıkması ile karakterize bir iskelet sistemi hastalığıdır.

OSTEOPOROZ hakkında kimlerin bilgi sahibi olmaya ihtiyacı var?

Genç veya yaşlı, kadın ya da erkek herkesin osteoporoz hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Çünkü osteoporoz sadece kadınların ve menopoz döneminin hastalığı değildir.

BU HASTALIK NEDEN ÖNEMLİ?

* Dünya nüfusu giderek yaşlanıyor ve OSTEOPOROZ görülme riski artıyor.
* İnsanlar kemikleri kırılmasın, boyları kısalmasın istiyor.
* Yaşam kalitesini korumak ve ağrısız bir yaşam sağlamak hedefleniyor.

OSTEOPOROZ ortaya çıktığı zaman bu hastalık ile yaşamayı hastalara öğretmek gerekiyor. Dünyada 60 yaş ve üzerindeki insan sayısı giderek artmakta ve beklenen yaşam süresi uzamaktadır.

(Tablo:1)

Tablo:1. Yeryüzünde 60 yaş ve üzeri insan sayısı (Milyon kişi)
ÜLKELER-------- 1950-------- 1985 -------- 2025
A. B. D.------------- 18.5 ----------- 37 --------- 67
Batı Avrupa -------- 50.5 ---------- 87---------- 129


Dünya Bankası'nın Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü'nce yapılan bir araştırmaya göre dünya nüfusunun 2100'lü yıllarda 11 milyara ulaşacağı, bu artan nüfusun % 95'inin gelişmiş ülkelerde olacağı ve çoğunluğun da 45 yaş üzeri kadınlardan meydana geleceği belirtilmektedir. 50 yaşın üzerinde beyaz tenli postmenopozal kadınlarda yaşam boyu ölüm riski açısından birinci sırada koroner kalp hastalığı yer almakta iken ikinci sırayı meme kanseri ile kalça kırığı paylaşmaktadır.

(Tablo:2)

Tablo:2. 50 yaşın üzerinde beyaz tenli postmenopozal kadınlarda yaşam boyu ölüm riski.

KORONER KALP HASTALIĞI % 31.0
KALÇA KIRIĞI % 2.8
MEME KANSERİ % 2.8
RAHİM KANSERİ % 0.7


Amerika'da 60 yaş üzerindeki kadınların % 40'ı ve erkeklerin % 12.5'unda OSTEOPOROZ vardır. Avrupa Birliği ülkelerinde 50 yaşın üzerinde her 3 kadından biri ve 5 erkekten birinde OSTEOPOROZ görülmekte; her 30 saniyede bir, OP'a bağlı bir kırık meydana gelmektedir.

Yılda ortalama 1.3 milyon kırığın sebebi OSTEOPOROZ' dur. Amerika'da OSTEOPOROZ ve sonuçlarını tedavi etmek amacıyla yılda ortalama 13.8 milyar dolar harcanmaktadır. İngiltere'de bu rakam yılda ortalama 750 milyon sterlindir.

Ülkemizde ise hastalığa tanı koyma ve ilaçla tedavi etme durumunda hasta başına maliyet 3-6 milyar arasında iken kırık olduğunda hastane, protez, ameliyat ve rehabilitasyon maliyeti ortalama 5 ile 50 milyar TL arasında değişmektedir.

İSKELET SİSTEMİ NASIL GELİŞİYOR?

Kemiklerimiz "osteoblast" ve "osteoklast" denilen kemik hücreleri tarafından sürekli olarak yapılır ve yıkılır. Bu durum tam bir denge halinde yaşam boyu devam eder. Bu hücreler oluşturdukları kemikten fazlasını yıkarsa iskelet sistemi güçsüzleşir ve kemik kaybı olur. Normalde kemikler, çocukluktan başlayarak 25 yaşına kadar gelişmelerini sürdürür. 25-35 yaş arası kemik açısından en sağlıklı dönemdir. 25 yaşına kadar oluşması gereken doruk kemik kütlesi çeşitli nedenlerden dolayı istenilen seviyeye ulaşamazsa yapılan kemik miktarı az olur.

Ve 35 yaşından sonra kemikler korunmadıkları takdirde onları güçlü yapan kalsiyumu yitirmeye başlar. Menopoz sonrası kadınlarda östrojenin azalmasına bağlı kemik kaybı görülür. Bu nedenle egzersiz, kalsiyumdan zengin beslenme, güneş ışığına düzenli maruz kalma, kahve ve kolayı az tüketme ve sigarasız bir yaşam hedefleme gibi değiştirebileceğimiz risk içeren çevresel faktörler sayesinde kemikler korunmaya çalışılır.

OSTEOPOROZ 'da kemiklerimizde ne tür değişiklikler oluyor?


* Kemiğin hem organik hem de mineral kısmı azalır, total bir kemik kütlesi kaybı olur
* Kemik yapısı özelliğini yitirir ve kırılgan hale gelir
* Hafif şiddetteki travmalarda bile kırık ortaya çıkabilir
* Kemik kütlesi kaybı hızlıdır
* Menopoza erken girildiği takdirde kemikteki yapısal değişiklikler daha hızlı ortaya çıkar

OSTEOPOROZ 'da risk faktörleri var mıdır?

OSTEOPOROZ'da çeşitli risk faktörleri vardır.

(Tablo-3)

Tablo-3: Osteoporozda risk faktörleri

Vücudumuzdan Kaynaklanan Faktörler

Genetik yapı
Beyaz ırk
Minyon vücut yapısı
Ailede OP öyküsü
Yaş
İleri yaş (70 yaş üstü)
Cinsiyet
Kadın olmak
Yumurtalık fonksiyonlarının kaybı
Erken menopoz
Hiç adet görmeme
Çocuk doğurmamış olma
Şeker hastalığı olması
Guatr hastalığının varlığı

Çevresel (Dış) Faktörler
Beslenme
Yetersiz kalsiyum alımı
Fazla fosfor alımı
Fazla protein alımı
Fazla sodyum alımı
Yaşam biçimini etkileyen faktörler
Sigara kullanımı
Günde 2 fincandan fazla kahve tüketimi
Fiziksel aktivite yetersizliği
Günde 500 ml üzerinde kola tüketimi
Hastalığa bağlı uzun süreli hareketsizlik
İlaç kullanımı
Glukokortikoidler (kortizon)
Tiroid hormonları
Nöbet (Sara) ilaçları

Erkekte OSTEOPOROZ;

60 yaş altında 5 kadına karşılık 1 erkekte görülürken 60 yaş üstünde 2 kadına karşılık 1 erkekte görülür. Yani yaşla birlikte erkekte görülme sıklığı belirgin olarak artar.

Sebepleri;

. Testosteron (erkeklik hormonu) eksikliği
. Büyüme hormonu eksikliği
. Bazı ilaç kullanımları
. Bazı sistemik hastalıklar sayılabilir

FİZİKSEL AKTİVİTE EKSİKLİĞİ günümüzde en ciddi risk faktörlerinden biridir.

. Düzenli spor yapmama
. Kırık sonrası ya da ağır bir hastalık nedeniyle uzun süre yatağa bağımlı kalma
. Sürekli kapalı ortamlarda çalışma, güneş görmeme gibi nedenleri olsa da kemik dokuda önemli kayba neden olur

OSTEOPOROZ kırıkla mı başlar?

OSTEOPOROZ'da en önemli bulgu omurga, kalça, el bileği veya kaburga kırıkları olsa da başka belirtileri de vardır.

. Ayakta uzun süre durmakla ortaya çıkan, oturmakla geçen bel ve sırt ağrısı
. Boyda kısalma (3 cm. üzerinde osteoporoz lehinedir) ve kamburluk olması
. Özellikle geceleri görülen bacak krampları
. Karında bombeleşme
. Saç ve dişlerde kayıp

NASIL TANI KOYALIM?

OSTEOPOROZ tanısı koymak için bel ve sırt filmleri, kemik mineral yoğunluğu ölçümü, kan ve idrarda kemik yapım ve yıkım belirteçlerine bakılabilir.
 
Son düzenleme:
F

Fırtına

Guest
Kemik mineral yoğunluğu ölçümü

Ne zaman yapılmalı? Kimlerden istenmeli?

Kemik mineral yoğunluğu ölçümü, hekim gerekli gördüğü zaman ve yine onun uygun bulduğu sıklıkta (en az 1.5 -2 yıl) yapılmalıdır. Risk faktörlerinin varlığında menopoz sonrası 2 yılda bir; risk faktörü yoksa 5 yılda bir yinelenmesi yeterlidir.

Bu arada kemik mineral yoğunluğu ölçümünün OSTEOPOROZ tanısı koymada tek kriter olmadığı, bel ve sırt filmlerinin kırığı göstermede daha gerekli olduğu unutulmamalıdır. Kemik mineral yoğunluğu ölçümü ile osteoporozun etkin olduğu bilinen omurga ve kalça bölgesi incelenir. Kemik mineral içeriği ve genç erişkinlere göre alınmış olan T-skoru değerleri ile yaş grubu karşılaştırılır, Z-skoru değerlerine bakılır ve hastanın kemik durumu değerlendirilir.

Kemik mineral yoğunluğu ölçümlerinin yorumunu olumsuz etkileyen ve yanlış sonuç verdiren faktörlerden de bahsetmekte yarar vardır:

. Başka kemik hastalıklarının varlığı (Osteoartrit - eklemlerde veya osteomalasi gibi)
. Omurgada damarsal kalsifikasyon olması
. Eklemlerde metal objelerin bulunması
. Önceki kırıklar (omurga, kalça, el bileği)

. Ağır omurga deformiteleri (skolyoz gibi) Böyle durumlarda kemik yoğunluğu normalin üzerinde iyi çıkabilir, bu da altta yatan osteoporoz hastalığının teşhis edilmesini güçleştirebilir. Bel ve sırt filmlerinde OSTEOPOROZ'a bağlı değişik derecelerde değişiklikler görülür.


BİYOKİMYASAL İNCELEMELER OSTEOPOROZ'da laboratuar tetkik olarak serumda total/iyonize kalsiyum, inorganik fosfor, alkalen fosfataz, 25 hidroksi D Vitamini, parathormon; idrarda kalsiyum ve kreatinin gibi son derece kolay ve ucuz yöntemlerle bakılan testler istenir. Testlerin normal olması OSTEOPOROZ 'da beklenen bir durumdur. Sonuçların normalden farklı çıkması başka rahatsızlıkları akla getirmelidir.

Ancak menopoz öncesi genç kadınlarda, erkeklerde ve çocuklarda sebebi araştırmak amacı ile ya da uzun süreli bir tedavi planlanırken izlem kriteri olarak diğer hastalıkları eleyebilmek için ayrıntılı laboratuar tetkikler (kan şekeri, büyüme hormonu, testosteron, tiroid fonksiyon testleri gibi)'e ilave olarak kemik yapım ve yıkım belirteçlerine bakılmalıdır.

(Tablo-5)

Tablo- 5. Kanda ve idrarda kemik yapım ve yıkım belirteçleri;

Kemik Yapımı----------------------------------- Kemik Yıkımı
SERUM------------------------------------------- SERUM
Total alkalen fosfataz--------------------------Tartrat-rezistan asid fosfataz
Kemiğe özgü alkalen fosfataz---------------Gama karboksi glutamik asit
Osteokalsin
Prokollajen tip I
Prokollajen tip II
İDRAR------------------------------------------- İDRAR
YOK------------------------------------------- Kalsiyum/kreatinin
Deoksipiridinolin
Piridinolin
Hidroksilizin/glikozidler
N-telopeptid/C-telopeptid

OSTEOPOROZ tedavisi mümkün bir hastalık mıdır?

. OSTEOPOROZ 'un tedavisi mümkündür.

. Ancak kemik kaybını önlemeye çalışmak tedavi etmekten daha önemlidir. Bu nedenle OSTEOPOROZ'un başlangıç döneminde amaç; kişinin kemik yoğunluğunu en yüksek düzeye ulaştırmak ve özellikle hızlı kemik kaybını önlemektir. OSTEOPOROZ 'un ilerleyen dönemlerinde tedavide amaç; kemik yoğunluğunu artırmak ve kırık riskini azaltmaktır.

. Kalsiyum ve D vitamini desteği kemik kaybını yavaşlatabilir; ancak durdurmaz. Bu nedenle, sadece kalsiyum/D vitamini alımı tedavi olarak kabul edilmemelidir.


OSTEOPOROZ Tedavisinde Kullanılacak İdeal İlaç;

* Kemik yıkımını baskılamalı
* Kemik yapımını uyarmalı
* Kemik döngüsünün hızını azaltmalı
* Ekonomik olmalı
* Yan etkisi az olmalı
* Kolay kullanılabilmeli
* Kemikte birikmemeli

Henüz böyle bir ilaç mevcut değildir!

OSTEOPOROZ 'da Fizik Tedavi ve Egzersizler neden gerekli?

* Ağrının giderilmesi
* Duruşun düzeltilmesi
* Fonksiyonel kayıpların azaltılması
* Oluşabilecek sakatlıkların önlenmesi

KİMLERDE KIRIK OLABİLİR?

* Düşme riski yüksek olanlar
* Tedaviyi devam ettirmeyenler

Düşme riski neden yükselir?

* İleri yaş grubundaki insanların işitme, görme, kas gücü azalması, denge bozukluğu gibi nedenlerden dolayı düşme riskleri yüksektir
* Dikkati azaltan ilaçlar veya alkol kullanımı düşmeyi kolaylaştırır
* Yüksek tansiyon gibi başka kronik hastalıkların varlığı sorun çıkarabilir

Kırıklar nerelerde olabilir?

* Omurga (Bel veya sırt bölgesi)
* Kalça
* El bileği
* Ayak bileği
* Kaburgalar

Ve diğer bölgeler Kimler, nasıl düşer?

* 50 yaş civarındaki insanlar düşerken kendilerini öne attıkları ve ellerini yere dayadıkları için el bileklerini daha kolay kırarlar
* Daha ileri yaşlarda ise arkaya doğru düşmeler sık görülür ve bu nedenle kalça kırıkları yaşlılarda daha fazladır


Düşmeyi nasıl önleyebiliriz?

* Uygun giysi ve geniş tabanlı ayakkabılar
* Düzenli göz ve kulak muayenesi
* Ayağa kalkma ve yürüme esnasında gerekirse destek kullanımı
* Düzgün yolda yürüyüş
* Uzanmak ve ağır taşımaktan kaçınma
* Yavaş ve emniyetli hareket etme

Düşmeyi önleyemezsek
KIRIK OLABİLİR

Omurgada kırık nasıl meydana gelir?

* Kırık için her zaman şiddetli bir darbe olması gerekmez, bazen yere ani eğilmelerde bile meydana gelebilir
* Omurgayı oluşturan kemikler ani ve yanlış bir hareketle, örneğin yerden bir şey alırken öne doğru eğilmekle bile kırılabilir
* Omurga kırıkları bazen hiç ağrısız, yani sessiz meydana gelebilir

Kırık sonrası biraz boy kaybı olur Omurgada kırık olduğu nasıl anlaşılır?

* Omurgada kırığın olmasıyla birlikte şiddetli bel ve sırt ağrısı başlar
* Bazen hastayı yerinden kıpırdatmayacak derecede ağrı ve hareket kısıtlılığı olur
* Ağrı oturmakla, yatmakla artar

Böyle bir durumda ne yapalım?

İstirahat birinci kuraldır

* Arkası yüksek, bel bölgesi destekli sandalyeler çok uygundur
*Küçük bir yastıkla bel desteklenebilir
* Kısa süreli (10 gün) korse kullanımı uygundur, ancak uzun süre kullanıldığı takdirde hareketsizlik nedeni ile kemik kaybı daha da artabilir, dikkatli olmak gerekir

OSTEOPOROZ 'da Egzersiz ve Rehabilitasyon Prensipleri

* Ayakta duruşun mümkün olduğunca düzeltilmesi
* Kırığa neden olabilecek aktivitelerin, ağır işlerin kısıtlanması
* Sırt kaslarını germe ve güçlendirme egzersizlerinin öğretilmesi
*Bel, karın kaslarının güçlendirilmesi

Neden egzersiz gerekir?

* Egzersiz, kemik yapımının uyarılmasına yardımcı olur
* Egzersiz, kalsiyumun kemiğe yerleşmesini kolaylaştırır
* Egzersiz, kasları güçlendirir
* Egzersiz, duruşun düzelmesini sağlar
* Egzersiz, deformitelerin oluşmasını ve şişmanlığı önler

Ne tür egzersizler yapalım?

* Sırt kaslarını germe egzersizleri
* Gevşeme egzersizleri
* Bel, sırt, karın kaslarını güçlendirme egzersizleri
* Duruş ve denge egzersizleri
* Solunum egzersizleri

Öne doğru eğilmelerden kaçının!

* Dik durun ve sırt kaslarını güçlendiren ekstansiyon yönünde egzersizler yapın

Hangi sporları yapalım? Hangi aktiviteler iyidir?

Önerilen Spor ve Aktivite Türleri

* Tempolu yürüyüş (Her yaşta ve her zaman)
* Yüzme (özellikle sırt üstü yüzme)
* Tenis (Düşmeye dikkat)
* Golf
* Kayak (Düşmeye dikkat)
* Dans (Her yaşta ve her zaman)

Önerilmeyen Spor ve Aktivite Türleri
* At binme (Düşme riski yüksek)
* Kano
* Rüzgarda surf yapma
* Futbol
* Araba kullanma (Hareketsizlikten dolayı)
*Bisiklete binme (Fleksiyon yönünde hareket gerektirdiği için)

SON OLARAK ; OSTEOPOROZ riskini azaltmak için

* Sigarayı bırakın
* Aşırı alkol almayın
* Düzenli egzersiz yapın
* Kalsiyum alımınızı artırın
* Aşırı kahve ve kola içmeyin
* Güneşten yeterince yararlanın
* Bir sorun olduğunda hekiminizle görüşün

sabah.com
 
F

Fırtına

Guest
Kemik Erimesine Mucizevi Aşı Geliştirildi

97b0adc8-7ed5-47be-be6e-a9496def9b86-444x333.jpg



Osteoporoz yani kemik erimesi kemik doku yogunluğunun azalması nedeniyle dayanıklılığının azalması, yani kalitesinin düşmesi.. Kemik erimesinin şiddeti arttıkça kemik kırılganlığı da artıyor. Kemik erimesi, zamanında yakalanıp önlenmezse sakatlıklara ve ölüme neden oluyor.

Dünyada kalp-damar hastalıkları ve kanserden sonra bilinen 3. ölüm nedeninin osteoporoz olduğu bildirilirken bu sinsi hastalıktan kurtulmak için bilimadamları mucizevi bir aşı geliştirdi.

Kemik erimesi için kullanılan ilaçlar kemiğin erime sonucu kırılmasına yol açıyordu. Ancak aşı yeni kemik oluşumuna yardımcı olacak.

İngiliz Dailyi Mali gazetesinin haberine göre aşı, yeni kemik oluşumunu engelleyen sclerostin proteinini bağlıyor. Bu proteinin çalışmasını engelleyen yeni ilaç kemiğin yenilenmesini hızlandırıyor.

400 kadın üzerinde yapılan çalışmada olumlu sonuç veren ilaç Amerikan ve Belçikalı iki şirket ortaklığında geliştirildi. Araştırmada yer alan kadınlara ilaç ayda bir ya da üç ayda bir enjekte edildi. Kemik erimesi ilaçlarının ise hergün alınması gerekiyor.

Sonuçları son derece olumlu görülen ilaç üç yıl içinde piyasaya sürülecek..


TRT
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kemik Erimesi Nedenleri

Kemik erimesi kadınlarda özellikle menopoz döneminin başlaması ve yaşın ilerlemesi ile birlikte yaygın görülmeye başlayan bir hastalıktır. Aşağıda belirtilen diğer bazı risk faktörlerinin varlığında daha erken yaşlarda da görülebilmektedir. Kemik erimesinden yani osteoporozdan korunmak için hastalık başlamadan henüz küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi gerekli önlemlerin alınması ve aşağıda belirtilen sebeplerden uzak durulması en akılcı yaklaşımdır. Her kadın henüz genç yaşlarda bu bilinçle davranmalıdır ve bilmelidir ki bu önlemleri şimdiden almazsa ileride bu problemle karşılaşma riski çok daha fazla olacaktır.

- Kadınlar erkeklere göre kemik erimesi açısından daha risklidir. Erkeklerin kemik dokusu daha sağlamdır.
- İleri yaş: Özellikle 50 yaşından sonra insanlarda kemik kaybı hızlanır.
- Menopoz: Kadınlarda kemik erimesi (osteoporoz) açısından en önemli risk faktörlerinden birisidir. Erken menopoza girmek bu riski daha da güçlendirir. Menopoz sonrası östrojen hormonunun azalması kemik erimesine sebep olan en önemli faktördür.
- Ameliyat ile yumurtalıkların (overlerin) alınması
- Turner sendromu
- Beslenme bozukluğu. Kalsiyum içeren yiyeceklerin az tüketilmesi.
- Anoreksia nervosa
- Hiponadizm
- Glukokortikoid hormonların fazlalığı (Cushing sendromu)
- Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak.
- Egzersiz ve spor yapmamak.
- Ailesinde kemik erimesi olan kişiler.
- Zayıf olmak. Kilolu insanlarda kemik erimesi daha az görülür.
- Beyaz ırkta siyah orka göre kemik erimesi riski daha yüksektir.
- Sigara kullanmak
- Alkol kullanmak
- Kahve, kola gibi kafeinden zengin içecekleri çok fazla tüketmek
- Proteinli besinlerin aşırı tüketilmesi
- Steroidler ve antikoagulanlar gibi ilaçlar kemik erimesine neden olabilir.
- Felç gibi hareketsizliğe neden olan hastalıklar
- Bazı mide ve barsak ameliyatları sonrasında kalsiyum emilimi bozulabilir ve kemik erimesi meydana gelebilir.
- Enflamatuar (iltihabi) barsak hastalıkları
- Hipertroidizm (troid bezinin fazla çalışması) ve hiperparatiroidizm (paratroid bezinin fazla çalışması) gibi bazı hormonal bozukluklar
- Hipokalsitoninemi
- Hiperprolaktinemi
- Tip I diabetes mellitus (İnsülin bağımlı şeker hastalığı)
- Sistemik mastositoz
- Multiple myeloma
- Lenfoproliferatif hastal›klar
- Myeloproliferatif hastalıklar
- Romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi bazı romatizmal hastalıklar
- Çok aşırı derecede egzersiz ve yoğun spor yapmak (normal miktarda egzersiz kemik erimesinden koruyucu etki gösterir)
- Primer biliyer sirozda
- Çölyak hatsalığı
- Güneş ışığına az maruz kalma (Vücutta aktif D vitamini sentezi için güneş ışığı gereklidir.)
- Çok fazla miktarda sodyum alımı (tuz tüketimi)
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kemik Erimesi Belirtileri

Öncelikle belirtmek gerekir ki kemik erimesi çoğunlukla hiçbir belirti ve şikayete neden olmaz, yani hasta çoğunlukla kendisinde kemik erimesi başladığını ve ilerlediğini farketmez. Bu yüzden kemik erimesine "sinsi hırsız" denmiştir, sinsi ve sessiz bir şekilde kemik dokusunu çalar anlamında. Belirti olmayan bu kadınlar çoğunlukla doktora başvurduklarında yapılan tetkikler neticesinde tesadüfen teşhis alırlar. Menopoza girdiği için hastaneye başvuran her hastaya kemik erimesini araştırmak için kemik mineral yoğunluğu bakılır ve kemik erimesi varsa bu esnada farkedilir. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmayan ve iskelet olarak kendisini çok sağlam hisseden bir kadında da kemik erimesi olabilir, bu yüzden menopoza giren her kadına kemik erimesi açısından da muayene ve tetkik yapılması gerekir. Daha sonra bir kaç yıl aralarla kemik mineral yoğunluğu ölçümü tekrar edilir.
Kemik erimesi yeni başlamış veya çok hafif olan bir hastada mevcut olan bel ağrısı, diz ağrısı gibi şikayetler kemik erimesi ile ilgili değildir mutlaka başka nedenlerin araştırılmaı gerekir.

kemikerimesibelirtileri.jpg


Kemik erimesi genellikle çok ileri aşamalara geldiğinde ve yaş çok ilerlediğinde bazı belirtiler verir.

İleri derecede kemik erimesi durumunda görülebilen şikayet ve belirtiler:
- Sırt ağrısı (Omurga kemiklerinde kemik erimesinin ilerlemesi nedeniyle gelişir.)
- Bel ağrısı
- Boyun ağrısı
- Boy kısalması
- Öne eğik ve kambur vücut şekli
- El bileği, kalça ve omurga gibi kemiklerde kırıklar. Çok ileri derecede kemik erimesi varlığında umulmadık basit travmalarla bile kırıkların meydana geldiği görülür.
- Çok ilerlemiş osteoporoz hastalarında kemik ağrıları ve kemiklerde hassasiyet meydana gelebilir.
- Omurga ve diğer kemiklerdeki kırıklara bağlı vücutta şekil bozuklukları meydana gelebilir.
- Ağrı ve kırıklardan dolayı hasta giderek hareketsizleşir.

Kemik erimesi belirtileri tedavi ile kaybolur mu? Şikayetler tamamen geçer mi?
Yukarıda sıralanan belirtilerin tamamınn tedavi ile yok olması beklenemez. Kamburluk ve vücut şekil bozuklukları yok olmasa da en azından ilerlemesinin durdurulması tedavi ile mümkündür. Ağrı şikayetleri çoğunlukla tedavi ile hafifler veya geçer. Kemik erimesi tedavisinde amaç herşeyi tamamen normale döndürmek değildir, kemik erimesinin ilerlemesini durdurmak bile büyük bir kazançtır çünkü tedavi edilmediği taktirde sürekli ilerleyen bir hastalıktır. Tedavi ile en önemli amaçlardan birisi de kırık riskini azaltmaktır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kemik Erimesi Risk Faktörleri

Osteoporoz (kemik erimesi) için belirlenmiş bazı risk faktörleri vardır. Bu risk faktörlerini taşıyan kişilerde osteoporoz gelişmesi daha olasıdır. Bu risk faktörlerinden genetik veya ırk gibi bazılarını değiştirmek imkansızken, bazıları değiştirilebilir ve bu sayede osteoporozdan korunulabilir.

DEĞİŞTİRİLEMEYEN RİSK FAKTÖRLERİ
Genetik: Birinci derece akrabalarda osteoporoz ve buna bağlı kırıklar varsa bu bir risk faktörüdür. Bazı genetik hastalıklarda da osteoporoz görülür. Örneğin Turner sendromu, osteogenezis imperfekta, marfan sendromu gibi...

Irk: Beyaz ırkta kemik kütlesi daha düşüktür ve kalça kırıklarına daha sık rastlanır.

Yaş: Kadınlarda 35 yaşından sonra ve menopozdan sonra kemik kaybı yaş ilerledikçe artar. Erkeklerde de 70 yaşından sonra osteoporoz ve kırık gelişme riskinde belirgin bir artış olmaktadır.

Önceki kırıklar: Daha önceden kırık gelişmiş kişilerde tekrar kırık ouşma riski 2 kay fazladır.

Gebelik ve emzirme: Bu dönemlerde kemik kaybında artış izlenir fakat doğum ve emzirme dönemi bittikten sonra kemik yoğunluğu normale döner.


DEĞİŞTİRİLEBİLEN RİSK FAKTÖRLERİ
Hareketsizlik: Hareketsizlik ve yetersiz fiziksel aktivite osteoporoz için en önemli risk faktörlerinden birisidir. Kırık veya başka bir hastalığa bağlı nedenlerle yatarak hareketsiz geçirilen zamanlarda kemik yoğunluğunda hızlı bir azalma izlenir.

Aşırı spor: Örneğin bayan atletlerde ileri yaşlarda osteoporoz riski artar.

Zayıflık: Vücut ağırlığı düşük olan kadınlarda ve erkeklerde osteoporoz ve kırık riski daha fazladır. Tersine kilosu normalden fazla olan kadınlarda da osteoporoz sık görülmez çünkü bunlarda fazla kilonun yaptığı ağırlık kemişkleri güçlendirir ve fazla yağ dokusundan dolayı fazla östrojen hormonu üretilir bu da kemikleri korur. Fakat aşırı ağırlık özellikle diz ve ayak bileği gibi eklemlerde aşınmaya da sebep olarak zararlı etkilerde bulunabilir.

Sürekli kalsiyumdan fakir beslenme: Kalsiyum kemik yapımında çok önemli rol alır, sürekli olarak kalsiyumdan fakir beslenilmesi ayrıca parathormonu arttırır bu sayede kemik yıkımı artar, osteoporoz oluşur.

Depresyon: Depresyon halinde stres, iştahsızlık, harketsizlik görüldüğü için ve depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlardan dolayı osteoporoz riskini arttırır.

Sigara: Sigara içimi osteoporoz riskini iki kat arttırır. Hem erkeklerte hem kadınlarda omurga ve kalça kırığı riski sigara ile artar. Sigara içen kadınlarda menopoz daha erken gelişir ve daha zayıf olurlar, bu faktörler de osteoporoza katkıda bulunur.

Alkol: Hafif veya orta derecede alkol kullanmanın osteoporoza sebep olduğu gösterilmese de aşırı derecede (alkolizm) alkol tüketiminin osteoporoz ve kırık riskini arttırdığı ispatlanmıştır. Bu etki hem kadın hem erkekler için geçerlidir.

Yetersiz beslenme: Kalsiyum, fosfor, magnezyum, çinko, mangan gibi mineraller; D, C, K, B6, folik asit gibi viraminler; proteinler, esansiyel yağ asitleri açısından yeterli bir beslenme osteoporozu önlemek açısından çok önemlidir.

İlaçlar: Bazı ilaçlar kemikleri zayıflatıcı yan etkilerde bulunurlar. Bunların başında kortizon ve türevi glukokortikoidler sayılabilir. Bu ilaçlar astım, romatizma, kan hastalıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları ve organ nakli yapılan hastalarda sık kullanılır. Bunun dışında lityum, izoniyazid, karbamezapin, heparin, warfarin, aliminyum içeren antiasitler de osteoporoza neden olabilir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kemik Erimesi ve Beslenme

Kemik erimesinden korunmak için neler yemeliyiz?
Kemik erimesi gelişmeden önce uygulanan dengeli ve düzenli beslenme kemik erimesini önler. Kemik erimesi gelişen hastalarda da buna uygun beslenme uygulanması kemik erimesinini ilerlemesini yavaşlatır. Bu nedenle aşağıdaki belirtilen faydalı besinler sadece kemik erimesi olan kişiler için değil hayatın her döneminde herkes için belli oranlarda tüketilmesi gereken besinlerdir.

Kemik erimesini önleyen ve tedavide iyi gelen yiyecek ve içecekler:
- Kemikler için en önemli mineral kalsiyumdur bu nedenle kemik erimesinden koruyan en önemli besinler süt ve süt ürünleridir. Günde 2 bardak kadar süt veya yoğurt tüketilmesi faydalıdır. Peynir ve diğer süt ürünleri de kalsiyumdan zengindir.
- Yeşil yapraklı sebzeler kalsiyumdan zengindir. Yeşil sebzeler ve meyveler bol tüketilmelidir. Kıvırcık, lahana, ıspanak gibi...
- Kuru baklagiller, fasulye, bezelye v.b...
- Haftada bir iki gün balık tüketilmesi önerilir. İstiridye, karides gibi deniz ürünleri de kalsiyumdan zengin besinlerdir.
- Kuruyemiş, badem, ceviz
- Yumurta sarısı vitamin D kaynağıdır.
- Tahıllar

Kemik erimesini engellemek için uzak durulması gereken besinler:
- Çay ve kahve gibi kafein içeren içecekler aşırı tüketilmemelidir.
- Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.
- Aşırı protein (et) alımı da kemik erimesini arttırır. Bunun nedeni fazla potein alımıyla vücuda fazla miktarda fosfor girmesidir, alınan fazla miktarda fosfor kalsiyumundan faydalanmamızı engeller.
- Fazla sodyum (tuz) içeren besinlerden kaçınmak gerekir. Sodyumun fazla alınması idrarla kalsiyum kaybını azaltır. Bu nedenle turşu, konserve gibi aşırı tuz içeren yiyeceklerden kaçınmak gerekir.
- Fazla yağlı beslenmemek gerekir.

Güneş ve Egzersiz:
Gün içerisinde 20-30 dakika yüz ve kolların güneşe temas etmesi aktif D vitamini üretilmesini sağlar, bu da kemik yapısı için gereklidir. Ayrıca haftada 3-4 gün yürüyüş veya diğer egzersizler kemik erimesini önlemek açısından son derece faydalıdır.

Kemik erimesinde faydalı şifalı bitkiler, çaylar, otlar v.b bitkisel doğal çözüm var mı?
Kemik erimesi mutlaka doktor takibinde yapılmalıdır ve bu tür bitkisel doğal çözümlerle çare aranılmamalıdır. Kemik erimesinden korunma ve tedavi sırasında sadece yiyecek, içecekler yeterli değildir, hareketli yaşam, egzersiz, güneşe yeterince maruz kalma ve gerekirse kalsiyum - D vitamini takviyeleri hatta diğer ilaçlar gerekebilir. Bu nedenle mutlaka doktor kontrolünde gerekli tetkik ve tedaviler uygulanmalıdır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kemik Erimesi ve Kalsiyum

Kalsiyum (Ca) kemik sağlığı için çok önemlidir ancak vücutta bunun dışında önemli görevleri de vardır. Kalsiyum kan pıhtılaşması, sinir iletimi, kas kasılması, hücre içi iletim, kalp atımı gibi konularda fonksiyon görür. İskelet sisteminde kemik yapımı ve yıkımı sürekli devam eden aktif olaylardır. Kemik sert, cansız ve hiçbir değişikliğe uğramayan bir doku değildir. Eğer yiyecek ve içeceklerle yeterli miktarda kalsiyum alınmazsa gerekli kalsiyum kemiklerden alınır ve bu nedenle kemik yıkımı artar, kemik erimesi meydana gelir. Kalsiyum sadece kemik erimesi başladıktan sonra alınması gereken bir mineral değildir, çocukluktan başlayarak hayatın her döneminde kalsiyum alımının yeterli olması sağlıklı kemikler meydana getirecektir ve ileride kemik erimesi oluşması riskini azaltacaktır.

Vücuttaki bütün kalsiyumun %99'u kemiklerde ve dişlerde bulunur, kalan %1'lik kısım hücre içinde ve hücreler arası sıvıda bulunur. Bu nedenle kemikler vücutta kalsiyum deposu görevi de görür ve besinlerle yeterince kalsiyum alınamaması gibi hallerde kalsiyum kemiklerden alınabilir.

Kemik erimesi için kalsiyum ilacı kullanımı:
Menopozda ve 50 yaşın üzerindeki bütün kadınlarda elemental kalsiyum ihtiyacı günde 1200 - 1500 mg (miligram) kadardır, bu besinlerle veya ilaçlarla alınması gereken toplam miktardır. Bu ihtiyacı bazı kadınlar tamamen besinlerle alabilirler ancak besinlerle yeterince alınamadığında kalan kısım kasiyum ilaçları ile tamamlanmalıdır. Aşağıdaki listede bazı besinlerde ne kadar kalsiyum bulunduğu belirtilmiştir. Kalsiyum ilaçları kabızlık, şişkinlik gibi yan etkilere neden olabilir. Aşırı kalsiyum alımı (günde 2000 mg'dan fazla) idrarla fazla kalsiyum atılımı neticesinde böbrek taşlarına neden olabilir, böbrek taşı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Sadece kalsiyum içeren ilaçlar olduğu gibi kalsiyum ve D vitaminini birlikte içeren ilaçlar da mevcuttur. Kalsiyum alımı bir seferde 500 mg'dan fazla olmamalıdır, gün içerisinde daha az parçalar halinde alınmalıdır çünkü 500 mg'ın üzerindeki miktarlar bir seferde barsaklardan emilememektedir.

Bazı besinlerdeki kalsiyum miktarı:
Süt, yoğurt, peynir kalsiyumdan en zengin besinlerdir. Pekmez, susam, fındık, fıstık, badem, ceviz, kuru kayısı, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, yumurta ve kurutulmuş meyveler, portakal, mandalina, limon bol miktarda kalsiyum içerir.
Aşağıda bazı yiyecek ve içeceklerdeki yaklaşık kalsiyum miktarı verilmiştir:
- 100 ml süt: 125 mg kalsiyum içerir
- 1 su bardağı inek sütü: 250 mg kalsiyum içerir
- 1 su bardağı yoğurt: 250 mg
- 1 dilim (30 gram) beyaz peynir ortalama 100 mg (peynirin çeşidine göre değişir)
- 1 avuç fındık veya badem : 50 mg
- 1 avuç kuru üzüm: 30 mg
- 1 portakal: 90 mg

Kalsiyumun emilimini ve atılımını etkileyen faktörler:
- Alüminyum ve çinko içeren ilaçlar kalsiyum emilimini azaltabilir.
- D vitamini eksikliğinde barsaklardan kalsiyum emilimi azalır.
- Liften zengin besinlerin aşırı alınması
- Aşırı protein tüketimi: Proteinler vücutta enerji için parçalandıklarında sülfat açığa çıkar. Fazla miktarda sülfat idrarla kalsiyum atılımını arttırır.
- Fazla miktarda sodyum (tuz) tüketimi idrarla atılan kalsiyum miktarını arttırır.
- Besin emilimini bozan sindirim sistemi hastalıkları
- Yaşlılarda barsaklardan kalsiyum emilimi azalır.
- Fazla miktarda kafein tüketimi (kahve, çay) idrarla ve dışkı ile atılan kalsiyum miktarını arttırır.
- Egzersiz ve spor barsaklardan kalsiyum emilmesini arttırır.
- C vitamini, E vitamini, K vitamini ve magnezyumdan zengin besinlerle birlikte alındığında kalsiyum emilimi artar.

Kalsiyum ilaçlarında bulunan kalsiyum formları:
Kalsiyum ilaçlarında bulunan kalsiyum (Ca) kalsiyum karbonat, kalsiyum sitrat, kalsiyum laktat, kalsiyum glukonat gibi formlarda bulunabilir. En çok tercih edilen kalsiyum karbonat ve kalsiyum sitrat içeren ilaçlardır. 1250 miligram kalsiyum karbonat içeren bir ilaç tabletinde 500 miligram elemental kalsiyum bulunur yani %40 oranında kalsiyum bulunur. Bu oran diğer formlar için değişiklik gösterir. Yukarıda önerilen günlük 1200 miligram kalsiyum ile belirtilen besinlerle ve ilaçlarla alınan toplam "elemental" kalsiyum miktarıdır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst