Kemik Erimesi: Osteoporoza Karşı Pekmez.!

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
66015.jpg



Kalsiyum açısından zengin olan pekmez, kemik erimesine karşı bire bir..

Osteoporoz Hasta Derneği Başkanı Prof. Dr. Ülkü Akarırmak, kalsiyum açısından çok zengin olan pekmezin, osteoporoz (kemik erimesi) riskini azaltmakta yararlı bir gıda olduğunu söyledi.

Akarırmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''kemik erimesi'' ya da ''kemik zayıflaması'' olarak da bilinen osteoporozun, kemik miktarındaki azalma ve kemik kalitesindeki bozulma nedeniyle kemiklerin zayıflaması ve kırılmaya çok yatkın bir hale gelmesiyle oluşan bir hastalık olduğunu belirtti.

Osteoporozun dünyada en yaygın görülen bir iskelet sistemi hastalığı olduğuna, bu hastalığa bağlı kemik kırıklarının giderek önemli bir halk sağlığı soruna haline geldiğine dikkati çeken Akarırmak, ''kemiklerin gelişmesinde ve korunmasında beslenmenin çok önemli rolü var. Uygun beslenilerek osteoporozdan korunulabilir'' dedi.

Kalsiyum bakımından zengin beslenmenin osteoporozdan korunma açısından çok önemli olduğunu ifade eden Akarırmak, şöyle konuştu;

''Kalsiyum bakımından zengin beslenme yanında elbette dikkat edilmesi gereken başka faktörler de var. Yetersiz D vitamini alımı, proteinin ve sodyumun fazla miktarda alınması, yetersiz çinko, florid alınması, B, C ve K vitamini yetersizliği, aşırı alkol ve kahve tüketimi bu faktörlere örnek verilebilir.

Bunlar içinde kalsiyum bakımından zengin beslenme çok önemli. Kalsiyum ihtiyacı yaşam süreci içinde değişkenlik gösterir. İskeletin hızla büyümekte olduğu çocukluk ve ergenlik döneminde, gebelik ve emzirme sırasında vücudun kalsiyum ihtiyacı daha fazla. Menopoz sonrası dönemdeki kadınların ve yaşlı erkeklerin daha fazla kalsiyuma ihtiyaçları var. Eğer yeterli kalsiyum alınmazsa vücudumuz bu ihtiyacını en büyük kalsiyum deposu olan kemiklerden karşılar. Bu da osteoporoza neden olur.''

KALSİYUM DEPOSU PEKMEZ

Prof. Dr Akarırmak, pekmezin yanı sıra süt, yoğurt, peynir, dondurma gibi yağ oranı düşük süt ürünlerinin, brokoli, pazı ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerin, baklagillerin, fındığın, deniz ürünleri ile badem, portakal suyu, tahıllar ve tam ekmeğin zengin kalsiyum kaynakları olduğunu kaydetti.

Bu ürünler arasında yer alan pekmezin ''kalsiyum deposu'' olarak da adlandırılabileceğini ifade eden Akarırmak, ''dünyada giderek daha önemli bir halk sağlığı problemine dönüşen osteoporoza bağlı kemik kırılmalarının önüne geçilmesi için pekmez tüketim alışkanlığının yaygınlaştırılmasında fayda var'' diye konuştu.

Akarırmak, Türkiye'de yoğun olarak üretimi yapılan üzüm, incir ve dutun ezilerek ve kaynatılarak hazırlanan bir gıda olan pekmezin zengin bir kalsiyum kaynağı olması yanında ucuz sayılabilecek bir ürün olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü;

''Biz özellikle kırsal yerleşim yerlerinde yaşayanların beslenmesinde pekmezin hala var olduğunu biliyoruz. Ama pekmez nerede yaşarsa yaşasın ve hangi yaş grubundan olursa olsun herkesin tüketmesi gereken sağlıklı bir ürün. Ebeveynler pekmezle değişik tatlar hazırlayarak çocuklarına pekmezi sevdirebilirler, kendileri de kalsiyum gereksinimlerini pekmezle karşılayabilirler. Örneğin pekmez yoğurda katılarak keyifle tüketilebilir. Peynirin üzerine konularak tüketilebilir. Pekmez şerbet yapılarak da alınabilir. Ayrıca geleneksel tahin pekmez olarak, şeker yerine konmak üzere pasta gibi ürünler için de pekmez düşünülebilir. Ancak kilo sorunu ve şeker hastası olanları kalori ve şeker alımı yönünden de uyarmak gereklidir. Şüphesiz pekmez tek kalsiyum kaynağı değil ama pekmezin çok önemli bir kalsiyum kaynağı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü, 100 gram pekmezde 400 miligram kalsiyum var, bu oldukça yüksek bir miktar. Kalsiyum bakımından zengin olduğu bilinen yağsız sütün bir bardağında 245, 100 gram yoğurtta 350 miligram kalsiyum var.''

''KADINLAR DAHA DİKKATLİ OLMALI''

Akarırmak, insanların günlük kalsiyum gereksiniminin yaş grubuna cinsiyete göre farklılık gösterdiğini belirtti.

Günlük alınması gereken kalsiyum miktarının 1-3 yaş grubundakiler için 500 miligram olduğunu kaydeden Akarırmak, bu miktarın 4-8 yaş grubundakiler için 800, 9-18 yaş grubundakiler için 1.300, 19-50 yaş grubundakiler için 1.000, 50 ve üstü yaş grubundakiler için ise 1.200 miligram olduğunu bildirdi. Akarırmak, gebe ya da emziren kadınların günlük alması gereken kalsiyum miktarının ise 1.200 - 1.500 miligram olduğunu bildirdi.

Akarırmak, osteoporozdan korunmak için yeterli kalsiyum alınmasının yanı sıra şu önerilerde bulundu;

''Düzenli hekime gidilmeli, çünkü hastalığın erken teşhisi çok önemli. Kişi kemik yoğunluğunu hekimin uygun göreceği sıklıkta ölçtürmeli. Kalsiyum yanında yeterince magnezyum ve C vitamini alınmasına dikkat edilmeli. Tuz alımı azaltılmalı, lifli besinler tercih edilmeli. Tedavide önemli başarılar elde ediliyor olsa bile asıl hedef osteoporozdan korunmak olmalı..

Kadınlar osteoporoz konusunda erkeklere oranla daha dikkatli olmalılar. Çünkü, kadınlarda kemik yapısının zayıflaması daha hızlı. Kadınlarda, özellikle menopozdan sonra görülen hızlı kemik kaybı, kemik yapısının zayıflamasına ve osteoporozun ortaya çıkmasına neden olabilir. Osteoporoz kadınlarda erkeklerden daha sıktır, çünkü, kadınlar erkeklere göre daha az kemik kütlesine sahiptir.''
 

KARDELEN

Üye
Üye
Katılım
Mar 16, 2011
Mesajlar
60
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Benim hastalık Kemik erimesi (Osteoporoz) bu hastalık benim bebeklik zamanımda şimdiki tıpda olan imkanlar yokdu çok dr gittik hiç bi tedavi bana uygulanmadı ve ilaç hiç bişe şimdi çok büyük imkan ve caresisi var engelleyici biraz olsun daha çok ilerlemeden hastalık durdura biliniyo tedavide oluyo tıp da şuan çok büyük imkanlar var ilaçlar buda kader kısmet hiç bişe için ihmal olmamalı çok imkansızlık içinde yaşayanlar var bunlar beni çok üzüyo çok tşkler böyle bilmedigimiz bilgileri bizlere saglayan arkadaşlara sevgler
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sevgili Kardelen

Seninde dediğin gibi tıp çok iyi noktalara gelmiş durumda her geçen gün yeni umutlar yeni teknikler bulunuyor. Bilmediğimiz okadar çok şey varki karşılıklı bilgi alış verişiyle bir çok şeyi öğrenme imkanı buluyoruz. Sevgili yönetecimiz Halil beye teşekkür ederiz böyle bir site kurup insanların faydalanmasını sağladığı için.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kemik Erimesine Dikkat Edin

Kemiğin yoğunluğunun Giderek azalması ve kemiğin kırılganlığının artmasına bağlı olarak gelişiyor.


İnsan yaşamında gelişen teknolojinin yarattığı yenilikler neticesinde uzayan yaşam süresinin beraberinde bazı şikayetleri de getirdiğine değinen Özel Medline Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Osman Selçuklu, "Osteoporoz, sıklıkla orta yaşın üzerinde olan kişilerde görülen bir hastalıktır"dedi.

Günümüzde tıp dünyasında yaşanan gelişmeler her ne kadar insan ömrünü uzatmaya yönelik olsa da, belirli bir yaşın üzerindeki kişilerde görülen en sık hastalıkların başında kemik erimesi geliyor.

Kemik erimesi belirtilerini sırt ağrısı, geceleri sırtta oluşan gerginlik, depresyon, halsizlik, boyun kısalması, çabuk yorulma ve gece terlemeleri olarak sıralayan Özel Medline Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Osman Selçuklu, bu belirtilerle karşı karşıya kalan kişilerin doktora başvurarak muayene olmalarının önemini belirtti.

Sebebi genetik özellikler ve ikincil dış etkenler
Hastalığın oluşmasında en önemli etkenin genetik olduğunu belirten Özel Medline Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Osman Selçuklu, "Kemik erimesi sıklıkla genetik bir hastalık olarak ortaya çıkar. Kemik erimesi olan bir annenin genlerinde bulunan kırılganlık çocuğa da geçerek ikinci nesilde kemik erimesine sebep olur" dedi.

Genetik faktörlerin yanı sıra ikincil faktörlerinde hastalığa davetiye çıkardığını ifade eden Dr. Selçuklu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazı tiroid, sara, kortizon ilaçlarının uzun süreli kullanımı, hiç kalkmadan üç ay ve daha uzun süreler yatakta yatmak, beslenme bozuklukları ve fazla tüketilen çay, kahve, sigara ve alkol tüketimi ile hareketsiz bir yaşam osteoporoza zemin hazırlamaktadır."

Dr. Selçuklu: "Menopoz ve andropza giren herkes kemik ölçümlerini yaptırmalı"

Kemik erimesinin çok kolay tanı konulabilen bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Selçuklu, kemik taraması, röntgen ile kan ve idrar tahlilleri sonucu hastalığın kolayca belirlenebildiğini belirtti.

Özellikle menopoz dönemi yaklaşan kadınların ve andropoz dönemine giren erkeklerin mutlaka kemik taraması yaptırması gerektiğini hatırlatan Dr. Selçuklu, "Menopoz ve andropoz döneminde olan kişşilerle yukarıda saydığımız risk faktörlerine sahip olan kişiler mutlaka doktora başvurarak kemik taraması yaptırmalıdır. Tedavi olan hastalarda başarı şansı yükselmekte ve vücutta kırık oluşumu önlenmektedir" dedi.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst