Gazoz Agacı
Moderator
Selam Arkadaşlar,
Aslında konuyu buraya açmam uygun değil gibi ama benim sitede en çok sevdiğim bölümlerden biri olduğu için ve ben kendi şehrimi en çok bu bölümde tanıtmak istediğim için bu sayfayı seçtim.
Doğma, büyüme İstanbulluyum
Gerçek İstanbullu olmaktanda gurur duyuyorum her ne kadar cefasıyla çekilecek bir şehir olmasa da (özellikle son yıllarda) sefasını sürdüğüm yılların hatırına bu şehri sevmekten vazgeçemiyorum.
İstanbul'uma gerçekten aşık bir romantik olarak, sayfalarca sürse de şehrimi tanıtmayı düşünüyorum. Bu fikrime sebep olan yazıyla başlıyorum. Aslında sizlerde kendi memleketinizi ayrıntılı olarak gönlünüzce tanıtabilirsiniz. Neden olmasın?
İstanbul'da yaşamak için...
Eski zamanlarda Beyoğlu’na kravatsız çıkılmaz denilen İstanbul şimdi çok değişti. Bu değişime ayak uydurabilmek için de İstanbullular kendi orman kanunlarını geliştirdi.
1.Toplu taşıma
Ortalama bir İstanbullu metrobüsün nerede duracağını hesaplayabilir, vapur iskeleye yanaşmadan atlar ve iğne atsan düşmeyecek bir otobüste kendine yer açabilir.
2.Trafik
Gerçek bir İstanbullu trafik gerçeğini kabullenmiştir, diğer şehirdeki arkadaşlarının trafikten dert yanmasını ciddiye alamaz. E-5’te yürüsen daha hızlı ilerleyeceğini trafikte ortaya çıkan satıcıların kağıt helva ve suyun yanında Kızılderili yay ve ok seti satması Türk insanının yaratıcı iş fikirlerinde başarı örneğidir.
3.Trafik ışıkları
Yayalar yeşili görüp karşıya geçmez, yeşili görür etrafı kollar arabaların geçmeyeceğinden emin olur ancak öyle caddeyi geçer. İlerlerken de araba geliyor mu diye sağını solunu kontrol etmeye devam eder.
4.Gürültü
Sokakta düğün olur, miting olur, geceleri eğlence mekanları açık olur ama İstanbulluyu etkilemez, uykusuna, işine, sınavına devam eder.
5.Sokaklar
İstanbul’da sürekli bir inşaat, bir şehir geliştirme projesi sürmekte olduğundan, evden çıktığınızda adeta şehir içi Survivor yarışları başlar. Evinizden metroya ulaşmak için her sokakta en az 3-4 tane olan inşaatların yanından geçip, iskelelere takılmadan ilerlemeniz gerekir. Az ilerisindeki açık kanalizasyon çukurunun üzerinden zıplayıp İstiklal Caddesinin bir milyonuncu kez yenilenen taşlarına takılmadan metro girişine varabilirseniz o gün dokunulmazlığı siz kazanmış olursunuz.
6.Çiçekçiler
Eline zorla tek bir gül tutturulunca ondan nasıl kurtulacağını bilmek her İstanbullunun görevidir. Bu sana benden hediye olsun diye çiçek verip sonrasında para isteyen kadınlardan kaçmasını bilmek gerekir, alışık olmayanlar önce çiçek hediye edildi sanıp sevinir sonra para istenince şaşırır. Reddedilmek bu satıcıların hayat felsefesine terstir, pazarlama strateji canavarlarıdır. Kanmayınız, kim neden durduk yere size gül versin?
7.Laleler
Sürekli dikilip sökülen sonra tekrar dikilen laleler ve onları dikenler adeta bir trafik lambası, yol işareti gibi yolların bir parçası olarak benimsenmiştir.
8.Turistler
Turistler de İstanbul’un ayrılmaz bir parçasıdır, konuşmalarına gerek kalmaz yüzlerindeki şaşkınlıktan siz onların turist olduğunu zaten anlarsınız. Genelde esnaf İngilizce turist Türkçe bilmediğinden, Türkçe-İngilizce ilerleyen ilginç diyaloglara şahit olursunuz, Tarzan ve Jane gibi aralarındaki meseleyi hallederler. Turistle esnafın konuşma çabasında vücut dilinin ekstrem örnekleri görülür.
9.Nerelisin?
Nerelisin sorusunun cevabının asla İstanbul olduğunu kabul ettirememek büyük büyük babası İstanbul’da doğmuş büyümüş insanların problemidir. Önce “Nerelisin?” sorusu gelir cevap olarak “İstanbulluyum” denir, bunun hemen ardından “Yok, yok aslen nerelisin, annen baban nereli?” gibi bir soru takip eder. Yaşlı amcalara göre kimse gerçekten İstanbullu değildir.
Bu kadar şikayetçi olunacak yanına rağmen kimse İstanbul’u bırakıp gitmez, yaramaz çocuğu gibi kızarak sevmeye devam eder.
10. Peki İstanbul'da yaşamanın maliyetini hiç merak ettiniz mi?
Dünyadaki farklı şehirler arasındaki yaşam maliyetlerini karşılaştıran Expatsian sitesi İstanbul'da yaşamanın maliyetini açıkladı. İşte bir İstanbullu'nun yaşamını sürdürmek için yapması gereken harcamalar...
Büyük şirketlerin binalarının yer aldığı iş merkezlerinde ortalama öğle yemeği maliyeti 20 lira.
İstanbullular klasik bir fast-food ürünü için 13 lirayı gözden çıkarıyor.
İstanbul'da yarım kilo tavuk göğsünün fiyatı 5,95 lira.
İstanbullular için tam yağlı sütün litresi 2,43 lira.
İstanbul'da yaşayanlar için 12'li büyük yumurtanın fiyatı 4,73 lira.
Domatesin kilo fiyatı mevsim şartlarına göre değişse de son bir haftadır 3,43 liradan satılıyor.
Yarım kilo yerel peynirin fiyatı 9 liradan başlıyor.
İstanbullular 1 kilo elma için 3,16 lira ödüyor.
İstanbul'da 1 kilo patatesin fiyatı 2,74 lira.
Perakende marketlerinde 50'lik bira 4,35'ten satılıyor.
İstanbullular kaliteli bir sofra şarabı için ortalama 35 lirayı gözden çıkarıyor.
İstanbul'da ünlü marka Coca-Cola'nın 2 litrelik ürünü 2,83 liradan satılıyor.
İstanbul'da 2 kişilik ekmeklerin fiyatı 1,5 lira.
İstanbul'un en gözde semtlerinde ortalama 85 metrekarelik evlerin aylık kiraları 2 bin 500 liradan başlıyor.
Bu evin elektrik, su, doğalgaz faturası 500 liranın üzerine çıkıyor.
Evde aylık 8GB'lık internet kullanmanın maliyeti ortalama 53 lira.
İstanbul'da 40 inçlik ekrana sahip LED TV'lerin fiyatı bin 200 liradan başlıyor.
İstanbul'da mikrodalga fırınlar ortalama 250 liradan başlıyor.
İstanbullular iyi kalitede 3 kiloluk çamaşır makinesi deterjanı için yaklaşık 17 lira ödüyor.
İstanbullular evlerine gelen temizlik yardımcılarının saatlerine 16 liradan fazla para ödüyor.
İstanbullular, dünyanın en ünlü kot markalarından Levi's 501 için 150 liranın üzerinde bir fiyat ödemek zorundalar.
İstanbul'da orta ve yüksek gelir kesimine ait ailelerin alışveriş yaptığı markalardan bir yazlık elbise için en 78 lira ödeniyor.
Alman marka Adidas'ın bir eşofmanı için İstanbul'da ödenmesi gereken para yaklaşık 138 lira.
İstanbullular iş yerinde giymek için alacakları şık bir ayakkabıya ortalama 153 lira ödüyor.
İstanbul'da Alman marka Volkswagen'in Golf modelinin fiyatı 63 bin liranın üzerinde.
İstanbul'da bir litre benzinin fiyatı 5,94 lira.
Aylık toplu taşıma ücreti olarak 150 lira.
Trafiğin yoğun olduğu bir günde 8 km'lik yol için ödenen taksi parası yaklaşık 18 lira.
İstanbul'da iyi kalite 400 gramlık şampuanların fiyatı 9 liradan başlıyor.
İstanbul'da dörtlü tuvalet kağıdının fiyatı 4,16 liradan başlıyor.
İstanbul'da orta kalite bir diş macunu için ödenen fiyat 9 lira.
İstanbul'da yabancıların ağırlıklı olarak yaşadığı bir mahallede ortalama bir erkek saç ve sakal tıraşı maliyeti 27 lira.
İstanbul'da iki kişi ortalama bir lokantada akşam yemeği için yaklaşık 62 lira ödüyor.
İki kişilik sinema biletinin maliyeti 31 lira.
En iyi koltuklardan tiyatro izlemenin iki kişilik maliyeti 100 liranın üzerinde.
Şehir merkezinde bir bardak kokteylin maliyeti en az 22 lira.
İstanbul'da bilinen bir markadan sigaranın paketi için 9 lira ödeniyor.
İstanbul'da iyi bir spor salonu için ayda 190 liranın üzerinde ödeme yapılması gerekiyor.
İstanbul'da yaşayan kontörlü hat sahipleri konuşmanın dakikası için 41 kuruş ödüyor.
İstanbul neredeyse Tokyo'yla yarış eder hale geldi gelmesine ama insan bir kere alıştı mı bu şehre isterse dünyanın en pahalı yaşam merkezi olsun yine de kolay kolay vazgeçmiyor.
Aslında konuyu buraya açmam uygun değil gibi ama benim sitede en çok sevdiğim bölümlerden biri olduğu için ve ben kendi şehrimi en çok bu bölümde tanıtmak istediğim için bu sayfayı seçtim.
Doğma, büyüme İstanbulluyum
İstanbul'uma gerçekten aşık bir romantik olarak, sayfalarca sürse de şehrimi tanıtmayı düşünüyorum. Bu fikrime sebep olan yazıyla başlıyorum. Aslında sizlerde kendi memleketinizi ayrıntılı olarak gönlünüzce tanıtabilirsiniz. Neden olmasın?

İstanbul'da yaşamak için...
Eski zamanlarda Beyoğlu’na kravatsız çıkılmaz denilen İstanbul şimdi çok değişti. Bu değişime ayak uydurabilmek için de İstanbullular kendi orman kanunlarını geliştirdi.
1.Toplu taşıma
Ortalama bir İstanbullu metrobüsün nerede duracağını hesaplayabilir, vapur iskeleye yanaşmadan atlar ve iğne atsan düşmeyecek bir otobüste kendine yer açabilir.

2.Trafik
Gerçek bir İstanbullu trafik gerçeğini kabullenmiştir, diğer şehirdeki arkadaşlarının trafikten dert yanmasını ciddiye alamaz. E-5’te yürüsen daha hızlı ilerleyeceğini trafikte ortaya çıkan satıcıların kağıt helva ve suyun yanında Kızılderili yay ve ok seti satması Türk insanının yaratıcı iş fikirlerinde başarı örneğidir.
3.Trafik ışıkları
Yayalar yeşili görüp karşıya geçmez, yeşili görür etrafı kollar arabaların geçmeyeceğinden emin olur ancak öyle caddeyi geçer. İlerlerken de araba geliyor mu diye sağını solunu kontrol etmeye devam eder.
4.Gürültü
Sokakta düğün olur, miting olur, geceleri eğlence mekanları açık olur ama İstanbulluyu etkilemez, uykusuna, işine, sınavına devam eder.
5.Sokaklar
İstanbul’da sürekli bir inşaat, bir şehir geliştirme projesi sürmekte olduğundan, evden çıktığınızda adeta şehir içi Survivor yarışları başlar. Evinizden metroya ulaşmak için her sokakta en az 3-4 tane olan inşaatların yanından geçip, iskelelere takılmadan ilerlemeniz gerekir. Az ilerisindeki açık kanalizasyon çukurunun üzerinden zıplayıp İstiklal Caddesinin bir milyonuncu kez yenilenen taşlarına takılmadan metro girişine varabilirseniz o gün dokunulmazlığı siz kazanmış olursunuz.
6.Çiçekçiler
Eline zorla tek bir gül tutturulunca ondan nasıl kurtulacağını bilmek her İstanbullunun görevidir. Bu sana benden hediye olsun diye çiçek verip sonrasında para isteyen kadınlardan kaçmasını bilmek gerekir, alışık olmayanlar önce çiçek hediye edildi sanıp sevinir sonra para istenince şaşırır. Reddedilmek bu satıcıların hayat felsefesine terstir, pazarlama strateji canavarlarıdır. Kanmayınız, kim neden durduk yere size gül versin?
7.Laleler
Sürekli dikilip sökülen sonra tekrar dikilen laleler ve onları dikenler adeta bir trafik lambası, yol işareti gibi yolların bir parçası olarak benimsenmiştir.
8.Turistler
Turistler de İstanbul’un ayrılmaz bir parçasıdır, konuşmalarına gerek kalmaz yüzlerindeki şaşkınlıktan siz onların turist olduğunu zaten anlarsınız. Genelde esnaf İngilizce turist Türkçe bilmediğinden, Türkçe-İngilizce ilerleyen ilginç diyaloglara şahit olursunuz, Tarzan ve Jane gibi aralarındaki meseleyi hallederler. Turistle esnafın konuşma çabasında vücut dilinin ekstrem örnekleri görülür.
9.Nerelisin?
Nerelisin sorusunun cevabının asla İstanbul olduğunu kabul ettirememek büyük büyük babası İstanbul’da doğmuş büyümüş insanların problemidir. Önce “Nerelisin?” sorusu gelir cevap olarak “İstanbulluyum” denir, bunun hemen ardından “Yok, yok aslen nerelisin, annen baban nereli?” gibi bir soru takip eder. Yaşlı amcalara göre kimse gerçekten İstanbullu değildir.

Bu kadar şikayetçi olunacak yanına rağmen kimse İstanbul’u bırakıp gitmez, yaramaz çocuğu gibi kızarak sevmeye devam eder.
10. Peki İstanbul'da yaşamanın maliyetini hiç merak ettiniz mi?
Dünyadaki farklı şehirler arasındaki yaşam maliyetlerini karşılaştıran Expatsian sitesi İstanbul'da yaşamanın maliyetini açıkladı. İşte bir İstanbullu'nun yaşamını sürdürmek için yapması gereken harcamalar...
Büyük şirketlerin binalarının yer aldığı iş merkezlerinde ortalama öğle yemeği maliyeti 20 lira.
İstanbullular klasik bir fast-food ürünü için 13 lirayı gözden çıkarıyor.
İstanbul'da yarım kilo tavuk göğsünün fiyatı 5,95 lira.
İstanbullular için tam yağlı sütün litresi 2,43 lira.
İstanbul'da yaşayanlar için 12'li büyük yumurtanın fiyatı 4,73 lira.
Domatesin kilo fiyatı mevsim şartlarına göre değişse de son bir haftadır 3,43 liradan satılıyor.
Yarım kilo yerel peynirin fiyatı 9 liradan başlıyor.
İstanbullular 1 kilo elma için 3,16 lira ödüyor.
İstanbul'da 1 kilo patatesin fiyatı 2,74 lira.
Perakende marketlerinde 50'lik bira 4,35'ten satılıyor.
İstanbullular kaliteli bir sofra şarabı için ortalama 35 lirayı gözden çıkarıyor.
İstanbul'da ünlü marka Coca-Cola'nın 2 litrelik ürünü 2,83 liradan satılıyor.
İstanbul'da 2 kişilik ekmeklerin fiyatı 1,5 lira.
İstanbul'un en gözde semtlerinde ortalama 85 metrekarelik evlerin aylık kiraları 2 bin 500 liradan başlıyor.
Bu evin elektrik, su, doğalgaz faturası 500 liranın üzerine çıkıyor.
Evde aylık 8GB'lık internet kullanmanın maliyeti ortalama 53 lira.
İstanbul'da 40 inçlik ekrana sahip LED TV'lerin fiyatı bin 200 liradan başlıyor.
İstanbul'da mikrodalga fırınlar ortalama 250 liradan başlıyor.
İstanbullular iyi kalitede 3 kiloluk çamaşır makinesi deterjanı için yaklaşık 17 lira ödüyor.
İstanbullular evlerine gelen temizlik yardımcılarının saatlerine 16 liradan fazla para ödüyor.
İstanbullular, dünyanın en ünlü kot markalarından Levi's 501 için 150 liranın üzerinde bir fiyat ödemek zorundalar.
İstanbul'da orta ve yüksek gelir kesimine ait ailelerin alışveriş yaptığı markalardan bir yazlık elbise için en 78 lira ödeniyor.
Alman marka Adidas'ın bir eşofmanı için İstanbul'da ödenmesi gereken para yaklaşık 138 lira.
İstanbullular iş yerinde giymek için alacakları şık bir ayakkabıya ortalama 153 lira ödüyor.
İstanbul'da Alman marka Volkswagen'in Golf modelinin fiyatı 63 bin liranın üzerinde.
İstanbul'da bir litre benzinin fiyatı 5,94 lira.
Aylık toplu taşıma ücreti olarak 150 lira.
Trafiğin yoğun olduğu bir günde 8 km'lik yol için ödenen taksi parası yaklaşık 18 lira.
İstanbul'da iyi kalite 400 gramlık şampuanların fiyatı 9 liradan başlıyor.
İstanbul'da dörtlü tuvalet kağıdının fiyatı 4,16 liradan başlıyor.
İstanbul'da orta kalite bir diş macunu için ödenen fiyat 9 lira.
İstanbul'da yabancıların ağırlıklı olarak yaşadığı bir mahallede ortalama bir erkek saç ve sakal tıraşı maliyeti 27 lira.
İstanbul'da iki kişi ortalama bir lokantada akşam yemeği için yaklaşık 62 lira ödüyor.
İki kişilik sinema biletinin maliyeti 31 lira.
En iyi koltuklardan tiyatro izlemenin iki kişilik maliyeti 100 liranın üzerinde.
Şehir merkezinde bir bardak kokteylin maliyeti en az 22 lira.
İstanbul'da bilinen bir markadan sigaranın paketi için 9 lira ödeniyor.
İstanbul'da iyi bir spor salonu için ayda 190 liranın üzerinde ödeme yapılması gerekiyor.
İstanbul'da yaşayan kontörlü hat sahipleri konuşmanın dakikası için 41 kuruş ödüyor.
İstanbul neredeyse Tokyo'yla yarış eder hale geldi gelmesine ama insan bir kere alıştı mı bu şehre isterse dünyanın en pahalı yaşam merkezi olsun yine de kolay kolay vazgeçmiyor.
