Kendi küçük açtığı dert büyük!(TROİD)

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
599256_detay.jpg


Bu hastalık vücudun bütün organlarını etkiliyor

Kendi küçük açtığı dert büyük!

Gaziosmanpaşa Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz, her dört kadından birinin troid bezi büyümesi (guatr) hastası olduğunu, bu hastalığın vücudun bütün organlarını etkilediğini söyledi. Yılmaz; troid bezinin az çalışması gibi, çok çalışmasının da önemli sorunlar oluşturduğunu vurguladı.

Dr. Selda Yılmaz, aşırı kilo alma, saçlarda dökülme, ciltte kuruma, kabızlık, uyku hali gibi durumlarda troid bezinin az çalışmasından, ellerde titreme, kalp çarpıntısı, görme sıkıntısı gibi durumlarda troid bezinin çok çalışmasından şüphelenilmesi gerektiğini belirtti.

Tiroidit, diffüz ya da nodüler guatr özellikle kadınların sıkça karşılaştıkları hastalıkların başında yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre tiroid bezi hastalıklarının iyot eksikliğinin olduğu bölgelerde endemik olmak üzere değişen sıklıklarda ama neredeyse her dört kadından birinde görüldüğü ortaya çıkıyor. Erkeklerde de görülüyor ancak kadınlarda görülme oranı 2-3 kat daha sıktır, bir bakıma ülkemizde yaklaşık 10 milyon insan bu hastalıkla mücadele etmek zorunda kalıyor.

Hastalık vücudun tüm organlarını etkilemesi açısından hayati bir önem taşıyor. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Gaziosmanpaşa Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz, hastalığın belirtilerine dikkat çekerek şunları söylüyor; “Tiroid bezinin az çalışması gibi çok çalışması da önemli sorunları beraberinde getirir. Tiroid bezinin az çalışması sonucu kilo alımı, saçlarda dökülme, ciltte kuruma, kabızlık, uyku hali ve depresyon gibi semptomlar ortaya çıkar. Çok çalışması halinde ise yine kilo kaybı ve saçlarda dökülme olduğu gibi ellerde titreme, kalp çarpıntısı ve göz hastalıkları, buna bağlı olarak görme sıkıntısı görülür.”

Hastalığın tanısının son derece basit olduğunu vurgulayan Yılmaz; “Bu belirtiler pek çok hastalıkla karışabilir. Ancak tiroid hastalıklarının kesin tanısını koymak son derece kolaydır. Basit bir kan tahlili sonrasında nükleer tıpta 5 dakika içinde yapılacak olan bir tiroid sintigrafisi çekimi tanının konulup, tedavinin başlamasını sağlar. Üstelik bu çekim SGK kapsamı içindedir” dedi.

OBEZİTE HASTALARI DİKKAT!
Tiroid hastalığında genetik faktörlerin önemli rol oynamadığını ancak ailevi yatkınlığın bulunduğunu belirten Dr. Yılmaz, tiroid hastalıklarının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı. Tiroid ilaçlarının hamilelikte de kullanıldığını belirten Yılmaz bir tehlikeye dikkat çekti; “Son dönemde tanısı konulmamış obezite tedavisinde yetkili olmayan kişiler tarafından tiroid hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların alındığını öğreniyoruz. Hiçbir yan etkisi gözetilmeksizin, hastaların hayatı riske edilerek yapılan bu uygulama konusunda hastaların son derece dikkatli olması gerekiyor.”

Tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan guatr hastalığının önemine de işaret eden Yılmaz; “guatr hamilelik ve menopoz döneminde ortaya çıkma riski yüksek bir hastalık. Erken tanı konulması durumunda guatr hastalığı hamilelerde çocuğa zarar vermeden tedavi edilebilir “dedi.

KARADENİZ VE KARALÂHANA RİSKLİ
Guatr hastalıklarının iyot eksikliğinin fazla olduğu yörelerde daha fazla ortaya çıktığını belirten Yılmaz şöyle konuştu; “Karadeniz Bölgesi henüz nedeni tam olarak bilinmese de guatr hastalığı yönünden son derece riskli bir bölge. Yörenin temel yiyeceklerinden Kara Lahananın hastalıkla ilişkisi biliniyor. Bu bölgelerde yaşayanların besinlerine iyotlu tuzu katması ve hastalık açısından doktora giderek tahlil yaptırması önemli.”

Gaziosmanpaşa Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz, nükleer tıbbın tiroidit, diffüz ya da nodüler guatr ve tiroid kanserlerinin tanı, tedavi ve takibinde bir çığır açtığını belirterek, başta belirttiğimiz şikâyetleri bulunanların mutlaka nükleer tıp merkezi olan hastanelerde bir sintigrafi çektirmesi gerektiğini söyledi.

haberturk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Tiroid Deyip Geçmeyin!

Daha çok kadınlarda görülen bu rahatsızlık, tiroidin gereğinden daha az ya da daha çok çalışması ile ortaya çıkıyor.


Tiroid, boynun ön-alt kısmındaki bir iç salgı bezi ve ortalama ağırlığı 20 gram kadar. T3 ve T4 adı verilen tiroid hormonlarının üretilmesi ve salgılanması, en önemli görevi. Kalp atım sayısının düzenlenmesinde, solunum ve bağırsak hareketlerinin ayarlanmasında, oksijen tüketimi ve ısı üretiminde, alyuvar çoğalmasında, kemik yapım ve yıkımında, karbonhidrat, yağ, protein, vitamin metabolizmasının düzenlenmesinde önemli roller üstlenen tiroid; hamilelerde bebeğin iskelet ve beyin gelişiminde de oldukça etkili olabiliyor. Tiroid, aynı zamanda çevremizdeki kişilerde sıklıkla rastladığımız, kendi adını alan bir hastalık. Womenist olarak mercek altına aldığımız, daha çok kadınlarda görülen bu rahatsızlık, tiroidin gereğinden daha az ya da daha çok çalışması ile ortaya çıkıyor. En sık rastlanılan şikayetler ise; halsizlik, unutkanlık ve engellenemeyen kilo artışı. Çoğu hastalıkta olduğu gibi tiroid için de erken teşhis oldukça önemli.


Tiroidin az çalışması durumu


Unutkanlık ve hızlı kilo artışına sebep olan ‘tiroidin az çalışması’ hipotiroidi olarak da biliniyor. Belirtileri ise çabuk yorulma, adet düzensizlikleri, göz çevresi şişliği, kabızlık, kalp çalışma hızında gerileme. Özellikle anne adayları ve gebe kalmakta zorlananların ilgili kontrolleri yaptırmalarında büyük önem var, zira tiroidin az çalışması hem gebe kalmayı zorlaştırıyor hem de gebelik durumunda maalesef düşük ihtimali artıyor. Tedavisi ise hormon desteği ile gerçekleşebiliyor.


Tiroidin fazla çalışması durumu


Bu duruma hipotiroide göre çok daha az rastlanılmakta. Hipertiroidizm olarak da adlandırılan, tiroid bezlerinin normalden çok daha fazla çalışması sonucu oluşan hastalığa tirotoksikoz da deniliyor. Hipertiroidi olan bir hastada; kilo kaybı, uykusuzluk, sinirlilik, çarpıntı, ishal, adet düzensizliği, kaslarda zayıflık, ellerde titreme, saç dökülmesi, göz bebeklerinde büyüme gibi şikayet ve bulgular gelişebiliyor. Hipertiroid görülen hamilelerin kusma ve bulantı belirtileri çok daha fazla olabiliyor.


Fazlası kilo kaybına neden oluyorsa, fazla kilolarımdan kurtulmak için kullanabilir miyim?


Bu, yıllar öncesinde denendi. Metabolizma hızını artırdığı ve yağ yakımına neden olduğu gözlendi. Fakat, hipertiroidizmde belirtildiği gibi kaslarda zayıflığa ve önemli kayıplara neden olacağı düşünüldüğünden uzmanlarca, şişmanlık tedavisindeki kullanımı kesinlikle önerilmiyor. Bu şekilde kilo verdirdiği iddia edilen yöntemlerin de ‘yasal’ olmadıkları söyleniyor.


Çoğunlukla stresliyim. Bu stres beni tiroid hastası yapar mı?


Yoğun stres, kortisol ve adrenalin gibi hormonların böbrek üstü bezlerinden salgılanmasına sebep olabilir. Bu hormonlar, bağışıklık sisteminizde bir takım aksaklıklara neden olacaktır. Şayet kalıtımsal olarak bağışıklık sistemine bağlı tiroid hastalığı riskiniz varsa, kronik hale gelen stres, tiroid bezinin düzenli çalışmasını etkileyebilmekte.


Doktor tiroid bezimde nodül tespit etti. Bu kanser olmam anlamına mı geliyor?


Durun, hemen panik yapmayın! Her 20 yetişkinden birinde elle hissedilebilen nodüller var. Yaşlı ve kadınlarda çok daha fazla görülebilen nodüllerin, istatistiklere göre sadece % 5’i kanserli. Kaygılanılacak bir durum değil ama yine de gerekli hassasiyetle takip etmenizde yarar var. Nodülün kötü huylu olma ihtimali; çok sert olması, büyüme hızının çok olması, hastanın 40 yaş üzerinde olması ve çevresindeki lenf bezlerinin gelişimine paralel olarak artabilir...


Tedavisi ile ilgili bilinmeyenler


Tiroidin düzensiz çalışma durumu, ilaç veya ameliyat ile tedavi edilebiliyor. Fakat, tedavide özellikle ameliyat kararı alınmasında ve uygulanmasında duruma hassasiyetle yaklaşılmasında fayda var. Tiroid kanserine neden olabilen nodüllerin ameliyatla alındığı biliniyor ama her tiroid nodülü ameliyatla alınacak diye bir kaide de yok. Yerinde bir ameliyat kararı ise ameliyatın ardından alınan nodüllerin ne kadarının kanserli olduğunun tespit edilmesiyle anlaşılıyor. Tiroid bezi büyüdüğünde; nefes, yemek borusu ve ayrıca damarlar üzerine baskı yaptığında oluşabilecek ek rahatsızlıkların ortadan kaldırılmasına yönelik olarak da cerrahi operasyon gerçekleşebiliyor.


Ameliyat sonrası hormon tedavisi ortadan kalkıyor mu?


Cerrahi müdahale sonrasında da düzenli ve hastaya uygun dozda tiroid hormonu desteği gerekiyor. Ama tabii, hastanın seyri ve tedavinin ne denli yeterli olup olmadığı belli periyolarla yapılan kan testleri ve radyolojik incelemeler sayesinde kontrol ediliyor.


Doğu Karadeniz, ülkenin en çok tiroid hastalığı vakası görülen yeri


Trabzon Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kibar Çebi’nin 2012 yılı Ağustos ayında yaptığı açıklamaya göre, Karadeniz bölgesi ülkemizin tiroid hastalıkları açısından oldukça riskli bir bölge. Ülkemizdeki tiroid hastalarının %60’ı Doğu Karadeniz bölgesinde bulunuyor.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst