Kıdem tazminatıyla ilgili önemli bir gelişme

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Bu ülkede bazen oldukça ilginç davalarda yaşanır. Yargı süreci tersine işler ve bir anda haksızken haklı, haklıyken de haksız duruma düşebilirsiniz. Avukatlık mesleğide oldukça ilginç mesleklerden ve iş yaşamını ilgilendiren her mahkemelik vaka yada yasal süreç ilgimi çektiğinden olsa gerek özellikle kıdem tazminatı alınmasına yönelik ilginç bir davayı sizlerle paylaşmak istedim.

Yaşasın Adalet!



Mahkeme Bursa’da tüm çalışanları ilgilendiren bir karar aldı. 3.600 prim gününü dolduran bir çalışan iş yerinden ayrıldı. İzin günleri ve kıdem tazminatı konusunda işverenle mahkemelik oldu. İşveren tarafı kişinin başka bir işte çalışmak için işi bıraktığını belirterek kıdem tazminatı ödemek istemedi. Mahkeme ise ,” Prim günü dolan işçi hangi niyetle istifa ederse etsin tazminatını alır” kararını verdi. Fakat mahkeme kıdem tazminatı ödenmemesi gerektiğine hükmetti.

İlginç olay, Bursa'da yaşandı. 4 Ekim 2004 ile 8 Mart 2011 tarihleri arasında operasyon yetkilisi olarak aylık brüt 2 bin 100 lira maaşla çalışan kişi, 15 yıl ve 3 bin 600 prim gün sayısını doldurduğunu belirterek, tek taraflı iş sözleşmesini feshetti. Kıdem tazminatı ve mesai parasını istediği işverenden eli boş dönen işçi Bursa 6. İş Mahkemesi'ne dava açarak, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istedi. Mahkemede ifade veren davacı işçinin avukatı, "Müvekkilim 7,5 sene davalı şirkette operasyon yetkilisi olarak brüt 2 bin 100 lira maaşla çalışmış, zorunlu sigorta süresinin dolması nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirmiştir. Davacı, hafta içi sürekli 09:00-21:00 saatleri arasında, ayda bir kez Cumartesi günü 09:00-18:00 saatleri arasında çalıştığı için kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ediyoruz." dedi.

'NİYETİ BİZDEN AYRILIP BAŞKA İŞYERİNDE ÇALIŞMAKTI'


Mahkemede savunma yapan işveren avukatı ise davacının asıl amacının yeniden kendi işinde çalışmaya başlamak olduğunu, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, fazla mesai yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etti. Toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamında kararını açıklayan Bursa 6. İş Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar verirken işçiye kıdem tazminatı ödenmesine gerek olmadığına hükmetti. Karar davacı ve davalı avukatlarınca temyiz edildi. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza atarak; yaş koşulunun dışında sigortalılık süresini ve prim gün sayısını dolduran işçinin emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshedebileceğine, fesihten sonra işçinin bir başka işte çalışmasının hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilemeyeceğine hükmetti.

'HANGİ NİYETLE OLURSA OLSUN PRİM GÜNÜ DOLDURAN İŞÇİ TAZMİNAT ALIP AYRILABİLİR, BAŞKA YERDE ÇALIŞABİLİR'

Davalının temyiz itirazlarının tamamının reddine karar veren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, iş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğuna dikkat çekti. Kararda; sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçinin, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da mevcut yasa hükümleri gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabileceği hatırlatıldı.

MEDENİ KANUNUN 2. MADDESİNE GÖRE...

Kararda, "Somut olayda, davacı yaş koşulu dışında emeklilik hakkını elde etmesi nedeni ile iş sözleşmesini feshetmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 1 Mart 2011 tarihli yazısı ile davacının 15 yıl ve 3 bin 600 gün sigortalılık süresini doldurduğu ve yaş koşulu dışında emekliliğe hak kazandığı sabittir. İşçinin emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka işyerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür.

Çalışmakta olduğu iş yerinde yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ilişkin yükümlülüklerin tamamlayan işçinin, kendisi için çalışma koşullarının daha olumlu olduğunu düşündüğü bir işyerinde çalışma amacı ile bu hakkını kullanması halinde Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı kabul edilemez. Yasa ile tanınmış emeklilik nedeni ile fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. İşçinin hangi amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir. Bu nedenle kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir." denildi.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Milyonlarca Çalışan Merakla Bekliyor

Mevcut yasayla, çalışanın işten ayrıldığı bazı hallerde bile kıdem tazminatı alma hakkı var. Yeni tasarıyla uygulama da değişiklikler olacak.

Hali hazırda; işten ayrılan çalışanın işvereninden kıdem tazminatı alabilmesi için iki temel koşul var. En az bir yıl çalışmış olması ve işçinin kendi isteğiyle değil, işverenin isteğiyle işten ayrılması. Bu iki koşul sağlandığında işçiye her bir çalıştığı yıl için; bir aylık (30 günlük) brüt ücreti (Tavanı: 4.092,53 TL) ödenmekte. Kıdem tazminatından Damga Vergisi (Binde 7.59) dışında bir vergi de kesilmiyor.


81712.jpg


KENDİSİ İŞTEN AYRILAN ÇALIŞANAN KIDEM KAZANDIĞI DURUMLAR

Temel şartlar böyle olmakla beraber, işçinin kendi isteğiyle işten ayrılmasına rağmen kıdem tazminatına hak kazandığı durumlar da var. Şöyle ki;

- Erkek işçinin askerlik hizmeti nedeniyle, kadın işçinin evliliği nedeniyle (evlilikten sonraki bir yıl içinde),

- Yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı almak amacıyla,

-İşçi tarafından sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle,


-En az 15 yıl sigortalı olan çalışanların SGK'dan alınacak "Kıdem Tazminatı alabilir" yazısı ile (08.09.1999 tarihinden önce işe girmiş olmalı ve 3600 prim günü şartıyla. 08.09.1999 sonrası işe girenler için daha yüksek prim gün şartları gerekiyor.) çalışan kendi işten ayrılsa da kıdem tazminatını işvereninden alabiliyor.

ÖLÜM OLURSA TAZMİNAT MİRASÇILARA

Ayrıca İşçinin ölümü nedeniyle de kıdem tazminatı (mirasçılarına) ödenir. Çalışanın ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedenleriyle iş sözleşmesi sona erdiğinde ise işveren için kıdem tazminatı ödemesi söz konusu olmuyor.

Çalışanların; 2016 yılında mevcut uygulamaya göre ve farklı ücretlere göre alınabilecek tazminat tutarları tablodan görülebilir. Bahsettiğimiz bu koşulların hepsi 1971'de yayımlanan 1475 sayılı İş Yasası'nın
Kıdem tazminatının dünü, bugünü, yarını: 45 yıllık kıdem "kıdem tazminatını" düzenleyen bir maddesine (Md.14) dayanıyor. Aslında bu 'eski İş Yasası' ve bu eski yasanın yalnızca bir maddesi (kıdem tazminatı) yürürlükte. 2003 yılından beri 4857 sayılı 'yeni İş Yasası' yürürlükte.

TASARLANAN YENİ KIDEM TAZMİNAT FONU NASIL OLACAK

Kıdem tazminatının dünü ve bugününden sonra şimdi yarınına göz atalım... Basına yansıyan açıklamalara göre, tasarlanan 'kıdem tazminatı fonunda' şunlar olacak:

1-) Çalışanın hak ettiği tazminatı işvereni değil, devlet-fon ödeyecek. Ödeme zorluğuna düşen işverenden alınamayan kıdem tazminatı vakaları ortadan kalkacak.

2-)Çalışanlar fonda biriken tazminat tutarlarını istedikleri zaman (SGK'nın sitesinden geçmiş çalışma günlerini görebildikleri gibi) fonun internet sitesinden görebilecekler.

3-)Mevcut uygulamaya göre; bir işyerinden ayrıldığında kıdem tazminatı alınmamışsa işçiiçin bu hak yanıyor, sonraki işyerinden tazminat alınsa bile yalnız son dönem (son işyerindeki) çalışması tazminat hesabında dikkate alınıyor. Yeni uygulamada; her bir işyerindeki çalışma süresi karşılığı için fonda birikim olacağından tüm çalışma süresi için tazminat öngörülüyor.

4-)Biriken fon tutarı ve fondan çekiş hakkı: Her bir çalışma dönemi için çalışan adına fona para yatacağından, işçi için bu tutar üzerinden tazminat birikimi de(ve neması) oluşacak. Burada tereddüt olmadığını anlıyoruz. Ancak; biriken tutarların çalışana ödenmesi için hangi koşullar olacak? (en az 10 yıllık çalışma süresi, ev almak amacıyla çekilebilir, kendi isteğiyle ayrılsa da çekilebilir gibi...)

5-)Hali hazırda her bir çalışma yılı için bir aylık ücret tutarında tazminat hesaplanırken, yeni tazminat uygulamasında da 30 günlük ücreti tutarında mı tazminat hesaplanacak? (15 gün veya 20 günlük ücret tutarında tazminat hesaplanacağı çokça telaffuz edildi.) 30 gün de olsa işten çıkış anında işverende ödeme baskısı olmayacak. (İşveren zaten her ay fona çalışanı adına ödeme yapmış olacağından)

6-)Yeni yasa yürürlüğe girmeden önceki döneme ait hesaplanacak kıdem tazminatları için işverenin önüne iki seçenek sunuluyor. Ya geçmiş dönem kıdem tazminatları tutarı hesaplanıp işçiler adına fona yatırılacak veya geçmiş dönem için şu an geçerli mevzuata göre ödeme şartları oluştuğunda direkt çalışana ödeme yapılacak.

Belli ki; ilk üç madde için uzlaşma görüşmeleri hızlı sonuçlanacakken sonraki üç madde içinse çetin müzakereler yaşanacak. İşçiler için 'hayati bir gelir kalemi' olan, işverenler içinse 'yüklü bir gider kalemi' olan kıdem tazminatı konusunun, çalışma barışını güçlendirecek sonuçlar elde edilerek yasalaşmasını diliyoruz.

2016 BRÜT ÜCRETE VE ÇALIŞMA SÜRESİNE BAĞLI KIDEM TAZMİNATI HESAPLAMALARI

Brüt Asgari Ücret 1645,77 TL Brüt 2.000 TL Ücret Brüt 3.000 TL Ücret Brüt 4.000 TL Ücret Brüt 4.093 TL ve üstü ücretliler Çalışma (Kıdem) Süreleri

1 Yıl 1.633 1.985 2.977 3.970 4.062
2 Yıl 3.267 3.970 5.954 7.939 8.124
3 Yıl 4.900 5.954 8.932 11.909 12.186
5 Yıl 8.166 9.924 14.886 19.848 20.310
10 Yıl 16.333 19.848 29.772 39.696 40.619
15 Yıl 24.499 29.772 44.658 59.545 60.929
20 Yıl 32.666 39.696 59.545 79.393 81.239
25 Yıl 40.832 49.621 74.431 99.241 101.548
 
Tekerlekli Sandalye
Üst