F
Fırtına
Guest
Bazı çalışmalar her 10 kişiden birinde hastalığa rastlandığını ortaya çıkarıyor. Kıl dönmesi enseden ve sırttan düşen kılların kalçanın orta bölgesindeki oluğa (kıl folikülü) girerek bu bölgede yuva oluşturmasıyla meydana geliyor. Uzmanlar, göbek, koltuk altı, kasıklarda ve ender olarak da parmak aralarında ve ayak tabanında da kıl dönmesinin görülebileceğine dikkat çekiyor. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülüyor. Özellikle de 15 - 35 yaş grubunda rastlanıyor. Bu nedenle hastaların çoğunu öğrenciler ve çalışanlar oluşturuyor.
OTURANLARI VURUYOR
Eskiden kıl dönmesinin doğuştan gelen bir rahatsızlık olduğunun sanıldığını söyleyen Çapa Özel Medilife Hastanesi Başhekimi Genel Cerrah Orçun Oral Şentürk, "Yapılan son çalışmalar bilinenin aksine kıl dönmesinin sonradan oluşabileceğini ortaya çıkardı" dedi. Kıl dönmesinin, ağrı, şişlik ve akıntı gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyleyen Başhekim Şentürk, özellikle hafif gürbüz, cilt altı dokusu yağlı kişiler, kıl yapısı sert olanlar ile daha çok oturarak iş yapanların daha dikkatli olması gerektiğini belirtti. Dr. Şentürk, bazı hastalarda kıl dönmesi olan bölgede küçük delikler olduğunu aktararak akıntıların buradan geldiğini söyledi.
NEŞTERSİZ ÇÖZÜM
Günümüzde kıl dönmesinin tedavisinde çeşitli yöntemlerin uygulandığını dile getiren Dr. Şentürk, henüz evre 1 - 2 olan kişilerin fenol adı verilen yöntemle ameliyatsız kıl dönmesinin tedavi edilebileceğini belirtti. Dr. Şentürk, Fenol yönteminde herhangi bir doku çıkarılmıyor. Ameliyatsız, dikişsiz, bir beni aldırıyormuş gibi kısa sürüyor. Kişi ameliyattan 20 dakika sonra taburcu olabiliyor. Hemen akşamında işe başlayabiliyor" dedi. Yöntemde başarıyı arttırmak için doğru hastayı seçmenin çok önemli olduğunu dile getiren Dr. Şentürk, "Evre 1 - 2'de bu yöntemle başarı şansımız çok yüksek. İşlem 20 dakika sürüyor ve hasta yürüyerek taburcu oluyor" ifadesini kulandı.
BU YÖNTEM NEDEN ÇOK BİLİNMİYOR?
Bu yöntemin 1968'lerden beri bilinmesine rağmen uygulayan kişi sayısının az olduğunu anlatan Dr. Şentürk, "Sosyal Güvenlik Kurumu, ameliyatı karşılamadığı için hastalar ve doktorlar tarafından tercih edilmiyor. Halbuki bu yöntem işgücü kaybını önlüyor. Kişinin kısa sürede sağlığına kavuşmasını sağlıyor" diye konuştu. Şentürk, hastalık derecesi evre 1 ve 2 olan hastalarda başarı sağlayan tedavi yöntemini, evre 3 ve 4'e uygulamadıklarını ve bu hastaları ameliyata yönlendirdiklerini aktardı.
LAZER EPİLASYON YAPTIRIN
Dr. Şentürk, hastalıktan korunmak için ise şu önerilerde bulundu;
"Oturarak iş yapanlar, kalça ortasındaki oluğun temizliğine dikkat etmeli. Özellikle o bölgedeki kıllar lazer epilasyonla ya da tüy dökücü kremlerle temizlenmeli. Her banyodan ve her berberden sonra, o bölgede kıl kalmamasına dikkat edilmeli. Gününün büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçirenler hızla kilo alıyor ve cilt altı yağlanıyor. Oturdukça o bölgedeki kılların içeri girme ihtimali biraz daha artıyor.
memlekethaber
OTURANLARI VURUYOR
Eskiden kıl dönmesinin doğuştan gelen bir rahatsızlık olduğunun sanıldığını söyleyen Çapa Özel Medilife Hastanesi Başhekimi Genel Cerrah Orçun Oral Şentürk, "Yapılan son çalışmalar bilinenin aksine kıl dönmesinin sonradan oluşabileceğini ortaya çıkardı" dedi. Kıl dönmesinin, ağrı, şişlik ve akıntı gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyleyen Başhekim Şentürk, özellikle hafif gürbüz, cilt altı dokusu yağlı kişiler, kıl yapısı sert olanlar ile daha çok oturarak iş yapanların daha dikkatli olması gerektiğini belirtti. Dr. Şentürk, bazı hastalarda kıl dönmesi olan bölgede küçük delikler olduğunu aktararak akıntıların buradan geldiğini söyledi.
NEŞTERSİZ ÇÖZÜM
Günümüzde kıl dönmesinin tedavisinde çeşitli yöntemlerin uygulandığını dile getiren Dr. Şentürk, henüz evre 1 - 2 olan kişilerin fenol adı verilen yöntemle ameliyatsız kıl dönmesinin tedavi edilebileceğini belirtti. Dr. Şentürk, Fenol yönteminde herhangi bir doku çıkarılmıyor. Ameliyatsız, dikişsiz, bir beni aldırıyormuş gibi kısa sürüyor. Kişi ameliyattan 20 dakika sonra taburcu olabiliyor. Hemen akşamında işe başlayabiliyor" dedi. Yöntemde başarıyı arttırmak için doğru hastayı seçmenin çok önemli olduğunu dile getiren Dr. Şentürk, "Evre 1 - 2'de bu yöntemle başarı şansımız çok yüksek. İşlem 20 dakika sürüyor ve hasta yürüyerek taburcu oluyor" ifadesini kulandı.
BU YÖNTEM NEDEN ÇOK BİLİNMİYOR?
Bu yöntemin 1968'lerden beri bilinmesine rağmen uygulayan kişi sayısının az olduğunu anlatan Dr. Şentürk, "Sosyal Güvenlik Kurumu, ameliyatı karşılamadığı için hastalar ve doktorlar tarafından tercih edilmiyor. Halbuki bu yöntem işgücü kaybını önlüyor. Kişinin kısa sürede sağlığına kavuşmasını sağlıyor" diye konuştu. Şentürk, hastalık derecesi evre 1 ve 2 olan hastalarda başarı sağlayan tedavi yöntemini, evre 3 ve 4'e uygulamadıklarını ve bu hastaları ameliyata yönlendirdiklerini aktardı.
LAZER EPİLASYON YAPTIRIN
Dr. Şentürk, hastalıktan korunmak için ise şu önerilerde bulundu;
"Oturarak iş yapanlar, kalça ortasındaki oluğun temizliğine dikkat etmeli. Özellikle o bölgedeki kıllar lazer epilasyonla ya da tüy dökücü kremlerle temizlenmeli. Her banyodan ve her berberden sonra, o bölgede kıl kalmamasına dikkat edilmeli. Gününün büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçirenler hızla kilo alıyor ve cilt altı yağlanıyor. Oturdukça o bölgedeki kılların içeri girme ihtimali biraz daha artıyor.
memlekethaber
