Kimsenin kaçamadığı hastalık (bel fıtığı)

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Her canlı bir gün bunu tadacak..

"Hemen hemen herkesin bir bel ağrısı öyküsü vardır... Benimki de ona benzer... Önce babamda gördüğüm bel fıtığının etkileri yeni yeni aşılırken bir sabah yüzümü yıkamak için eğildiğim lavabodan geri kalkamadım... Bir keresinde de gittiğim seyahatte merdivenlerden düşüp bir hafta ağrısını çektim..."

Buna benzer bir sürü hikâye çoğu kişide mevcut.. Kimi yer süpürürken iki büklüm kalıyor, kiminin yaşı geçiyor yürüyememeye başlıyor, kimi de ofiste çalışırken sürekli oturmaktan bel ağrısı çekiyor... Bu bir kader mi?

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hikmet Uluğ'a soruyorum, "Her canlı bir gün bel ağrısını tadar mı?" diye, o da "Tüm insanların yüzde 90’ı, hayatının bir döneminde kendisini kısa süreli de olsa çalışma yaşamından alıkoyacak bir bel ağrısıyla mutlaka karşılaşır" diye yanıtlıyor. Omurgamızın bizimle alıp veremediği ya da bizim onunla ne gibi sorunlar yaşadığımız konusunu Op. Dr. Uluğ ile konuşuyoruz..

Bel ağrıları sık karşılaşılan bir sorun mudur?

Bel ağrıları dünyada insanların hekime başvurmasına neden olan ikinci en sık yakınmadır. Tüm insanların % 90’ı, hayatının bir döneminde kendisini kısa süreli de olsa çalışma yaşamından alıkoyacak bir bel ağrısıyla mutlaka karşılaşır.

Bel fıtığı nedir?

Omurgamız silindir biçimde 24 adet omurun üstüste birleşmesinden oluşur. Omurgamız vücudumuza şeklini verir ve dik durmamızı sağlar. Omurganın bel bölümü “lumbar bölge” olarak adlandırılır. Omurganın bel bölgesinde 5 tane omur vardır. Hekimler bu omurları L1, L2, L3, L4 ve L5 olarak numaralandırırlar. Beş omur içeri doğru bir yaylanma oluşturacak biçimde dizilir. En alttaki L5 omuru omurgamızı “sakrum” adı verilen, her iki kalça kemiğinin ortasında yer alan üçgen biçimli kemikle birleştirir. Bazı insanlarda bel bölgesinde 5 yerine 6 omur varolabilir. Bu durum bir sorun oluşturmaz.

Omurlar birbirinden “disk”lerle ayrılırlar. Diskler bir destek dokusu olan bağ dokusundan yapılmıştır. Destek dokularının vücudumuzdaki görevi ana hücreleri birarada tutmaktır. Destek dokularının büyük bölümü kollajen liflerden yapılmıştır. Bu liflerin sayesinde diskler gerilim ve basınçlara dayanma gücüne sahiptir.

Disk başlıca iki bölümden oluşur. Süngere benzer bir yapısı olan merkez bölümüne "çekirdek” anlamına gelen “nukleus” adı verilir. Süngere benzer, jelatin kıvamındaki çekirdek bölümünü tutan doku ise, çekirdeğin etrafını saran halka biçimindeki güçlü bağlardan oluşan “anulus” bölümüdür. Bağlar vücudumuzda genellikle kemikleri birbirine bağlayan güçlü yapılardır.

Diskler ne işe yarar?

Sağlıklı bir disk omurgada tıpkı araba amortisörü gibi şok emici olarak çalışır. Disklerimiz omurgayı yerçekimine karşı korur. Aynı zamanda atlama, çekme, itme gibi güçlü hareketlerde omurgayı korur. Fıtıklaşma diskin merkezindeki çekirdek dışarı doğru basınç yapmaya başladığında oluşur. Çekirdek dış halkalara basınç yapar, halkaların bir bölümü çatlar ve disk dışarı doğru kabararak fıtıklaşır.

Disk çekirdeğinin dışarı doğru kabarmasına bel fıtığı adı verilir.

Bel fıtığına yol açan nedenler nedir?

Atlama, zıplama, itme, çekme gibi günlük aktivitelerimiz sırasında diskin çekirdek bölümü dıştaki halkalara her zaman basınç yapmakla birlikte halkalar basınca karşı dirençlidir. Ancak anulus giderek yaşlanır, daha gevrek olmaya başlar va halkalarda çatlamalar ve yırtılmalar ortaya çıkar. Bu çatlayan ve yırtılan bölümleri vücut nedbe dokusuyla onarır. Bu süreç “dejenerasyon” olarak bilinir. Zamanla halkalar zayıflar ve çekirdek halkaların zayıf bölgesinden diskin tümüyle dışa doğru kabararak fıtıklaşmasına neden olur. Başlangıçta fıtıklaşma halkaların dışa kabarması biçimindedir. Sonuçta halkalar yırtılır ve çekirdek bölümü tümüyle dışarı fıtıklaşır.

AİLEVİ YATKINLIK DA OLABİLİR

Günlük aktivitelerimizin etkileri ve yaşlanmayla birlikte halkaların gevrekleşmesi dışında aşırı kilo, egzersizden uzak yaşam, karın ve bel kaslarının zayıflığı gibi etmenler bel fıtığının önemli nedenleri arasındadır. Ayrıca tam kanıtlanmamış olmakla birlikte ailevi yatkınlıktan da sözedilebilir.

Eğilme, bükülme ve çekip itme gibi şiddetli ve tekrarlayıcı hareketler diskin şok emici çekirdek bölümü üzerinde normalin dışında bir basınç artışına neden olabilirler. Basınçtaki artış yeterli seviyede olursa halkaları zedeleyerek fıtıklaşmaya neden olabilir. Halkalarda ya da çekirdekte herhangibir dejenerasyon olmaksızın ani travmalarda da disk fıtıklaşabilir. Ağır bir nesneyi öne eğilerek kaldırmak, çekmek ya da merdivenlerden kalça üstü düşmek gibi ani hareket ve travmalarda bel fıtığı gelişebilir.

Bel fıtığının belirtileri nelerdir?

Fıtıklaşma değişik nedenlerle ağrıya neden olur. İlk ağrı tipi “mekanik” ağrıdır. Disk fıtıklaştığında, günlük hareketlerimiz sırasında diskin hareketleriyle birlikte halkaların dışındaki sinir ağı tahriş olarak mekanik bel ağrısı yapar. İkinci ağrı tipi ise “enflamasyon” ağrısıdır. Diskin kan damarlarıyla beslenmesi olmadığı için normal koşullarda diskin çekirdeği kan damarlarıyla temas halinde değildir. Ancak halkalar yırtılıp çekirdek dışarı çıkarsa kan damarlarıyla temasa geçer. Böylece çekirdek içinde bir reaksiyon gelişerek kimyasal maddeler açığa çıkar. Vücut da bu kimyasal yabancı maddelere karşı mikroplara verdiği reaksiyona bezer “enflamasyon” adı verilen bir reaksiyon verir ve sonuçta enflamasyon ağrısı da ortaya çıkmış olur. Üçüncü tip ağrı ise fıtıklaşan diskin sinire baskısıyla ortaya çıkan ağrıdır. Bu ağrı genellikle kalçadan bacak boyunca topuğa kadar yayılır. Bu ağrıya da sinir basısı nedeniyle ortaya çıktığı için “nörojenik” ağrı adı verilir.

Bel fıtıklarının büyük bölümü dejeneratif değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkar. Dejeneratif değişiklikler sonuçta fıtıklaşmaya gitmekle birlikte belirtiler yavaş yavaş artarak ortaya çıkar. Başlangıçta yakınmalar gelip geçici künt bel ağrısı atakları biçimindedir. 1-2 günle 1-2 hafta süreli bu ağrı atakları aralıklarla birkaç yıl devam eder. Hekimler bu tür ataklarda durumun diskin halkalarındaki küçük yırtıklara bağlı olduğunu bilirler. Halkalarda çatlamalar büyüyüp yırtılma meydana geldiğinde sinire basıyla birlikte kuyruksokumu ve bacağa vuran ağrılar ortaya çıkar.

KESKİN BACAK AĞRILARI

Fıtıklaşma eğer halkaları tümüyle yırtar ve çekirdek dışarı çıkarsa aniden kalçada başlayan ve bacağa yayılan keskin ağrı biçiminde bulgular ortaya çıkar. Bu durumda hastalar bel ağrısından çok keskin bacak ağrısı hissederler. Bu durum muhtemelen halka bölümünün yırtılıp basınç etkisinden kurtulması ve basıncın sadece sinire yönelmesiyle ortaya çıkar.

Daha önce belirtildiği gibi bir diğer ağrı da çekirdeğin halkaları yırtıp dışarı çıktığında kan damarlarıyla temas ederek ortaya çıkmasına neden olduğu kimyasal maddelerin yarattığı “enflamasyon” ağrısıdır. Enflamasyon belden başlayıp kuyruksokumu ve kalçalara yayılan zonklayıcı ağrıların kaynağı olabilir.

AYAK PARMAKLARINA KADAR GİDER

Fıtıklaşan disk omurilikten çıkan sinire bası yaparak sinir basısı bulgularına neden olabilir. Bu durumda ağrı sinirin yayılım alanına uygun olarak bacağa yayılır. Ağrı fıtıklaşma tarafındaki kalçada, baldırda ve hatta ayak ve parmaklarda hissedilebilir.

Sinir basısı aynı zamanda bacakta sinirin yayılım alanında iğnelenme, karıncalanma ve uyuşmalara neden olabilir. Duyu bozukluklarının ortaya çıktığı hastalarda reflekslerde de yavaşlama görülür. Sinir basısının sonucu olarak sinirin idare ettiği kaslarda güçsüzlük ve duyusunu sağladığı alanlarda duyu bozuklukları ortaya çıkar.

İDRAR BOZUKLUKLARI DA ÇIKABİLİR

Ender olarak da ortaya idrar ve gayta bozuklukları çıkar. İleri derecede büyük fıtıklar spinal kanal içini doldurarak mesane ve barsakları idare eden sinirlere bası yapabilirler. Bu bası nedeniyle belde başlayan ağrı her iki bacağa yayılır ve apış arasında hissizlik ya da karıncalanma gelişir. Bası nedeniyle idrar ve dışkılama kontrolü bozulur. Böylesi bir bozukluk acil bir duruma işaret eder. Basınç acil olarak ortadan kaldırılmadığı takdirde bozukluklar kalıcı hale gelebilir. Bu duruma “kauda ekuina” sendromu adı verilir. Bu durum geliştiğinde hekiminiz acil ameliyat önerecektir.

DÜZENLİ EGZERSİZ ŞART, KİLO ALMAMAK GEREK

Belirti vermeden de ortaya çıkabilir mi?

Bel fıtığının belirti vermeksizin disk dejenerasyonu olarak görülen biçimi vardır. Ender olarak tam fıtıklaşma gelişip bulgu vermeyen durumlar da sözkonusudur. Her iki halde de herhangi girişim gerekmez. Ancak önlem olarak hastanın düzenli egzersiz yapması ve kilo almaması önerilir.

Her bel ağrısı bel fıtığı göstergesi midir?

Bel ağrılarının bel fıtığı dışında çeşitli nedenleri vardır. Bunları iki ana grupta toplayabiliriz. Birinci grupta omurganmızı ilgilendiren sorunlar vardır. Bunlar omurlar arası eklemlerin bozukluğu, omur kaymaları, dar kanal hastalığı (lumbar stenotok kanal), omurga eğriliği (skolyoz), omurga ve omurilik tümörleri ve enfeksiyonları gibi nedenlerdir. İkinci grubu ise omurga dışı nedenler oluşturur. Özellikle kalça, diz ve ayak eklemlerindeki bozukluklar omurganın günlük aktivitelerimiz sırasında normal duruşunu bozarak bel ağrısına neden olabilirler. Bu nedenle hastaların ayrıntılı hikayelerinin bilinmesi ve ayrıntılı olarak muayene edilmesi tanı ve tedavi açısından büyük önem taşımaktadır.

Risk grubunda kimler vardır?

Düzenli egzersiz yapmayanlar, aşırı kilolu olanlar, çalışma yaşamlarında ağır fizik yük altında çalışanlar, ailevi yatkınlığı olanlar ana risk gruplarını oluşturmaktadır.

Hangi yaşlarda daha sık görülür?

En sık görülme yaşları 40-60 yaşlar arasıdır. 60 yaş sonrasında daha çok dejeneratif değişiklikler görülmekle birlikte, ileri yaşlarda uzak fıtıklaşma (ekstraforaminal herniasyon) denen, kanal dışı fıtıklaşmalar daha sıktır. Kanal dışına gelişen bu fıtıklaşmalar genellikle bir üst mesafenini sinirini etkileyerek hastalarda dayanılmaz ve geceleri uyutmayan, istirahate cevap vermeyen bacak ağrılarına neden olabilir.

Bel fıtığının görülme sıklığı nedir?

Bel ağrıları tüm toplumların en büyük sorunlarından bir tanesidir. Tüm insanların % 90’ı, hayatının bir döneminde kendisini kısa süreli de olsa çalışma yaşamından alıkoyacak bir bel ağrısıyla mutlaka karşılaşır. Tüm bel ağrılı hastaların % 3-4’ünde girişim gerektiren bel fıtığı görülür.

Bel fıtığı başka sağlı sorunlarına yol açar mı?

Bel fıtığı bir sonraki sorunun cevabında görülecek sorunlar dışında başka sağlık sorununa yol açmaz, ancak önceden varolan başka sağlık sorunlarıyla birarada olabilir.

İktidarsızlığa, idrar kaçırmaya yol açtığı söyleniyor, doğru mu?

Bel fıtıklarında ender olarak da ortaya idrar ve gayta bozuklukları çıkar. İleri derecede büyük fıtıklar spinal kanal içini doldurarak mesane ve bağırsakları idare eden sinirlere bası yapabilirler. Bu baskı nedeniyle belde başlayan ağrı her iki bacağa yayılır ve apış arasında hissizlik ya da karıncalanma gelişir. Baskı nedeniyle idrar ve büyük abdest kontrolü bozulur. Cinsel fonksiyonlar da etkilenebilir. Böylesi bir bozukluk acil bir duruma işaret eder. Basınç acil olarak ortadan kaldırılmadığı takdirde bozukluklar kalıcı hale gelebilir. Bu duruma “kauda ekuina” sendromu adı verilir. Bu durum geliştiğinde hekiminiz acil ameliyat önerecektir. Ancak bu durumun tüm bel ağrılı hastalarda % 0.04 (onbin hastada 4 hasta) gibi düşük bir oranda görüldüğü dikkate alınıp, bir korku vesilesi olarak sunulmamalıdır.

Bel fıtığından korunma önerileriniz nelerdir?

Öncelikle düzenli egzersiz tüm bireylerin yaşamında yer almalıdır. Düzenli egzersizle birlikte aşırı kilo alımından korunmak çok önemlidir. Günlük yaşamımız sırasında özellikle ağır yük kaldırırken çok özenli olunmalıdır. Dikkatsizce bir yükün kaldırılması, itilip çekilmesi sporcuların ısınmadan ağır bir müsabakaya çıkmasına benzer ve bel ağrılarına neden olur. Sigara içmenin disk dokuları beslenmesini bozduğu da bilinmektedir.


habertürk
 
Tekerlekli Sandalye
Üst