Kırsal Kesimde Engelli Olmak

Engelli insanların sorunları genellikle aynı noktalarda buluşuyor. Bir takım düzenlemeler yapılıyor, fakat pekde yeterli olmadığına hepimiz şahit oluyoruz. Büyük şehirlerde yaşam daha zor gibi gözüksede bana kalırsa kırsal bölgelerimizdeki engelliler daha çok zorlanıyorlardır. Çalışma imkanları daha kısıtlı dolayısıyla maddi sorunlar hep tavan yapmış durumunda kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyorlar. Köy yaşantısı içindeki engelliler eğitim, aile tarafından yetiştirilme, korunma , bakılma, gelişme ve katılım konusunda biraz sınırlandırılıyorlardır diye düşünüyorum.

Engellilerin yaşadıkları yerleşim bölgeleri, , aile yapıları ve toplumsal çevreleri , yaşam kaliteleri açısından önemli farklılıklar göstermektedir. Yerleşim bölgesine özgü koşullar, ekonomik sosyal ve kültürel özellikler özürlülüğün yarattığı engellerin aşılmasında farklı bakışlar,farklı değer yargıları, farklı tutum ve davranışlar doğurmaktadır. Bundan dolayıdırki yaşadığımız yer hayatımızı daha iyi/ kötü şekilde etkileyebilir.

Kentlerdeki engellilerle köylerdeki engelliler imkanlar bakımından kesinlikle eşit değiller. faydalanabilecekleri imkanlar okadar kısıtlı ki hem madden ,hem manen daha zorluk yaşıyorlardır. sağlıkları açısından görmesi gereken belki bir fizik tedavi bile onlar için zorlu bir yolculuk anlamını taşıyordur. Çünkü böylesi merkezler küçük yerleşim birimlerinde bulunmamakta oralarda yaşayan engelliler bence göz ardı edilmektedir. Bu bakımdan daha geniş bir yelpazeyi kapsayan girişimler yapılmalıdır.




Kentlerde engelliler sokakda zorlanıyorlar buna hepimiz çok kez tanık oluyoruz,fakat köylerdeki engelliler neler yapıyor bırakın kaldırımı doğru dürüst yolu olmayan köyler var bir tekerlekli sandalye yi yardımsız götürmek mümkün değil . Örneğin Sivas ilinin kadife isimli köyü yollarında engelsiz bile zor yürürken engelli birini düşünemiyorum. Bu köyün büyük bir kasabası var ama orada düzen yok ciddi hastalıklar durummunda Sivas merkeze gidilmesi gerekiyor buda hemen hemen 4 saate tekabül ediyor. Bu zaman zarfında bir kaza geçiren insan engelli değilse bile olabilir. Yada engel durumu için tedavi görecek o yol aşılmak zorunda yada imkanı varsa oraya yerleşecek peki imkanı olmayan tedavi olmasınmı?

Lafı daha fazla uzatmadan asıl söylemek istediğim yapılanlar hep büyük Kentlere yapılmasın birazda oralara bakalımki oradaki insanda insan olduğunu ve değer gördüğünü hissetsin oralarda yaşayanlarda Türkiyenin ötekisi olmasın.

Bu konuda çok katılıyom sana bunu hep ben konuşurum ALLAHIM ben iyiki köyde yaşamıyom çok büyük zorluklar imkansızliklar var ben bunu gördüm bire bir köyümüzde 2 tane engelli arkadaşda o kadar çok üzüldüm çok fikir verdim akıl ailelerinede kendilerinede çok duyarsızlar hep bizim işim gücümüz var yapamıyoz yetişemiyoz diyolar matdi imkanı olanda olmayanda bu onun ihtiyacı görmüyo duyarsız inanki ilk başda duvalet sorunları yerlerde çamur demiyolar bis demiyolar yok ceraleri ihtiyaçları görmeye bide köy evleri merdivenli her yerde eşik var o kadar zor ceresizlerki başka yok cere öyle böyle geciriyolar bu konuda duyarsız aileler utansız ben onlara çok kızıyom belki bana kızacanız ama gördüm şükür yapcakları saray degil bi duvalet bunuda yapamasalar ne diyim bi klozet alamayak kadar azizler ALLAH yardım etsin tüm ihtacı olan insanlara ..

Amin kardelen ALLAH herkezin yardımcısı olsun.

Başka köyleri, kırsal yerleşim alanlarını bilmemde kendi yaşadığım köy için tam tersini düşünüyorum. Yaşadığım köyde hiç kimseden yardım almadan istediğim şekilde akülü sandalyemle dolaşabiliyorum. Ne zaman şehre (Bayburt) insem kaldırımdaki rampadan inerken tepe takla dönüp boynumu kırarım endişesiyle yanımda birilerini gezdirmek zorunda kalıyorum. Ya da tüm riskleri göz önüne alıp kaldırıma hiç çıkmadan direk trafiğin içine dalıyorum ki buda kişi başına en fazla otomobilin düştüğü Bayburt'ta size her an bi otomobilin çarpması riskini göze almak anlamına geliyor. En azından köyümde kaldırım derdi yok. Köy konum itibariyle düzlük bi arazide ve köy içi yollar tamamen asfaltla kaplı. Bununda bi etkisi var tabi. Gerçi ben asfaltan ziyade dağ bayır geziyorumya oda ayrı bi konu.

Şehirde tek başıma 1-2 k.m yol almakta akla karayı seçerken köyümde bir başıma 10-15 km yolu katediyorum. Çoğu zaman iyiki köyde yaşıyorum diyorum. Tabi iş bulma açısından şehir hayatı daha bi avantajlı. Ama benim öyle bi derdim olmadığı için o açıdan da rahatım. Hasılı dünya yansa bi bağ otum yanmaz.

Sen köyünün konumu itibariyle şanslısın demekki keşke herkez bu kadar rahat hareket edebilse köylerinde gerçekten çok kötü durumda tabiri caizse viran durumda olan yerleşim yerleri var. Buralarda bir hayat mücadelesi sergileyen insanlar vardır. Aslında Büyük şehirin derdi de büyük ama keşke o ihtiyacı olan köylere bir el uzatılsada insanlar senin olduğu gibi rahatca dolaşabilse. Dağ bayır geziyorum demişin ya onunda zevki bir başkadır yani tertemiz hava doğa insana pozitif enerji yüklüyordur

Buda bence onun bir göstergesi Hasılı dünya yansa bi bağ otum yanmaz. Keşke hepimiz bunu diyebilsek ozaman daha az sitrese gireriz.

Bizde hep gezerken bu tamp derdinden riski göze alıp hep yolda gidiyoz bi düşün ardık büyük şehrin arabasını ALLAH kalmış işimiz ALLAH korusun hepimizi .