E
ENB ESKİÜYESİ
Guest
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın..
Yıllar önce başladı benim yangınım, yıllar önce beni evime götüren ayaklarım 26 Mart gecesi bir kör kuyuya götürdü beni,
Ben o anı hayal gibi hatırlıyorum ayağımı attığım da beynimde sadece burası bir boşluk diyebildim.
Evet, orası bir boşluktu ve o boşluk beni ömür boyu bir tekerlekli sandalyeye mahkum edecek, dost bildiğim sahte yüzleri ortaya çıkaracak ve bir insana gerçekten değer veren şeyin sadece ailesi olduğunu öğretecekti bana. Attığım ayağımı çekemedim o boşluktan sonra,
Ama hayatımın genç yıllarında ilk düşüşüm değildi bu ve belli ki son olmayacaktı.
Ben genç yaşta ne badireler atlatmış, ne yangınlardan kurtulmuş, ne büyük depremlerin göçüklerinden beynimi sızlatarak çıkmıştım, bundan da kurtulurdum ama olmadı hayat bana kazık atmıştı. Hem de çok esaslı…
Sanırım 6-7 ay kadar sonra bacaklarımın tutmadığı tutmayacağını örgendim, doktor aileme söylerken içimden dedim ki;
Olmaz hadi canım ben yürümeliyim ooo daha çok işlerim var, daha sevgilim beni terk etti onun hesabını soracağım kaç aydır arkadaşlarım gelmedi hesap verecek çok kişi var onlarla yüzleşecektim.
Ben içimden bunarı söylerken aslında benden hayat hesap soruyormuş bilemedim, o zamanlar çok fazla uyuyordum depresyon hapları agrı kesiciler beni uyutuyordu ama bunların ardı arkası kesilmeyecek çektiğim acılar bununla da kalmayacak devamı gelecekti,
Yıllardır hastanelere gitmekten usandım saymadım 10 kadar oldu ameliyatlar heralde yakın zamanlarda birkaç ameliyatta lazım ama istemiyorum artık.
Geçen o kadar zamanda kendime hayranlığım artıyor hiç ağlamadım, gözlerimden hiç yaş akmadı yüreğime akanları kimse görmedi,
Geçen o kadar zamanda kimseye hesap sormadım neden sana böyle oldu diyenlere hep hesap verdim,
Geçen onca zaman da dostum sevgilim arkadaşım dediğim herkesin yalan olduğunu düşünce gerçek dostları bulunca anladım,
Şimdi hayata ben ona inat yaşıyorum tekerlekli sandalyede yaşamak bana neleri kazandırdı anlatamam bazen iyi ki ayağım o çukura girmiş diyorum,
Bazen, hayatın gerçeklerini anlamak için büyük bir kazık yemek gerektigini düşünüyorum, şimdi arkama yaslanıp hayatımı günümü gün ediyorum, böyle hayat çekilir mi? demeyin, sadece şöyle düşünün? Başka, ihtimal yoksa yaşadığımız şartlar en düzgün şartlardır deyip çayınızı elinize alın yakın bi sigara, hayat aslında ben sana daha büyük bir kazık attım deyin gülün geçin…
Mehmet Yalçın.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın..
Yıllar önce başladı benim yangınım, yıllar önce beni evime götüren ayaklarım 26 Mart gecesi bir kör kuyuya götürdü beni,
Ben o anı hayal gibi hatırlıyorum ayağımı attığım da beynimde sadece burası bir boşluk diyebildim.
Evet, orası bir boşluktu ve o boşluk beni ömür boyu bir tekerlekli sandalyeye mahkum edecek, dost bildiğim sahte yüzleri ortaya çıkaracak ve bir insana gerçekten değer veren şeyin sadece ailesi olduğunu öğretecekti bana. Attığım ayağımı çekemedim o boşluktan sonra,
Ama hayatımın genç yıllarında ilk düşüşüm değildi bu ve belli ki son olmayacaktı.
Ben genç yaşta ne badireler atlatmış, ne yangınlardan kurtulmuş, ne büyük depremlerin göçüklerinden beynimi sızlatarak çıkmıştım, bundan da kurtulurdum ama olmadı hayat bana kazık atmıştı. Hem de çok esaslı…
Sanırım 6-7 ay kadar sonra bacaklarımın tutmadığı tutmayacağını örgendim, doktor aileme söylerken içimden dedim ki;
Olmaz hadi canım ben yürümeliyim ooo daha çok işlerim var, daha sevgilim beni terk etti onun hesabını soracağım kaç aydır arkadaşlarım gelmedi hesap verecek çok kişi var onlarla yüzleşecektim.
Ben içimden bunarı söylerken aslında benden hayat hesap soruyormuş bilemedim, o zamanlar çok fazla uyuyordum depresyon hapları agrı kesiciler beni uyutuyordu ama bunların ardı arkası kesilmeyecek çektiğim acılar bununla da kalmayacak devamı gelecekti,
Yıllardır hastanelere gitmekten usandım saymadım 10 kadar oldu ameliyatlar heralde yakın zamanlarda birkaç ameliyatta lazım ama istemiyorum artık.
Geçen o kadar zamanda kendime hayranlığım artıyor hiç ağlamadım, gözlerimden hiç yaş akmadı yüreğime akanları kimse görmedi,
Geçen o kadar zamanda kimseye hesap sormadım neden sana böyle oldu diyenlere hep hesap verdim,
Geçen onca zaman da dostum sevgilim arkadaşım dediğim herkesin yalan olduğunu düşünce gerçek dostları bulunca anladım,
Şimdi hayata ben ona inat yaşıyorum tekerlekli sandalyede yaşamak bana neleri kazandırdı anlatamam bazen iyi ki ayağım o çukura girmiş diyorum,
Bazen, hayatın gerçeklerini anlamak için büyük bir kazık yemek gerektigini düşünüyorum, şimdi arkama yaslanıp hayatımı günümü gün ediyorum, böyle hayat çekilir mi? demeyin, sadece şöyle düşünün? Başka, ihtimal yoksa yaşadığımız şartlar en düzgün şartlardır deyip çayınızı elinize alın yakın bi sigara, hayat aslında ben sana daha büyük bir kazık attım deyin gülün geçin…
Mehmet Yalçın.