Kozmetik Ürünleri Körlüğe Neden Olabilir

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bazı kozmetik ürünlerin gözün enfeksiyon kapmasına yol açarak geçici körlüğe neden olduğu bildirildi.

Kozmetik ürünlerin hijyenine dikkat

Kayserigöz Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Fatih Günan, kendilerine görme bozukluğu şikâyetiyle gelen kadın sayısının fazlalığına dikkat çekti. Günan, "Pek çok kadın daha güzel gözükmek adına rimel, far ve eyeliner gibi göze yönelik kozmetik ürünler kullanmaktadır. Bazı kozmetik ürünler ya kendilerinin ya da yanlış kullanımlarının göze zarar verebileceğini unutmamak gerekir. Her yıl çok sayıda kadın kozmetiklere bağlı göz enfeksiyonu nedeniyle polikliniklere gelmektedir. Hatta göz kozmetiğine bağlı geçici ve kalıcı körlük bildirilen vakalara da rastlıyoruz." dedi. Dr. Günan, sorun yaşayan kadınların ilk yapacağı işin kozmetik ürün kullanımını bırakması olacağını daha sonra da gözle ilgili şikâyet devam ederse acilen hastaneye başvurması gerektiğini ifade etti. Günan, herhangi bir şeye alerjisi olanların da kozmetik ürün kullanmamasının sağlığı açısından önemli olacağını aktardı.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kozmetik Ürünler Göz Alerjisine Neden Olabilir

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lokman Balyen, sağlıksız kozmetik ve makyaj malzemelerinin göz alerjisini tetiklediğini söyledi.

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Balyen, göz kapaklarının içini ve gözün beyaz kısmını saran zarın alerjenlerle teması sonrasında gelişen alerjik reaksiyona alerjik konjonktivit (göz alerjisi) dendiğini belirterek, bu durumun ortaya çıkmasında çevresel faktörlerle birlikte genetik yatkınlığın da önemli olduğunu kaydetti.

Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma, kaşıntı, göz kapaklarında ödem, görme keskinliğinde azalma ve ışığa karşı duyarlılık ile göz alerjisinin kendini gösterdiğini aktaran Balyen, göz alerjisinin çok sık rastlanan bir göz rahatsızlığı olduğunu ifade etti.

Alerjik hastalıklarda genetik yatkınlığın önemli olduğunu fakat tek başına neden olmadığını dile getiren Balyen, "Genetik yatkınlık bulunan bir birey alerjenlerle karşılaştığında alerjik hastalık riski diğer bireylere göre daha fazladır. Aslında alerjik konjonktivit bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Alt tipleri arasında mevsimsel alerjik konjonktivit, pereniyal alerjik konjonktivit, vernal keratokonjonktivit, atopik keratokonjonktivit ve dev papiller konjonktivit yer almaktadır" dedi.

Sağlıksız kozmetik ve makyaj malzemeleri kullanımının göz alerjisini tetiklediğini vurgulayan Balyen, "Sağlıksız kozmetik ve makyaj malzemeleri kullanan kadınlarda göz alerjisi belirtileri ortaya çıkabilir veya mevcut olan alerjik göz hastalığını alevlendirebilir. Ayrıca uzun süreli bilgisayar kullanmak, kitap okumak, televizyon seyretmek ya da dikkat gereken işlerde göz kırpma refleksini azaltıp gözün kurumasına neden olarak alerjik problemler karşısında gözün hassasiyetini artırır" diye konuştu.

"HAVASI KURU OLAN EVLERDE HAVA NEMLENDİRİCİ CİHAZLAR KULLANILMALI"

Balyen, göz alerjisi bulunanların ise şunlara dikkat etmesi gerektiğini söyledi:
"Alerjik konjonktivitin tedavisinde alerjenden (polen) korunma çok büyük önem taşıyor. Bunun yanında yapılması gerekenler, polenlerin yoğun olduğu dönemlerde evin pencereleri kapalı tutulmalıdır. Evlerde polen filtresi bulunan klima cihazları tercih edilmelidir. Evde tüylü hayvan bulunmamalı ve bitki yetiştirilmemelidir. Sağlıklı beslenmek, sağlıklı yaşamak ve spor yapmak önemlidir. Sigara ve havasız ortamlardan da kaçınılmalıdır. Sigara içilmemeli sigara dumanından uzak durulmalıdır. Havası kuru olan evlerde hava nemlendirici cihazlar kullanılmalı.

Polen uçuşma dönemlerinde araba camları kapalı halde seyahat edilmeli araç klima filtreleri düzenli periyotlarla değiştirilmeli. Evde tozları daha kolay barındıracak halı, kilim gibi eşyalar kullanılmamalıdır. Ayrıca yatak odasında toz çekmeyen kumaşlardan yapılmış, sık yıkamaya müsait yatak örtüleri ve nevresimler tercih edilmeli, toz alırken ıslak bez kullanılmalıdır.

Özellikle polenlerin yoğun olduğu ve güneş ışınlarının en dik olarak geldiği ve en çok zararlı ışın içeren 10.00 ile 17.00 saatleri arasında imkan olduğu sürece güneşe çıkılmamalıdır. Dış ortamda maske, şapka, şemsiye ve güneş gözlüğü kullanmak, dışarıdan içeriye girildiğinde kıyafetlerini değiştirip ve duş almak yararlı olabilmektedir."
 
Tekerlekli Sandalye
Üst