Gazoz Agacı
Moderator
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kredi kartı kullanımında çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Moskova’daki G-20 toplantısına katılmak üzere yapacağı Rusya uçuşu öncesinde konuşan Babacan, “Kredi kartını ödeme için kullanalım” dedi.
“Dünyanın her ülkesinde kredi kartıyla borçlanmak en pahalı borçlanma cinsidir” diyen Babacan şöyle devam etti: “Kredi kartı bir ödeme aracıdır. Ay sonu geldiğinde hesabın tamamını ödeyecek bakış açısıyla o kredi kartı kullanılmalı. Bakıyorsunuz bir kişinin 8-10 tane kartı var. Hangisinin limiti boşsa, o limitten harcama yapılabiliyor. Bir süre bakıyorsunuz, maalesef çok sayıda aile ciddi ekonomik bunalıma girebiliyor. Harcarken kolay geliyor, hoşa gidiyor ama ödeme günü geldiğinde toplam bakiyenin tamamı ödenmeyip de bir sonraki aylara kaldığı zaman işte orada çok yüksek faizler var. Onun için kredi kartı kullanımında çok çok dikkatli olalım ve kredi kartını borçlanmak için değil, ödeme için kullanalım.”
KREDİ KARTI BİZİM ÜLKEMİZDE GEÇİM KARTI OLARAK KULLANILIYOR
Başbakan Erdoğan’ın “Kredi kartı kullanmayın” uyarısını değerlendiren TÜKODER Başkanı Şükran Eroğlu, “Tespitler güzel ama gerekli yasal düzenlemeler yapılmıyor” dedi. Eroğlu, kredi kartlarının Türkiye’de geçim aracı olarak kullanıldığına dikkat çekti
TÜKODER (Tüketiciyi Koruma Derneği) Başkanı Şükran Eroğlu, bankaların verdiği kredi kartlarını tüketicilerin bilinçli kullanması için Başbakan’ın yaptığı tespitlerin doğru olduğunu ve kendilerinin de yıllardır bunları söylediğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan’ın ‘kredi kartı kullanmayın’ yönündeki çıkışı sonrası konuyu değerlendiren Eroğlu, “Kendisine bu tespitleri için teşekkür ediyoruz.
Ancak tüketicinin bankalara karşı korunması için yasal düzenlemelerin yapılması hükümetin elinde olan bir konu. Hayatı bu kadar karta bağlamışken kart kullanmayın demek mümkün mü? Türkiye’de kredi kartı ödeme aracı olarak değil geçim aracı olarak kullanılıyor. Şimdi gidin kart olmadan herhangi bir yerden alış veriş yapabiliyor musunuz?”
Ekonomik zayıflıktan kredi kartı kullanıldığını, tüketicilerin borçlarına sadık oldukları için de bu sarmalın içinden çıkamadıklarına dikkat çeken Eroğlu, Başbakan Erdoğan’ın tüketicilere yardımcı olmak için Meclis’te bekleyen Tüketiciyi Koruma Yasa Tasarısı’na bankaların kredi kartından yıllık aidat alınmayacağı ve faiz dışında hiç bir kesinti yapılmayacağı maddelerinin konulmasını sağlaması gerektiğini söyledi.
TASARIDA BAŞA DÖNÜLSÜN
Size göre kredi kartı tüketiciler için ne ifade ediyor?
Kart bir ödeme aracı, ancak bizim ülkemizde maalesef geçim aracı olarak kullanılıyor. ‘Ödeyemezsem ne olur?’ diye düşünümüyor çünkü o anda ihtiyaçları galip geliyor. Çok tehlikeli bir durum. Sonra borcunu ödemek için daha düşük faizli diye kredi çekiyor. Bu kez de dosya masrafı, sigorta gibi bir sürü isim altında para ödemek zorunda kalıyor. Aldığı kredinin büyük bölümünü harcamadan bankaya iade ediyor. Böylece tüketici sadece günü kurtarmış oluyor.
Başbakan’ın uyarısı doğru mu?
Başbakan’ın yaptığı doğru bir tespit. Yıllardır söylüyoruz. Bankaların çok ciddi kazançlar elde ettiğini ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunları yargıya taşıdık. En son Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ‘Bankalar giderlerinin yüzde 65’e yakınını tüketicilerden aldıkları bu bedellerden karşılıyor’ dedi. Bankaların personel maaşlarından, elektrik, su bedellerine kadar bütün masraflarını biz tüketiciler ödüyoruz.
Yargı birçok karar verdi. Bu bedeller ‘haklı, makul ve belgeli olması’ şartıyla alınabilir şeklinde.
Tüketicinin korunması yasasında yapılan değişiklik tasarısında ‘aidat alınmasın’ görüşünü belirttik. Tasarının ilk halinde bu görüş vardı. Kredi kartından yıllık aidat alınamaz, faiz dışında hiç bir isim altında kesinti yapılamaz. Fakat bankaların siyasetciler üzerinde yaptığı baskı sonucunda bu hükümler tasarıdan çıkarıldı.
Tasarı ne diyor?
Bir tane kredi kartı verecekler, bunda hiç bir hizmet de aidat da olmayacak. Peki bu tüketicinin ne işine yarayacak? Hiç bir işine yaramayacak. Hizmet sunduklarında yıllık aidat alacaklar. Yasa böyle çıkarsa hepimiz yıllık aidatı ödeyeceğiz ve şikâyet de edemeyeceğiz.
Yasa maddesi haline gelecek. Masraflara ilişkin de düzenleme yapıldı. Bu kez denildi ki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bankaların hangi masrafları alabileceklerini tespit edecek. Ne olacak? Şu anki gibi 60 kalem değil 50 kalem olacak. Tüketiciler açısından değişen bir şey var mı? Yok. Dolayısıyla çok ciddi bir şekilde geri adım atıldı. Bu yasa böyle yasalaştığında biz tüketiciler olarak yasal olan haklarımızı da kaybediyoruz.
Katılım bankaları da kredi kartı işine girdiler
Şu aşamada hükümetten beklentiniz nedir?
Başbakan tespiti yaptı, bunun için teşekkür ediyoruz ama bunun düzenlemesini de yapacak olan kendisi. Tespit yapmakla iş bitmiyor. Bunun önüne geçmek, tüketicilerin mağdur edilmesini engellemek ve tüketiciyi korumak gerekiyor. O zaman da ne yapacaksınız, tasarının ilk halindeki o maddeleri aynen yasaya koyacaksınız. Yani yıllık aidat alamayacaklar, faiz dışında kredlilerde hiç bir kalem de kesinti yapamayacaklar. Yapılması gereken bu. Şimdi çözüm üretin diyoruz.
Enterasan olan artık faizsiz bankacılık yapan katılım bankaları da bu işin kaymağının farkına vardılar ve onlar da kredi kartı ve kredi veriyorlar. Artık katılım bankalarını da bu işin dışında tutmak mümkün değil. Dolayısıyla burada çok ciddi bir kazanç var ki bankalar durmadan kredi kartı ve yeni yeni krediler üretiyorlar.
Eskiden bildiğimiz birkaç kredi varken şimdi sayısız kredi var. Onun için Başbakan’ın ve siyasilerin yapacağı şey, yasaya tasarının ilk halindeki maddeleri tekrar koymak ve yıllık aidat alınamayacağı ve faiz dışında hiç bir kesintinin yapılamayacağının yasada yer almasıdır, bizim istediğimiz bu. Bu ülkede istihdamı arttırmadıkca, gelirleri yükseltmedikçe tüketicileri bankacıların elinden kurtaramayız. Şimdi hiç bir yerle kredi kartı olmadan alış veriş yapamıyorsunuz. Eskiden sözleşmeyle taksitli alış veriş yapabiliyordunuz. Şimdi gidin, yapamazsınız.
“Dünyanın her ülkesinde kredi kartıyla borçlanmak en pahalı borçlanma cinsidir” diyen Babacan şöyle devam etti: “Kredi kartı bir ödeme aracıdır. Ay sonu geldiğinde hesabın tamamını ödeyecek bakış açısıyla o kredi kartı kullanılmalı. Bakıyorsunuz bir kişinin 8-10 tane kartı var. Hangisinin limiti boşsa, o limitten harcama yapılabiliyor. Bir süre bakıyorsunuz, maalesef çok sayıda aile ciddi ekonomik bunalıma girebiliyor. Harcarken kolay geliyor, hoşa gidiyor ama ödeme günü geldiğinde toplam bakiyenin tamamı ödenmeyip de bir sonraki aylara kaldığı zaman işte orada çok yüksek faizler var. Onun için kredi kartı kullanımında çok çok dikkatli olalım ve kredi kartını borçlanmak için değil, ödeme için kullanalım.”
KREDİ KARTI BİZİM ÜLKEMİZDE GEÇİM KARTI OLARAK KULLANILIYOR
Başbakan Erdoğan’ın “Kredi kartı kullanmayın” uyarısını değerlendiren TÜKODER Başkanı Şükran Eroğlu, “Tespitler güzel ama gerekli yasal düzenlemeler yapılmıyor” dedi. Eroğlu, kredi kartlarının Türkiye’de geçim aracı olarak kullanıldığına dikkat çekti
TÜKODER (Tüketiciyi Koruma Derneği) Başkanı Şükran Eroğlu, bankaların verdiği kredi kartlarını tüketicilerin bilinçli kullanması için Başbakan’ın yaptığı tespitlerin doğru olduğunu ve kendilerinin de yıllardır bunları söylediğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan’ın ‘kredi kartı kullanmayın’ yönündeki çıkışı sonrası konuyu değerlendiren Eroğlu, “Kendisine bu tespitleri için teşekkür ediyoruz.
Ancak tüketicinin bankalara karşı korunması için yasal düzenlemelerin yapılması hükümetin elinde olan bir konu. Hayatı bu kadar karta bağlamışken kart kullanmayın demek mümkün mü? Türkiye’de kredi kartı ödeme aracı olarak değil geçim aracı olarak kullanılıyor. Şimdi gidin kart olmadan herhangi bir yerden alış veriş yapabiliyor musunuz?”
Ekonomik zayıflıktan kredi kartı kullanıldığını, tüketicilerin borçlarına sadık oldukları için de bu sarmalın içinden çıkamadıklarına dikkat çeken Eroğlu, Başbakan Erdoğan’ın tüketicilere yardımcı olmak için Meclis’te bekleyen Tüketiciyi Koruma Yasa Tasarısı’na bankaların kredi kartından yıllık aidat alınmayacağı ve faiz dışında hiç bir kesinti yapılmayacağı maddelerinin konulmasını sağlaması gerektiğini söyledi.
TASARIDA BAŞA DÖNÜLSÜN
Size göre kredi kartı tüketiciler için ne ifade ediyor?
Kart bir ödeme aracı, ancak bizim ülkemizde maalesef geçim aracı olarak kullanılıyor. ‘Ödeyemezsem ne olur?’ diye düşünümüyor çünkü o anda ihtiyaçları galip geliyor. Çok tehlikeli bir durum. Sonra borcunu ödemek için daha düşük faizli diye kredi çekiyor. Bu kez de dosya masrafı, sigorta gibi bir sürü isim altında para ödemek zorunda kalıyor. Aldığı kredinin büyük bölümünü harcamadan bankaya iade ediyor. Böylece tüketici sadece günü kurtarmış oluyor.
Başbakan’ın uyarısı doğru mu?
Başbakan’ın yaptığı doğru bir tespit. Yıllardır söylüyoruz. Bankaların çok ciddi kazançlar elde ettiğini ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunları yargıya taşıdık. En son Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ‘Bankalar giderlerinin yüzde 65’e yakınını tüketicilerden aldıkları bu bedellerden karşılıyor’ dedi. Bankaların personel maaşlarından, elektrik, su bedellerine kadar bütün masraflarını biz tüketiciler ödüyoruz.
Yargı birçok karar verdi. Bu bedeller ‘haklı, makul ve belgeli olması’ şartıyla alınabilir şeklinde.
Tüketicinin korunması yasasında yapılan değişiklik tasarısında ‘aidat alınmasın’ görüşünü belirttik. Tasarının ilk halinde bu görüş vardı. Kredi kartından yıllık aidat alınamaz, faiz dışında hiç bir isim altında kesinti yapılamaz. Fakat bankaların siyasetciler üzerinde yaptığı baskı sonucunda bu hükümler tasarıdan çıkarıldı.
Tasarı ne diyor?
Bir tane kredi kartı verecekler, bunda hiç bir hizmet de aidat da olmayacak. Peki bu tüketicinin ne işine yarayacak? Hiç bir işine yaramayacak. Hizmet sunduklarında yıllık aidat alacaklar. Yasa böyle çıkarsa hepimiz yıllık aidatı ödeyeceğiz ve şikâyet de edemeyeceğiz.
Yasa maddesi haline gelecek. Masraflara ilişkin de düzenleme yapıldı. Bu kez denildi ki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bankaların hangi masrafları alabileceklerini tespit edecek. Ne olacak? Şu anki gibi 60 kalem değil 50 kalem olacak. Tüketiciler açısından değişen bir şey var mı? Yok. Dolayısıyla çok ciddi bir şekilde geri adım atıldı. Bu yasa böyle yasalaştığında biz tüketiciler olarak yasal olan haklarımızı da kaybediyoruz.
Katılım bankaları da kredi kartı işine girdiler
Şu aşamada hükümetten beklentiniz nedir?
Başbakan tespiti yaptı, bunun için teşekkür ediyoruz ama bunun düzenlemesini de yapacak olan kendisi. Tespit yapmakla iş bitmiyor. Bunun önüne geçmek, tüketicilerin mağdur edilmesini engellemek ve tüketiciyi korumak gerekiyor. O zaman da ne yapacaksınız, tasarının ilk halindeki o maddeleri aynen yasaya koyacaksınız. Yani yıllık aidat alamayacaklar, faiz dışında kredlilerde hiç bir kalem de kesinti yapamayacaklar. Yapılması gereken bu. Şimdi çözüm üretin diyoruz.
Enterasan olan artık faizsiz bankacılık yapan katılım bankaları da bu işin kaymağının farkına vardılar ve onlar da kredi kartı ve kredi veriyorlar. Artık katılım bankalarını da bu işin dışında tutmak mümkün değil. Dolayısıyla burada çok ciddi bir kazanç var ki bankalar durmadan kredi kartı ve yeni yeni krediler üretiyorlar.
Eskiden bildiğimiz birkaç kredi varken şimdi sayısız kredi var. Onun için Başbakan’ın ve siyasilerin yapacağı şey, yasaya tasarının ilk halindeki maddeleri tekrar koymak ve yıllık aidat alınamayacağı ve faiz dışında hiç bir kesintinin yapılamayacağının yasada yer almasıdır, bizim istediğimiz bu. Bu ülkede istihdamı arttırmadıkca, gelirleri yükseltmedikçe tüketicileri bankacıların elinden kurtaramayız. Şimdi hiç bir yerle kredi kartı olmadan alış veriş yapamıyorsunuz. Eskiden sözleşmeyle taksitli alış veriş yapabiliyordunuz. Şimdi gidin, yapamazsınız.