Kulak çınlaması (Tinitus) nedir?

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
0,1020,217568,00.jpg



Kulaklarda duyulan çınlama, vızıltı, ıslık, zil, uğuldama gibi seslere Tinitus denir..

Tinitus yazılı tarihi eski mısır papirüslerinde MÖ16.yy dayanmaktadır..

Tinitus kendisi bir hastalık değil, bir belirtidir, farklı sağlık sorununun neden olabildiği bir sonuçtur. Kulakta sürekli olan çınlamalar bir hayal ürünü değil, sürekli çınlamayı tetikleyen bir faktör vardır. Dünyada tespit edilen 120 yi aşkın tinitus nedeni bulunmaktadır. Onun için bazıları Tinitusu 1000 nedenin 1 belirtisi olarak tanımlarlar.

Sürekli olmayan ve kaynağı bulunan bazı çınlamalar kötü olamayabilir, örneğin kulak kiri geçici bir süre çınlama yapabilir, Kulak enfeksiyonu tedavi edildikten sonra çınlama kayıp olabilir.

Genel itibariyle çınlamaya işitme kaybı da eşlik eder. Çınlamaya neden olan ses kaynağını tam olarak saptamak zor olmakla birlikte genel itibariyle aşağıda belirtilen şekilde sıralanabilir.

Genel itibariyle Tinitus kaynakları 2 ayrılır;

A)

Kulak kaynaklı olan Tinitus,

Kulak kiri,

Enfeksiyon,

Zarda delinme,

Orta kulakta sıvı birikmesi,

Orta kulak kemik eklemlerin sertleşmesi (otoskleroz)

Sinir hücrelerin zayıflaması SN, gibi,

İç kulak sinir hücrelerinin hasar görmesi,

İleri yaşlarda kulağa yakın büyük damarların elastikiyetini kaybetmesi,

B)

Dış kaynaklı olan Tinitus,

Gürültü kaynaklı,

Stres kaynaklı,

Alerji veya sinus kaynaklı,

Trauma veya stres kaynaklı,

Boyundaki damarların genişlemesi,

Yüksek veya düşük tansiyon,

Timör,

Şeker hastalığı,

Troid problemleri,

Darbeler-baş boyun bölgesi,

Romatizma ilaçları,

Bazı antibiyotikler,

Sakinleştirici ilaçlar,

Dolaşım sistemindeki bozukluk, gibi,

Tinitusu daha da artıran faktörler, alkol ve kafein ve nikotindir. Halk arasında çerez olarak adlandırılan yiyecekler de Tinitusu tetikleyebilir.

Çınlama sağlığa zarar verir mi?

Kulak çınlaması bir hastalık değildir, bir hastalığın etkisinden kaynaklanır. Çınlamaya neden olan hastalık zarar verebilir. Tedavi edilmediği takdirde ciddi psikolojik hastalıklara yol açabilir. Uyku bozukluğu, depresyon, atalet, umutsuzluk, hayal kırıklığı, sinirlilik, tedirginlik gibi, Kulak çınlama etkisi kişiden kişiye farklılaşabilir. Bazı kişilerin hayatları dramatik olarak değişebilir, bazıları çalışamaz duruma da gelebilir ve bazıları da çınlamaya karşı kendini savunur duruma getirebilir. Tinitus etkisi tamamen kişiye göre özeldir.

Yeni Tinitus Adayları-Gençler;

Çınlama hastalık kaynaklı olduğu gibi yaşam tarzı kaynaklı da olabilir. Yaşam tarzı Tınitusu oluşturabilir. Genç nesil Tinitusu davet ediyor. Yüksek sesle müzik dinleme, MP3-Player, iPod gibi müzik aletleri hem Tinitus’a hem de işitme kaybına davetiye çıkarmaktadır. Gürültü çağın en büyük hastalık kaynağı olarak gösterilmektedir. Artık çınlama ve işitme kaybı sadece bir yaşlılık hastalığı olarak adlandırılamaz. Çünkü hastalık aynı zamanda bir genç ve orta yaş sorunudur.

İşitme kaybına neden olan faktörler Tinitus’a da neden olabilir;

Bir çok çınlamanın nedeni olarak gürültü ve yüksek ses gösterilmektedir. Uzun zaman korunmadan (filtreli tıkaç) gürültü ortamında bulunan, çalışan kişilerde işitme kaybı ve tinitus olma ihtimali çok yüksek. Bunun yanı sıra diskotekler, konserler ve kişisel kullanımlı yüksek ses çıkaran müzik aletleri tehlikeyi artırmaktadır.

Psikolojik sorun sosyal yaşamı etkileyebilir;

Kulak çınlaması bir müddet sonra psikolojik bir sorunu beraberinde geliştirebilir. Duygusal ve depresyon sorunları oluşturabilir. Yıldan yıla kötüleşen, çınlama korkusu yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir.

Yalnız bırakılma hissi, etrafındaki insanların sorundan habersiz olmaları, korkuyu artırabilir. Çınlamadan doğan Psikolojik sorunlar da sosyal hayatı etkileyebilir. Genel yorgunluk isteksizlik ve enerji eksikliği nedeniyle aile ve arkadaşlar ile ilişki kurmakta zorlanabilir, çalışma hayatında ve hobi edinmede sorun yaşabilir.

Kulakta oluşan çınlama kişinin konsantrasyonunu bozmakta, rahatsız etmekte ve enerjisini tüketmektedir.

Çınlamanın tedavisi var mı?

Çınlamaya neden olan kaynak bulunup ve kaynağının tedavisi mümkün olursa hastalık tedavi edilebilir ve çınlamalar ortadan kalkabilir. Ne yazık ki Tinitusun nedeni genelde bulunamaz. Dolayısıyla her Tinitus’ un tedavisi yoktur. Ancak Tıpta kullanılan farklı metotlar hastanın hayatını kolaylaştırabilir.

Çınlama sesleri farklı mı?

Çınlama kaynakları farklı olduğundan çıkan seslerin farklı olması doğaldır.

Düşük Frekans Tinitus;

Kulak kiri kulak enfeksiyonu, tümör gibi dış kulak etkenli kaynaklar, Otitis media, Otoskleroz gibi orta kulak kaynaklı etkenler ve menier gibi iç kulak kaynaklı hastalıklar düşük frekansta çınlamaya neden olurlar.

Yüksek Frekans Tinitus;

Genelde iç kulak kaynaklı nedenler. akustik travma, ototoksisite ve Kafa travması, gibi etkenler de yüksek frekansta çınlamaya neden olurlar.
 
Son düzenleme:
F

Fırtına

Guest
Çınlama şekli özeldir;

Tinitus oluşumu farklılık gösterebilir. Bazı hastalar Tinitusu tanımlarken yüksek frekans, ıslık olarak tanımlar, bazıları uğultu bazıları da gürültü, olarak tanımlar. Çıkan sesler tamamen çınlama kaynağıyla ilgilidir. Ayrıca bazı çınlamalar sadece kişi tarafından duyulurken, bazı çınlamalar da başkaları tarafından duyulacak seviyede olabilir. Gelen ses çok ince veya kalın da olabilir, tek kulakta veya her iki kulakta da olabilir. Çınlamalar günlük yaşamı etkileyecek boyutta da olabilir.

Çınlama ile beraber İşitme kaybı oluştuğundan sorunu daha da artırmaktadır. Çınlama daha da açık hale gelmektedir. Bazı durumlarda konuşmalara katılımı bile zorlaştırmaktadır. Genelde bu kişiler sakin ortamdan korkarlar. Çünkü çınlama daha açık şekle gelmektedir. Bazıların da ise yüksek gürültü rahatsız etmektedir.

Bazı hastalarda ise bazı yüksek frekans sesleri acı vermektedir. Buna Hyperakusis denmektedir;

Yapılan araştırmalarda kulak çınlamaları genel olarak yüksek frekansta oluşur. Yüksek frekans çınlaması genelde beraber işitme kaybını da oluşturur. Çınlama işitme kaybıyla paralel gider, hem frekans hem de ses şiddeti itibariyle şekillenir.

Teşhis için istenebilecek olan ilk Testler;

1- İşitme testi,

2- Timpanogram (kulak basınçları testleri)

3- otoakustik emisyon (İç kulak tüylü hücre fonksiyonları)

4- kohleografi (İç kulak basıncı ölçümü)

5- Era (beyin sapındaki elektriksel dalgaların ölçümü)

6- Nistagmografi (Denge sistemi)

7- Bilgisayarlı Tomografi BT(Kulak yapısını görüntüleme)

8- MRI (manyetik rezonans görüntüleme)

İhtiyaca göre daha farklı testler de istenebilir.

Ne yapmalı?

Toplumun % 15 in de görülen çınlama, çağın müzmin hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Hastalık belirtisi olarak görülen, yaşamımız üzerinde negatif etki yapan çınlamaya karşı bilimsel olanakları kullanmak gerekir. Başta Mutlaka uzman doktora gidip Tinitus kaynağını bulmak için bazı tetkikler yapılmalıdır. Hastalığınızla ilgili detaylı bilgi vermek ses kaynağını bulmakta yardımcı olacaktır.

Eğer tinitus kaynağı bulunursa tedavi edilmesi olanak dâhilinde olabilir;

Bazen Tinitus sebebi kulağınızda biriken basit bir kir olabildiği gibi, bazen kaynağı belli olmayan bir hastalıkta olabilir. Onun için önce KBB doktoruna uğramalı eğer kulak kaynaklı değilse doktorunuz sizi ilgili uzman doktorlara sevk edecektir.

Tüm tetkiklere rağmen tedavisi mümkün değilse ve kalıcı bir tinitus veya beraberinde işitme kaybı oluşmuşsa, earnet Nano sizi günün stresinden, gerginliğinden, çınlamanın baskısından kurtarabilir ve ayrıca earnet nano ile rahat bir işitme sağlayabilir kolay iletişim kurabilir, yaşamanızı yeniden şekillendirebilirsiniz.

Tedavi mümkün değilse ne yapılabilir?

Yıllardan beri Analog AGCO işitme cihazları çınlamayı bastırmak için kullanıldı. Ancak frekansları ve ses şiddeti ayarlanamadığından yeterince fayda sağlanamadı. Modern teknoloji ve yüksek akustik programlarla donatılan earnet Nano farklı ihtiyaçlara cevap verecek şekilde tasarlandı. Cihaz 3 farklı amaç için kullanılabilir.

1- Çınlama hangi frekansta ise cihaz ona göre ayarlanıyor. Çınlamanın ses şiddeti tespit edildikten sonra 5dB artışla çınlama kontrol altına alınıyor,

2- Kişinin hem çınlaması ve hem de işitme kaybı varsa, cihaz işitme kaybına göre ayarlanılıyor, çınlamanın frekansına göre de gerekli doğal ortam sesleriyle çınlamayı bastırıyor,

3- Çınlamanın ve işitme kaybıyla hassaslaşan bünye yüksek seslere aşırı tepki verebilir ve rahatsız olabilir. Cihaz aynı zamanda işitme kaybı olmasa da gürültüden korunma cihazı olarak ta kullanılabilir,

Bu alanda dünyada ilk detaylı, frekansa göre ayarlanabilen, çevrenin doğal sesleriyle kullanıcısını sakinleştiren, 8 kanallı bir cihazdır.

Earnet Nano nasıl yardımcı olur?

• Tinitus Terapisi için Dijital Gürültü Jeneratörü, var olan Tinitus’tan daha yüksek temiz, doğal, dijital ses üreterek, Tinitus’ü baskılar,

• Verilen ses EQ kazanç ayarlarıyla şekillendirilebilir,

• EQ kazanç ayarlarıyla frekans ayarı yapılabilir,

• Karışık modlu uygulamalarda kullanılabilir,

• İhtiyaca göre seçilen cihaz farklı hafıza seçenekleri sunmaktadır,

1- Mikrofon (duymak için)

2- Telefon (sadece telefonla konuşmak için)

3- Mikrofon +Telefon (duymak ve telefonla konuşmak için)

4- Çınlamayı bastıran doğal ses Jeneratörü,

5- Çınlamayı bastıran doğal ses Jeneratörü+Telefon,

6- Yönlü Mikrofon,

7- ADM Mikrofon,

8- İşitme kaybı yok sadece çınlama varsa, doğal ses jeneratörü ile mükemmel netice elde edilebilir,
 
Son düzenleme:
F

Fırtına

Guest
Kulak çınlamasını hafife almayın.!

Kulak çınlamasının tedavi edilmediği takdirde hastanın psikolojisini bozacağı hatta intihara sürükleyebileceği bildirildi.

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, kulak çınlaması yani diğer adıyla tinnitus çok sık karşılaşılan bir sağlık sorun olduğunu belirterek, “Tüm toplumda yüzde 10 sıklıkla görülmekte, yaşla beraber artış göstermektedir. Tinnitus yaşam kalitesini ciddi şekilde bozar, günlük yaşamla birlikte uykuya dalma sorununa neden olur. Bugün için, ABD ve batı Avrupada yaklaşık 13 milyon insan tinnitus için tıbbi tedavi almaktadır. Ülkemiz için bu konuda bir rakam vermek mümkün değildir, ancak çok yaygın bir sorun olduğu açıktır” dedi.

“Tinnitus çoğu zaman yalnızca hasta tarafından duyulan çınlama, uğultu, hışırtı gibi seslerdir. Hastaların az bir bölümünde (yüzde 5) bu sesler hekim tarafından da duyulabilir. (kan akımı pulsasyonu, kas kasılması sesi gibi) Bu tür tinnitusa objektif tinnitus denir. Diğer tüm kulak çınlamaları yalnız hasta tarafından işitilir yani subjektiftir.

Subjektif tinnutuslar çınlama, zil sesi, uğultu, hışırtı gibi, sesler olabilir ve kulak içinde veya kafanın içinde bir gürültü olarak duyulur” diyen Dr. Yavuz, “Bugün itibariyle tinnitusu ilaçla veya ilaçsız olarak etkin bir şekilde tedavi edebilen bir yöntem malesef yoktur. Sıklıkla hastaya işittiği sesi baskılayacak, ya da psikolojik olarak duyduğu sese aldırış etmeme yöntemleri önerilir. (örneğin; yatarken radyo, müzik dinleme gibi) Uygulanan tedavilerin hiç biri tinnitusun oluşmasına neden olan sinir hücreleri üzerine veya nöral oluşum mekanizmaları üzerine değildir.

TMS’nin daha maliyetli bir tedavi olması nedeniyle kulak çınlamasında öncelik ilaçlardadır. İlaçlar kısmi bir düzelme sağlayabilir ya da tamamen etkisiz kalabilir. Zaten manyetik stimülasyon tedavisini ilaçların etkisiz kaldığı durumlarda önermekteyiz. Tedavinin yan etkisiz olması da ayrı bir ayrıcalıktır. Transkraniyel manyetik uyarım (TMU, veya TMS) beyin üzerine uygulandığında gerek uygulandığı bölgede gerekse de uzak alanlarda beyin aktivitesini, değiştirebilen, düzenliyebilen, zararsız, ağrısız, uygulanması kolay bir tedavi yöntemidir.

Uygulanan TMS hızı değiştirilerek beyin aktivitesi bölgesel olarak, azatılabilir veya artırılabilir. Anormal bir aktivite çoğunlukla düşük hızdaki (frekans) uyarımlarla baskılanabilir. Kronik ağrı, halüsinasyon, mani, epilepsi, parkinson hastalığının bazı belirtileri, hareket bozuklukları buna örnek durumlardır. Örneğin tinnutus aslında olmayan bir sesi beynin işitmesi durumudur. Yani beynin işitme ile ilgili bölgesinde gereksiz bir aktivite söz konusudur. Bu gereksiz aktivite düşük hızdaki manyetik dalgalar ile baskılanabilir. Bu durum tinnitusta TMS nin etki mekanizması olarak açıklanabilir” diye konuştu.

TİNNİTUS NASIL OLUŞUR?

Dr. Yavuz, daha sonra şunları söyledi;

“Tinnitusun nasıl oluştuğu tam anlaşılabilmiş değildir. Eldeki veriler periferik işitme organlarındaki bozukluklar ile yakından ilgili olduğunu göstermektedir. Tinnitus sıklıkla işitme organı koklea ve işitme sinirinin hasarı sıklıkla beraberdir. Bu işitsel anormallikler; perspioakuzi (yaşlılığa bağlı işitme azalması) akustik travma ile işitme azalması, Menier hastalığı, iç kulak hastalıkları, vestibüler shwannoma denilen tümörler ve serebello-pontin bölge hastalıklarıdır. Tinnitus sıklıkla işitme kaybının bulunduğu kulak tarafında duyulur.

Bazı işitme kayıplarında belirli frekanslarda kayıp söz konusudur, bu hastalarda işitme siniri üzerinde anormal ses kayıtlamaları yapılmıştır. Yani belirli frekansı algılamakla görevli tüysü hücrelerin (iç kulakta buluna işitme hücreleri) bu frekanslardaki ses uyaranına cevap vermezken, kendisi kendiliğinden anormal sinyaller üreterek bunları işitme sinirine gönderir. İşitme sinir aracılığı ile gelen ses uyaranı olmadan kendiliğinden oluşan bu anormal sinyaller aslında tinnitusun nedeni kabul edilir. Hayvanlarda salisilat ile oluşturulan deneysel tinnutus modelinde bu durum gösterilmiş ve kokleada NMDA adı verilen reseptörlerin etkilendiği anlaşılmıştır.

Tinnitus oluşumunda beyindeki bazı sistemlerin de rolü bulunmaktadır. Özellikle periferik olarak oluşmuş olan tinnitusun süregenliğini ve giderek artarak devamını, beynin tinnitusa verdiği abartılı cevaplılık sağlamaktadır. Tinnitusun periferik nedenlerle oluştuğu durumda bunu oluşturan koklea gibi periferik yapıların çıkarılması durumunda bile tinnitusun devam etmesi bunu kanıtlayan bir durumdur. Nitekim tinnutus vakalarında ameliyatlar çoğunlukla işe yaramamaktadır.”

TMS’NİN TİNNİTUSTA KULLANIMI

“Bugüne kadar yapılmış 8 adet çalışmada 200’ün üzerinde hastada manyetik uyarımın özellikle yavaş hızda beyne uygulanması ile önemli ölçüde tinnitusun tedavi edildiği görülmüştür. Uygulama çoğunlukla sol işitme alanı üzerine yapılmaktadır. Bu çalışmalarda hastaların hiç birinde istenmeyen önemli bir yan etki oluşmamıştır.

Kulak çınlaması özellikle sessiz ortamlarda ve gece vakitlerinde hissedilir. Kişi günlük iş ve sosyal aktiviteleri arasında pek fazla hissetmeyebilir. Ama genel sürekli olarak rahatsız edicidir. Uykuya dalma zamanlarında dahada belirginleşebilir ve kişinin uyumasını zorlaştırabilir hatta tamamen engel olabilir. Kişinin kulaklarında sürekli bir ses ile yaşıyor olması tahammül edilecek bir husus değildir. Tinnutus bazen çok rahatsız edici noktalara ulaşabilir. Hatta bu nedenle intiharlar bile olabilir.

TMS ile kulak çınlamasının bertaraf edilmesi, sesin başka bir sesle manyetik vuru dalgaları ile söndürülmesi ve yok edilmesi esasına dayanır. Biz kliniğimizde tinnutusu yok edebilmek için düşük frekanslı manyetik uyarı seansları uygulamaktayız. Başarı şansı kişiden kişiye değişmekle beraber olumlu bir grafik çizmektedir. İlaçlarla çözüm bulamamış tinnutus vakalarının mutlaka TMS yi denemelerini önermekteyiz. Nitekim bu vakaların nerdeyse yarısında tama yakın düzelmeler elde etmekteyiz. Bir kısmında ise tamamen yok olmamakla beraber rahatsız edici etkisi azalmaktadır. Ancak bununla beraber az bir vakada sonuç alınamaması da mümkündür.

Tinnutus, arka planında depresyon olup olmadığı iyi araştırılmalıdır. Zira bu durumda TMS frekansları değişebilir. Eğer bir depresyon tablosundan şüpheleniliyorsa daha yüksek frekanslı tedavi uygualaması yapmak gerekir..”


İHA
 
F

Fırtına

Guest
Kulak çınlamasına son.!

medya.php



Gece yattığınızda bir türlü geçmeyen, uykuya dalmanızı zorlaştıran ve dikkati toplamakta güçlük çekilmesine yol açan kulak çınlaması, artık kabus olmaktan çıkıyor.

Kulağa lazerle biyo-uyarıcı etki oluşturularak yapılan ve son bir yıl içinde 2 bin 500 hastanın bin 800'ünde kesin sonuca ulaşılan ''Quantum Lazer'' terapisiyle kulak çınlaması sorununun çözümünde yüzde 75'lik başarı sağlanıyor.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Devranoğlu, gün içinde zaman zaman görülen kulak çınlamasının önemli olmazken, 24 saat boyunca devam eden ve kronik hale gelen kulak çınlamasının sorun olabildiğini söyledi.

Halk arasında kulak çınlaması olarak adlandırılan ''Tinnitus''un gerçekte dışarıdan gelen bir sesli uyaran olmadan hastanın ses algılaması olarak tanımlandığını belirten Devranoğlu, bu sesin değişik tonlarda ve özelliklerde olabildiğini ifade etti. Devranoğlu, hastaların bu sesleri kimi zaman bir çınlama sesi gibi duyarken, kimi zaman uğultu, rüzgar sesi veya bir makinenin çalışma sesi gibi tarif edebildiğini anlatarak, bunların hepsinin ''Tinnitus'' olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Tinnitus rahatsızlığının önemsiz görünse de zaman zaman çok ciddi hastalıkların habercisi olabildiğini belirten Devranoğlu, erken tanı ve doğru tedavi ile önemli hastalıkların eşiğinden dönmenin mümkün olduğunu ifade etti.

''Türkiye'de 5 milyon kişinin kulağı çınlıyor"

Devranoğlu, kulak çınlaması şikayetinin görülme sıklığının yüksek olduğunu dile getirerek, ''Türkiye'de 5 milyon kişi kulak çınlaması rahatsızlığıyla yaşıyor. Dünya nüfusunun ise üçte biri kulak çınlaması şikayetiyle doktora müracaat ediyor, yaklaşık 2-2.5 milyar insanın kiminde az kiminde dayanılmaz bir çınlama görülüyor'' diye konuştu.

Kulak çınlamasının 14-85 yaş arasındaki herkeste karşılaşılabildiğini belirten Devranoğlu, kadınlarda görülme sıklığının erkeklere oranla daha yüksek olduğunu söyledi. Devranoğlu, ıslak saçla dışarı çıkılmasının hava akımıyla birlikte kulakta bir kireç tabakasının oluşmasına yol açtığını anlatarak, ''Menopoz dönemi de kadınlarda çınlama sorunu meydana getirebiliyor. Sakız çiğnemek, kasları çalıştırdığı ve çok iyi bir fizik tedavi yöntemi olduğu için herkese günde en az 1 saat sakız çiğnemesi öneriliyor'' dedi.

Alerji, enfeksiyon ya da tümör etken olabiliyor;

Prof. Dr. Devranoğlu'nun verdiği bilgiye göre, kulak çınlaması bir hastalık olması yanında bazen de başka hastalıkların belirtisi olarak çıkabiliyor. Bunların arasında kafatası tümörleri, dolaşım bozukluğu, damar rahatsızlıkları ve kireçlenme yer alıyor. Bu yüzden muayene ve testlerin ihmal edilmemesi ve kulak çınlamasının başka hastalıkların habercisi olup olmadığının öğrenilmesi büyük önem taşıyor.

Enfeksiyon, kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi, orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi, baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri (anevrizma), denge ve işitmeyi sağlayan sinirden kaynaklanan bir tümör (akustik nörinom) ve işitme kaybı kulak çınlamasına yol açabiliyor.

Bunların dışında alerji, yüksek veya düşük tansiyon, tümör, şeker hastalığı, tiroid problemleri, baş ve boyun bölgesine gelen darbeler, bazı romatizma ilaçları, kimi antibiyotikler ve sakinleştirici ilaçlar da etki eden diğer faktörler olarak gösteriliyor.

Tinnitus'un her durumunda tedavisi farklı oluyor. Dolayısıyla uzman kontrolüyle gerçek nedenin tespit edildikten sonra uygun tedavinin yapılması önem taşıyor. Tinnitus, genellikle işitme sinirlerinin mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan uçlarında meydana gelen hasarlardan ötürü gelişiyor. Bu sinir uçlarının sağlıklılığı doğru ve kesin duymayı sağlıyor ve bunlarda meydana gelecek bir hasar işitme kaybı ve Tinnitus'a yol açıyor. İlerlemiş yaşla birlikte sinir uçlarında bazı değişiklikler meydana geliyor ve Tinnitus ortaya çıkıyor.

Yüksek sesle müzik dinlemek riski artırıyor;

Tinnitus'un en sık rastlanan nedeni olarak yüksek sese maruziyet gösteriliyor. Endüstriyel gürültü, yangın alarmları, yüksek sesle müzik dinlenmesi ve diğer gürültü türleri kulak çınlamasına ve işitme kaybına yol açabiliyor. Özellikle, gençlerin çok sık kullandığı stereo kulaklıklarla yüksek müzik dinlemek, olası riski daha da artırıyor.

Tuzlu yiyeceklerden uzak durmalı;

Kulak çınlamasının azalması için basit tedbirler alınması gerekiyor. Bunun için yüksek sesli müziğe maruz kalmaktan kaçınılması, kan basıncının sürekli kontrol ettirilmesi, tuzlu yiyeceklerden uzak durulması isteniyor.

Ayrıca, sinir sistemine uyarıcı etkisi olan kahve, kola ve sigara tüketiminden uzak durulması, günlük egzersizlerle kan akımının düzene sokulması, gün içinde yeterince dinlenilmesi ve çok yorulmaktan sakınılması tavsiye ediliyor.

''Quantum lazer ile yüzde 75 başarı"

Yakın zamana kadar tam çare bulunamaz ve hastalara bununla yaşaması önerilirken, artık yeni tedavi metodu ile sorun ortadan kaldırılabiliyor.

Prof. Dr. İrfan Devranoğlu, artık çeşitli testlerle sorunun nereden kaynaklandığının belirlenebildiğini ifade etti. Tanının konulmasının ardından ''Quantum Lazer'' terapisiyle tedavi imkanı bulunabildiğini dile getiren Devranoğlu, ''Rusya'da bulunan ve Almanya'da geliştirilen yeni tedavi yöntemiyle son bir yıl içinde 2 bin 500 hastanın bin 800'ünde kesin sonuca ulaşıldı'' dedi.

Devranoğlu'nun verdiği bilgiye göre, kulağa lazerle biyo-uyarıcı etki oluşturuluyor. Bu şekilde, soruna zemin hazırlayan karmaşık süreçleri, vücudun doğal yolla kontrol altına alması sağlanıyor.

Tedavi, çınlamanın şiddetine göre 12 seanslık lazer ve elektromanyetik dalgalardan oluşuyor ve yaklaşık 2.5 ay sürüyor. Tedavi ile hem hasar onarılıyor, hem de hücre yenilenmesi sağlanıyor.

Tinnitus Pen (Green Medical Laser) ile ise Tinnitus hastaları her gün 20 dakika 90 gün boyunca kendi kendilerine tedavi uygulayabiliyorlar. Tedavi ile birlikte hastalar için hazırlanmış özel diyete uyulması şart koşuluyor.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst