Meme kanserinde erken teşhis önemli!

Türkiye'de ne sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu belirten uzmanlar, erken teşhisin önemine dikkat çekiyor.

Doruk Sağlık Grubu Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Bülent Şen, meme kanserinin Türkiye’de görülen en sık kanser hastalıklarının başında geldiğini söyledi.

Meme kanserinin gelişmiş ülkelerdeki kadınlar arasında sık görülen bir kanser olduğuna işaret eden Şen, şöyle konuştu; "Türkiye’de Sağlık Bakanlığı Kanser Kayıt Merkezi'nin yaptığı araştırmalara göre; meme kanserleri genel kanserler arasında daima birinci sıradadır ve kanser vakalarının yüzde 24-35'ini oluşturmaktadır.

Yine ülkemizde 16 merkezi kapsayan çalışmanın sonuçlarına göre kadınlarda görülen kanser tipleri içerisinde yüzde 23 ile meme kanseri ilk sırayı almaktadır."

"GENÇ YAŞTA DOĞUM MEME KANSERİ RİSKİNİ AZALTIYOR"

Meme kanserinin oluşumunda pek çok risk faktörü bulunduğunu vurgulayan Şen, "Meme kanseri riski yaşla birlikte artmaktadır.

Vakaların çoğu 50 yaşından sonra görülmektedir. Ancak birinci derece akrabalarda (anne-kız kardeş-kız evlat gibi) meme kanseri mevcutsa daha erken yaşlarda meme kanseri görülmektedir." dedi.

Kadınlarda ilk adetin 12 yaşından önce olması, menopozun 55 yaşından sonra gerçekleşmesinin meme kanseri açısından risk olduğunu kaydeden Şen, genç yaşta canlı doğum yapmanın ise meme kanser riskini azalttığını ifade etti.

"ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ"

Şen, kanserin teşhis ve tedavisiyle ilgili şunları dile getirdi: "Meme başı çöküntüsü, meme derisinde ödem, meme derisinde yara belirmesi ve kızarıklık, meme derisinde birkaç mm den 1 cm e kadar değişik büyüklükte şişlikler, meme ödemiyle beraber kolda ödem, bazen meme de ağrı, meme kanserinin ileri dönemlerinde görülebilecek belirtiler olarak karşımıza çıkabilir.

Meme muayenesi, hasta sorgusu, memelerin gözle ve elle muayenesi yapılır. Boyun, meme ve koltuk altı sırayla muayene edilir.

Muayene sırasında lenf bezi ele gelirse, büyüklüğü, sertliği, yapışıklığı araştırılır. Meme de kitle varsa yeri, kıvamı, yapışık olup olmadığı araştırılır.

Bilgilendirme için teşekkürler...

Meme kanserinde erken teşhis önemli

Kadınlarda görülen ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alan meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebiliyor.

Özellikle 40 yaş altı kadınlarda artış gösteren hastalık, günümüzde her 7-8 kadından birinde görülüyor. Oluşması önlenemeyen hastalık için yapılması gereken tek şey ise erken teşhis edilmesini sağlamak.

Sema Hastanesi Genel Cerrahi uzmanı Op. Dr. Alaattin Öztürk, günümüzde meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirtti. Meme kanserinin, kadın ölüm sebeplerinin en başında geldiğine işaret eden Öztürk, bu hastalığın görülme sıklığının da sürekli arttığını belirtti. Özellikle 40 yaş altı kadınlarda artışın daha fazla olduğunu, 7-8 kadından birinde meme kanseri görülebildiğini kaydeden Öztürk, meme kanserinin sebeplerini ise şöyle sıraladı:

"Yaş, genetik özellikler, yiyecekler, sigara, alkol, kimyasal maddeler gibi çevresel etkiler, erken adet (12 yaşından erken), geç menopoz (50 yaşından sonra) anne, kız evlat ve kız kardeş başta olmak üzere ailede meme kanseri olması, geç doğum yapmak yada hiç yapmamak, meme kanseri geçirmiş olmak, şişmanlık ve meme bölgesine radyasyon tedavisi görmek."

Kilo verilmesi ve alkolün bırakılmasının meme kanseri riskini azalttığını ifade eden Dr. Öztürk, hafif egzersizler ve bol bol taze sebze meyve tüketilmesi gibi basit önlemlerle de meme kanseri riskinin yüzde 30-40 oranında azaltılabildiğini kaydetti.

"Hayatınızda meme kanserine sebep olacak herhangi bir yanlış yapmamış olsanız da başınıza bu hastalık gelebilir" diyen Genel Cerrahi uzmanı Op. Dr. Alaattin Öztürk, hastalığın bulaşıcı olmadığını, stresle veya memeye alınan darbeyle de meydana gelemeyeceğini belirtti.

Meme kanseri gelişen çoğu kadının risk faktörü veya ailesinde hastalığa ait bir hikaye olmadığına işaret eden Öztürk, hastalığın belirtilerine ilişkin de, "Meme kanserinde en sık ve en önemli belirti kitledir. Ağrı, kızarıklık, ciltte yara ve ödem, çukurluk ve şekil bozuklukları daha az görülen diğer belirtilerdir. Bu belirtileri, 20 yaşından itibaren kendi kendine meme muayenesini adet edinerek, 35 yaşından sonra hekim muayenesi ve mammografi yaptırarak tespit edebiliriz" diye konuştu.

Erken teşhisin önemine de işaret eden Öztürk, "Erkenden tespit edilip tedavi edilmiş meme kanserleri genellikle kişinin hayatına zarar vermez. Geciken teşhis durumunda kanserin evresi ve vücuda verdiği hasar artacağı için kişinin ömrünü kısaltır, yaşam kalitesini azaltır" dedi.

Muayene, USG/mamografi ve biopsinin meme kanserinin teşhisi için yeterli olduğunu kaydeden Öztürk, kan tetkiklerinin meme kanserini tespit etme yeteneği olmadığının altını çizdi.

Meme kanserinin teşhis edilmesinin ardından gelişen sürece de değinen Dr. Öztürk şöyle konuştu:

Meme kanseri tespit edildikten sonra ilk iş hangi evrede olduğunu belirlemektir. Memenin dışındaki organlara sıçramamış kanserin esas tedavisi ameliyattır. Bazen büyük ve ilerlemiş kanserlerde ameliyat öncesinde ışın tedavisi (radyo terapi) veya ilaç tedavisi (kemoterapi) yapılabilir.

Her kanserde meme alınmaz. Günümüzde uygun hastalarda meme alınmadan da kanser tedavisi aynı etkinlikle yapılabiliyor. Kanserin yerleşimi, tipi, evresi, hastanın isteği ve ameliyat sonrası tedavi imkanları birlikte değerlendirilip karar veriliyor. Sadece kanserli kısım alınırsa ameliyat sonrası RT yapılacaktır. Ameliyat sonrası ışın tedavisi ve/veya ilaç tedavisi yapılabilir. İlaç tedavilerinin yan etkileri geçici ve tedavi sürelidir. Erken teşhis sonrası tedavi edilmiş, kontrollerde hastalık görülmeyen bayanların hamile kalmasına izin verilebilir. Erken evrede yakalanmış ve tedavi edilmiş kanserli kişiler kansere yakalanmamışlar gibi ömürlerini yaşarlar."

Kadınların meme ağrısı olunca kanser endişesi ile hekimlere müracaat ettiğini ifade eden Öztürk, "Ama meme ağrısının altından kanser çıkma ihtimali çok azdır. Oysa ağrısız kitleler daha risklidir. Bu ağrısız kitlelerde kanser olma ihtimali daha yüksektir. Bu yüzden memesinde kitle tespit eden hanımların en kısa zamanda hekime muayene olması gerekir" dedi.

İhlas Haber Ajansı