Multiple Skleroz ve Ozon Tedavisi

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
ms.jpg



Multipl Skleroz yani MS, beyin ve omurilikte hücreler arası iletimi sağlayan sinir liflerinin çevresindeki kılıfın (myelin) hasar görmesi sonucu, görme bozukluğu, denge kaybı, yorgunluk ve ciltte uyuşukluk hissi gibi bulgularla seyreden bir hastalıktır.

Beyinden hedef organlara giden emirlerin ve çevremizden aldığımız duyuların beyine iletilmesini sağlayan sinir lifleri MS’te hasar gördüğünden her iki yolu da ilgilendiren bulgular ortaya çıkabilir. Yürüme, hareket etme, konuşma ve idrar yapma gibi fonksiyonları bozarken, görme ve hissetme duyularının hasar görmesine neden olur.

Temel Sorun Bağışıklık Sistemi

MS’te temel sorun diğer romatizmal hastalıklarda olduğu gibi bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına yani sinir kılıflarına karşı savaşması ve hasar vermesidir. Bir otoimmün hastalık olan MS’te bağışıklık sistemi yabancı madde veya mikroplara karşı verdiği cevabı myelin kılıfına karşı verir.

Nedeni Bilinmiyor

Bağışıklık sisteminin myelin kılıfına verdiği cevabı neyin başlattığı kesin olarak bilinmiyor. Bazı viral enfeksiyonlar, çevresel etkenler ve genetik yatkınlık hastalığı tetikleyebilecek faktörler arasında görülüyor. Neden tam olarak bilinmediği için de hastalığa karşı herhangi bir önlem maalesef bulunamıyor.

Dikkatli Olmak Gerek

MS ile birlikte en fazla görme bozuklukları (çift görme, bulanık görme, görme kaybı), denge kaybı, kol ve bacaklarda hissizlik görülmekle birlikte konuşmada bozukluk, peltek konuşma, sakarlaşma gibi çok da hastalığın kendisini ortaya çıkarmayan bulgular da görülebiliyor. Bu nedenle bu gibi semptomlar ortaya çıktığında mutlaka uzman hekime danışılmalıdır.

Ataklarla Seyreder

MS ataklarla seyreder. Yukarıda adı geçen semptomların ATAK olarak adlandırılabilmesi için en az 24 saat sürmesi gerekir, ve iki atak arasında en az 1 ay bulunmalıdır. Hastaların çoğunda atak ve iyileşme peryotları hakimdir. Bir atağın sonunda genellikle tama yakın iyileşme görülür ve ikinci bir atağa kadar hastanın bulgularında herhangi bir artış ya da şiddetlenme görülmez. Ataklar arasında ne kadar süre olacağı önceden öngörülemiyor. Bazı hastalar yılda 3-4 atak geçirirken bazı hastalarda iki atak arası süre yılları bulabiliyor.

Ölümcül Değil

MS tek başına kanser gibi ölümcül bir hastalık değil, ancak tekrarlayan ataklar sonucu beyinde veya omurilikte tutulan bölgeye bağlı olarak fonksiyon kaybına sebep olur ve hastanın yatalak hale gelmesine neden olabilir.

Tanıda MRG Önemli

MS’in tanısı bir nöroloji uzmanının hastayı muayenesinden şüphelendiği bulgularla Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) yöntemiyle beyindeki sinir kılıflarını tutan lezyonların gösterilmesiyle konur. Başka hastalıklardan ayırt edebilmek için Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) incelemesi gerekebilir.

Günümüzde MS Tedavisi

Hastalığın nedeni tam olarak bilinemediği için bugüne kadar MS’te kullanılan tedaviler de neden yönelik olmaktan uzak, non-spesifik bağışıklık sisteminin genel olarak baskılanması veya düzenlenmesine yönelik olmuştur. Tedavinin amacı atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaktır.

Atakların Tedavisi’nde yüksek doz steroid (methylprednisolone) kullanılır. Bazı ataklar tedavi edilmeksizin kendiliğinden düzelirken bazı ataklarda plazmaferez denilen özel bir tedaviye başvurulabiliyor. Ataklar dışında hastalığa bağlı gelişen belirti ve sekellere yönelik Semptomatik Tedavi de uygulanabiliyor. MS’te atak sıklığını ve şiddetini azaltmak amacıyla koruyucu olarak da bilinen İmmünmodülatör ajanların kullanımı da yaygın. İnterferon gibi bağışıklık sisteminin modülasyonuna yönelik bu ajanlar hastalığı ortadan kaldırmıyor ancak atak sayısını ve şiddetini azaltabiliyor.

MS’te Tamamlayıcı Tedaviler

Akupunkturun, yoganın, görselleştirme ve gevşeme tekniklerinin veya katkılı gıdaların (vitaminler dahil) MS üzerinde kanıtlanmış bir etkisi henüz gösterilememiştir. Bununla birlikte, bazı kişiler alternatif tedavilerin kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olduğunu düşünmektedirler. MS’i olan bir kişi, kendine yardımcı olan her tekniği seçebilir. Ancak alternatif bir tedavi görmeye karar vermeden önce, bu tedavinin potansiyel risklerini, yararlarını ve maliyetini araştırması önerilir. Ayrıca planlarını doktoru ile konuşması tavsiye edilir.

Ozon Tedavisi

MS’li hastalarda gelişen nörolojik bozukluklar, ozon tedavisinin etkin kullanım alanı içine girer. Ozonterapi MS’li hastalarda şu amaçlar için kullanılmaktadır;

• Klasik tedavi modalitesinin etkinliğini arttırmak ve yan etkilerini azaltmak,

• İmmunmodülatör etki; İmmünitenin hücresel bağı üzerindeki baskının immün olarak düzeltilmesi,

• Nöronların intrasellüler metabolizmalarında genetik olarak saptanan ve sekonder olarak gelişen bozuklukların “dengelenmesi”,

• Miyelin’in biyolojik bir membran kılıfı olarak stabilizasyonu,

• Kanın biyokimyasal parametrelerinin ve gaz kompozisyonunun normalizasyonu,

• Vejetatif sinir sistemi bölümü üzerindeki “trofik kontrol”ün restorasyonu,

MS’te ortaya çıkan inflamatuar (yangısal) ortam ozon tedavisi ile düzeltilip normale döndürülebilmektedir. Ayrıca hiçbir yan etkisi olmayan ozon terapinin uygulandığı MS’li hastaların şikayetlerinde belirgin düzelmeler saptanmıştır.


Dr. Coşkun Akay
 

DrNuran

Üye
Katılım
Ara 11, 2013
Mesajlar
1
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Polikliniğimizde, ozon uygulamaları uzman doktorumuz Dr. Melih Alömeroğlu tarafından yapılmaktadır. OZON NEDİR? Ozon oksijenin kimyasal bir akrabası olan ozon (O3), atmosferde yüksek enerjiye sahip güneş ışınlarının normal oksijen molekülüne (O2) çarpmasıyla ortaya çıkan oksijen atomlarının (O) diğer oksijen molekülleriyle (O2) birleşmesi sonucu meydana gelir. Ozon yaşamın bize geri verilmesidir. Ozon gazı, tıpta hastalıkların tedavisinde 150 yıldan fazla zamandır Avrupa, Latin Amerika ve Amerika’da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ozon ile günün stresini atma, rahat uyuma, kronik yorgunluğundan kurtulma, başta kanser kalp hastalıkları, mantar, iyileşmeyen yaralar, diyabet, astım, damar tıkanıklığı, Multipl skleroz, Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik hastalıklara, hepatit ve AIDS’e bağlı problemlere, sağlıklı yaşlanmaya çözümler aranıyor.

OZON TEDAVİ UYGULAMALARI
MAJOR YÖNTEM : En yaygın kullanılan bu metotla 50-200 ml kan alınarak, dozu belirlenmiş ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir.
MİNOR YÖNTEM : Kişiden alınan 2-5 cc kan, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilir.
SUBKUTAN : belirlenmiş doz ve hacimdeki ozon gazı ince uçlu bir iğne ile cilt altına enjekte edilir.

VÜCUT BOŞLUKLARINA OZON GAZI VERİLMESİ : Rektal – Makat yoluyla, vajinal ve kulak yoluna püskürtme ile ozon verilir.

EKLEM İÇİNE OZON GAZI VERİLMESİ: Eklem rahatsızlıklarına uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesidir.

OZONLANMIŞ ÜRÜNLERİN KULLANILMASI: Ozonlu su, ozonlu yağ gibi ozonlanmış sıvıların haricen sürülmesi şeklinde uygulanır.

KİTLE VEYA LEZYON İÇİNE VEYA ETRAFINA OZON UYGULAMASI
OZON SAUNA UYGULAMALARI : Transdermal ve ısı artırarak cildin nemlendirilmesi sonucunda buharlı bir ortamda tüm cilde ozon emdirilmesi yöntemidir.

OZON TEDAVİSİ İLE VÜCUTTA NASIL DEĞİŞİKLİKLER OLUR
Daha temiz daha yumuşak ve daha yumuşak bi cilt sağlar.
Hücre ve dokulara giden kan dolaşımını hızlandırır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir. Enjeksiyon hastalıklarına karşı direnci artırır
Damarları yeniler,tansiyonun düzenlemesini sağlar.
Kan ve lenf sistemini temizler
Eklem ağrılarını ve kas rahatsızlıklarını iyileştirir.
Hormon ve enzim üretimini normale döndürür.
Beyin fonksiyonlarını ve hafızayı kuvvetlendirir
Depresyon ve sıkıntıyı ferahlatıcı özelliği vardır. Depresyon kaynaklı gerginliği gidermeye yardımcı olur.

YARA VE YANIK TEDAVİSİNDE OZON TERAPİ Mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan (mikrop temizleyici ) özelliğinden, Dolaşımını düzenleyerek ,kılcal damarları geliştirerek ve kanın kıvamını azaltarak,yaralı dokunu oksijenlenmesini,kanlanmasını ve beslenmesini arttırarak, iyileşmesini hızlandırıcı etkisinden faydalanırız. Ozon şu tür yara ve yanıklarda kullanılır:
Diabet yaralarında,
Enfekte olmuş iyileşmeyen yaralarda,
Uzun süre yatmaya bağlı ortaya çıkan bazı yaraların (dekubitus ülserleri) da,
Dolaşım bozukluklarına bağlı bacaklarda ortaya çıkan ciddi yaralarda,
Çeşitli nedenlere bağlı cilt enfeksiyonları, alerji,egzamalarda,
Ameliyat öncesi ve sonrası zor iyileşen yaralarda ve,
Yara izlerinde başarıyla kullanılmaktadır

DOLAŞIM BOZUKLUKLARI VE DAMAR TIKANIKLIKLARINDA Ozon tedavisinin 40 yıldır en çok kullanıldığı alanlardan birisidir. Dolaşım bozukluklarındaki ozon tedavisinin başarısı ,yapılmış bir çok sayıda tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır. Dolaşım bozukluklarında ozon tedavisinin şu etkisinden faydalanırız: Damarların cidarında bulunan düz kasların gevşemesini sağlayarak,damar içi basıncı azaltır ve bu özelliği ile Hipertansiyonun tedavisinde yer alır. Dokuların yeniden oksijenlenmesini ,kılcal damarların yeniden oluşmasın ve dokunun kanlanmasını arttırır. Kanın pıhtılaşmasının dolayısıyla da kıvamını azalmasına daha akışkan hale gelmesini ve aynı zamanda damarlardaki tıkacın erimesini sağlayarak Damar Tıkanıklıklarının tedavisinde kullanılır. Damar sertleşmesine neden olan cidardaki yağ ve kalsiyum plaklarının yıkılmasını sağlayarak,damar sertliğinin tedavisinde kullanılır.


Ads not by this site
GRİBAL HASTALIKLARDAN KORUNMADA OZON Ozon bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu sayede vücudumuz daha önce baş edemediği hastalık etkenleriyle mükemmel mücadele edebilir hale gelebilir. Bu özellik,ozonun uzun yıllardan beri çok iyi bilinmekte olan bir etkisidir. Ozon terapi yapılmış bir kişide artık son derece zinde ve sağlıklı olan bağışıklık sistemi vücuda zararlı olabilecek her türlü etkeni kolaylıkla saf dışı eder. Dolayısıyla ozon tedavisinden sonra grip virüsü size yine bulaşabilir ama aşılandığınızda meydana gelen olaylara benzer bir şekilde bağışıklık sistemi derhal harekete geçecek ve virüsü yok edecektir. Üstelik aşıdan da daha mükemmel bir şekilde. Zira size buluşan grip virüsün aşılandığınız virüsle akrabalığı bulunmayabilir ve bu yüzden,aşılandığınız halde yine gribin bütün belirtilerini aynı şiddette yaşayabilirsiniz! Ancak ozon tedavisinden sonra vücudunuz hangi virüsle karşılaşırsa karşılaşsın bağışıklık sisteminiz virüse karşı etkinlikle savaşacak ve vücudu virüsün istilasından koruyacaktır.

KANSERDE OZON TERAPİ TEDAVİSİ Nobel ödüllü sahibi bilim adamı Dr. Otto Warburg,kendisine Nobel ödülü kazandıran çalışmalarında; Kanserin temel nedeninin oksijensiz yaşam (tümör hücresinin oksijensiz yaşama-anaerobik yeteneğinde olduğu,normal hücreler oksijene gereksinim duyan-aerobik- yaşam) olduğu,Vücuttaki`onkojen`ler (yani tümör yapan genler)in;stres,kirlilik,radyasyon yanında oksijensiz gibi faktörlerle uyarılarak kanserin başlayabildiği,oksijen eksikliğinin,kanserin yayılmasını kolaylaştırdığı, kanser hücrelerinin , oksijen açısından zengin bir ortamda varlıklarını sürdüremediği, yeterli oksijen sağlandığında ise tümör dokusunun beslenmesinin bozulduğu ve tümör hücrelerinin öldüğü, Ozonun, direkt tümör hücrelerini öldürücü etkisi (oksidasyon – yakıcı –etkisi) yanında tamamlayıcı olarak bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu tespit edilmiştir. Kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini engelleyici ve kemotererapi –radyoterapi tümör üzerindeki öldürücü etkilerini artırarak tamamlayıcı tedavi olarak oldukça başarılı bir şekilde kullanıldığı saptanmıştır.

CİLT VE SAÇ HASTALIKLARININ TEDAVİSNDE OZONTERAPİ Bölgesel kan dolaşımını artırır. Kan, lenf ve deri hücrelerine nüfus eden ozon sayesinde dokuların iyileşmesi ve kendini yenilemesi hızlanır.
Cilt hastalıklarının tümüne ve virüs (uçuk, zona),bakteri,mantarı öldürdüğünde bunların sebep olduğu deri enfeksiyonlarında,
Akne,frokül,akne gibi cilt lezyonlarında,
Egzama, sedef, kurdeşen gibi kaşıntılı ve döküntülü alerjik cilt hastalıklarında,
Erkek ve kadın tipi saç dökülmelerinin önlenmesinde, kepeklenme, yağlanma, saçkıran gibi hastalıklarda,
Ter kokusu önlemede ozon tedavisi oldukça başarılıdır.

KOZMETİKTE OZON TERAPİ
Yaşlılığa bağlı kırışıklıklarda…
Ameliyat ve yara izlerinin (skar, keloid)düzeltilmesinde,
Yüzdeki izler göz kapakları ve torbalarının giderilmesinde,
Karın, göbek, basen ve kalça yağlarının eritilmesinde ve bel inceltilmesinde,
Kadınların korkulu rüyası olan SELÜLİTte ozon tedavisi ile nerdeyse tama yakın düzelmeler ile geleneksel tedavilerden daha etkili olduğu saptanmıştır.

Ozon tedavisi, hücre oksijenlenmesini baz alarak, cilt hücrelerini oksijen ile temizlemeye yönelik etki eder. Kozmetolojik ozon uygulamaları diğer ozon tedavi yöntemlerine ilave olarak, direkt cilt altına ozonenjeksiyonlarının (OZOMEZOTERAPİ) yanında OZON SAUNA verilen bir kabın içerisinde gerçekleştirilir. Ozon, buharın cildin üst epiderm tabakasına kadar girip o bölgenin oksijen iledolmasını sağlayarak,dokusal kan dolaşımını aktive eder. Ciltte biriken yağ asitleri ile etkileşerek yağ zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasını sağlayarak, al yuvarların oksıjen taşıma kapadıtesini artırarak, kılcal damarlardan kan akımının düzelmesini sağlayarsak, yağ dokusu hücrelerını n metebolizmaları normale döndürerek etki eder. Ozomezoterapi klasik mezoterapi yöntemlerinden daha başarılı ve kalıcı etkiye sahiptir. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE OZON TERAPİ Sık enfeksiyon geçirenlerde ve kanser riski altında olanlarda bağışıklık sistemini güçlendırmek gerekir. İmmün modülatör (Bağışıklık Sistemini Düzenleyici) olarak, düşük ve orta dozlarda verildiğinde organizmanın kendi direncini (immün sistemi)aktive etmektedir. Mikropları öldürme mekanizmalarından birisi olan FAGOSİTOZ olayını hızlandırır ve kolaylaştırır. Savunma hücrelerinin(özellikle beyaz hücreler)sayısını artırır. Savunma hücreleri tarafından salgılanan İNTERLÖKIN adı verilen savunmayı sağlayan maddenin vücuttaki yapımını arttırır. MİDE VE BAĞIRSAK HASTALIKLARININ TEDAVİSİNDE OZON TERAPİ Gastrit ve ülserin tedavisinde iltihaplı bağırsak hastalıklarında (Ülseratif Kolit, Crohn,Proktit ve diğer Kolit çeşitleri ile spastik kolon gibi)ozon tedavinin çok yararlı olduğu kanıtlamıştır.

KRONİK YORGUNLUK VE STRES TEDAVİSİNDEN OZONTERAPİ İş hayatında stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk oksijen eksikliğine neden olur. Oksijen yetersizliğine damarlar, beyin, kalp, eklemler, omur ilik ve akciğerlerde kireçlenmelerle fonksiyon bozuklukları meydana geliyor ve hastalıklar ortaya çıkıyor.

Çağımızın hastalığı KRONİK YORGUNLUK SENDROMU`nda kişiler yorgunluk gerektirecek bir iş yapmadığı halde, sanki tonlarca yük taşımış gibi kendini yorgun ve bitkin hissetmekten ve kıpırdayacak güçleri kalmayacak hale gelmektedir. Türkçede “canlı cenaze sendromu ‘’ olarak tanımlanan bu hastalık son yıllarda her geçen gün daha çok sayıda insanı pençesine almaktadır. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisi oldukça güçtür. Kronik Yorgunluk sendromu ve strese ozon tedavisinin etkileri ;
Ozon stres hormonu olarak adlandırılan adrenalinin vücutta yıkılmasını sağlayarak stresimizin azalmasını,
Kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin aktivasyonu ile genel iyilik hali ve kişilerin daha enerjik olmalarını,
Soluduğumuz hava ve besinler ile aldığımız gıdalardaki, insanı zehirleyen atıkların arındırılmasını,
Kaslarda oksijen miktarının artarak biriken ve yorgunluğa neden olan laktik asitin giderilmesini,
Oksijen yetersizliğinden dolayı aksayan organ ve hücrelerin çalışmasının yeniden başlatılmasını,
Hücre ve dokulardaki enerjinin artmasını, beyin hücrelerinin fonksiyonlarının iyileşerek hafızanın güçlenmesini sağlar


Ads not by this site
ANTİ AGİNG VE OZON TERAPİ Sağlımızı kaybetmemizin nedeni çoğunlukla hücrenin işleyişi sırasında oluşa atık (serbest radikal) maddelerdir ki, bunlar vücuttan yeterli süre ve miktarlarda atılmadıklarında zararlı maddeye (toksinlere )dönüşürler. Sağlıklı yaşlanma ve genç kalabilmeyi hedefleyen ozon tedavisi ile uzun yıllar gençliğimiz korumak ve dinç kalmanızı sağlamak elinizde! Bu amaçla yapılması gereken çok şey var elbette. İşte bunlardan biridir `ozon tedavisi ` Anti-aging `te amaç yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak sağlıklı yaşlanmasını, fiziksel olarak da sağlıklı olmayı sağlamaktadır. Antiaging’ten amaçlanan tüm etkileri Ozon tedavisi ile sağlamak mümkündür. Ozon sayesinde oksijenin dokular tarafından saha iyi kullanımı sağlanır, bağışıklık sistemi harekete geçirilir bunu takiben vücudun kendi antioksidanları ve serbest radikallere karşı savaşan diğer hücreleri de aktive olurlar. Hücreler de tıpkı nisanlar gibi solurlar. Bunun için hücre seviyesindeki ortamda oksijen moleküllerinin bulunası şarttır. Yaşlanma nedeniyle uzun süredir yeterince oksijenlenmeyen hücreler ozon tedavisinden sonra artık fonksiyonlarını daha yüksek oranda gerçekleştirilebilmektedir. Ozon yaşlanmayı önleyici etkilerin yanı sıra fiziksel dayanıklılığını ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Cildin kendisini yenilemesini sağlar.

DETOKS VE OZON TERAPİ ABD Çevre Koruma Ajansı verilerine göre yiyeceklerimizde 3000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Yağ dokunulmazlarda depolanan toksinler ve kimyasallar, ilaç artıkları, suni kimyasallar ve gıda koruyucular sağlıklı doku ve hücreleri yok ederler. Bu durum hem birçok hastalığın hem de yaşlanmasının sebebidir. Ozon ile detoks toksinleri vücuttan uzaklaştıran bir tedavidir. Ozon uygulama yöntemlerinden herhangi biri ve özellikle ozon sauna ile bu birikmiş toksin ve kimyasal maddeler deri yolu atılırlar. Soluduğumuz hava yediklerimiz ve içtiğimiz su toksinleri ve kirletici maddeler yavaşça vücudumuza girerler ve cildimiz vasıtası ile emilirler. Ozon tedavisi, üçüncü bir böbrek ve akciğer sistemi gibi çalışarak vücuttaki detoksa(zehirden arındırma işlevine)yardımcı olur.

ZEKA VE HAFIZANIN GÜÇLENDİRİLMESİNDE OZONTERAPİ Birçok sebeple akciğerlerimizden kana geçen oksijen az olabilir ya da beyine giden oksijen ve kan akımı yetersiz olabilir. Ozon, hafızanın güçlendirilmesi konusunda büyük fayda sağlar. Elektronlarını kaybetmiş zararlı maddeler yani serbest radikaller buldukları dokularla birleşerek onların fonksiyonlarını yapamaz hale gelirler. Bu etki 30’lu yaşlarda başlar,40’lı yaşlarda artarak ilerler ve 50’li yaşlardan itibaren iyice çoğalarak fark edilen bir yaşlanmaya ve pek çok hastalığına neden olur. Serbest radikallerin beyin işlevlerini yavaşlatıcı etkili ozon tedavisi ile giderilebilir. Gelişimi sağlamak için ( Bedensel ve Zihinsel Engellilerde) fizik tedavilerle birlikte olumlu etki oluşturur. Öğrenciler Arasında yapılan bilimsel çalışmalarda spor yapan öğrencilerin daha zeki olmasının nedeni, egzersiz ile vücuttaki oksijenlenmeyi arttırmış olmalarıdır. Sınavlara hazırlanan öğrencilerde uygulanan ozon tedavisinin dikkati, konsantrasyonu ve belleği artırdığı, hafızayı güçlendirdiği gözlenmiştir.

BAĞIMLILIK TEDAVİSİ VE SİGARA BIRAKTIRMADA OZONTERAPİ Ozon tedavisi:
Sigara,
Alkol,
Uyuşturucu,

Diğer bağımlılıklarda klasik tedavilere ilave olarak kullanıldığında, ciddi yoksunluk durumlarının daha hızlı ve etkin olarak ortadan kaldırılmasına izin verir. İştah düzelir, uyku normalleşir, kas ağrısı ve zehirlenme semptomlarının yoğunluğunda azalma gerçekleşir.

CİNSEL FONKSİYONLARIN DÜZELTİLMESİNDE OZONTERAPİ Ozon tedavisi alanlarda kanlanmada ve oksijenlenmedeki artışın meydana getirdiği enerji artımı nedeniyle cinsel fonksiyonlarda artış gözlenmiştir. Cinsel Fonksiyonlarda Düzeltilmesinde Ozonterapi uygulanır.


Ads not by this site
DOPİNG VE SPORCU PERFORMANSINDA OZONTERAPİ Sık sorulan sorulardan birisi de ‘’doping etkisi var mıdır veya sporcularda doping amaçlı kullanılabilir mi?’’ Buna doping demek doğru değildir, zira ozon, oksijenlenmeyi arttıran doğal bir tedavi yöntemidir. Sporcularda ozon tedavisi ile performans maksimum düzeye çıkarılmaktadır. Batıda özellikle Almanya’da iş adamları ve sporcular yoğun bir şekilde ozon tedavisi almaktadır. Ozon tedavisi alanlarının çoğunluğu sıklıkla ‘’yeniden doğmuş gibiyim, yerimde duramıyorum, birkaç saatlik uyku bana yetiyor, ağacı künden sökebilirim’’ ifadelerini kullandıkları görülür.

DİĞER HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE OZONTERAPİ Ozonterapi uygulamaları aşağıdaki hastalıkların tedavisinde etkilidir.
Karaciğer Hastalıklarında
Böbrek ve Ürolojik Hastalıklarında
Kas,Sinir,Kemik ve Romatizmal Eklem Hastalıklarında
Nörolojik Hastalıklarında
Solunum Sistemi Hastalıkları ve Astımda
Kalp Hastalıklarında
Kadın Hastalıklarında
Göz Hastalıklarında
Ağrı Tedavisinde
 
Tekerlekli Sandalye
Üst