F
Fırtına
Guest
05-12-1990.. cuma sabahı saat 05.00........................özge ağlayarak dünyaya geldi.. bir kızın oldu dediler.. erkek bekliyordum oysa! bir anlık şaşkınlıktan sonra çok sevindim.. 2. prensesim dünyaya gelmişti..
öğlen oldu.. herkesin bebeği geldi.. özge gelmedi.. niçin getirmediler diye düşünüyordum..ki, o anda fotoğrafçı bir bayan geldi.. bebeği ile fotoğraf çektirmek isteyen var mı dedi.. ben istiyorum ama bebeğim hala gelmedi dedim.. ben alıp geleyim dedi.. gitti ve özge kucağında geldi.. bebeğin henüz muayene olmamış fotoğraf çekip tekrar götüreceğim dedi.. peki dedim.. fotoğrafımızı çekti.. diğer bebeklerin fotoğrafını çekip özgeyi unutup gitti..
çok sevindim ben tabi ki!
herkes bebeği ile ilgilenmeye başladı.. özgenin karnını doyurdum önce.. sonra altını açtım.. temizledim ve kundak yapmaya başladım (o zamanlar kundak yapıyorduk) bacaklarına bakarken; ayyy ne toplu bacağı var dedim.. iki bacağını eşit yapmak istedim.. eşitlenmedi.. dikkatlice baktım.. sol bacağı kısa idi..............................dünya başıma yıkıldı sanki!
inanamadım.....................özgeyi öylece bıraktım.. avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.. odadan çıkıp holde koşmaya başladım.. doktor, doktor diye.. herkes başıma üşüştü.. hemşireler geldi.. beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı.. çabuk doktor çağırın diyorum ben hala (özgenin bacağını iyileştirmesi için)
doktor geldi.. beni bir odaya götürdü.. anlattı, anlattı.....................sonra beni tek kişilik odaya aldılar.. o gece (Allah'ım) sabah olmadı.................ağladım, ağladım, ağladım......................hayatta aklıma gelmezdi.. engelli bir bebeğim olacağı!
ertesi sabah hastaneden çıktım.. eve gitmeden akşama kadar hastane, hastane dolaştık özgeciğimle! sonra eve geldik.. uzun bir süre kendime gelemedim.. o an üzüntüyü ben yaşıyorum.. özgeciğim henüz bebek.. engelinin farkında değil!
çocukluk çağımız, ergenlik çağımız derken (engelimizin farkına vararak.. dolu dolu ya-şa-tı-la-rak..!) 20 sene geçti aradan..
bu 20 sene içinde engelimizden dolayı neler yaşadık..........yaşayanlar çok iyi bilir..
öğlen oldu.. herkesin bebeği geldi.. özge gelmedi.. niçin getirmediler diye düşünüyordum..ki, o anda fotoğrafçı bir bayan geldi.. bebeği ile fotoğraf çektirmek isteyen var mı dedi.. ben istiyorum ama bebeğim hala gelmedi dedim.. ben alıp geleyim dedi.. gitti ve özge kucağında geldi.. bebeğin henüz muayene olmamış fotoğraf çekip tekrar götüreceğim dedi.. peki dedim.. fotoğrafımızı çekti.. diğer bebeklerin fotoğrafını çekip özgeyi unutup gitti..
çok sevindim ben tabi ki!
herkes bebeği ile ilgilenmeye başladı.. özgenin karnını doyurdum önce.. sonra altını açtım.. temizledim ve kundak yapmaya başladım (o zamanlar kundak yapıyorduk) bacaklarına bakarken; ayyy ne toplu bacağı var dedim.. iki bacağını eşit yapmak istedim.. eşitlenmedi.. dikkatlice baktım.. sol bacağı kısa idi..............................dünya başıma yıkıldı sanki!
inanamadım.....................özgeyi öylece bıraktım.. avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.. odadan çıkıp holde koşmaya başladım.. doktor, doktor diye.. herkes başıma üşüştü.. hemşireler geldi.. beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı.. çabuk doktor çağırın diyorum ben hala (özgenin bacağını iyileştirmesi için)
doktor geldi.. beni bir odaya götürdü.. anlattı, anlattı.....................sonra beni tek kişilik odaya aldılar.. o gece (Allah'ım) sabah olmadı.................ağladım, ağladım, ağladım......................hayatta aklıma gelmezdi.. engelli bir bebeğim olacağı!
ertesi sabah hastaneden çıktım.. eve gitmeden akşama kadar hastane, hastane dolaştık özgeciğimle! sonra eve geldik.. uzun bir süre kendime gelemedim.. o an üzüntüyü ben yaşıyorum.. özgeciğim henüz bebek.. engelinin farkında değil!
çocukluk çağımız, ergenlik çağımız derken (engelimizin farkına vararak.. dolu dolu ya-şa-tı-la-rak..!) 20 sene geçti aradan..
bu 20 sene içinde engelimizden dolayı neler yaşadık..........yaşayanlar çok iyi bilir..