- Katılım
- May 19, 2010
- Mesajlar
- 14,524
- Tepkime Puanı
- 196
- Puanları
- 63
- Yaş
- 50
Çoğu insan gibi benimde cevabını merak ettiğim fakat içinden çıkamadığım bir yığın soru var. Eminim bu soruları sizlerde kendinize sormuşsunuzdur. Nasıl bir cevap buldunuz, bulabildiniz mi bilmiyorum ama bu soruların cevabını birde birlikte arayalım diyorum...
Hastalığınız ya da engeliniz hakkınızda, yeryüzünde yaşayan 7 milyar kişi içerisinde neden beni buldu sorusunu sorduğunuz oldumu?
Önce kendimden başlayayım. 40 yıllık yaşam serüvenim boyunca duymaktan gına gelen kalıplaşmış cümleleri düşünüp durdum. Evet insanlar bu lafları sarfederken bir art niyet olmadan son derece safiyane duygularla söylüyorlar ama söylenen lafların ne dini nede ilmi açıdan bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Daha doğrusu kendi kendime düşündüğümden ben bu işin içinden çıkamadım.
Hazır sorulara hazır cevaplar...
Görüş: Sen bu dünyada yeterince çile çektin (engelli olduğun için) öteki tarafta mükafatını görürsün. (Cennete gidersin)
Karşıt görüş: Cennete gitmek için illada çile çekmek, bir şeylerin bedelini ödemekmi lazım? Eğer öyleyse Allaha inanmayan insanlar neyin bedelini ödüyor? Ödedikleri bu bedel sonucu neyi kazanacaklar?
Görüş: Senin duan kabul olur. Bizler içinde dua et...
Karşıt görüş: Kelin merhemi olsa kendi başına sürerdi. İnsanlara geçirdikleri, yaşadıkları hastalık, sakatlıklar nedeniyle olağan üstü güçler yüklemek, onlardan keramet beklemek ne kadar dinle örtüşen bir şey?
Görüş: Allah sevdiği kuluna hastalık verirmiş....
Karşıt görüş: Bir insan bile sevdiği kişiyi üzmemek, onun kılına zarar gelmemesi içn elinden geleni yaparken Allah neden sevdiği bir kula hastalık, sakatlık versin ki?
Görüş: Bu dünya geçicidir. Burda yaşayamadıklarını öteki tarafta cennette yaşayacaksın...
Karşıt görüş: Deveye sormuşlar yenişimi seversin yokumuşu. Cevap vermiş. “Düzün suyumu çıktı?” Hem bu dünyada hem öteki dünyada mutlu olmak mümkün değil mi? İllada birinden diğerinin feda edilmesi, birinden diğerinin mutsuz geçirilmesimi gerekir?
Not not: Görüş ve karşıt görüşlerde yazdığım gibi hepsi dini temele dayandırılmış tez ve antitezler. Ben bu soruları sorarken, bunların cevaplarını ararken insan olmanın ve düşünüyor olmanın bir gereğini yapıp kendi kendime sorgulama yaptım. Hiç birine net cevapta bulamadım. Eminim bu konuyu okuyan kişilerin içinde beni “dinsizlekle” suçlayan kişiler olacaktır. Öyle düşünenler için baştan cevabı vereyim. Sorgulamayan müslüman gerçek manada müslüman olamaz. Konuyu dinsizlik meselesine getirmek çok sığ bir tanım olur. Benim konuyu açmaktaki amacım ortak aklı kullanarak cevabını veremediğim, bulamadığım soruların cevabını bulmaktır. Konunun amacından saptırılıp basite indirgenmeden herkesin samimi olarak görüşlerini yazacağını umut ediyorum..
Hastalığınız ya da engeliniz hakkınızda, yeryüzünde yaşayan 7 milyar kişi içerisinde neden beni buldu sorusunu sorduğunuz oldumu?
Önce kendimden başlayayım. 40 yıllık yaşam serüvenim boyunca duymaktan gına gelen kalıplaşmış cümleleri düşünüp durdum. Evet insanlar bu lafları sarfederken bir art niyet olmadan son derece safiyane duygularla söylüyorlar ama söylenen lafların ne dini nede ilmi açıdan bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Daha doğrusu kendi kendime düşündüğümden ben bu işin içinden çıkamadım.
Hazır sorulara hazır cevaplar...
Görüş: Sen bu dünyada yeterince çile çektin (engelli olduğun için) öteki tarafta mükafatını görürsün. (Cennete gidersin)
Karşıt görüş: Cennete gitmek için illada çile çekmek, bir şeylerin bedelini ödemekmi lazım? Eğer öyleyse Allaha inanmayan insanlar neyin bedelini ödüyor? Ödedikleri bu bedel sonucu neyi kazanacaklar?
Görüş: Senin duan kabul olur. Bizler içinde dua et...
Karşıt görüş: Kelin merhemi olsa kendi başına sürerdi. İnsanlara geçirdikleri, yaşadıkları hastalık, sakatlıklar nedeniyle olağan üstü güçler yüklemek, onlardan keramet beklemek ne kadar dinle örtüşen bir şey?
Görüş: Allah sevdiği kuluna hastalık verirmiş....
Karşıt görüş: Bir insan bile sevdiği kişiyi üzmemek, onun kılına zarar gelmemesi içn elinden geleni yaparken Allah neden sevdiği bir kula hastalık, sakatlık versin ki?
Görüş: Bu dünya geçicidir. Burda yaşayamadıklarını öteki tarafta cennette yaşayacaksın...
Karşıt görüş: Deveye sormuşlar yenişimi seversin yokumuşu. Cevap vermiş. “Düzün suyumu çıktı?” Hem bu dünyada hem öteki dünyada mutlu olmak mümkün değil mi? İllada birinden diğerinin feda edilmesi, birinden diğerinin mutsuz geçirilmesimi gerekir?
Not not: Görüş ve karşıt görüşlerde yazdığım gibi hepsi dini temele dayandırılmış tez ve antitezler. Ben bu soruları sorarken, bunların cevaplarını ararken insan olmanın ve düşünüyor olmanın bir gereğini yapıp kendi kendime sorgulama yaptım. Hiç birine net cevapta bulamadım. Eminim bu konuyu okuyan kişilerin içinde beni “dinsizlekle” suçlayan kişiler olacaktır. Öyle düşünenler için baştan cevabı vereyim. Sorgulamayan müslüman gerçek manada müslüman olamaz. Konuyu dinsizlik meselesine getirmek çok sığ bir tanım olur. Benim konuyu açmaktaki amacım ortak aklı kullanarak cevabını veremediğim, bulamadığım soruların cevabını bulmaktır. Konunun amacından saptırılıp basite indirgenmeden herkesin samimi olarak görüşlerini yazacağını umut ediyorum..