Nevroz Nedir? Özellikler ve Tedavisi Nasıldır?
Kişinin genellikle nedenini bilmediği yada pek az bildiği iç çatışmalarına karşın, toplumsal yaşama uymak için gösterdiği çabalardan kaynaklanan ve hiç bir anatomik nedeni olmayan ciddi ve sürekli davranış bozukluklarıdır.
NEVROZLARIN ÖZELLİKLERİ
Nevrozlar çok çeşitli biçimlerde ortay çıkabilirler ve toplumun gelişmesine bağlı olarak değişebilirler.
En belirgin olan nevrozlar arasında kişilik bozuklukları (öfkelilik, saldırganlık, duygusal yönden olgun olmama hali, abartılı sorumluluk yada suçluluk duygusu, cesaretsizlik, eleştiri yeteneğinin artması yada kaybolması, gerçeklerden uzaklaşmak )
Bir diğer etkisi ise ( güçten düşme, uykusuzluk ve öne geçilmeyen yorgunluk hali)
Bunlara ilave olarak diğer hasar verici nokta ise bedensel (işlev bozuklukları, felçler, uyuşma halleri, duyu bozuklukları, idrar tutamama, tikler, uyurgezerlik)
Cinsel yönden hasar verici tablosuna bakar isek ( cinsel bozukluk, iktidarsızlık, soğukluk, başkalarıyla güncel ilişkilerde bozukluk, ortak yaşama sorumluluklarından kaçma, iletişim kurma zorlukları) sayılabilir.
Nevrozlu bir kimse psikoza yakalanmış bir hastadan farklı olarak bazı bunalım nöbetleri dışında, meslek yaşamını ve toplumsal yaşantısını sürdürebiliyorsa bu hastayı yıpratan bazı ödün verici davranışlar sağlanır.
NEVROZLARIN TEDAVİSİ
Her türlü psikanaliz tedavisinin amacı beynin daha iyi çalışmasına yardım etmektir. Özgünlüğü tümüyle ruhsal yapıya yönelik bir yöntem olmasından ileri gelir. Çünkü bedene yönelik tedaviler nevrozların tedavisinde ancak bir dayanak rolü oynayabilir. Klasik psikanaliz tedavisinde bastırılan düşünce yada olay gün ışığına çıkartılmaya çalışılır. Böylelikle de nevrozlu kişiye ya bastırdığı arzuyu tümüyle göze almayı yada arzuyu yüceltmeyi yada reddetmeyi sağlar.
Bir kaç değişiklik grup psikoterapisi yada yönlendirilmemiş psikoterapilerinde amacı aynıdır. Nevrozların incelenmesi tıp tarihinde olduğu kadar uygarlık tarihindede bir dönüm noktası olmuştur. Bu inceleme sonunda normalle hastalıklı arasındaki sınırın çok hassas dengelere dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Böylece ruhbilime olduğu kadar genel tıbba da psikosomatik yöntemlerin hemen, hemen sınırsız olan bakış açısı getirilmiştir. Nevroz un doğuştan bir kusur yada iyileştirilemez bire felaket olmadığı açığa çıkmıştır.
Kişinin genellikle nedenini bilmediği yada pek az bildiği iç çatışmalarına karşın, toplumsal yaşama uymak için gösterdiği çabalardan kaynaklanan ve hiç bir anatomik nedeni olmayan ciddi ve sürekli davranış bozukluklarıdır.
NEVROZLARIN ÖZELLİKLERİ
Nevrozlar çok çeşitli biçimlerde ortay çıkabilirler ve toplumun gelişmesine bağlı olarak değişebilirler.
En belirgin olan nevrozlar arasında kişilik bozuklukları (öfkelilik, saldırganlık, duygusal yönden olgun olmama hali, abartılı sorumluluk yada suçluluk duygusu, cesaretsizlik, eleştiri yeteneğinin artması yada kaybolması, gerçeklerden uzaklaşmak )
Bir diğer etkisi ise ( güçten düşme, uykusuzluk ve öne geçilmeyen yorgunluk hali)
Bunlara ilave olarak diğer hasar verici nokta ise bedensel (işlev bozuklukları, felçler, uyuşma halleri, duyu bozuklukları, idrar tutamama, tikler, uyurgezerlik)
Cinsel yönden hasar verici tablosuna bakar isek ( cinsel bozukluk, iktidarsızlık, soğukluk, başkalarıyla güncel ilişkilerde bozukluk, ortak yaşama sorumluluklarından kaçma, iletişim kurma zorlukları) sayılabilir.
Nevrozlu bir kimse psikoza yakalanmış bir hastadan farklı olarak bazı bunalım nöbetleri dışında, meslek yaşamını ve toplumsal yaşantısını sürdürebiliyorsa bu hastayı yıpratan bazı ödün verici davranışlar sağlanır.
NEVROZLARIN TEDAVİSİ
Her türlü psikanaliz tedavisinin amacı beynin daha iyi çalışmasına yardım etmektir. Özgünlüğü tümüyle ruhsal yapıya yönelik bir yöntem olmasından ileri gelir. Çünkü bedene yönelik tedaviler nevrozların tedavisinde ancak bir dayanak rolü oynayabilir. Klasik psikanaliz tedavisinde bastırılan düşünce yada olay gün ışığına çıkartılmaya çalışılır. Böylelikle de nevrozlu kişiye ya bastırdığı arzuyu tümüyle göze almayı yada arzuyu yüceltmeyi yada reddetmeyi sağlar.
Bir kaç değişiklik grup psikoterapisi yada yönlendirilmemiş psikoterapilerinde amacı aynıdır. Nevrozların incelenmesi tıp tarihinde olduğu kadar uygarlık tarihindede bir dönüm noktası olmuştur. Bu inceleme sonunda normalle hastalıklı arasındaki sınırın çok hassas dengelere dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Böylece ruhbilime olduğu kadar genel tıbba da psikosomatik yöntemlerin hemen, hemen sınırsız olan bakış açısı getirilmiştir. Nevroz un doğuştan bir kusur yada iyileştirilemez bire felaket olmadığı açığa çıkmıştır.