Obsesif kişilik

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aşağıdakilerden en az dördünün varlığı ile ,erişkinliğin erken dönemlerinde başlayan , kişisel ilişkileri, kişinin verimliliğini etkileyen bir şekilde aşırı düzenlilik, mükemmeliyetçilik, içsel ve dışsal kaynaklı olayları ve ilişkileri kontrol üzerine aşırı yoğunlaşma ile giden bir kişilik bozukluğudur.

1- Kişi yaptığı bir iste ayrıntılara o kadar dalar, kurallar, listeler programlamalar, hesaplar ve bağlantılar ile öyle uğraşır ki, neredeyse yaptığı şeyin gerçek amacını, hedeflerini unutur.

2- yaptığı isi bitirmesini güçleştirebilecek, engel olabilecek aşırı bir mükemmeliyetçilik içindedir.

3- Kendini dostlarından ve hoşça vakit geçirebileceği etkinliklerden ayrı, uzak bırakacak derecede ve ekonomik durumla açıklanamayacak bir şekilde hayatini is ya da bir şeyler üretmeye adar.

4- Kültürel ve dinsel özelliklerle açıklanamayacak bir şekilde ahlak, doğruluk, dürüstlük, manevi değerler, sadakat, şeref, prensip gibi konularda vicdaninin sesini aşırı derecede dinler ve gerekli hoşgörü, anlayış ve esnekliği göstermez.

5- Kendisi, ailesi ve çevresi için özel bir anlam ve değeri olmasa bile eskiyip, yıpranmış ya da değeri olmayan şeyleri atamaz, elden çıkaramaz.

6- Başkalarının da tam anlamıyla kendisi gibi düşünüp, hareket etmedikçe, ayni yöntemi kullanmadıkça, onlarla ortak bir çalışma içine giremez.

7- Para harcama (kendine ya da başkasına hediye alma, bir şeyler ısmarlama, gerekli şeyleri alma gibi) konusunda kendisi ve başkalarına yönelik cimri bir tutum içindedir.

Para gelecekte belki hiç olmayacak şeyler için elde tutulması gerekli bir şey olarak düşünülür.

8- Kuralları konusunda son derece kati ve inatçıdır.

Bu kişiler aşırı dengeli, olculu ve yaptıklarını tekrarlamaya meyilli kişilerdir. Yanlış yapmamak için defalarca kontrol eder, kontrolün kontrolünü yaparlar. Bu nedenle bitirmeleri gereken sureyi asarlar, öğrenci olanlar sınav kağıdını en geç teslim edenlerdir. Detaylarla uğraşmaları ve aşırı kontrolleri dolayısıyla gecikmeleri nedeniyle başkalarının kendilerine öfkelenmelerine yol acarlar. Zamanlamaları kotudur. En iyisini, en beğenilecek durumu gerçekleştirme düşünceleri seklindeki mükemmeliyetçilikleri nedeniyle gerilim içine girip, kolayca yapılabilecek şeyleri içinden çıkılamaz hale getirebilirler.

Zevk alınabilecek etkinlikleri (hobilerle uğraşmak, tatil yapmak gibi) sürekli bir başka zamanda yapmaya karar verdiklerinden, düzen sürekli is yapmak üzerine kuruludur. Böyle bir tatile zorlandıklarında ise zevk alamaz, o esnada da is yapmaya çalışır ya da tatili aşırı programlı ve yakınları için katlanılamaz hale getirebilirler.

Bu durumdaki kadınlar her gün, her an temizlik pesindedir. Evleri adeta bir laboratuar ya da ameliyathane gibi sürekli aşırı bir temizlik içindedir. Bundaki ufak bir değişiklik kişinin toz bezini tekrar eline almasına yol acar. Her gün pencereler, duvarlar, yerler silinir, halılar her gün alt komşunun başından aşağı silkelenir. Evde yapılacak tamir, boya , eve gelecek çocuklu bir misafir vs. bu kişilerin ev düzenini bozacağından adeta bir kabustur.

Her şeyin önceden kararlaştırıldığı gibi, prensiplerine, kitabında yazılanın harfi harfine uygun olarak, fazladan kesinleştirdikleri ahlak boyutlarında yapılmasına başkalarını ve kendilerini zorlarlar. Otoriteye kati bir uyum içindedirler. Babalarından, üstlerinden öğrendikleri gibi, esneklikten yoksun bir şekilde davranırlar ve davranılmasını isterler.

Atmaya, değiştirmeye, hediye etmeye ilimli bakmazlar. Evleri, masalarının üzeri gereksiz, değersiz, eskimiş evrak, eşya vs. ile doludur. Mutlaka bir sure sonra gerekli olabileceği düşüncesi içindedirler.

Daima kendi yaptıklarının en doğru olduğuna inandıkları için başkalarının yardim ve önerilerini dikkate almazlar.

Para onlar için ekonomik darlık içinde olmamalarına karşın, iyi, sağlıklı bir şekilde yasamak için değil; ileride yaşanabilecek sağlıksız, kotu günlerde harcanması gereken bir sigorta gibidir. Bu nedenle ufak şeyler için bile para harcamazlar. Kendileri de ileride bir şey ısmarlamak zorunda kalacakları için başkalarının kendilerine bir cay ısmarlamalarını bile istemezler.

Her davranışları, isleri, ilişkileri dakikalar çerçevesinde programlıdır. İşlerin öncelik sıraları konusunda ikilemlere düşebilir, karar vermekte zorlanabilirler. Çevreleri üzerinde kontrol sağlayamadıkları durumlarda sinirlenir, ancak bu sinirlilik hallerini dolaylı yollardan gösterirler ( istenilen şeyi geç yapmak, hizmet karşılığı gereken ücreti vermemekte direnmek gibi).

Duygularını belli etmemeye çalışır, karikatürize bir İngiliz tipi gibi belli bir duygu aralığı içinde kalırlar. Duygusal alışverişin yoğun olduğu ortamlarda rahat davranamazlar. Çevrelerindekilerin bu tur duygu yüklü davranışlarını anlayamaz ve hoş görmezler. Duygularını gösteremeyip, her zaman mantığı on plana alırlar.

Toplum genelinde % 1; psikiyatriye başvuranlar arasında % 3-10 oranında rastlandığı gözlenmiştir. Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha çok görüldüğü gözlenmiştir. Ailenin daha büyük yastaki çocuklarında, detaylara dikkat, tekrarlama, olay ve inceliklere dikkat gerektiren islerde çalışan kişilerde daha çok görüldüğü saptanmıştır.

Oluş nedenleri:

Bir görüşe göre çocuğun 2-4 yaşları arasında "anal donem" denilen diski kontrolünün kazanılmaya başlandığı donemde tuvalet eğitimi sırasında yapılan baskı, onaylamama ve bu eğitimi çok erken vermenin bu tur bir kişilik yapısına yönelttiği düşünülmektedir.

Bunu izleyen başka bir görüşe göre ise çocuğun gene ayni dönemlerdeki kendi başına bir şeyler gerçekleştirme ile utanç çatışmasının yaşandığı bu evrede, çocuğun duygu, düşünce ve dürtülerin ifade edişine ebeveynlerce uygulanan aşırı kontrol ve takdirsizliğin çocukta bu yönde bir yapı oluşturabileceği düşünülmüştür.

Birlikte görülebilen psikiyatrik bozukluklar:

Diğer kişilik bozuklukları (özellikle kaçıngan ve paranoid k.b.)

Majör depresyon.

Tedavi:

Bireysel ya da grup terapi etkili olmaktadır.

hekimonline
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Obsesif-Kompulsif Bozukluk Nedir?

Birçok kişinin aşırı temizlik, titizlik, düzenlilik, eşya veya para biriktirme, simetriye önem verme, kapıyı-ocağı kontrol etme gibi çeşitli takıntıları, kuruntuları, saçma bulduğu halde yapmak zorunda kaldığı davranış ve düşünceleri olabilir.

Çoğunlukla bunlar önemli bir zaman kaybına veya ciddi bir sıkıntıya neden olmazlar.Ancak, bazı kişiler aşırı ve saçma buldukları halde bu davranış ve düşüncelerini tekrar tekrar yapmaya ve sürdürmeye devam ederler.

Bu durum önemli oranda zaman kaybına yol açar, belirgin bir sıkıntı verir ve kişiyi zorlamaya, yaşamla, kendisiyle ve çevresiyle ilişkisini bozmaya başlarsa, üzerinde durmak ve bunun ruhsal bir sorun olabileceğini düşünmek gerekir.

Bu, psikiyatrideki adıyla Obsesif - Kompulsif Bozukluk ya da OKB (Saplantı-Zorlantı Hastalığı) olabilir.Obsesyonlar ( saplantılar ), irade dışı gelen, kişiyi tedirgin eden veya sıkıntı veren, bilinçli bir çaba ile kovulamayan yineleyici düşüncelerdir.

Kompulsiyonlar (zorlantılar) ise çoğu kez obsesif düşünceleri kovma veya bu düşüncelerin verdiği sıkıntıyı azaltmak için yapılan ve istemeden yinelenen hareketlerdir.

Ocağı ya da evinin kapısını kapatıp kapatmadığından emin olamayan (obsesyon) bir kişinin, tekrar tekrar kapıyı, ocağı kontrol etmesi (kompulsiyon), para ya da herhangi bir eşyaya dokunduğunda elinin kirlendiğini obsesif bir şekilde düşünen bir kişinin el yıkama tutkusu (kompulsiyon) gibi davranışlar OKB’nin en sık rastlanan örnekleridir.

OBSESYON VE KOMPULSİYONLARIN ÖZELLİKLERİ:

Obsesyonlar (saplantılar, takıntılar):
Kaygı ve sıkıntıya yol açan, kişi tarafından saçma bulunan, inatçı ve zorlayıcı düşünce, fikir, dürtü ve hayallerdir. (Örneğin insanların ellerinin kirli ve mikroplarla bulaşık olduğunu düşünen kişi birlikte yaşadığı insanlar için de aynı şeyi düşünmektedir.)

Kişi bu düşüncelerin kendi iradesi altında olmadığını bilir.(Kişi bu insanların temiz olduklarını bilse bile saçma bulduğu bu düşünce sürekli kafasını kurcalamaya devam eder.) Kişiler bu düşünce ve dürtüleri bastırmaya veya yok saymaya çalışırlar veya bunları bir başka düşünce veya hareketle (yani kompulsiyonla) gidermeye çalışırla. (Kişi bu takıntısını zihninden uzaklaştırmaya çalışır veya sık sık ellerini yıkar )

Kompulsiyonlar (zorlantılar):

Tekrarlayıcı davranış veya zihinsel eylemlerdir. (tokalaşmakla ellerinin kirlendiğini düşünen bir kişi sürekli ellerini yıkar) Amaçları herhangi bir zevk veya mutluluk sağlamak değil, obsesyona eşlik eden sıkıntıyı azaltmak ya da korkulan bir durum veya olayı engellemektir.

(ellerini bu derece sık yıkamak kişinin hoşuna gitmemektedir, amacı elinin kirlendiğine dair olan sıkıntısını azaltmaktır ) Kompulsiyonlar açıkça abartılıdır ve amaçladıkları şeyle aralarında mantıksal bağlantıları yoktur. (kişinin elleri yıkanmaktan tahriş olmuştur ve ortada bu derece el yıkamayı gerektirecek bir kirlenme yoktur.)

BAZI OBSESYON VE KOMPULSİYON TÜRLERİ

Bulaşma ve temizlik obsesyonları:
Bulaşma obsesyonu olan kişiler genellikle mikropların, kirin, idrarın üzerlerine bulaşmasından korkarlar. Saatlerce kendilerini veya vücutlarının bir kısmını yıkayarak, kendilerini “bulaşmadan” korumaya çalışırlar. Hatla kendilerine bir şey bulaştıracağını düşündükleri şeylerden kaçarlar. Çevrelerindeki herşeyin bulaşık veya kirli olduğunu düşünürler. Temizlenmediği kaygısıyla saatlerce ve tekrar tekrar ev temizliği yaparlar.

Şüphe obsesyonları:
Şüphe obsesyonu olan kişiler bir şeyi yapıp yapmadıklarından emin olamazlar ve bu nedenle yaptıkları şeyleri tekrar tekrar kontrol ederler. Böyle bir kişi sobayı söndürmüş dahi olsa söndürdüğünden emin olamaz ve defalarca sobayı kontrol etmek zorunda kalır .Kapıyı açık unuttuğuna dair şüphesi olan bir kişi sık sık kapıyı kontrol eder.

Düzen obsesyonları:
Bu tür obsesyonu olan kişiler her şeyi tamamen doğru bir şekilde düzenlemeye çalışırlar. Birilerinin eşyalarına dokunmasına veya karıştırmasına direnç gösterirler. Düzen uğruna saatlerini harcayabilirler.

Saldırganlık veya zarar verme obsesyonları
Çocuğuna zarar verme veya cinsel hayaller (tekrarlayan pornografik imgeler) bu tür obsesyonlardandır. Bu kişiler yapmayacaklarını bilseler bile çocuklarına zarar vermekten korkarlar ve bu korkularını engelleyemezler. Bu korkuyu hafifletebilmek için bazı şeyleri “doğru sayıda” yapmak zorunda hissederler (örneğin mutfak lambasını 3 kez açıp kapamak gibi). Böylece, kendilerini veya aile üyelerini hayali bir tehlike veya zarardan koruduklarına inanırlar.

Dini obsesyonlar:
Aklına, istemediği halde, tanrıya küfür düşünceleri gelen kişi sayıları lO’ar lO’ar geriye doğru sayarak sıkıntısını hafifletmeye çalışabilir. Çoğunlukla bu tür obsesyonlar kişinin zihnine ibadet yaparken takılır. Kimileri bu yüzden sık sık duaları tekrarlar, tövbe ve ibadet ederler.

Sayma obsesyonları:
Bu kişiler düşündükleri ya da gördükleri sayıları saymaktan kendilerini alamazlar. Otomobil plakalarını, evlerin numaralarını, apartmanların kaç kat olduğunu sayarlar. Belli sayılar uğurlu, belli sayılar uğursuzdur. Uğursuz sayı akla gelince hemen uğurlusu ile uzaklaştırılmaya çalışılır.

Diger Özellikler:
Pek çok kişi obsesyon ve kompulsiyonlarını ortaya çıkaran durum veya nesnelerden uzak durmaya çalışır ( örneğin, insanlarla tokalaşmaktan kaçınır). Kişide sürekli tereddüt ve kararsızlık dikkati çeker. Bir şeyi kuralına göre yaptım mı yapmadım mı, yapsam mı yapmasam mı kararsızlıkları içinde ileri derecede bunalır ve kuşkularını yakınlarına tekrar tekrar sorarak onları yıldırırlar.

OKB’NİN SIKLIĞI
Yaklaşık 50 kişiden birinde OKB bulunmaktadır. Ancak birçok kişi; belirtilerinin çok hafif olması, hastalıklarını gizlemeleri, kimseye belli etmek istememeleri veya yıllarca süren hastalıklarını artık benimsemeleri nedeniyle hekime başvurmaktan kaçınır.

NEDENİ
Biyolojik ve psikososyal birtakım etkenlerden söz edilmekle birlikte, tam olarak nedeni henüz anlaşılamamıştır.

TEDAVİ
OKB, uzun süreli ve zamanla iyileşme dönemleri gösterebilen bir hastalıktır. İlaçla ve psikoterapiyle tedavisi mümkündür. İlaç tedavisi ve davranışçı-bilişsel psikoterapinin birlikte kullanıldığı durumlarda çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu nedenle benzer yakınmaları olan kişiler tedavisi olan bu durumları için psikiyatriste başvurulmalı ve iyileşmeye giden yolu açmalıdırlar.

donusumkonagi
 
Tekerlekli Sandalye
Üst