- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Dokular arası kılcal kılcal kan damarlarından kaynaklanan bir kan suyu sızıntısı (serozite) tarafından istilaya uğraması anlamına gelir.
Normal durumda beden ağırlığının ortalama %15 ine denk düşen bu kan suyu sızıntısı kan plazmasından sızan bir sıvıdan oluşur. Bu sıvının hacmi çok artınca ortaya ödemler çıkar.
Ödem iki biçimde belirebilir
Yüzeysel olarak (ciltaltı dokularının bu sıvı tarafından istila edilmesi )
Derinlemesine olarak (özellikle göğüs boşluğunu çevreleyen akciğer zarı gibi kan suyusızıntısı salgılayan zarlarda sıvı birikmesi )
Ana zark olarak adlandırılan genel beden ödeminde (yaygın ödem )bu iki biçimle birlikte bulunur.
Su ve içinde erimiş madensel tuzların kılcal damar çeperinde geçici zar geçirgenliği ve zarın iki yanındaki basınç farkları düzenler. Zarın her iki yanındaki basınç, ve kan plazması yada dokulararası plazmada proteinlerin varlığına bağlı onkotik basıncın ( proteinlere has osmoz basıncı ) bileşkesidir.
Ödemin Oluşumu
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz öğelerden birinin dengesini bozan her olay ödemi başlatabilir. Örneğin kılcal damar geçirgenliğini ve sıvı geçişini arttıran bir damar çeperi bozukluğu, toplardamar basınç yüksekliği , yalnızca atardamarcıklar düzeyinde sıvı çıkışını arttırmakla kalmayıp ayrıca toplardamarcıklar düzeyinde bu sıvının damara dönüşüni'de bozan bir kan proteini azlığı ödeme yol açan olay arasındadır.
Orta derecedeki ödemlerdelenf sistemi su fazlasını boşaltabilir, ama kısa sürede yetersiz kalır. Bu başlatıcı mekanizmaya su-tuz birikmesi olarak adlandırılan aşırı bir su ve sodyum geri emilimi eklenince ödem dahada ağırlaşır.
Ödemin Nedenleri
Bir çok durumda ödemlerin kalbe, böbreklere yada karaciğere ilişkin bir nedeni vardır. Ayrıca hormonlarla, beslenme bozukluklarıyla ilişkili yada alerji kökenli ödemlerde görülebilir.
En sık rastlanan kalp ödemi Sağ kalp yetmezliğine yol açan bir bozukluğa bağlıdır. Nedeni toplardamar yüksek basıncı ve su-tuz birikmesidir. Bu ödem yumuşak ve bastırıldığında parmak izi bırakır niteliktedir. İki yanlıdır, yavaş, yavaş bacakları tutar giderek göğüs ve karın boşluklarında sıvı toplanmasıda görülebilir.
Başlangıçta beyaz ve yumuşak olan bu ödem ileriki evrelerede sertleşebilir, ve morumsu bir renk alabilir.
Akciğer ödemi Çoğu kez kalp kökenlidir. Plazma ve kanın damar dışına sızması sonucu hava keselerinin (petekler ) su altında kalması olarak tanımlanabilecek bu ödem, ivegen olgularda boğucu olabilen bir nefes darlığı başlatabilir.
Böbrek ödemi İvegen böbrek yumacıkları iltihabı (akut glomerülonefrit ) ve nefrotik sendrom yada yağlı nefroz olarak adlandırılan iki böbrek hastalığı sırasında görülür.
Siroza bağlı olan karaciğer ödemi Karında asit olarak adlandırılan bir sıvı birikmesiyle kendini belli eder.
Alerjiye bağlı ödem Besinlere yada ilaçlara bağlı olarak oluşan bir alerjik tepki sonrası apansız ödem bölgeleri oluşur, ani artmalarla gelişir.
Protein yada B1 vitamini eksikliğine bağlı ödem Adet öncesi sendrom yada bir böbrekk üstü bezi hastalığı gibi içsalgı bezi kökenli olabilir.
Gebelikte ödem Normalde gebeliğin son üç ayında bir su birikmesi görülür. Ama gebe kadını tutan ağır bir hastalık olan gebelik zehirlenmesindede ödem saptanabilir. Bu hastalıkta atardamar yüksek basıncı ( hipertansiyon, yüksek tansiyon , albümün ) olur hem annenin hemde bebeğin yaşamı tehlikeye girebilir.
Normal durumda beden ağırlığının ortalama %15 ine denk düşen bu kan suyu sızıntısı kan plazmasından sızan bir sıvıdan oluşur. Bu sıvının hacmi çok artınca ortaya ödemler çıkar.
Ödem iki biçimde belirebilir
Yüzeysel olarak (ciltaltı dokularının bu sıvı tarafından istila edilmesi )
Derinlemesine olarak (özellikle göğüs boşluğunu çevreleyen akciğer zarı gibi kan suyusızıntısı salgılayan zarlarda sıvı birikmesi )
Ana zark olarak adlandırılan genel beden ödeminde (yaygın ödem )bu iki biçimle birlikte bulunur.
Su ve içinde erimiş madensel tuzların kılcal damar çeperinde geçici zar geçirgenliği ve zarın iki yanındaki basınç farkları düzenler. Zarın her iki yanındaki basınç, ve kan plazması yada dokulararası plazmada proteinlerin varlığına bağlı onkotik basıncın ( proteinlere has osmoz basıncı ) bileşkesidir.
Ödemin Oluşumu
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz öğelerden birinin dengesini bozan her olay ödemi başlatabilir. Örneğin kılcal damar geçirgenliğini ve sıvı geçişini arttıran bir damar çeperi bozukluğu, toplardamar basınç yüksekliği , yalnızca atardamarcıklar düzeyinde sıvı çıkışını arttırmakla kalmayıp ayrıca toplardamarcıklar düzeyinde bu sıvının damara dönüşüni'de bozan bir kan proteini azlığı ödeme yol açan olay arasındadır.
Orta derecedeki ödemlerdelenf sistemi su fazlasını boşaltabilir, ama kısa sürede yetersiz kalır. Bu başlatıcı mekanizmaya su-tuz birikmesi olarak adlandırılan aşırı bir su ve sodyum geri emilimi eklenince ödem dahada ağırlaşır.
Ödemin Nedenleri
Bir çok durumda ödemlerin kalbe, böbreklere yada karaciğere ilişkin bir nedeni vardır. Ayrıca hormonlarla, beslenme bozukluklarıyla ilişkili yada alerji kökenli ödemlerde görülebilir.
En sık rastlanan kalp ödemi Sağ kalp yetmezliğine yol açan bir bozukluğa bağlıdır. Nedeni toplardamar yüksek basıncı ve su-tuz birikmesidir. Bu ödem yumuşak ve bastırıldığında parmak izi bırakır niteliktedir. İki yanlıdır, yavaş, yavaş bacakları tutar giderek göğüs ve karın boşluklarında sıvı toplanmasıda görülebilir.
Başlangıçta beyaz ve yumuşak olan bu ödem ileriki evrelerede sertleşebilir, ve morumsu bir renk alabilir.
Akciğer ödemi Çoğu kez kalp kökenlidir. Plazma ve kanın damar dışına sızması sonucu hava keselerinin (petekler ) su altında kalması olarak tanımlanabilecek bu ödem, ivegen olgularda boğucu olabilen bir nefes darlığı başlatabilir.
Böbrek ödemi İvegen böbrek yumacıkları iltihabı (akut glomerülonefrit ) ve nefrotik sendrom yada yağlı nefroz olarak adlandırılan iki böbrek hastalığı sırasında görülür.
Siroza bağlı olan karaciğer ödemi Karında asit olarak adlandırılan bir sıvı birikmesiyle kendini belli eder.
Alerjiye bağlı ödem Besinlere yada ilaçlara bağlı olarak oluşan bir alerjik tepki sonrası apansız ödem bölgeleri oluşur, ani artmalarla gelişir.
Protein yada B1 vitamini eksikliğine bağlı ödem Adet öncesi sendrom yada bir böbrekk üstü bezi hastalığı gibi içsalgı bezi kökenli olabilir.
Gebelikte ödem Normalde gebeliğin son üç ayında bir su birikmesi görülür. Ama gebe kadını tutan ağır bir hastalık olan gebelik zehirlenmesindede ödem saptanabilir. Bu hastalıkta atardamar yüksek basıncı ( hipertansiyon, yüksek tansiyon , albümün ) olur hem annenin hemde bebeğin yaşamı tehlikeye girebilir.
