ÖMSS: Büyük proje büyük adaletsizlik!

Kaya86

Üye
Üye
Katılım
Ağu 5, 2012
Mesajlar
7
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
ÖMSS: Büyük proje büyük adaletsizlik!

Resmi rakamlara göre Türkiye’de engelli sayısı 9 milyon. Engellilerin sosyal yaşama katılımlarından tutun da eğitimine kadar pek çok şey, sorunlar yumağının bir parçası olarak karşımızda duruyor. Bu yumakta en çok düğüme yol açan sorunlardan biri de engellilerin istihdamı. Çözüm için genel seçimler öncesinde pek çok vaatte bulunan AKP, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığının isminden “kadın” kelimesini kaldırırken en önemli gerekçelerden biri olarak bakanlığın “Özürlülerin ve bakıma muhtaçların sorunlarının da muhatabı” olacağını göstermişti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının engellilerin istihdamı için “büyük proje” olarak takdim ettiği çözüm ise “Özürlü Memur Seçme Sınavı” oldu.

SORUNLARLA YAPILDI

29 Nisanda gerçekleştirilen sınav öncesinde de sonrasında da pek çok tartışma ortaya çıktı:
* 55 sayfalık sınav kılavuzu sınava girecek olanlara ulaştırılmadı, bakanlığın ve ÖSYM’nin İnternet sitelerinden okunabileceği söylendi.
*Başvuru yapan pek çok engelli sınav kılavuzunda yer alan “Bazı engelli gruplarına ek süre verileceği, ihtiyaç olduğunda okutman ve işaretleyici desteği sağlanacağı” gibi bilgilere erişemedi
*Sınavın yapılacağı merkezler engelliler için uygun binalar değildi. Fiziki koşulları uygun olmayan okullarda sınavlara girmek zorunda kalan engelliler en çokta rampa ya da asansörün olmamasının sıkıntısını yaşadılar
*Sınav sırasında okutmanların ve işaretleyicilerin nasıl seçildiği belli değildi. Sınava giren bazı engelliler okutmanların okuma güçlüğü çıkardığını, “Sadece 1 kere okurum, ikinciyi okumam” dediğini aktardı.
*Sınavın ardından açıklanan kadrolar ve yerleştirmelerin yapılacağı kurumlar açısından da pek çok sorun var. En fazla kadronun Diyanet İşleri Başkanlığına müezzin-kayyım, imam-hatip, kuran kursu öğreticisi almak üzere açılması dikkat çekici.
*Tercih süresinin yetersizliği en büyük şikayet konusu. Fakat açılan kadrolardaki adaletsizlik bu sorunu bir nebze geride bırakıyor. Önce 20 bin kişinin alınacağının söylendiği sınavda sonrasında bu rakam 3 bine düşürüldü. Tepkiler üzerine ilk etapta 7 bin kişinin yerleştirileceği, önümüzdeki iki yıl içinde ise 13 bin kişinin yerleştirileceği ifade edildi.
Bütün bu sürecin hükümetin meseleye bakışından kaynaklandığını söyleyen engelliler, asıl sorunların ise atamalar yapılınca ortaya çıkacağını söylüyor. Boş vaatlerle aldatıldıklarını düşünüyorlar.

MUAMMALAR ADALETSİZLİK YARATIYOR

Bakırköy Belediyesi bünyesindeki Gençlik Merkezinde engelli eğitmenliği yapan Ayşe Muhterem Aydoğdu engellilerin yaşadıklarının en yakın tanığı. Engellilerin sınava hazırlanmalarına ve sınav sonuçlarına göre tercih yapmalarına yardımcı olan Aydoğdu, ÖMSS’nin tüm engellilerin eşit derecede faydalandığı bir sınav sistemi olmadığını düşünüyor. Sınavın ismine bakarak devletin mantığının ortaya çıkacağını ifade eden Aydoğdu’nun anlattıkları açılan kadroların engellilerin “Emek vererek kendi hayatlarını kazanacak olan” vatandaşlar olarak değil, adeta lütuf gösterilmiş kullar olarak görüldüğünü gösteriyor:
“Özürlü memur deniyor ama ‘hizmetli’ kadrosu alıyorlar aslında. Ataması yapılacak olanlar 650’ye tabi olacaklar mı, olmayacaklar mı, henüz bilmiyoruz. Tüm engelliler aynı sınava tabi tutuldu. Lise ve üniversite mezunu olanlar da aynı sınava tabi tutuldular. Tercihlerin neye göre yapılacağına ilişkin bir ölçüt yok. Engellilerin yaşamı sadece aileleri tarafından düzene konulabiliyor, bu açıdan şehir değiştirmek onlar açısından tüm yaşamlarını baştan düzenlemek anlamına geliyor. Ancak, tercihleri yaparken şehir dışı da olmak üzere çocukların kendince yapabileceklerini inandıkları bölümleri işaretledik.”

Aydoğdu, tercihlerin hangi kriterlerle yapılacağı muammasının engelliler arasında da ayrımcılık anlamına geldiğini ifade ediyor: “Tercihler eğer puanlama sistemine göre yapılacaksa ortopedik engellilerle görme engelliler, işitme engellilerin önüne geçecek. Çünkü işitme engellilerin okuduklarını geç anlamaktan kaynaklı bir problemi olduğu için soruları okudukları halde geç anlıyorlar. Bu nedenle de daha az puan alıyorlar.” Aydoğdu’ya göre bu sorun aslında sınavın hazırlanma sürecinde göz önüne alınmalı ve farklı engel gruplarına farklı düzeylerde sınav sorusu hazırlanmalı: “Bir görme engelliyi bir ortopedik engelliyle aynı sınava tabi tutabilirsiniz, ama bir işitme engelliyi onlarla aynı sınava tabi tutmanız pedagojik açıdan da hiç doğru değil. Görmeyen bir engelliye verilen ek süre ya da okutman desteği iyi bir çalışma ama aynı özen işitme engelliler için de gösterilmeliydi, ancak bu olmadı” (İstanbul/EVRENSEL)


--------------------------------------------------------------------------------

‘ÇOCUKLARIMIZIN GURURUYLA OYNAMAYIN’

Bakan Fatma Şahin’in açıklamaları ile umutlanan ancak daha sınav öncesi yaşanan sıkıntılar nedeniyle kaygılanmaya başlayan aileler, sınavın arkasından yaşananlara oldukça kızgınlar. Çocuklarının umutlarıyla oynandığını ve psikolojilerinin bozulduğunu söyleyen aileler, engelli çocukların tek garantisinin anne babaları olmasının vatandaşlık haklarına da aykırı olduğunu düşünüyor:

Sevim Yüksel: Özellikle işitme engelli aileleri eğitim açısından kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Bizim çocuklarımız duymadan öğrenmeye çalıştıkları için ve işitme engelliler için yeterli eğitim kurumu olmadığı için çok geride kalıyorlar. Bakanlar yaptıkları açıklamada “Biz özürlüler için çok şey yaptık, toplumun kanıksamasını, engellilerin dışarı çıkmasını sağladık” diyorlar, oysa bizim yaşamımızda pratikte hiçbir olumlu gelişme yok. Biz çocuklarımızı ancak kendi bilincimizin yettiği kadar yetiştirebildik. Aile desteği ve yönlendirmesi ancak ekonomik durumu iyi olan ailelerin yapabileceği bir şey, yoksul ailenin bu şansı da yok. ÖMSS’de sorulan sorulara cevap verebilecek düzeyde eğitim verdi mi ki devlet engellilere, şimdi bunlarla çocuklarımızı ölçüyor? Devlet okullarının engellilere verdiği eğitimden sonra hâlâ adını soyadını yazamayan çocuklarımız var. Benim oğlum bin türlü kaygı ile sınava girdi, psikolojisi bozuldu. Bizim çocuklarımız niteliksiz görülüyor, devlet de açtığı kadrolarla bunu ispat etmiş oldu. Çocuğumun hayatını kolaylaştıran tek şey biziz, başka bir kente tek başına gitme olanağı yok. Neye göre tercih yapacağımızı bilemedik, çok bilinçli tercihler yaptığımızı da söyleyemeyeceğim

Serpil Karakaya: Kızım büyük özverilerimiz ve desteğimizle piyano çalabilen bir işitme engelli. Kızımı bugün “bizim başarımız” diye takdim etmek isteyenlere soruyorum, kızımın bu yeteneğinin gelişmesi için bize nokta kadar yardımınız oldu mu? Kızım ÖMSS’ye girdi, ancak ne iş yapabileceğini, seçtiğimiz kadronun onun için uygun olup olmadığını bilmiyoruz. Devlet açtığı kadroyu hak değil lütuf olarak görüyor. Bu sosyal devlet politikası mı oluyor? Kızımın hayatı boyunca bana ihtiyacı olacak ama ben öldüğümde ne olacak? O yüzden engelsiz vatandaşlara göre daha fazla güvenceye ihtiyaçları var. Devletten çok bir şey istemiyoruz sadece hakkımızı versinler!


--------------------------------------------------------------------------------

GÜLER: HİÇBİR VAAT YERİNE GETİRİLMEDİ

Türkiye Sakatlar Derneği Genel Sekreteri Ali Güler yaşanan tüm süreci “hayal kırıklığı” olarak değerlendiriyor. Engellilerin en büyük sorununun istihdam olduğunu, bunun hem eğitim sorunlarından hem de toplumun ve devletin engellilere bakış açısından kaynaklandığını ifade eden Güler, ÖMSS’nin hiçbir derde derman olmadığını düşünüyor: “Engelliler için açılan istihdam alanları genelde asıl iş değil, yan ya da atıl işler olarak görülen işler.
Arkadaşlarımız tercih yaparken kötünün iyisini seçtiler, ve üstelik bu tercihler bir ‘tercih’ değil, zorunluluk. Çünkü eğer bu ülkede engelli olarak dünyaya geldiyseniz devletin size sunduğu olanaklarla kariyer yapma ve ailenizi geçindirecek bir işe sahip olma şansınız yok. Bugün hemen hemen aynı işi yaptığı meslektaşından daha az ücret alır engelliler. Çünkü ona verilen iş lütuf olarak görülür”
AKP’nin seçim sürecinde engellilere verdiği vaatleri hatırlattığımız Güler bu sınav bile hiçbir vaadin yerine getirilmediğinin gösterdiğini söylüyor.
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmasının sonucunda yapılan bu sınav hiç kimseyi memnun etmemiştir. Engellilere hayatları konusunda piyango oynatılıyor, 20 bin kişinin arasında alınacak yedi bin kişiden biri ben olacak mıyım gerginliğini bütün engelliler yaşıyor. Tercihler yapıldı ama atamalar yapılınca göreceğiz sınavın gerçek sonucunu”.


--------------------------------------------------------------------------------

ENGELLİLER NE DİYOR?

Ramazan Akgül: 33 yaşındayım, evliyim, bir kızım var. Bu sınavda en büyük sıkıntı sınavın kendisi değil sonrasıdır benim için. Sınavın yapılacak olması iyi bir duygu yaratmıştı önce, ne de olsa devlet kapısı ve güvence sahibi oluruz diye düşünüyor insan. Torpil olmayacağını, hak edenin atanacağını düşünüyordum. Ancak, kılavuzu incelediğimde aslında durumun böyle olmadığını fark ettim. Evet torpil yok, ama adalet de yok. Tercihler sadece internet ortamında yapılıyor. Kılavuzları anlamak için alim olmak gerekiyor! Tercihler yapılırken özel koşullar var; mesela ben lise mezunuyum. 2001 kodlu her yere yerleşebilirim.
Ama yanına özel bir kod koymuş 2097 diye. O kodlu tercihler muhasebe çıkışlı olmayı gerektiriyor. Eğer muhasebe ile ilgili bir sertifikam olmamasına rağmen ben bunu tercihlerime eklemişsem ÖSYM benim yerleştirmemi yapıyor, sırtından atıyor, yani listesinden çıkarıyor. Ama kurum benim atamamı yapmıyor, çünkü o belgeyi ibraz edemiyorum. Ama ben görme engelliyim, o özel koşul kodunu fark edemediysem veya gözden kaçırırsam atama hakkım engelleniyor, ta ki 2014’teki sınava kadar. Kılavuzun yönlendirmesine göre bir işitme engelli santral memurluğunu seçebilir, sonra kuruma atandığında kurum içi heyet “sen duymuyorsun” deyip atamasını durdurabilir. Hem kadro yanar hem de engellinin hakkı. Kılavuz diyor ki Lise 4’te okuyan biri mezun olmadan sınava girebilir, ama 1 Temmuzda diplomasını almış olması lazım. Ancak engellilerin çoğu açık liseye gidiyor ve açık lise sınavları 28-29 Temmuzda. Onların da hakkı yendi.
Tercih sürecinde hiçbir devlet kurumu özel danışmanlık hizmeti vermedi. Bizim derneklerimiz bildikleri kadarıyla yol gösterici olmaya çalıştı. Bakanlık yağmadan gürlüyor, olan bizim hayatlarımıza oluyor.

Rahman Turgut: İstanbul’da yalnız yaşıyorum, 28 yaşındayım. Ön lisans grubundan ÖMSS’ye girdim. Türkiye 32.si oldum, ancak tercih şansımız o kadar sınırlı ki iyi bir puan almış olmanın bir anlamı yok. Ön lisans mezunlarına 1600 kadro açılmış, ama 400 tanesi Diyanet İşleri Başkanlığı kadrosu, orada da ilahiyat bölümlerinden mezun olma şartı var. Engel grupları gözetilerek kadro açılacağı söyleniyordu, ancak böyle bir şey yok.


--------------------------------------------------------------------------------

NE VERDİN DE NE İSTİYORSUN?

Cansu Şen: 2 çocuğum da işitme engelli. Devletin bizim çocuklarımızda yeterlilik araması, onları sınava tabi tutması çok şaşırtıcı, insana sorarlar “Ne verdin de ne istiyorsun?”. Biz, çocuklarımızı okula kaydetmek istemeyen müdürler, çocuğumuzu sınıfta görmek istemeyen öğretmenler, yeterli olmayan engelli okullarıyla uğraştık yıllarca, çocuklarımıza sadece biz emek verdik. Benim kızım Nima, Malatya’da Eczacılık Fakültesinde okuyor, iki yıldır bizden uzakta, çok büyük sorunlarla uğraşıyor. Çocuklarımızı kendi çabalarımızla geliştirip, ekonomik imkanlarımızı zorlayıp bir noktaya getiriyoruz, ancak devletin çocuklarımıza reva gördüğü kadro, “atıl” kadro. Bizim de çocuklarımızın da gururuyla oynanmasın.

Kaynak: ÖMSS: Büyük proje büyük adaletsizlik! - NTV Turk

(Konu yayınlandı mı bilmiyorum ama ben yinede paylaşmak istedim.)
AKP oy almak için herşeyi kullanıyor. Senin gururun mu kim anlar seni... Neyse sonuçlar açıklanınca herşey dökülür.
Saygılar.
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
bu yorumlara katılmıyorum. bende ömss ye girdim kpssden farklı olmamakla beraber türkiyede ve dünyada bir ilk(!) olmasından dolayı belirli problemlerle karşılaşıldı. esasında türkiyede engelli arkadaşlar yıllarca birbiriyle yarıştırıldı. yarışma sınavı altında tek bir kadro için binlerce engelli bir o kuruma bir bu kuruma koştu. şimdi merkezi sistemle yapılan bu sınav daha verimli olduğu düşüncesindeyim. yorum yapan engelli kardeşimiz Ramazan akgül demiş ki özel kodlar var evet bu hem kpss de var hem ömssde var. kurumun muhasebeden anlayan birisine ihtiyacı varsa o kodu koyması çok doğaldır. artı şuda var 2001i gördüyseniz 2097 nolu kodu da görebilmelisiniz. eğer göremiyorsanız ösym ve aile sosyal bakanlığı tarafından yardımcı olunabilirdi. bir başka konuda herkes bende dahil olmak üzere diyanet işlkerine köpürdük. yok okadar istihdamyeri boşa gitti diye ama o kurum açabileceği maksimum kadroyu açarak belki engelli camiasına bir öncülük bir büyüklük yapmıştır. cansu şenin yorumuna istinaden ne verdinde ne istiyorsun demesi bence çok saçma. türkiyede her ilde olmasada bir çok ilde işitme engelliler için özel okullar mevcut. ve rehberlik araştırma merkezlerinden yönlendirme istenir. ki kızınız zaten malatyada eczacılık fakültesine gidebilecek kadar kendi geliştirmiş bu sadece bu size hiçbirşey vermeyen devletin de yardımıyla oldu. birde atıl nedir. her kurum her personeli o kurumun görevlisi ve sorumlulukları olan bireydir. hiç bir kurum bünyesinde çalışmayan çalıştırılamayan personel istemez. bu hem zaman kaybı hem para kaybı hem güç kaybıdır. daha öncede yazdığım gibi eskiden her kurum engelli personel alabilmek için yarışma sınavı açardı ve bu sınavlarda herbirinde 1 enfazla 2 kişi alındığı olurdu. burda 7000 küsür kişi alınıyor. sizce hangisi daha çok gurur kırıcı. ve şunuda unutmamak gerekir ki artık engelli olanda engelsiz olanda devlet kurumuna girerken merkezi sınava giriyor.
 

Kaya86

Üye
Üye
Katılım
Ağu 5, 2012
Mesajlar
7
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Herkesin eleştirme hakkı var, herkesin cebine göre yaşam tarzı var , herkesin özürüne görede yaşam tarzı var. Kimi özürlüler şehir dışında kendi başına yaşayamaz Ailesinin yanında olması gerekiyor. O engellilnin kendi yaşadığı şehirde yeterli kadro olmamasından dolayı şikayeti olabilir. Vesayre vesayre.... Senin hiç mi eleştirilerin olmadı. Yapılan eleştirilere saygı duymak lazım. Herkes aynı şeyi yaşamıyor.

-> marcos_oredius Bu kadar pasif ve eleştirmek doğru olmaz.
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
birkere marcus marcos değil.
artı madem eleştiri hakkım var niye benim hakkımı elimden alıyorsun bende eleştiriyorum. ayrıca orada da belirtiğim gibi bende eleştirdim ö.m.s.s. deki diyanet kadrolarını.

şu anda bu sınav engellinin gururu ile oynanıyor yorumu doğru mu sence bence değil. bize verilmiş güzel bir hak milyonlarca kişiyle aynı şartlar altında gireceğimiz bir sınav yerine bize açılmış özel bir sınavımız var devlet bizim farkımıza vardığının göstergesidir bu. şimdi senin yorumunu yorumlayayım.

"herkesin özürüne görede yaşam tarzı var. Kimi özürlüler şehir dışında kendi başına yaşayamaz Ailesinin yanında olması gerekiyor." çok doğru bu arkadaşların yapabileceği en doğru seçim kendi illerinden tercih yapmaktır. bu hak onlara tanındı ve çoğu arkadaş buna göre tercih yaptı.

"Senin hiç mi eleştirilerin olmadı" oldu diyanet kadroları hakkında sonu gelmez şekilde eleştirdim ancak 2001 in yanına 2097 nolu kodu koydukları için eleştirmedim çünkü kurumun o kodlu personele ihtiyaçı olduğundan o kod yazıldı.

"Bu kadar pasif ve eleştirmek doğru olmaz." bence gayet matıklı eleştiride bulunduğuma inanıyorum çünkü engelliyiz ama muhtaç değiliz. ancak yazıda yakınan kişiler sanki herşeyi kendileri alehinde komplo düzenlenmişcesine şikayet etmelerini sevmedim. sence nasıl bir eleştiri yapmalıydım " lanet olsun ömss" "hay bu 2001 kodun yanına 2097yi koyan zihniyet" gibi mi.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Marcus , ben boşuna üzülmeyin arkadaşlar demiyorum değil mi? Sen de haklısın herkes de haklı çünkü doğal olarak ömss süreci hepinizi çok yıprattı ve inanın arkadaşlar kendinizi hırpalamaktan da hiç vazgeçemediniz :)
 

ahmet bayazit

Üye
Üye
Katılım
Ocak 10, 2012
Mesajlar
86
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
marcus_oredius

Arkadaşım yukarıda engelli ve engelli yakını her biri farklı konuda eliştiride bulunmuş

şimdi yapılan sınav ve tercihler konusunda senin bütün kriterlerine uygun olabilir diye başkalarının eleştirisine sacma diyemezsin

sen engellisin ama muhtaç değilsin. ama ! hem engelli hemde muhtaç olan bir çok engelli var.

diyanet kadrosunu eleştirmişsin. demekki eleştirilecek çok konu var . sen diyanet ile eleştirini yaparken imam hatip veya ilahıyattan mezun olan biri senin eleştirine saçma diyemez
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
ahmet kardeşim ben eleştirilmeyeceke demiyorum. eleştirdiğimi söylüyorum. ancak şu unutuluyor. bir şeyi eleştiriken getirdiği yararları unutuluyor. bu bana uymuyor o zaman kötü deniyor. örneğin yukardaki makalede yazan "mesela ben lise mezunuyum. 2001 kodlu her yere yerleşebilirim.Ama yanına özel bir kod koymuş 2097 diye. O kodlu tercihler muhasebe çıkışlı olmayı gerektiriyor." sence muhasebeci isteyen birisi muhasebe cıkışlı birini mi almak ister yoksa sadece düz lise cıkışlı birini. benim kızdığım bu. yani tamam ömssnin eleştirilecek çok yanı var onlara değinemktense 2097 nolu kod var ben atanamıyorum o yere diye eleştiriliyor.
 

mutevazi.adam

Üye
Üye
Katılım
Ağu 2, 2012
Mesajlar
18
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Sabretmekte yarar var. O kadar fazla komplo teorisi yazılıp çiziliyor ki. Yani dillerden düşmeyen bir çok olumsuz kurgu var. Forumda da bir o kadar umutsuz arkadaş. Şöyle ki, bu sınav hayatın sonu değil, olmazsa da hiç kimse üzülmesin. Şimdiye kadar nasıl olduysa bundan sonra da öyle olur. Artık olduğu yere kadar değil mi? :) Kendinizi yıpratmanın hiçbir manası yok. Elbette kriterler ve belli prosedürler olacak. Herkes te ona göre seçmeli. En başta oyunu açık oynuyor zaten ÖSYM. Umarım hakkımızda hayırlı olan neyse o olur.
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
mütevazi adam hayır dileklerin hayırlısıyla olur. benimde bahsettiğim budur. medya ve bireyler her an için ömss ne kadar kötü olduğundan bahsediyor. ancak iyi tarafları bahsedilmiyor.
 

mutevazi.adam

Üye
Üye
Katılım
Ağu 2, 2012
Mesajlar
18
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Bizde bir alışkanlık var o da hep eleştirmek. Bir Hükümeti eleştirmek için yapılan şeyleri büyütürüz ya da olumsuz açıdan bakarız. Belli ki bu haberler taraflı medya, yazar ya da hükümetin açığını arayan, bekleyen kişiler tarafından yapılıyor. Ben, sen, o dikkate alırsak kaos ortamı kaçınılmaz oluşur. Bu ülkede torpilin dönmediği yer mi var? Yok. Ne zaman bir sınav olsa, hemen haberlerde baş sayfada. Oysa bu yeni birşey değil ki, yıllardır var. Hangi parti kadrolaşmadı? Babam anlatıyor, 80'li yıllarda selamıyla devlette işe soktuğu birkaç kişi varmış. Kişi aynı kişi, bu zamanda olmuyor ama, o işler bitti artık. Herşeye tozpembe bakalım demiyorum ama yersiz gerilmenin, sağlığınızı zedelemenin manası da yok. O yüzden relax :) Hani bir laf vardır ya delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkartamamış diye. Aynısı bu :)
 

polo42

Üye
Katılım
Mar 18, 2011
Mesajlar
102
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Bizde bir alışkanlık var o da hep eleştirmek. Bir Hükümeti eleştirmek için yapılan şeyleri büyütürüz ya da olumsuz açıdan bakarız. Belli ki bu haberler taraflı medya, yazar ya da hükümetin açığını arayan, bekleyen kişiler tarafından yapılıyor. Ben, sen, o dikkate alırsak kaos ortamı kaçınılmaz oluşur. Bu ülkede torpilin dönmediği yer mi var? Yok. Ne zaman bir sınav olsa, hemen haberlerde baş sayfada. Oysa bu yeni birşey değil ki, yıllardır var. Hangi parti kadrolaşmadı? Babam anlatıyor, 80'li yıllarda selamıyla devlette işe soktuğu birkaç kişi varmış. Kişi aynı kişi, bu zamanda olmuyor ama, o işler bitti artık. Herşeye tozpembe bakalım demiyorum ama yersiz gerilmenin, sağlığınızı zedelemenin manası da yok. O yüzden relax :) Hani bir laf vardır ya delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkartamamış diye. Aynısı bu :)

eski çamlar bardak oldu aynen katılıyorum sana. artık selamla parayla rüşvetle dönmüyor bu işler. puanın yetiyorsa iş senin, aksini idda eden varsa hodri meydan.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst