F
Fırtına
Guest
Yıldızkent Nafiz Bey Ticaret Meslek Lisesi'nin hazırladığı projeyle, engelli öğrenciler için avrupanın örnek ülkelerinden biri olarak gösterilen Fransa’da 14 kişilik bir ekiple incelemelerde bulunduk.
Engelli öğrencilerin örnek ülkesi Fransa;
Bir haftalık gezide, Fransa"nın engelli öğrencilere yönelik eğitim ve eğitim sonrası için hazırladığı ortamları yerinde gördük.
Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi tarafından desteklenen Leonardo Da Vinci Hareketlilik Projeleri kapsamında Yıldızkent Nafiz Bey Ticaret Meslek Lisesi'nin hazırladığı "Bedensel engelli öğrencileri mesleki eğitime kazandırmak" konulu proje kapsamında, 'örnek ülkeler' arasında gösterilen Fransa'da bir haftalık bir incelemede bulunduk.
Yıldızkent Nafiz Bey Ticaret Meslek Lisesi öğretmenlerinden Proje Koordinatörü Hafize Yurtsever ve Okul Müdürü Kenan Kaya ile birlikte 14 kişilik bir ekiple, Fransa yolculuğuna çıkıldı. Fransa'da engelli öğrencilerin eğitim sistemi, çalışma ortamları, yasal anlamda sağlanan kolaylıklar ve ayrıcalık, milli eğitimdeki yeri ve önemi gibi konularda hem yetkili makamlarla bilgi alışverişinde bulunduk hem de engellilerin hem okullarında hem de staj gördükleri işletmeleri gezdik.
OTOMOTİV FİRMALARI DESTEK SAĞLIYOR
İzlenimlerimiz için belirlenen mekan ise Fransa'nın sanayi kenti olan Mulhouse'du. Citroen, Peugeut ve Renault gibi dev otomobil kuruluşlarının fabrikalarının bulunduğu Mulhouse, bedensel engelli öğrenciler için büyük bir imkanı içinde barındırmasıyla da dikkat çekiyor.
Fransa hükümetinin engelli öğrenci veya yetişkin çalıştıran işyerlerine vergi açısından büyük kolaylıklar sağlamasının yanı sıra, dev firmalar da engelli öğrencilere her türlü imkânı ve kolaylığı sağlıyor.
FRANSA"NIN UZUN YILLAR GERİSİNDEYİZ
Mulhouse'da engelli öğrencilerin eğitim gördüğü, aynı zamanda projenin Fransa ortağı olan Chambre Metiers D'alsace Okulu da, yaptığımız analizde bize son derece önemli ipuçları verdi. Okul ziyaretinde, engelli öğrencilerin mesleki eğitim çalışmalarını yerinde görme imkânı bulduk. Özellikle otomotiv devleri Citroen, Peugeut ve Renault, fabrika hatalı araçlarını, engelli öğrencilerin eğitimi için okula bağışlaması oldukça ilgimizi çekti.
Türkiye'de engellilerin yaşadığı yığınla sorunlar gözümüzün önünden adeta film şeridi gibi geçerken, Türkiye ve Fransa arasındaki farkı da resmen önümüze koymuş oldu..
EĞİTİM SONRASINDA İŞ İMKANI SAĞLANIYOR
Engelli öğrenciler, tüm eğitimlerini bu araçlar üzerinden alabiliyorlar. TIR'dan, kamyonetine, binek otomobiline kadar birçok aracı engelli öğrencilerin eğitimi için bağışlayan bu dev firmalar, sosyal yönleriyle de neden 'dünya devi' olduklarını da bizlere göstermiş oldular.
Dev firmaların yaptıkları sadece bununla sınırlı olmadığını da yine okul gezimiz esnasında öğrendik. Zira, eğitimlerini bu araçlar üzerinden alan engelli öğrenciler, staj dönemi ve okul sonrasında da bu firmaların fabrikalarında rahatlıkla iş bulabiliyor.
FRANSA HÜKÜMETİ CİDDİ DESTEKLER VERİYOR
Özel sektörün her türlü desteği verdiği engelli öğrenciler için Fransa devleti neler yapıyor?
İşte bu sorunun cevabı, Türkiye ile Fransa arasındaki farkın boyutunu da açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Zira, az önce de dikkat çektiğimiz gibi Fransa hükümeti engelli öğrenci veya yetişkin çalıştıran işyerlerine vergi açısından büyük kolaylıklar sağlıyor. Görev bununla da bitmiyor. Sadece engellilerin istihdam edildiği işyerlerinden devlet vergi almıyor. Aynı zamanda engellilerin özür durumları ve oranları dikkate alınarak birebir veya toplu eğitim veriliyor, daha sonra eğitimlerini tamamladıktan sonra yine özür durumları ve oranları dikkate alınarak kendi bünyelerindeki iş yerlerinde istihdam ediliyor.
Bir tarafta birçok kamu kuruluşunda engelliler için asansör veya merdivenin dahi olmadığı bir Türkiye, diğer tarafta engelli vatandaşına iş bulabilmek, meslek sahibi edebilmek için her türlü detayı düşünen Fransa..
Engelli öğrenciler ve yetişkinlere sunduğu imkanlar bakımında arada uçurumlar bulunan Fransa'ya Türkiye'nin nereden bakarsanız bakın, en az 40-50 yıl gerisinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. O nedenle, henüz daha engellilerin topluma kazandırılması yönünde çalışmalar başlatan Türkiye'de, belli bir istihdam sayısına ulaşan şirketlerde ve kamu kuruluşunda yüzde 5 oranında engelli veya özürlü çalıştırma zorunluluğunun getirildiğini de hatırlatmakta fayda var.
Ancak bu zorunluluğa rağmen, kamu kurumları dışında, özel sektörün büyük bir kısmı, bu mecburiyeti, engelli veya özürlüyü 'bankamatik çalışanı' gibi değerlendirip, iş ortamından uzak tutuyor. Bu konudaki denetimsizlik de, 'bankamatik çalışanı' geleneğini yaygınlaştırıyor..
Kısacası, Türkiye'nin ve Erzurum'un, Avrupa'nın bu konudaki örnek ülkesi olarak gösterilen Fransa'ya yetişebilmesi için radikal değişikliklere gidilmesi, örnek ülkelerin uygulamalarını da 'örnek' almaktan çekinmemesi gerekiyor.
palandöken
Engelli öğrencilerin örnek ülkesi Fransa;
Bir haftalık gezide, Fransa"nın engelli öğrencilere yönelik eğitim ve eğitim sonrası için hazırladığı ortamları yerinde gördük.
Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi tarafından desteklenen Leonardo Da Vinci Hareketlilik Projeleri kapsamında Yıldızkent Nafiz Bey Ticaret Meslek Lisesi'nin hazırladığı "Bedensel engelli öğrencileri mesleki eğitime kazandırmak" konulu proje kapsamında, 'örnek ülkeler' arasında gösterilen Fransa'da bir haftalık bir incelemede bulunduk.
Yıldızkent Nafiz Bey Ticaret Meslek Lisesi öğretmenlerinden Proje Koordinatörü Hafize Yurtsever ve Okul Müdürü Kenan Kaya ile birlikte 14 kişilik bir ekiple, Fransa yolculuğuna çıkıldı. Fransa'da engelli öğrencilerin eğitim sistemi, çalışma ortamları, yasal anlamda sağlanan kolaylıklar ve ayrıcalık, milli eğitimdeki yeri ve önemi gibi konularda hem yetkili makamlarla bilgi alışverişinde bulunduk hem de engellilerin hem okullarında hem de staj gördükleri işletmeleri gezdik.
OTOMOTİV FİRMALARI DESTEK SAĞLIYOR
İzlenimlerimiz için belirlenen mekan ise Fransa'nın sanayi kenti olan Mulhouse'du. Citroen, Peugeut ve Renault gibi dev otomobil kuruluşlarının fabrikalarının bulunduğu Mulhouse, bedensel engelli öğrenciler için büyük bir imkanı içinde barındırmasıyla da dikkat çekiyor.
Fransa hükümetinin engelli öğrenci veya yetişkin çalıştıran işyerlerine vergi açısından büyük kolaylıklar sağlamasının yanı sıra, dev firmalar da engelli öğrencilere her türlü imkânı ve kolaylığı sağlıyor.
FRANSA"NIN UZUN YILLAR GERİSİNDEYİZ
Mulhouse'da engelli öğrencilerin eğitim gördüğü, aynı zamanda projenin Fransa ortağı olan Chambre Metiers D'alsace Okulu da, yaptığımız analizde bize son derece önemli ipuçları verdi. Okul ziyaretinde, engelli öğrencilerin mesleki eğitim çalışmalarını yerinde görme imkânı bulduk. Özellikle otomotiv devleri Citroen, Peugeut ve Renault, fabrika hatalı araçlarını, engelli öğrencilerin eğitimi için okula bağışlaması oldukça ilgimizi çekti.
Türkiye'de engellilerin yaşadığı yığınla sorunlar gözümüzün önünden adeta film şeridi gibi geçerken, Türkiye ve Fransa arasındaki farkı da resmen önümüze koymuş oldu..
EĞİTİM SONRASINDA İŞ İMKANI SAĞLANIYOR
Engelli öğrenciler, tüm eğitimlerini bu araçlar üzerinden alabiliyorlar. TIR'dan, kamyonetine, binek otomobiline kadar birçok aracı engelli öğrencilerin eğitimi için bağışlayan bu dev firmalar, sosyal yönleriyle de neden 'dünya devi' olduklarını da bizlere göstermiş oldular.
Dev firmaların yaptıkları sadece bununla sınırlı olmadığını da yine okul gezimiz esnasında öğrendik. Zira, eğitimlerini bu araçlar üzerinden alan engelli öğrenciler, staj dönemi ve okul sonrasında da bu firmaların fabrikalarında rahatlıkla iş bulabiliyor.
FRANSA HÜKÜMETİ CİDDİ DESTEKLER VERİYOR
Özel sektörün her türlü desteği verdiği engelli öğrenciler için Fransa devleti neler yapıyor?
İşte bu sorunun cevabı, Türkiye ile Fransa arasındaki farkın boyutunu da açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Zira, az önce de dikkat çektiğimiz gibi Fransa hükümeti engelli öğrenci veya yetişkin çalıştıran işyerlerine vergi açısından büyük kolaylıklar sağlıyor. Görev bununla da bitmiyor. Sadece engellilerin istihdam edildiği işyerlerinden devlet vergi almıyor. Aynı zamanda engellilerin özür durumları ve oranları dikkate alınarak birebir veya toplu eğitim veriliyor, daha sonra eğitimlerini tamamladıktan sonra yine özür durumları ve oranları dikkate alınarak kendi bünyelerindeki iş yerlerinde istihdam ediliyor.
Bir tarafta birçok kamu kuruluşunda engelliler için asansör veya merdivenin dahi olmadığı bir Türkiye, diğer tarafta engelli vatandaşına iş bulabilmek, meslek sahibi edebilmek için her türlü detayı düşünen Fransa..
Engelli öğrenciler ve yetişkinlere sunduğu imkanlar bakımında arada uçurumlar bulunan Fransa'ya Türkiye'nin nereden bakarsanız bakın, en az 40-50 yıl gerisinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. O nedenle, henüz daha engellilerin topluma kazandırılması yönünde çalışmalar başlatan Türkiye'de, belli bir istihdam sayısına ulaşan şirketlerde ve kamu kuruluşunda yüzde 5 oranında engelli veya özürlü çalıştırma zorunluluğunun getirildiğini de hatırlatmakta fayda var.
Ancak bu zorunluluğa rağmen, kamu kurumları dışında, özel sektörün büyük bir kısmı, bu mecburiyeti, engelli veya özürlüyü 'bankamatik çalışanı' gibi değerlendirip, iş ortamından uzak tutuyor. Bu konudaki denetimsizlik de, 'bankamatik çalışanı' geleneğini yaygınlaştırıyor..
Kısacası, Türkiye'nin ve Erzurum'un, Avrupa'nın bu konudaki örnek ülkesi olarak gösterilen Fransa'ya yetişebilmesi için radikal değişikliklere gidilmesi, örnek ülkelerin uygulamalarını da 'örnek' almaktan çekinmemesi gerekiyor.
palandöken
