Öteki olduğunu anımsamak!

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Hayat engellerine rağmen devam eder ve insan ne kadar engellenirse engellensin hep önüne çıkan engeli aşmak zorunda bulur kendini ama bazen öyle anlar yaşanır ki hani o unuttuğunu sandığınız engeliniz bir set olup yine çıkar önünüze ve size beyninizde ötelemeye çalıştığınız ötekileştiğiniz duygusunu hatırlatır!!!

Yüksek kaldırımlarla yüzleştiğinizde önce nasıl çıkacağınızı sonrasında çıkıp çıkmama arasında kararsızlığınızı yenmeniz konusunda oluşan kısa bir tereddüt anından sonra aslında bunun mümkün olmadığını anlayıp beklemeye başladığınızda...neyi, kimi beklediğini bile o an düşünmeden çaresizce çareler aramak...eve gitmenin bir yolunu bulmak zorunda olduğunda çözümün sadece kendinde olduğunu da hissetmeye başlıyor insan..

Eve dönmeli...ama nasıl?

Yine başımın en sıkıştığı anlarda olduğu gibi onu aradım. En çok güvendiğim ve beni asla yarı yolda bırakmayacağına emin olduğum dostumu. Telefonda kayıtlı o kadar numara varken ilk aklıma gelenin o olması? Görüşmesek de, eskisi gibi konuşmasak da hala ona güvendiğimi bilmek huzurla doldurdu içimi..

- Alooo... gerisi yok sadece sesimden bulunduğum ruh halini en ince ayrıntısına kadar çözümleyebilen bankadaki en kadim dostum..

- hayırdır? neredesin tam olarak? bekle geliyorum. sakın ağlama geldim sen bi sigara yak bitmeden gelicem bak görürsün..

Geleceğini biliyordum saat kaç olursa olsun ister gecenin bir yarısı, ister sabahın alacakaranlığında, isterse zamansız bir mekanda olsam dahi aradığımda benim için fırsat yaratacağına emin olabilmek ne güzel bir duyguydu...

Yol boyunca konuştuk ben anlattım o dinledi, o anlattı ben dinledim..hani benim haklarım nerede? hani hep varolduğu sayılan ama nedense hep benden esirgenen haklarım? İşte yine bir fazla mesai sonrası kaçırdığım servis yüzünden otobüs durağına bile gidemeyen ben, dağ başını andıran sanayinin ortasında engelimle başbaşa kalakalmıştım..hani bankanın engelli kadrosuna tanıdığı ayrıcalıklar ve sözkonusu olduğu farzedilen imtiyazlarım neredeydi? Gecenin o saatinde durakta olmayan taksiye doğru yürümek miydi ötekileştirilmemenin bedeli?

Ötekilerin ötekileşmemen için elinden geleni yapmaları bir yere kadar işe yarıyor ama ya kimsenin elinden daha fazlasının gelmediği bir kapitalist düzende fazla çalışmanın zorunlu olduğu durumlarda? sağlıksız bedenin dayanma gücüyle, sağlıklı bir bünyenin sahip olduğu enerji bir olur mu?

Şimdi düşünüyorum da kim, kimi ne kadar koruyup kollayabilir ki? Bankacılık sektöründe, sermayenin insanlığın önünü kapadığı kapitalist bir düzene ayak uydurmak zorunda bırakılan servis şöförü mü suçlu yoksa öteki olduğunu hücrelerine kadar sana hatırlatan engelin mi? kim kime göre nasıl ve ne kadar suçlu?
 
Tekerlekli Sandalye
Üst