Türk Kültür ve Medeniyetleri Konusunda ÖSYM Detay vermemis malesef.. Ben Şoyle bir mantık kurdum .. En son yapılan KPSS SInavında ÖSYM içerik olarak şoyle bir konu paylaşımı yapmış:
a ) Selçuklular ve Önceki Dönem
b ) Osmanlılar Dönemi
ÖMSS - 2012 yi de ÖSYM yapacağına göre konular bu paralellikte olacaktır düşüncesindeyim.. ben de olan 1-2 dokumanı paylaşıyorum
TÜRK KÜLTÜR VE MEDENİYETLERİ - I
İlkçağ Medeniyetleri
Anadolu Medeniyetleri
Anadolu, göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması, Asya ile Avrupa’yı birbirine
bağlaması, topraklarının verimli olması ve ikliminin insanların yaşayışına uygun
olması gibi nedenlerden dolayı zengin ve yüksek kültürlerin beşiği olmuştur.
Karşılıklı kültür alış - verişleri Anadolu’da uygarlıkların gelişmesini hızlandırmıştır.
M.Ö. II. Binden M.Ö. VI.Yüzyıla Kadar Türkiye
Hititler
Hititler, M.Ö. 2000 yılı başlarında Kafkaslardan Orta Anadolu’ya gelerek Kızılırmak
kıvrımı içine yerleşmişlerdir. Hititler, M.Ö. 1400 yıllarında imparatorluk haline
gelmişlerdir.
Bu dönemin en önemli gelişmesi, Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş
Savaşı Antlaşması’dır. M.Ö. 1296’da yapılan Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk
yazılı antlaşmadır.
Hitit Devleti, M.Ö. 1200 yıllarında batıdan gelen kavimler tarafından parçalanmıştır.
Ege göçlerinden sonra şehir devletleri halinde yaşayan Hititlere M.Ö. 700 yıllarında
Asurlular son vermişlerdir.
Asurlulardan sonra Türkiye’de Pers egemenliği kurulmuş ve Hitit halkı tamamen
Pers hakimiyetine girmiştir.
Frigyalılar
Frigler, Ege göçleri sırasında Anadolu’ya gelerek M.Ö. 800 yıllarında Gordion
(Polatlı) merkezli bir devlet kurdular.
Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerlerin egemenliği altına giren Frigyalılara Persler
son vermişlerdir.
Lidyalılar
Lidyalılar, Frigyalılar gibi M.Ö. 1200’lerde Anadolu’ya gelerek, bugünkü Gediz ve
Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede Kral Giges tarafından Sard
(Salihli) merkezli bir devlet kurmuşlardır. Pers saldırılarına dayanamayan Lidya
Devleti, M.Ö. 546 yıllarında yıkılmıştır.
İyonyalılar
Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan’dan Batı Anadolu’ya göç
etmişler ve İzmir çevresindeki yerli halkla kaynaşarak şehir devletleri kurmuşlardır.
Bu şehir devletleri arasında siyasal birlik sağlanamamıştır. İyon şehir devletleri
arasında en tanınmışları Efes, Milet, Foça ve İzmir’dir.
Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bulunan İyonyalılar, kısa
zamanda ileri bir medeniyet kurmuşlar ve kolonicilik faaliyetleriyle
zenginleşmişlerdir.
Urartular
Urartu Devleti, Doğu Anadolu’da Asya kökenli Hurriler tarafından kurulmuştur.
Urartuların merkezi Tuşpa (Van)’dır. Bölgenin en güçlü devletlerinden biri olan
Urartular, M.Ö. 600’lerde Medler tarafından yıkılmıştır.
M.Ö. II. Binden M.Ö. VI. Yüzyıla Kadar Türkiye’de Kültür ve Medeniyet
Devlet Yönetimi
İlkçağlarda Türkiye’de kurulan devletler krallıkla yönetilmiştir. Bütün yetkiyi elinde
bulunduran krallar, aynı zamanda başkomutan, baş yargıç ve baş rahiptir.
Bu durum kralların siyasi askeri ve dini yetkileri kendilerdinde topladıklarını ve
güçlerini arttırdıklarını göstermektedir
Başlangıçta Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşuyordu. Daha sonraları bu
beylikler kaldırılarak yerlerine merkezden valiler atanmıştır. Böyle bir değişiklikle
Hititler merkezi otoriteyi güçlendirmeyi amaçlamışlardır.
Hititlerin ilk zamanlarında kralın yetkileri soylulardan oluşan Pankuş Meclisi
tarafından sınırlandırılmıştır. Ancak imparatorluk döneminde Pankuş Meclisi’nin
yetkileri azalırken kralın yetkileri artmıştır.
Dolayısıyla soylular yönetimden uzaklaştırılmıştır. Devlet yönetiminde kraldan
sonra en yetkili kişi Tavananna adı verilen kraliçeydi. Tavananna, dini törenlere ve
bayramlara başkanlık yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi. Hatta Kadeş
Antlaşması’nda Hitit kralının yanında kraliçenin de imzası yer almıştır. Bu durum
Hititlerde kadınların devlet idaresinde etkili olduğunu göstermektedir.
Hititlerde Pankuş Meclisi'nin bulunması meşrutiyete benzeyen bir yönetim varlığını
ve kralların yetkilerinin bir dönem kısıtlandığını göstermektedir.
Ordu
Türkiye; topraklarının verimli olması ve ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle
sık sık istilalara uğramıştır. Bu durum Anadolu’da kurulan devletleri askerliğe önem
vermeye zorlamıştır.
Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu’ da ücretli askerlik sistemini
kurmuşlardır. Ancak bu askerler arasında dil ve taktik birliği olmadığı gibi vatan -
millet sevgisi de yoktu. Sadece para için savaşan ücretli askerlerin başarı
kazanmasını zorlaştırmıştır. Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur.
Hukuk
Anadolu’da İlkçağ hukuku, komşu medeniyetlere göre yumuşak bir karakter
taşımaktadır. Anadolu’da yapılan kanunlarda komşu medeniyetlerin önemli etkisi
ve katkısı olmuştur.
Hititler, kanunlarını Mezopotamya’dan almakla beraber, ilaveler ve düzeltmelerle
Anadolu’da ilk kanunları yapmışlardır. Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük
gelişme göstermiştir. Hitit kanunları, hür vatandaşlara olduğu kadar kölelere de
mülkiyet hakkı tanıyordu.
İlkçağ devletlerinin temel geçim kaynağı tarım ve hayvanlılık olduğu için tarım ve
hayvanlığı korumaya yönelik ağır cezalar içeren kanunlar
yapmışlardır.Örneğin;Frigyalılarda öküz kesene ölüm cezası verilmiştir
Hititlerde krallın buyruklarına karşı gelmek develete baş kaldırmak büyük suç
sayılmış ve ölümle cezalandırılmıştır Bu da Hititlerin merkezi otoriteye önem
verdiklerini göstermektedir
Din ve İnanış
İlkçağlarda Türkiye’de çok tanrılı bir din anlayışı hakimdi. Bu nedenle Anadolu için
“Bin Tanrı İli” denilmiştir. Anadolu’nun batısında kurulan medeniyetler Yunan
tanrılarından, doğuda kurulan medeniyetler ise, Mezopotamya tanrılarından
etkilenmişlerdir. Bu durum, Türkiye’nin coğrafi konumundan doğan tabii bir
sonuçtur.
İlkçağ insanlarında uğraş alanlarındaki gelişmeler inançları üzerinde etkili
olmuştur.Örneğin tarım faaliyetlerine önem veren Frigyalılarda en büyük tanrı
olarak bereket tanrısı Kibele'yi kapul etmeleri gibi
Sosyal ve İktisadî Hayat
Anadolu’da halk sosyal sınıflara ayrılmıştı. En üst sınıf olarak kabul edilen kral ve
ailesi devletin yönetimini üstlenmiştir. Anadolu’da asillerden başka rahipler,
sanatçılar, askerler, memurlar ve köleler gibi sınıflar da bulunuyordu.
Anadolu'da bu sınıfların bulunması Türkiye'de yaşayan insan topluluklarının
arasında eşitsizliğin olduğunu göstermektedir.
Ticarete büyük önem veren Lidyalılar, bu amaçla Efes’ten başlayarak
Mezopotamya’ya kadar uzanan Kral Yolu’nu yapmışlardır. Bu yolun yapılması
sonucunda;
* Lidyalılar zenginleşmiştir.
* Doğu - Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır.
* Takas usulünün gelişen ticareti karşılayamaması üzerine M.Ö. 700 yıllarında
Lidyalılar ilk parayı kullanmışlardır.
Lidayalıların parayı icat etmeleri;alışverişi kolaylaştırmış ekonomik hayatı
canlandırmış sermaye birikimine ve finans sektorünün oluşmasına ortam
hazırlamıştır. Paranın kullanılmasına başlanmasından sonra değiş dokuş(takas)
uygulaması ortadan kalkmıştır.
Denizci bir medeniyet olan İyonyalılar, Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler kurarak
ticaret faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir.
Bir devletin ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerden dolayı, kendi sınırları dışında
ele geçirip yönettiği ülkeye veya topraklara koloni denir. Kolonilerin kurulmasında;
* Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması
* Üretim fazlası mallar için pazar bulunması
* Askeri gücün artırılmak istenmesi
* Diğer devletlere askeri, siyasal ve ekonomik alanlarda üstünlük sağlama
düşüncesi etkili olmuştur.
Yazı ve Edebiyat
Anadolu’ya yazıyı Mezopotamya medeniyetlerinden Asurlular getirmiştir.
Hititler ve Urartular, Asurlulardan aldıkları çivi yazısını kullanmışlar, ayrıca Hititler
kendi icatları olan hiyeroglif yazısını da kullanmışlardır. Frigyalılar, Lidyalılar ve
İyonyalılar Fenikelilerin alfabesini kullanmışlardır.
Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler anal adı verilen yıllıklardır. Hititler
anallarla (yıllıklar) Anadolu’da tarih yazıcılığını başlatmışlardır.
Hitit yıllıklarında kralların,zaferi kadar yenilgilerininde yıllıklara yazdırılması tarafsız
bir tarih anlayışına sahip olduğunu göstermektedir.Bu yıllıklar ,İlkçağ Anadolu
tahihinin aydınlanmasında önemli rol oynamışlardır.
Bilim ve Sanat
Anadolu medeniyetleri içinde her yönden en ileri olanı İyonyalılardır. İyonyalılar
özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin öncüsü olmaları yönüyle önem taşırlar.
Felsefe, matematik ve tıp bilimlerinin temeli İyonya’da atılmıştır.
Hitit sanatı, Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir. Heykelcilik ve
kabartmacılık gelişen başlıca sanatlar olmuştur. Hititlerin en önemli kabartmaları
Yazılıkaya ve İvriz kabartmalarıdır. Frigyalılarda dokumacılık, maden işçiliği, kaya
mimarisi, Lidyalılar da dokumacılık, çömlekçilik, dericilik ve madencilik, Urartular
da maden işlemeciliği, su mimarisi, İyonyalılarda ise, saray ve tapınak mimarisi
gelişmiştir.
a ) Selçuklular ve Önceki Dönem
b ) Osmanlılar Dönemi
ÖMSS - 2012 yi de ÖSYM yapacağına göre konular bu paralellikte olacaktır düşüncesindeyim.. ben de olan 1-2 dokumanı paylaşıyorum
TÜRK KÜLTÜR VE MEDENİYETLERİ - I
İlkçağ Medeniyetleri
Anadolu Medeniyetleri
Anadolu, göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması, Asya ile Avrupa’yı birbirine
bağlaması, topraklarının verimli olması ve ikliminin insanların yaşayışına uygun
olması gibi nedenlerden dolayı zengin ve yüksek kültürlerin beşiği olmuştur.
Karşılıklı kültür alış - verişleri Anadolu’da uygarlıkların gelişmesini hızlandırmıştır.
M.Ö. II. Binden M.Ö. VI.Yüzyıla Kadar Türkiye
Hititler
Hititler, M.Ö. 2000 yılı başlarında Kafkaslardan Orta Anadolu’ya gelerek Kızılırmak
kıvrımı içine yerleşmişlerdir. Hititler, M.Ö. 1400 yıllarında imparatorluk haline
gelmişlerdir.
Bu dönemin en önemli gelişmesi, Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş
Savaşı Antlaşması’dır. M.Ö. 1296’da yapılan Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk
yazılı antlaşmadır.
Hitit Devleti, M.Ö. 1200 yıllarında batıdan gelen kavimler tarafından parçalanmıştır.
Ege göçlerinden sonra şehir devletleri halinde yaşayan Hititlere M.Ö. 700 yıllarında
Asurlular son vermişlerdir.
Asurlulardan sonra Türkiye’de Pers egemenliği kurulmuş ve Hitit halkı tamamen
Pers hakimiyetine girmiştir.
Frigyalılar
Frigler, Ege göçleri sırasında Anadolu’ya gelerek M.Ö. 800 yıllarında Gordion
(Polatlı) merkezli bir devlet kurdular.
Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerlerin egemenliği altına giren Frigyalılara Persler
son vermişlerdir.
Lidyalılar
Lidyalılar, Frigyalılar gibi M.Ö. 1200’lerde Anadolu’ya gelerek, bugünkü Gediz ve
Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede Kral Giges tarafından Sard
(Salihli) merkezli bir devlet kurmuşlardır. Pers saldırılarına dayanamayan Lidya
Devleti, M.Ö. 546 yıllarında yıkılmıştır.
İyonyalılar
Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan’dan Batı Anadolu’ya göç
etmişler ve İzmir çevresindeki yerli halkla kaynaşarak şehir devletleri kurmuşlardır.
Bu şehir devletleri arasında siyasal birlik sağlanamamıştır. İyon şehir devletleri
arasında en tanınmışları Efes, Milet, Foça ve İzmir’dir.
Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bulunan İyonyalılar, kısa
zamanda ileri bir medeniyet kurmuşlar ve kolonicilik faaliyetleriyle
zenginleşmişlerdir.
Urartular
Urartu Devleti, Doğu Anadolu’da Asya kökenli Hurriler tarafından kurulmuştur.
Urartuların merkezi Tuşpa (Van)’dır. Bölgenin en güçlü devletlerinden biri olan
Urartular, M.Ö. 600’lerde Medler tarafından yıkılmıştır.
M.Ö. II. Binden M.Ö. VI. Yüzyıla Kadar Türkiye’de Kültür ve Medeniyet
Devlet Yönetimi
İlkçağlarda Türkiye’de kurulan devletler krallıkla yönetilmiştir. Bütün yetkiyi elinde
bulunduran krallar, aynı zamanda başkomutan, baş yargıç ve baş rahiptir.
Bu durum kralların siyasi askeri ve dini yetkileri kendilerdinde topladıklarını ve
güçlerini arttırdıklarını göstermektedir
Başlangıçta Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşuyordu. Daha sonraları bu
beylikler kaldırılarak yerlerine merkezden valiler atanmıştır. Böyle bir değişiklikle
Hititler merkezi otoriteyi güçlendirmeyi amaçlamışlardır.
Hititlerin ilk zamanlarında kralın yetkileri soylulardan oluşan Pankuş Meclisi
tarafından sınırlandırılmıştır. Ancak imparatorluk döneminde Pankuş Meclisi’nin
yetkileri azalırken kralın yetkileri artmıştır.
Dolayısıyla soylular yönetimden uzaklaştırılmıştır. Devlet yönetiminde kraldan
sonra en yetkili kişi Tavananna adı verilen kraliçeydi. Tavananna, dini törenlere ve
bayramlara başkanlık yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi. Hatta Kadeş
Antlaşması’nda Hitit kralının yanında kraliçenin de imzası yer almıştır. Bu durum
Hititlerde kadınların devlet idaresinde etkili olduğunu göstermektedir.
Hititlerde Pankuş Meclisi'nin bulunması meşrutiyete benzeyen bir yönetim varlığını
ve kralların yetkilerinin bir dönem kısıtlandığını göstermektedir.
Ordu
Türkiye; topraklarının verimli olması ve ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle
sık sık istilalara uğramıştır. Bu durum Anadolu’da kurulan devletleri askerliğe önem
vermeye zorlamıştır.
Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu’ da ücretli askerlik sistemini
kurmuşlardır. Ancak bu askerler arasında dil ve taktik birliği olmadığı gibi vatan -
millet sevgisi de yoktu. Sadece para için savaşan ücretli askerlerin başarı
kazanmasını zorlaştırmıştır. Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur.
Hukuk
Anadolu’da İlkçağ hukuku, komşu medeniyetlere göre yumuşak bir karakter
taşımaktadır. Anadolu’da yapılan kanunlarda komşu medeniyetlerin önemli etkisi
ve katkısı olmuştur.
Hititler, kanunlarını Mezopotamya’dan almakla beraber, ilaveler ve düzeltmelerle
Anadolu’da ilk kanunları yapmışlardır. Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük
gelişme göstermiştir. Hitit kanunları, hür vatandaşlara olduğu kadar kölelere de
mülkiyet hakkı tanıyordu.
İlkçağ devletlerinin temel geçim kaynağı tarım ve hayvanlılık olduğu için tarım ve
hayvanlığı korumaya yönelik ağır cezalar içeren kanunlar
yapmışlardır.Örneğin;Frigyalılarda öküz kesene ölüm cezası verilmiştir
Hititlerde krallın buyruklarına karşı gelmek develete baş kaldırmak büyük suç
sayılmış ve ölümle cezalandırılmıştır Bu da Hititlerin merkezi otoriteye önem
verdiklerini göstermektedir
Din ve İnanış
İlkçağlarda Türkiye’de çok tanrılı bir din anlayışı hakimdi. Bu nedenle Anadolu için
“Bin Tanrı İli” denilmiştir. Anadolu’nun batısında kurulan medeniyetler Yunan
tanrılarından, doğuda kurulan medeniyetler ise, Mezopotamya tanrılarından
etkilenmişlerdir. Bu durum, Türkiye’nin coğrafi konumundan doğan tabii bir
sonuçtur.
İlkçağ insanlarında uğraş alanlarındaki gelişmeler inançları üzerinde etkili
olmuştur.Örneğin tarım faaliyetlerine önem veren Frigyalılarda en büyük tanrı
olarak bereket tanrısı Kibele'yi kapul etmeleri gibi
Sosyal ve İktisadî Hayat
Anadolu’da halk sosyal sınıflara ayrılmıştı. En üst sınıf olarak kabul edilen kral ve
ailesi devletin yönetimini üstlenmiştir. Anadolu’da asillerden başka rahipler,
sanatçılar, askerler, memurlar ve köleler gibi sınıflar da bulunuyordu.
Anadolu'da bu sınıfların bulunması Türkiye'de yaşayan insan topluluklarının
arasında eşitsizliğin olduğunu göstermektedir.
Ticarete büyük önem veren Lidyalılar, bu amaçla Efes’ten başlayarak
Mezopotamya’ya kadar uzanan Kral Yolu’nu yapmışlardır. Bu yolun yapılması
sonucunda;
* Lidyalılar zenginleşmiştir.
* Doğu - Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır.
* Takas usulünün gelişen ticareti karşılayamaması üzerine M.Ö. 700 yıllarında
Lidyalılar ilk parayı kullanmışlardır.
Lidayalıların parayı icat etmeleri;alışverişi kolaylaştırmış ekonomik hayatı
canlandırmış sermaye birikimine ve finans sektorünün oluşmasına ortam
hazırlamıştır. Paranın kullanılmasına başlanmasından sonra değiş dokuş(takas)
uygulaması ortadan kalkmıştır.
Denizci bir medeniyet olan İyonyalılar, Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler kurarak
ticaret faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir.
Bir devletin ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerden dolayı, kendi sınırları dışında
ele geçirip yönettiği ülkeye veya topraklara koloni denir. Kolonilerin kurulmasında;
* Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması
* Üretim fazlası mallar için pazar bulunması
* Askeri gücün artırılmak istenmesi
* Diğer devletlere askeri, siyasal ve ekonomik alanlarda üstünlük sağlama
düşüncesi etkili olmuştur.
Yazı ve Edebiyat
Anadolu’ya yazıyı Mezopotamya medeniyetlerinden Asurlular getirmiştir.
Hititler ve Urartular, Asurlulardan aldıkları çivi yazısını kullanmışlar, ayrıca Hititler
kendi icatları olan hiyeroglif yazısını da kullanmışlardır. Frigyalılar, Lidyalılar ve
İyonyalılar Fenikelilerin alfabesini kullanmışlardır.
Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler anal adı verilen yıllıklardır. Hititler
anallarla (yıllıklar) Anadolu’da tarih yazıcılığını başlatmışlardır.
Hitit yıllıklarında kralların,zaferi kadar yenilgilerininde yıllıklara yazdırılması tarafsız
bir tarih anlayışına sahip olduğunu göstermektedir.Bu yıllıklar ,İlkçağ Anadolu
tahihinin aydınlanmasında önemli rol oynamışlardır.
Bilim ve Sanat
Anadolu medeniyetleri içinde her yönden en ileri olanı İyonyalılardır. İyonyalılar
özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin öncüsü olmaları yönüyle önem taşırlar.
Felsefe, matematik ve tıp bilimlerinin temeli İyonya’da atılmıştır.
Hitit sanatı, Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir. Heykelcilik ve
kabartmacılık gelişen başlıca sanatlar olmuştur. Hititlerin en önemli kabartmaları
Yazılıkaya ve İvriz kabartmalarıdır. Frigyalılarda dokumacılık, maden işçiliği, kaya
mimarisi, Lidyalılar da dokumacılık, çömlekçilik, dericilik ve madencilik, Urartular
da maden işlemeciliği, su mimarisi, İyonyalılarda ise, saray ve tapınak mimarisi
gelişmiştir.