- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Jale Meray, toplumun, önlenebilir bir hastalık olan osteoporoz konusunda bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu bildirdi.
Meray, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen osteoporozun, düşük kemik kütlesi ve mikro mimari yapısındaki bozulma sonucunda kemik kırılganlığındaki artış olduğunu belirtti.
Kemik sağlığında bozulmanın fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden bireyleri etkileyerek yaşam kalitesinde azalmaya neden olduğuna işaret eden Meray, osteoporozun tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de özellikle ileri yaşlarda sıklıkla görülebildiğini bildirdi.
Türkiye'de son yapılan epidemiyolojik taramada 50 yaş üzerinde osteoporoz sıklığının yüzde 24,8 olduğunun anlaşıldığını belirten Meray, tedavisi uzun zaman alan, tedavi maliyeti oldukça yüksek ve toplumda yaygın görülen bu hastalığın artık bir halk sağlığı sorunu kabul edildiğini ifade etti.
Osteoporoz ve neden olabileceği kırıkların oluşması için bilinen birçok risk faktörünün bulunduğunu vurgulayan Meray, şöyle devam etti:
“Yaş, cinsiyet, ırk ve genetik özellikler gibi değiştirilemeyen risklerin yanı sıra beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları gibi düzeltilebilecek özellikler de bulunmaktadır. Değiştirilebilir risk faktörlerinin bilinmesi, osteoporoz ve ilişkili kırıkların önlenmesi açısından önemlidir.
Osteoporozun önlenebilir bir hastalık olması, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin önemini göstermektedir. Toplum, sağlıklı kemik yapısına sahip olabilmek için kemik gelişimi sırasında nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmelidir. Sağlıklı, özellikle kalsiyumdan zengin beslenme, güneş ışınlarının ve fiziksel aktivitenin yararları, sigara ve alkol tüketiminin ise kemik sağlığı üzerindeki zararları halka hatırlatılmalıdır.”
Meray, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen osteoporozun, düşük kemik kütlesi ve mikro mimari yapısındaki bozulma sonucunda kemik kırılganlığındaki artış olduğunu belirtti.
Kemik sağlığında bozulmanın fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden bireyleri etkileyerek yaşam kalitesinde azalmaya neden olduğuna işaret eden Meray, osteoporozun tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de özellikle ileri yaşlarda sıklıkla görülebildiğini bildirdi.
Türkiye'de son yapılan epidemiyolojik taramada 50 yaş üzerinde osteoporoz sıklığının yüzde 24,8 olduğunun anlaşıldığını belirten Meray, tedavisi uzun zaman alan, tedavi maliyeti oldukça yüksek ve toplumda yaygın görülen bu hastalığın artık bir halk sağlığı sorunu kabul edildiğini ifade etti.
Osteoporoz ve neden olabileceği kırıkların oluşması için bilinen birçok risk faktörünün bulunduğunu vurgulayan Meray, şöyle devam etti:
“Yaş, cinsiyet, ırk ve genetik özellikler gibi değiştirilemeyen risklerin yanı sıra beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları gibi düzeltilebilecek özellikler de bulunmaktadır. Değiştirilebilir risk faktörlerinin bilinmesi, osteoporoz ve ilişkili kırıkların önlenmesi açısından önemlidir.
Osteoporozun önlenebilir bir hastalık olması, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin önemini göstermektedir. Toplum, sağlıklı kemik yapısına sahip olabilmek için kemik gelişimi sırasında nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmelidir. Sağlıklı, özellikle kalsiyumdan zengin beslenme, güneş ışınlarının ve fiziksel aktivitenin yararları, sigara ve alkol tüketiminin ise kemik sağlığı üzerindeki zararları halka hatırlatılmalıdır.”
