Otistik Çocuklara Atlı Terapi

Ata binerek rahatlayan çocuklar, terapi günlerini özlemle bekliyor.

Bursa'da Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'nde (OÇEM) eğitim alan 16 çocuk ata binerek terapi oluyor. 'Engelleri Atlıyorlar' projesi ile ata binerek rahatlayan çocukların, terapi günlerini iple çektiğini belirten OÇEM Müdür Yardımcısı Erdem Değirmen, "Ata binmeye başlayan çocuklar takıntılarından vazgeçmeye, sakinleşme başladı. Ata ilk bindiklerinde korkan çocuklar artık daha rahat. Proje istediğimiz sonucu verirse tüm çocuklarımıza terapi düzenleyeceğiz" dedi.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veterinerlik Fakültesi, Bursa Marmara Lions Kulübü, Bursa OÇEM işbirliği ve Bursa Valiliği Özürlüler Koordinasyon Kurulu, Nilüfer Belediyesi'nin desteği ile UÜ. Veterinerlik Fakültesi'nde başlayan 'Engelleri Atlıyorlar' projesiyle 16 otistik çocuk 6 atla terapi alıyor.

Haftada iki gün 2'li gruplar halinde 15 dakikalık periyotlarla terapi alan çocukların mutluluğu yüzlerinden okunurken kendilerine UÜ Atlıspor Topluluğu'nda görevli iki eğitmen ve gönüllü öğrenciler eşlik ediyor. Kızı 15 yaşındaki Şeyda Şener'in ata binmekten büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Ayşen Şener, "Şeyda artık daha mutlu. Gözlemlerime göre çarşamba gününü sabırsızlıkla bekliyor. Ata binmek en fazla keyif aldığı zevklerden biri oldu" dedi.

Geçen yıl otizm hastası olan bir çocuğunu kaybeden Nazmiye Bildirici ise, Sinem adındaki bir diğer çocuğunun ata binmeye başladıktan sonra kendine olan öz güvenin arttığını çevreye ilgiyle baktığını açıkladı.

PROJEYİ BÜYÜTMEK İSTİYORUZ

OÇEM Müdür Yardımcısı Erdem Değirmen de, "Veterinerlik Fakültesi ve Bursa Marmara Lions Kulübü Başkanı Prof. Dr. Hatice Erdost'tan bize proje için teklif geldi. Kabul ettikten sonra birlikte Nilüfer Belediyesi ve Bursa Valiliği Özürlüler Koordinasyon Kurulu'ndan destek alarak burada atlar için bir koşu alanı oluşturduk. Ekim ayından itibaren pazartesi ve çarşamba günleri 8 kişilik gruplar halinde 16 çocuğumuz eğitim veriyoruz. Çocuklarımıza eğitim verip, rahatlatmaya çalışıyoruz. Ata binmeye başlayan çocuklar takıntılarından vazgeçmeye, sakinleşme başladı. Ata ilk bindiklerinde korkan çocuklar artık daha rahat. Ona dokunmaktan ya da ritmik hareketlerinden etkileniyorlar. Tıbbi olarak tanısı olmasa da gözlemlerimiz bu yönde. Proje istediğimiz sonucu verirse okuldaki tüm çocuklarımıza terapi düzenlemeyi hedefliyoruz" diye konuştu.

Terapi sayısını 5 güne çıkartmak istediklerini kaydeden Değirmen, "Bunun için koşu alanının üzerinin kapanması gerekli. Yaklaşık 50 bin TL'lik bir maliyet var. Projeye Bursalı iş adamlarımızdan ve yetkililerden destek bekliyoruz. Veterinerlik Fakültesi ve Marmara Lions Kulübü alanın etrafında düzenleme yapmak için çalışmalara başladı" dedi.


aktifhaber

Karşıyaka Belediyesinden Otistik Çocuklara Destek

Karşıyaka Belediyesi otistik çocukları desteklemek amacıyla Otizmli Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği (ODER) ile işbirliği yapacak. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Mavişehir semtinde yaptırılan Tay Park'ta otistik çocuklara atlı terapi yaptırılacak. Tay park çalışanları konuyla ilgili eğitildi.

ODER Yönetim Kurulu Üyesi Ender Feroğlu, dernek olarak, toplumun otizm konusunda daha iyi bilgilendirilmesini ve herkesin destek olması gerektiğini belirtti. Özel eğitim öğretmeni Rahşan Özgenlik ise otistik çocukların özelliklerinden bahsetti. Otizmin 0-3 yaş arasında tanımlanan bir sendrom olduğunu, en büyük belirtinin çocuğun bakmaması ve konuşma bozukluğunun olmasıyla anlaşılacağını söyledi. Otistik çocukların sürekli tekrarlayan hareketler yaptığını ve yaş ilerledikçe saplantılarının başladığını belirten Özgenlik, çocukların toplum içinde rahat yaşayabilmeleri için eğitilmelerinin şart olduğunu ifade etti.

Tay Park'ın kurulması aşamasında engelli çocukların eğitimine göre planlamalar yaptıklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ise hedeflerinin, kentteki bütün engelli çocukların buradan yararlanması olduğunu ifade ederek, haftanın belirli günlerinde onların sorunlarını hafifletecek uygulamalar içinde olacaklarını kaydetti.


AA

Polislerden Öğrencilere Atlı Terapi..!

İzmir`de, atlı polis tarafından maddi durumu iyi olmayan ailelerin öğrenme güçlüğü çeken çocuklarına atlı terapi uygulanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığının Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı çerçevesinde faaliyet gösteren Özel İzmir Alsancak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi yöneticileri, merkezde devlet desteğiyle eğitim alan öğrenme güçlüğü bulunan çocuklara katkı sağlaması amacıyla İzmir Atlı Polis Eğitim Merkezi`nde `Atlı terapi` görmeleri için İl Emniyet Müdürlüğüne başvuruda bulundu.

Başvurunun kabul edilmesi üzerine aralık ayından itibaren maddi durumu iyi olmayan ailelerin özel öğrenme güçlü çeken çocuklarına, atlı polisler tarafından bire bir eğitim verilerek, terapi uygulamasına başlandı.

Çocukların öğretmeni Aydın Alegöz, AA muhabirine, çocukların hayvan sevgisinden yola çıkıp İl Emniyet Müdürlüğünün desteğiyle projeyi başlattıklarını belirterek, şunları söyledi;

`Öğrenciler, tam zamanlı kaynaştırma programı çerçevesinde okuluna devam edip, bizden destek eğitimi alan, maddi durumu iyi olmayan ailelerin öğrenme güçlüğü çeken çocukları arasından seçildi.

Bu çocuklar, atlı terapi öncesi okullarında devamsızlık yapıyordu, derslerinde başarısızdılar, arkadaşlarına uyumda da sorun yaşıyorlardı.

Atlı terapiyle birlikte çocuklarda değişik güdülenme oldu. Her gün gelmek istiyorlar. Eğer derslerinde başarılı olurlarsa buraya gelebilecekleri söylendiği için derslerinde de ciddi anlamda olumlu değişiklik oldu. Çocukların sosyal hayatı olumlu etkilendi. Çocuklar, atla yatıp, atla kalkar hale geldi. Hiçbiri attan inmek istemiyor.`

Eğitim verdiği çocuklara en fazla ilginin, polisler tarafından gösterildiğini dile getiren Alegöz, `Polisler, öğrenme güçlüğü çeken çocuklarla birebir ilgileniyor. Biz, terapi sırasında destek amaçlı bulunuyoruz ama bize hiç ihtiyaç kalmıyor. Çocuğa nasıl yaklaşmaları, nasıl eğitim vermeleri gerektiğini çok iyi biliyorlar` diye konuştu.

`ATIN BAKIMINI BİLE YAPABİLİYORLAR`

İzmir Atlı Polis Eğitim Merkezi`nde görevli eğitmen polis Murat Temel de öğrenme güçlüğü çeken 19 çocuğa 2,5 aydır eğitim verdiklerini kaydederek, eğitim sürecini şu sözlerle anlattı;

`Engelli çocuklara atlara yakınlaşmayı öğreterek eğitime başladık. İlk geldiklerinde büyük şehirde yaşamalarının da dezavantajıyla ata korkuyla bakıyorlardı. Zamanla yakınlaşıp sevmeye başladılar. Şu anda ata binip, sürüyorlar. Atın, yıkanması dahil tüm bakımını da kendi başlarına yapabiliyorlar.`

Eğitime torununu getiren Zeki Mümtaz da getirdiği torununda çok büyük değişimler gözlediklerini ifade ederek, `Balıklarla, köpeklerle ve atlarla terapi, dünyada uygulanıyor. Türk polisinin de Türkiye`de bu işi üstlenmesi çok önemli. Torunumun konuşmaları, oturuş tarzı değişti` dedi.

Atlı terapi alan çocuklardan 13 yaşındaki Hamza Şahin ise canlı bir atı ilk kez bir fuarda gördüğünü belirterek, `Aydın Öğretmen, bizi buraya getirdi. Atları çok seviyorum. Onlardan ayrılmak istemiyorum. Atı temizlemeyi, ata nasıl binildiğini öğrendik. Atla gezmek çok keyifli` diye konuştu.

Öğrencilerin atlı polisler tarafından haftada birer saat birebir eğitim aldığı İzmir Atlı Polis Eğitim Merkezi`nde, 21 polis görev yapıyor, 8 at bulunuyor. Atlı polis, genellikle maçlarda görev alıyor.

Engelli çocuklara at terapisi.!

Bu amaçla oluşturulan ekip, engelli çocukları at terapisiyle iyileştirmeyi hedefleyen projeyi Avrupa Birliği'ne de sundu.

Projenin yürütücülüğünü yapan ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Çelik, engellilerin rehabilite edilmesine yönelik klasik tedavi yöntemleri dışında yer alan at yardımıyla terapinin uygulanmasını amaçladıklarını söyledi.

Kurulacak merkezin sadece engellilerle sınırlı kalmayacağını belirten Çelik, sağlıklı çocukların da doğayla başbaşa at binebileceğini kaydetti. Çeşitli ülkelerde hayvanların tedavi aracı olarak sıkça kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, "Fiziksel ve zihinsel engellilere yönelik at yardımıyla terapi, başta ABD, Almanya ve İskandinav ülkeleri olmak üzere birçok yerde yaygın olarak uygulanıyor.

Kendine özgü davranışlarıyla ayrı bir dünyaları olan, toplumsal kuralları umursamadan kendini doyasıya yaşayan, iletişim kurma ve sürdürmede çoğunlukla sorunlar yaşayan başta otistik ve diğer engelli grubu çocuklar için hayvanlarla uygulanan terapiler oldukça etkili oluyor.

Sokakta koşan, komşu çocuklarıyla oynayan, killi çamurdan oyuncak heykeller yapan, tavukları koşturup ağaçları sulayan, kuzuları bekleyen çocukların, okulda da işte de daha uyumlu ve başarılı olduğunu biliyoruz. Birçok bilimsel araştırma, bahçe ve hayvanlarla uğraşan çocukların akıl ve ruh sağlığının daha güçlü olduğunu ortaya koymaktadır." dedi.

Projenin kabul edilmesi halinde yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi veren Kemal Çelik, daha çok öğrenme güçlüğü, otizm, zihin, işitme ve görme engellilerle ruhi bozukluklar gibi hastalıklara yoğunlaşacaklarını anlattı.

Engellilere Atla Terapi Desteği.!

İstanbul'da, özel bir ilköğretim okulunda okuyan 12 yaşındaki öğrenci, dönem ödevi olarak üç engelli çocuğa atla terapi yaptırdı.

İstanbul Community School 6. sınıf öğrencisi Melda Alaluf, M&M Binicilik Kulübünde, eğitmen İrge Öztan eşliğinde 3 otistik çocuğu ata bindirerek, saha içinde gezdirdi. Alaluf, gezinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, engelli çocuklara yardım için atla terapiyi seçtiğini belirterek, hipoterapinin, beyindeki dalgalarla mutlu edip konsantreyi sağladığını ve engelli çocuklar için yaptığı sosyal projesinin beklediğinden iyi geçtiğini kaydetti.

Kendisinin de ata binmeyi çok sevdiğini ve dört yıldır bunu yaptığını ifade eden Alaluf, bu projeyi gerçekleştirmekten ve engelli çocukların güldüğünü görmekten mutluluk duyduğunu kaydetti.

Alaluf, ata binerken kendisinin mutlu olduğunu anlatarak, "Kendi at kulübüm olduğunda engelli çocuklara da yer ayırmak isterim. Bu arada, okulda ve aile çevremden para toplayarak, 5 tane tekerlekli sandalye aldık. Sarıyer Belediyesi Engelliler Koordinasyon Merkezine bağışlayacağız" dedi.

Melda Alaluf'un annesi Melis Alaluf da kızıyla birlikte çok şey öğrendiğini ve özürlülerin desteğe ihtiyacı olduğunu belirterek, kızının, 12 yaşında böyle bir projeyi gerçekleştirmesinden dolayı mutluluk duyduğunu kaydetti.

Merkezin Sorumlusu Mahmut Kement de Alaluf'tan ödeviyle ilgili bir teklif gelince memnuniyetle kabul ettiğini ifade ederek, Türkiye'de çok sayıda engelli olduğunu, çoğunun özel ilgiye ihtiyacı bulunduğunu ve bu projeyle çocukların çok mutlu olduğunu söyledi.

Kement, hipoterapinin otizmde kullanılan bir yöntem olduğunu da sözlerine ekledi.

Engelli Öğrencilere 'Atla Terapi'




Edirnede, bedensel ve zihinsel engelli öğrencilerin bedenlerini kontrol edebilmelerini ve kendilerini lider gibi hissetmelerini sağlamak için uzmanlar gözetiminde at binerek terapi verilmeye başlandı.

Türkiye'de pek yaygın olmayan bu proje sayesinde, engelli öğrenciler hayata sımsıkı tutunmaya başladı.

Türkiye Binicilik Federasyonu'nun engelli öğrenciler için başlattığı 'Atım kanadım' projesi kapsamında Kıvılcım Atlı Spor Eğitim Merkezi personeli terapatik atla biniş eğitimi aldı. Bunun üzerine eğitim merkezinin ortakları Oktay Eken ile Tarık Aldeniz, Gençlik Spor İl Müdürü Emin Küçük ve Türkiye Özel Sporlar Spor Federasyonu Edirne İl Temsilcisi Sedef Durna ile irtibata geçti ve engelli öğrencilerin at üzerinde terapi yaparak eğitimlerine destek olmak istediklerini belirtti.

Bunun üzerine Gençlik Spor İl Müdürlüğü, at binicilik sertifikası olan 3 sporcusunu görevlendirdi. Kıvılcım Atlı Spor Eğitim Merkezi personeli ile birlikte 3 sporcu, Edirne Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi'nin bedensel ve zihinsel engelli öğrencilerine haftanın 3 günü yaklaşık 20 dakika olmak üzere ücretsiz olarak atla terapi eğitimi vermeye başladı. Önümüzdeki günlerde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları da terapi eğitimine dahil olacak.

Bugün yapılan terapi eğitimi öncesi engelli öğrenciler, önce binecekleri atları elleri ile ot yedirerek besledi ve onları sevdi. Ardından da at binmek için kullanılan kask ve kıyafeti giydikten sonra manej içerisinde gezinti yaptı. At binen engelli öğrencilerin mutluluğu ise dikkat çekti.

Türkiye Özel Sporlar Spor Federasyonu Edirne İl Temsilcisi ve Zihinsel Engelliler öğretmeni Sedef Durna, amaçlarının engelli öğrencileri sosyal toplum içerisine katıp onların uyumlu bir biçimde yaşamlarını sürdürmelerine katkı sağlamak olduğunu söyledi. Durna, "Atla rehabilitasyonun bedensel engelli çocuklarda bedenlerini kontrol edebilmeleri açısından olumlu sonuçlar aldığını biliyoruz. Aynı olayı kendi engelli çocuklarımızda denemek istedik. Bu ücretsiz verilen bir projedir. Dileğimiz çocuklarımızın ata bindikleri süre içerisinde onlardan aldıkları tempo ve onlarla kurmuş oldukları iletişimle kendi bedenlerini daha güzel kontrol edebilmelerini sağlamaktır. Bizim temennimiz ailelerden de ricamız, çocuklarını engeli olarak düşünmesinler, onlar sadece farklılardır" dedi.

Atla terapinin engelli öğrenciler üzerinde olumlu etkiler yarattığını belirten Durna, şunları söyledi;

"Atla terapinin öğrenciler üzerindeki etkisi şu; Atların çok duygusal ve hassas hayvanlar olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla binicisiyle uyum sağlıyor. Engelli çocuğumuzda, insandan farklı bir yaratığa yaklaşabilmeyi ve iletişim içerisine geçebilmeyi öğreniyor. Otistik çocuklarımızda daha çok fark ediyor. Atın sırtında yürürken atın adım atışlarının temposunu kendilerinde benimsiyorlar ve kendi bacak hareketlerini buna göre yapıyorlar. Bide dengede durma açısından da faydalı bir faaliyet."

Kıvılcım Atlı Spor Eğitim Merkezi Müdürü Oktay Eken ise, "Engelli çocuklarımıza faydalı olmaya çalışıyoruz. Bu projeden şunu gözlemliyorum. Küçük engelli çocuklarımızın kişisel gelişimine büyük katkısı var. Öncelikle kendine olan güvenini kazanıyor ve uzun zaman içerisinde de liderlik özellikleri gelişiyor ve bu fark ediliyor. Atla terapinin engelli öğrencilere büyük faydasının olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Kayseri Özel Binicilik Merkezinde Engelli Çocuklara Atlı Terapi

Kayseri'de, özel bir binicilik merkezinde hizmete sunulan engelli çocuklara atlı terapi uygulaması ilgi görüyor.

Doru Binicilik Merkezi'nde 1 hafta süre ile gerçekleştirilecek olan 'engelli çocuklara atlı terapi' uygulaması, engelli çocukların aileleri tarafından yoğun ilgiyle karşılanıyor. Atlı terapi hakkında bilgi veren Binicilik Merkezi Sahibi Murat Soygüllücü, Türkiye'de bu eğitimin belgeli olarak başlangıcını ilk kez kendilerinin yaptığını söyleyerek, atın sırtındaki enerjinin engellilerin vücuduna taşınarak fayda sağladığını söyledi. Soygüllücü, "Bu hafta bizim için çok önemli bir haftaydı. Yaklaşık 2 yıl

öncesine kadar dayanan uğraşı burada bir şekilde bu eğitimle neticelendirmek ve akabinde de bu adaptif biniciliğin sertifikasını almak için çok uğraş vermiştik. Türkiye'de bu işin başlangıcını yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Daha önce zaten "atlı terapi" adı altında yapılan benzer uygulamalar vardı. Fakat bu bilgisiz ve belgesiz kişiler tarafından yapılıyordu. Biz bu işi tamamen belirli metotlar ve arkasında belgemizle birlikte inşallah daha iyi bir şekilde, daha uygun metotlarla daha doğru şekilde

yapmayı amaçlıyoruz" diye konuştu.

"AT SIRTINDAKİ TERMAL ENERJİ, ENGELLİLERİN VÜCUDUNA TAŞINIYOR"

Atlı terapinin uygulamasından ve faydalarından da bahseden Soygüllücü, "Bu adaktif binicilik zaten yüzyıllardır yapılan bir şey. Engelliler üzerinde de faydaları var. Dünya üzerinde başta Amerika ve Avrupa'da olmak üzere bu işin eğitimini almış kişiler tarafından veriliyor. Uygulaması, atın direkt sırtından aldığımız bu termal enerjiyi engelli vücuduna yansıtarak kasları yumuşatmak. Zaten atın yürüyüş şekli insanın yürüyüş şekline çok benzerdir. Bundan dolayı onların yürüme bozuklukları ve benzer

engelleri olan kişilere faydası da herkes tarafından bilinmektedir" dedi.

Türkiye Binicilik Federasyonu'nda (TBF) antrenörlük yapan Yasemin İnan ise atlı terapiyle engelli vatandaşların hayat kalitelerini artırdıklarını belirterek, "TBF'nin, 'Atım Kanadım' projesi var. Bizim bir hedefimiz var. Bir ekibimiz var. Bunlarla birlikte biz bir engelle yaşayan vatandaşlarımıza at olgusuna yaklaştırıyoruz. Binicilikle sağlıklarının ilerlemesini, mutlu olmalarını, hayat kalitelerinin artmalarını sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Atlı terapi dersine katılan bedensel engelli Salih Şener de derslere zevkle geldiğini söyleyerek, "Ata bindiğim için çok mutluyum. Bu ata ikinci binişim. Ata binmenin faydası oluyor. Burada ata inip binmeyi atı kullanmayı öğrendim. Buraya zevkle geliyorum" dedi.

Binicilik merkezine 4 gün içerisinde 30 engelli vatandaşın geldiği ve ailelerin maddi durumuna göre ücret alındığı belirtildi.

Engelli Çocuklara Atla Terapi.!




Bursa'da engelli çocuklar atla terapi edilecek. Osmangazi Belediyesi'nin hipoterapi merkezi açılış için gün sayarken, engelli öğrenciler merkeze servisle taşınacak.

Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Hakan Tan, "Engelli çocuk 300-400 kiloluk bir atı idare ettiğini gördüğü zaman, engelleri aşma noktasında güven kazanıyor" dedi.

Osmangazi Belediyesi tarafından hayata geçirilen hipoterapi (atla tedavi) biriminde son hazırlıklar yapılırken, açılış için gün sayılıyor. Hamitler TOKİ konutları mevkiinde bulunan Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi'nde hizmet verecek olan hipoterapi birimi hazırlıklarda son aşamaya gelirken, yaklaşık 2 hafta sonra engelli çocuklar atla eğitime başlayacak.

Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü ve Veteriner Cerrahi Uzmanı Hakan Tan, 'hipoterapi'nin atlarla tedavi anlamına geldiğini ve milattan önce 400'lü yıllardan beri kullanıldığını ifade ederek, "Avrupa'da 1940'lı yıllarda, hemen ardından Amerika'da hipoterapi yöntemi yaygınlaşmış. Fiziki ve mental olarak engelli olan vatandaşların tedavileri amaçlanıyor. Atın beden ısısı, insan vücut sıcaklığına göre daha yüksektir. Bunun bile üzerindeki biniciye olumlu etkileri vardır. Ayrıca atın hareket sistemi insanın hareket sistemine çok benziyor. Atın üzerinde engelli çocuklarımıza kazandırmak istediğimiz şey, öncelikli olarak kendine olan özgüvenini sağlamak. Çocuk netice itibarı ile 300-400 kilogramlık bir hayvanı idare edebildiğini görüyor. Atın üzerinde engelli çocuklarımız çeşitli hareketler yaparak koordinasyon sağlayacak, hayvanlarla iletişim sağlayacak. Engelleri daha kolay aşma kabiliyeti kazanacak" dedi.

Biniciliğin insanların hayvanlarla yaptığı ender sporlardan biri olduğunu söyleyen Tan, atların asil hayvanlar olduğunu ve tedaviye gelen çocuklara onları sevdirmek, beslenmelerinde, tımar edilmelerinde birtakım görevler vermek suretiyle temas sağlayacaklarını, sonraki aşamalarda binicilik hocası, fizyoterapist ve bir seyisle birlikte çocukları ata bindireceklerini ifade etti.

Tan, ailelerin bu tedaviden yararlanmak için özele ve kamuya ait engelli okullarına müracaat etmeleri gerektiğini bildirdi. Çocukların belirli bir program dahilinde evlerinden alınarak merkeze getirileceğini ifade eden Tan, "Belediyenin sosyal sorumluluk projesi olarak değerlendirdiğimiz için Mustafa Dündar'ın talimatlarıyla hipoterapi hizmetimiz ücretsiz olacak. Haftanın 5 günü, cumartesi-pazar da dahil bu hizmeti vereceğiz. Saatle ilgili bir sınırlandırmamız yok. Havanın serin olduğu mesai saatleri içerisinde bu çalışmayı yapacağız. Ancak çalışan aileler için saat 17.00 -21.00 arası da hizmet vereceğiz. Artık son aşamaya geldik. Tahmin ediyorum, 2 haftalık süre sonunda hizmet vermeye başlayacağız" diye konuştu.

Hipoterapi biriminde şu an itibarı ile 2 Shetland pony, 2 orta boy midilli, 2 İngiliz atı, 1 tane Hollanda atı, 2 Haflinger, Alman ırklarından 1 Pinto ve 2 yerli rahvan at olmak üzere 12 at bulunuyor.

Hipoterapi Merkezi, Bursa'da hizmete girdi.!




Engelli gençlerin atla terapi olacağı Hipoterapi Merkezi, Bursa'da hizmete girdi.

Merkez Osmangazi Belediyesi tarafından Hamitler TOKİ konutları mevkiinde bulunan Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi'nde açılan merkezde, servisle getirilen engelli çocuklar, atla eğitime başladı.

Merkezden, haftanın her günü biniciliği seven ve at sporu yapmak isteyenlerde yararlanabilecek. Engelli gençler ise servislerle taşınarak atlarla eğitime alınacak. At gibi büyük bir varlığı idare edebildiğini gören engellilerin özgüven kazanarak engellerini yeneceği belirtildi. Hipoterapi biriminde şu an itibarı ile, 2 orta boy midilli, 2 İngiliz atı, 1 tane Hollanda atı, 2 Haflinger, Alman ırklarından 1 Pinto ve 2 yerli rahvan at olmak üzere 10 at bulunuyor.

Açılışta atlara binen engelli gençler büyük mutluluk yaşadı;

İlk başta korkmalarına rağmen, yavaş yavaş atlara ısınan gençler, büyük keyif aldı. Bir engelli ise ata binmekten korkunca, sandalye getirilerek binmesi sağlandı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, doğal yaşam merkezine yeni bir birim daha kurmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Bin 300 metrekare açık menaıj alana kurulan tedavi merkezinin engelli çocuklar için çok önemli olduğunu belirten Dündar, çocukların ata binerek tedavi olabileceğini kaydetti. Bunun yanı sıra, at sporuna meraklı insanların da buradan yararlanacağını vurguladı.

Atla tedavinin milattan önce 400'lü yıllardan beri kullanıldığını belirten uzmanlar, hipoterapinin faydalarını şöyle anlattı: "Atın beden ısısı, insan vücut sıcaklığına göre daha yüksektir. Bunun bile üzerindeki biniciye olumlu etkileri vardır. Ayrıca atın hareket sistemi insanın hareket sistemine çok benziyor. Atın üzerinde engelli çocuklarımıza kazandırmak istediğimiz şey, öncelikli olarak kendine olan özgüvenini sağlamak. Çocuk netice itibarı ile 300-400 kilogramlık bir hayvanı idare edebildiğini görüyor. Atın üzerinde engelli çocuklarımız çeşitli hareketler yaparak koordinasyon sağlayacak, hayvanlarla iletişim sağlayacak. Engelleri daha kolay aşma kabiliyeti kazanacak.."

Özürlü Çocuklara At Üstünde Terapi Hizmeti.!




İsöm özürlü bireylere her alanda destek olmaya devam ediyor.

Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM), özürlü bireyler için geliştirilmiş rehabilitasyon yöntemlerinden biri olan atla terapi hizmetini, Büyükçekmece, Riva Göllü Köyü ve Sarıyer'de bulunan terapi merkezlerinde özürlü çocukların hizmetine sunuyor.

İsöm tarafından Türkiye'de ilk olarak 2008 yılında Florya Özürlüler Yaz Kampı'nda uygulamaya başlanan atla terapi; binicilikle, çocukların duygusal devinimlerini, konsantrasyonlarını, duruş, denge ve kas yapılarını geliştiren bir terapi yöntemidir. Fiziksel özürlü ve bilhassa serebral palsili çocuklar için duyuşsal katkılarla beraber atın çok boyutlu hareketlerinden faydalanılarak kas gerginliklerinin azaltılması ve duruş bozukluklarının giderilmesini sağlayan, denge fonksiyonlarını geliştiren destekleyici bir terapi yöntemidir.

İsöm, İstanbul genelinde 3 binicilik merkezinde terapi hizmeti sağlıyor;

İstanbul'un 23 ilçesinde bulunan İsöm Merkezlerine kayıtlı Cerebral Palsi, Otizm, mental retardasyon, spina bfida, kas hastalıkları, öğrenme bozuklukları, psikomotor gelişim gerilikleri, işitme özürlü ve benzeri özre sahip 7-15 yaş arasındaki özürlü çocuklar, İsöm bünyesinde çalışan uzman fizyoterapistler ve uzman psikologlar tarafından değerlendirmeye alınmakta ve bu değerlendirme neticesinde atla terapiye cevap verebilecek özürlü çocuklar titizlikle seçilmektedir. Seçilen çocukların kapasite ve gereksinimleri göz önünde bulundurularak fiziksel ve ruhsal açıdan gelişimleri için fizyoterapistler tarafından kendilerine özel olarak atla terapi programı hazırlanıyor ve profesyonel binicilik eğitmenleri tarafından seanslara alınıyorlar.

İsöm ALO 153-3 Ulaşım Servisiyle Binicilik Tesislerine götürülüyorlar;

Hazırlanan atla terapi programları kapsamında haftanın belirli günlerinde Riva Göllüce, Büyükçekmece ve Sarıyer'de bulunan binicilik tesislerine İsöm Alo 153-3 ulaşım araçları ile götürülen özürlü çocuklara, İsöm hemşireleri refakat ediyor.

Atla Terapi tesislerinde, özürlü çocuklar seansa hazır olduktan sonra fizyoterapist gözetiminde profesyonel binicilik eğitmenleri tarafından 30'ar dakikalık periyotlarla atla terapi seansları uygulanıyor.

Seanslara özürlü çocuğun atla tanışması, dostluk kurması ve atı tımarlaması ile başlanılıyor. Özürlü çocuğun atla tanışması ve dostluk kurmasının ardından özürlü çocuğun fizyolojik ve bilişsel gereksinimine göre beden kaslarını güçlendirecek ve ruhsal açıdan kendisini rahatlatacak ata binme ve hareket egzersizleri uygulanarak, özürlü çocuğun bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerileri kazanması, geliştirmesi sağlanıyor.

2008 Yılından Günümüze 7 bin 200 Seans Atla Terapi Uygulandı;

2008 yılından günümüze yaklaşık olarak 7 bin 200 seans atla terapi hizmeti verildi. 2011 yılı için de 2400 seanslık atla terapi hedefiyle İsöm, özürlü çocuklara rehabilitasyon desteği sunacak.

Engelli çocuklara 'atlı şifa' merkezi




İzmir Atlı Polis Eğitim Merkezi'nde, haftanın üç günü engelli çocuklara atla terapi uygulanarak tedavilerine destek sağlanıyor.

İzmir Emniyeti'nin toplumsal olaylar ve maçlarda 'caydırıcı unsur' olarak kullandığı İngiliz atları, zihinsel engelli, otistik ve down sendromlu çocukları da tedavi ediyor. Haftanın üç günü Kahramanlar'daki Atlı Polis Eğitim Merkezi'nde özel eğitim öğretmenleri ve polisler, engelli grubunda yer alan çocukları atlara bindirerek onlara destek oluyor. Bir yıldır verilen 'Atlı Terapi'ye 150 engelli çocuk katıldı. Polislerin de severek verdiği eğitim sayesinde kekeme çocukların dili çözüldü, dokunmaya korkan otistik çocuklar at sevgisi sayesinde dokunmaya başladı.

Merkezde eğitim alan 150 öğrenci, 'tam zamanlı kaynaştırma' programı çerçevesinde okuluna devam eden, maddi durumu iyi olmayan ailelerin öğrenme güçlüğü çeken çocukları arasından seçildi. Bu çocuklar, atlı terapi öncesi okullarında devamsızlık problemi yaşayıp, derslerinde başarısız oluyorlardı. Arkadaşlarına uyumda sorun yaşayan çocuklarda, 'atlı terapi' sayesinde olumlu bir güdülenme yaşandı. Kekemelik sorunu çekenler, atla terapi sayesinde rahat konuşmaya başladı. Öğrencilerin atlı polisler tarafından haftada birer saat, birebir eğitim aldığı İzmir Atlı Polis Eğitim Merkezi'nde, 10 polis görev yapıyor ve 8 at bulunuyor.

Haftanın 3 günü, 4 saatlerini çocuklara ayıran İzmir Atlı Polis Eğitim Merkezi Grup Amiri Komiser Cemil Dirim, öğrenme güçlüğü olan çocuklara 1 yıldır eğitim verdiklerini belirterek, "Onlara, atlara yakınlaşmayı öğreterek işe başladık. İlk geldiklerinde ata korkuyla bakıyorlardı. Zamanla yakınlaşıp sevmeye başladılar. Şu anda at biniyorlar ve atların yıkanması dahil tüm bakımlarını da tek başına yapabiliyorlar" dedi.

GELİŞME SAĞLANDI

Zihinsel engelliler öğretmeni Aydın Alagöz, atlı terapinin bilimsel ve alternatif bir tedavi yöntemi olduğunu ifade ederek, fiziksel ve psikolojik açıdan öğrencilerinde gözle görülür gelişmeler elde ettiklerini belirtti. Alagöz, "Bu yaklaşım bedensel, zihinsel engelli ve otistik çocuklarda özgüven duygusunu da geliştiriyor. Atla terapi, engelli kişilerde kavrayışa ait fiziksel, duygusal, sosyal ve öğrenmeye ait hedefleri olan bir işlemdir. Atların ritmi ve vücut ısısı ile duyusal girdiyi artırarak nörolojik fonksiyonları geliştiriliyor" dedi.

Manisalı: En önemlisi sevgi;

Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Doktor Feride Manisalı, otistik ve down sendromlu çocukların tedavisinde at ve yunusların tercih edildiğini belirterek, "Tedavide en önemli unsur sevgidir. Hayvanlarla sevgi çalışması başarılı oluyor. Özellikle otistik çocuklar sevgisini gösteremez ve dokunma istemezler. Ama hayvanlara dokunmak onları rahatlatır. Her seansta hasta farklı bir hedef belirlenerek o doğrultuda çalıştırılır. Eğlenceli ve başarı odaklı bir program belirlenerek hastanın nörolojik ve algısal duyularının geliştirilmesine yardımcı olunur" dedi.

At binme hayalleri gerçeğe dönüştü!

Derince Belediyesi’nin hayata soktuğu Engelsiz Yaşama Destek Merkezi’nde eğitim gören çocuklar, Gebze Atlıbey Binicilik Kulübü’nde ata binerek bir hayallerine daha kavuştu.

Derince Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne bağlı olan Engelsiz Yaşama Destek Merkezi’nin engelli birey ve aileleri için düzenlemiş olduğu ‘Gebze Atlıbey Binicilik Kulübü’ etkinliğinde eğlenceli vakit geçirildi. Engelsiz Yaşama Destek Merkezi çalışanlarından anaokulu öğretmeni Tuğçe Boz ve hemşire Halime Tuna’nın da katıldığı organizasyonda, çocuklar mutlu ve neşeli bir gün geçirme imkanı buldu. Engelli birey ve ailelerinin atlara binerek Hipoterapi (At Tedavisi) imkanından faydalanmalarının amaçlandığı etkinlikte aynı zamanda katılımcıların sosyal anlamda rehabilite olmaları sağlandı.

Spastik çocuklar ‘atla’ tedavi ile hayata tutunuyor

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Anabilim Dalı Başkanı Nigar Dursun, spastik çocukların attan yararlanılarak tedavi edildiğini söyledi.

Çocukların ortalama 10 saat boyunca aldığı seans sonrasında mucizevi denecek boyutta iyileştiğini ifade eden Dursun, bu terapinin çocukların yürümesinde çok önemli olduğunu dile getirdi.
KOÜ Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Anabilim Dalı Kartepe Atçılık Meslek Yüksekokulu'nda 2 yıldır atla tedavi yöntemi kullanılıyor. Hastalar, KOÜ Atçılık Meslek Yüksekokulu’nda klasik hastane ortamından uzakta, dinlendirici doğa ortamında at binerek tedavi oluyor. Takip edilen hastalarda gözlenen değişimler her terapi seansında kamera ile kaydedilerek ciddi olarak değerlendiriliyor.

Spastik çocuklara uygulanan atlı terapi yöntemiyle özgüven artışı sağlandığını söyleyen Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nigar Dursun, spastik çocuklarda atın hareketlerinden yararlanarak terapist eşliğinde tedavilerini sürdürdüklerini ifade etti. Hastanın durumu, yaşı ve fiziksel durumuna göre eğitim uygulandığını kaydeden Dursun, “Hastanın kendi performansına göre bazen ters yürüyüşler yaptırıyoruz. Çocuk ortalama 10 saat boyunca terapiyi aldığında mucize denecek gelişmelere imza atıyor. Özellikle yürümeye geçişlerinde atla terapide çok hızlı gelişmeler kaydedildiğini gözlemliyoruz." şeklinde konuştu.

Atla terapi gören spastik çocukların denge kalitesinin arttığını söyleyen Kocaeli Üniversitesi Kartepe Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdener Balıkçı, en az 10 saat boyunca terapi alan çocukların yürüyüşlerinde dengede durmalarında farklılıklar gözlemlediklerini dile getirdi. Balıkçı, “Spastik çocukların güçlü bir hayvanla sportif faaliyette bulunması fiziksel durumun yanı sıra psikolojik açısından olumlu bir etki yaratıyor." dedi.
Spastik engelli 1.5 yaşındaki oğlu Yusuf Can Köylü'nün annesi Gülay Köylü atlı terapiye başladıktan sonra tedavinin faydalarını gördüğünü söyledi. Gülay Köylü, "Oğlumun kendine olan güveni arttı. Yürüyemiyordu ve denge kaybı vardı. 6 seanstır terapi görüyor. Artık tek başına dikilip adım atmaya başladı." diye konuştu.