Otizm Sebepleri ve Belirtileri

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Tek bir nedene dayanamayan bir çok nedenle ortaya çıkabilen genetik hastalıkların bile rol oynayabileceği bir hastalık olan Otizmden bahsedeceğiz.

Erkeklerde kızlara oranla daha fazla gözüken buna karşın kızlarda daha ağır bir tablo sergileyen bu hastalığın %10 üstün zekalı olarakta değerlendirilebilir.



Otizm.gif
Otizme Ne Sebep Olur?
otizim_cocukOtizmin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiştir. Otizmin tek bir nedeni yoktur. Pek çok nedeni olduğu artık bilinmektedir. Otistik bireylerde beyin hücreleri farklı çalışmaktadır. Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik yada fazlalık olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik hastalıklar otizme yol açar. Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir yeri vardır. Kardeş ve ikiz çalışmaları bunu doğrulamaktadır. Otistik bir çocuğun kardeşinde otizm görülme riski genel popülasyona göre 50-100 kat daha fazladır. Tek yumurta ikizlerinde her ikisinin birden otistik olma oranı çift yumurta ikizlerine göre daha fazladır. Bütün bunlar genetiğin etkisini bize gösteriyor fakat sadece genetiğin tek neden olmadığı noktasına da ulaştırıyor. Sadece genetik etkili olsaydı tek yumurta ikizlerinde her iki bebeğinde her zaman otistik olması gerekirdi. Yapılan çalışmalar bir tek gen değil birden çok genin etkileşimi sonucu hastalık yapıcı etki oluştuğunu ortaya koymuştur. Klinik tablodaki davranışsal çeşitlilik çevresel faktörlerinde etkili olduğunu düşündürmektedir. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası faktörler ile otizm arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eldeki bulgular genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocukların doğum sırasında sorun yaşama riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca, anne karnında geçirilen kızamıkçık virüsünün, pek çok anormalliğin yanında otizme de yol açabildiği bilinir.

Şu kesin olarak bilinmektedir ki, otizm tek bir nedenle olmaz, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen oldukça karmaşık bir durumdur.

Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülür fakat genelde kızlarda daha ağır seyreder. Otistik bireylerin % 70’inde zeka geriliği görülmektedir. % 30’u normal ve bu %30’luk dilimin %10’u üstün zekaya sahiptirler. Zeka düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar otizmin ağırlık derecesi üzerinde belirleyici rol oynar. Eşlik eden hastalıklar arasında en sık rastlanılanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygudurum bozuklukları ve epilepsidir. Her üç çocuktan biri epileptik anlamda risk taşımaktadır. 0-5 yaş arası ve ergenlik döneminde epilepsi nöbetlerinin görülme olasılığı artar.

Ülkemizdeki kayıtlara göre 271.000 otistik özellikleri olan bireyin bulunduğu, bu rakamın 81.000’nin 0-14 yaş arası çocuklardan oluştuğu tahmin edilmektedir. Her 110 çocuktan biri otistik özellikler göstermektedir.



Otizmin Tipik Belirtileri Nelerdir?
Otizm tanılı bireyler aşağıdaki tipik davranışların en az yarısını gösterirler. Bu semptomlar çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her bir semptomun etkisi de diğerinden farklı olabilir. Ayrıca, bu davranışlar birçok farklı sebeple ortaya çıkarak, gelişimine uygun olmayacak şekilde sergilenebilir.
Göz kontağı kısıtlıdır yada yoktur.
Çevreye ilgisizdirler.
Adına tepki vermezler.
Aşırı hareketli yada hareketsiz olabilirler.
Bazıları fiziksel temasa (öpülme, sarılma vs.) izin vermez yada hoşlanmazlar.
Çoğunlukla insanları değil cansız varlıkları tercih ederler.
Sosyal ve duygusal açıdan kendilerini izole ederler.
İşaret etmezler, ihtiyaçlarını yetişkinin elini kullanarak ifade ederler.
Taklit becerisi yoktur yada sınırlıdır.
Konuşma birçoğunda gelişmemiştir.
Konuşma gelişse bile bunu iletişim aracı olarak kullanmazlar.
Ekolaliktirler, söylenenleri papağan gibi tekrar ederler.
Zamirleri ters kullanırlar.
Uygun olmayan vurgulamalar, kalıp cümlelerle konuşurlar.
Mekanik ve tek düze ses tonu kullanırlar.
Uygunsuz gülme ve kıkırdamalar vardır.
Düzen takıntıları vardır.
Nesne takıntıları vardır. Objelere gereksiz yere bağlanma…(İp, pet şişe, araba… vs)
Rutinlerindeki değişikliklere tepki gösterirler.
Tekrarlayan davranışları (stereotipiler) vardır. (Nesneleri çevirme, el çırpma, kanat çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, parmak ucunda yürüme…)
Oyuncaklarla gerektiği gibi oynamazlar. (Arabaları dizerler,topu çevirirler…)
Hayali oyun oynamazlar.
Sürekli aynı oyunları oynamayı tercih ederler.
Bazıları çok inatçıdır.
Bazıları ses, acı, koku, ışık ve dokunuşa aşırı hassasiyet gösterebilir.
Bazıları soğuk, sıcak, acıya duyarsız olabilir.
Bazıları tehlikeye karşı duyarsız olabilir.
Yemek yeme bozuklukları vardır.
Bazıları kendine, çevresindekilere ve eşyalara zarar verebilir.
Beklemeye yada isteklerini ertelemeye pek tahammüllü değillerdir.

Otizmin Tipik Belirtileri
Otistikler aşağıdaki tipik davranışların en az yarısını gösterirler. Bu semptomlar çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her bir semptomun etkisi de diğerinden farklı olabilir. Ayrıca, Bu davranışlar birçok farklı sebeple ve yaşlarına uygun olmayacak bir şekilde sergilenebilir.
Diğer Çocuklarla ilişki kurmakta zorluk
Herşeyin aynı olmasını istemek, rutin yaşama bağlılık, değişikliklere aşırı tepki vermek
Uygunsuz ve sebepsiz gülmek ve ağlamak
Aşırı hareketlilik ya da aşırı hareketsizlik
Tehlikeye karşı duyarsızlık
Göz temasının çok az ya da hiç olmaması
Sürekli aynı oyunları oynamak
Motor hareket gelişiminde düzensizlik. (Topa vuramaz ama küpleri üst üste koyabilir.)
Acıya karşı duyarsızlık
Ekolali (Cevap vermek yerine, kendisine söylenenleri aynen tekrar etmek)
Yanlız kalmayı tercih etmek
İhtiyaçlarını belirtmekte zorlanmak. Konuşma yerine hareketlerle ihtiyaçlarını belirtmeye çalışmak
Temastan, kucağa alınmaktan ya da sevilmekten hoşlanmamak
Objeleri kendi etrafında çevirmek
Seslere karşı aşırı duyarlılık yada aşırı duyarsızlık
Normal öğrenme metodlarına karşı duyarsızlık
Objelere gereksiz yere bağlanmak
Bir sebep olmadan strese girmek, üzüntü duymak
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Çocuğum konuşmuyor, seslenince bakmıyor, otistik olabilir mi?

Eğer çocuğunuz:

Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,

İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,

Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,

Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,

Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,

Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,

Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa,

Aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa,

Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,

Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa, otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.

Çocuğunuzda bu bulgulardan tamamı olmasa da bir kısmını fark ediyorsanız vakit geçirmeden bir çocuk psikiyatristine başvurmanız çok önemlidir


10857825_10152455416906583_7934429257334417642_n.jpg

Erken Tanıda Dikkat Edilmesi Gereken En Belirgin Gelişim Özellikleri:

1. Sözel İletişimde Bozukluk:

Normal gelişim gösteren bebekler; ilk 2 yılda aşağıdaki özellikleri sergilerler.

1.ay → yüze bakma, 2.ay → gülümseme, 2-3. ay → obje takibi

2-6.ay → sesli uyaranlara tepki, 6-7 aylıkken agulama, 1 yaşında iken anlamlı tek kelimeler, 2 yaşında iken 2-3 kelimelik cümle ile konuşma başlamaktadır.

8-10.ay → bakım verenleri tercih eder, annenin yüzünü araştırırlar

12. ay → bakım verenden ayrılmaya tepki ( Annesi odadan ayrıldığında ağlar, yabancıların yanında kaygı duyarlar), Aşina yüzleri tanır ve gülümserler.

Otistik özellik gösteren bebeklerde ise;

- İşitmiyormuş gibi davranabilirler, başkalarının farkında değilmiş gibidirler, göz teması kurmaktan kaçınırlar.

- Bir grup bebekte uykusuzluk, huzursuzluk, uyku bozuklukları ve uyumsuz davranışlar gözlemlenir. Bunlar genellikle huysuz olarak adlandırılan bebeklerdir.

- Diğer bir grup bebekte ise pasiflik, sakinlik görülebilir. Bakımları kolay olmasına rağmen çevreden ilgi beklememeleri, genel ilgisizlikleri dikkat çeker.

- Duyusal olarak ilk yıllarda bazı seslere kayıtsız kalabilir veya gürültüden, bizim duymadığımız seslerden rahatsız olabilirler.

- Donuk ve boş boş bakma görülebilir, daha az mimik kullanırlar.

- Başını, ellerini, vücudunu sallama gibi tekrarlayan davranışlar görülebilir.

- Düşük kas tonusu izlenebiliyor.

12-24. ay→ işaret etmiyor, objeyi yetişkine göstermiyor, isme cevap vermiyor, uygun jestleri göstermiyor, sosyal uyaranlara tepkisiz davranıyor ise; 12. ayda babıldama yok, 16.ayda tek sözcük yok, 24. ayda spontan iki kelime ile cümle yoksa bir çocuk psikiyatristi tarafından çocuğun değerlendirilmelidir.

Otistik çocukların önemli bir bölümünde bu gelişim basamakları gecikmiştir. Bazılarında 8-18 aya dek olan konuşma basamakları başlamışsa da o dönemde ya duraklama ya da gerileme göstererek ilerlememektedir. Sonuçta otistik çocukların %50-75’inde konuşma gelişmemiştir. Geri kalan %25-50’lik kısmında ise konuşma gelişmesine rağmen kendine özgü bir şekli vardır. En çok gözlenen özellikler zamirleri yerinde kullanamama, kendilerinden 3. tekil şahıs olarak söz etme ( örneğin kendinden bahsederken ben yerine kendi ismini söylemek gibi), söylenenleri aynen tekrarlama (örneğin kendisine “hoş geldin, nasılsın?” dendiğinde o da “hoş geldin, nasılsın? der), anlamsız yere aynı kelime veya cümleleri tekrarlamalardır. Bazı nesneleri farklı şekilde isimlendirebilirler. Konuşmaları monotondur, bazen ses tonunu ayarlayamaz, durup dururken çığlık atma gibi davranışlar gözlenebilir. Konuşmalarında çoğunlukla diğer insanların düşünce ve ilgileri önem taşımaz. Bazen kendi kendilerine mırıldanırlar. Konuşmadaki gecikme sıklıkla ebeveynin dikkatini çeken ve doktora başvurmayı sağlayan belirti grubudur. İsteklerini çevresindekilerin elini kendi eliymiş gibi göstererek işaret edebilir. Ancak kendileri istediğinde çok fazla göz teması kurmadan karşısındakini elinden çekerek istediği şeyi yaptırmaya çalışarak kısıtlı iletişim kurar.

2. Duygusal ve sosyal yetersizlikler

Normal bebeklerin gelişim evreleri:

1-1.5 aylıkken anlamlı göz kontaktı, anlamlı gülümseme,
6 aylık iken aktif iletişimi başlatırlar,
8-9 aylıkken anneden ayrılmakta güçlük çeker,
9 aylıkken “ce oyunu” arkasından bay bay ve öpücük verme başlar
2 yaşındaki çocuk yaşıtları ile paralel oyun oynar,
3 yaşında karşılıklı oyuna başlar.

Otizm bozukluğu olan çocuklarda gözlenen durumlar:
- Göz kontaktı kurmama, seslenildiğinde bakmama
- Kucağa gelmeye ilgi duymama,
- Taklite dayalı oyunların gelişmemesi,
- Jest ve mimiklerin konuşmaya eşlik etmemesi,
- Arkadaş ilişkisi kuramaması,
- Oyuncaklarla amacına yönelik oynamama (örneğin arabayı ters çevirip tekerleklerini döndürürler)
- Karşısındakinin ne hissettiğini yorumlayamaması gibi zorluklar yaşamaktadırlar.

Otizm bozukluğu olan çocuklar normalde 8-12 aylarda başlayan sevincini ilgisini diğer insanlarla paylaşma ve onların dikkatini çekmeye çalışmada sorun vardır. İlgilendiği nesneyi gösterme çabası görülmez. Örneğin; bir şey başardığında başkalarıyla paylaşmamak, hoşuna giden bir oyuncağı parmağıyla işaret ederek annesine göstermemek. Normal çocuklar bunu yaparken önce oyuncağa sonra annesine sonra oyuncağa bakarlar, otistik çocuklarda ise bu üçlü davranış görülmez. Otistik çocuklarda ulaşmak istediği nesneyi elde etmek için bir diğer kişinin yardımını ister. Ancak çok fazla göz ilişkisi olmadan ve o kişinin elini tutup istediği şeyin yanına götürmek içindir. İnsanlara nesnelermiş gibi davranabilir. Başkasının elini kapıyı açtırmak için kullanır.

Sosyal-duygusal davranışlarda sınırlılık:

Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalmak: Birileri kendisine seslendiğinde ya da kendisiyle etkileşmek istediğinde tepki vermemek, duymuyormuş ya da fark etmiyormuş gibi davranmak.

Başkalarının yaptıklarına karşı ilgisizlik: Ortama birinin girmesi, ortamdan birinin çıkması, birinin konuşmaya başlaması gibi, başka çocukların çok ilgisini çeken bazı olaylar karşısında ilgisiz kalmak; böyle durumlarda, gülümseme gibi hoşnutluk ya da ağlama gibi hoşnutsuzluk ifadeleri göstermemek.

Üzülen, ağlayan, kızan, sevinen vb. kişiler karşısında duyarsız davranmak; örneğin, üzgün birini rahatlatma çabası göstermemek.

Gelişimsel düzeye uygun olmayan oyun:

Senaryolu oyunlarda sınırlılık: Oyuncaklarla evcilik, okulculuk, doktorculuk vb. hayali oyunlar oynamamak.

Sembolik oyunlarda oynayamaz: Bir nesneyi başka bir nesne olarak (örneğin, kutuyu mikrofon, araba olarak) kullanarak oyun oynamamak.

Oyuncaklarla alışılmadık biçimlerde oynamak:
sıraya dizmek, döndürmek, ağıza götürme, sallama

Nesnelerin bütünlerinden çok parçalarıyla kokuları ve tatları yada dokularıyla ilgilenmek

Sosyal oyunlara ilgisizlik: Küçük yaşlardayken, ‘ce-e’ vb. sosyal oyunlara karşı ilgi göstermemek.

3. Tekrarlayıcı hareketler, sınırlı ilgi alanı, rutin olarak bazı davranışların tekrarı

a) Tekrarlayıcı hareketler:
- Kendi çevresinde dönme
- Nesneleri Döndürme
- Dönen eşyalara ve elektronik aletlere ilgi (çamaşır makinası, elektrikli süpürge gibi)
- Ellerini kanat çırpar şekilde sallama
- Öne arkaya sallanma
- Garip el hareketleri
- Parmak ucunda yürüme
- Başını vurma, Ellerini ısırma

b) Sınırlı İlgi Alanı: Markalar, telefon numaraları, haritalar, logolar, doğum tarihleri,gazete kağıdı arabalar, vantilatör gibi farklı konulara aşırı ilgi ilgi gösterebilirler.
c) Kendi rutinlerine sıkı şekilde bağlı olma durumu:
- Eve aynı yoldan gitmek isteme
- Belli yerde alışveriş yapma
- Belli markaları tercih etme
- Oyuncakları belli bir sıraya dizme
- Yeni giysilere karşı direnme
- Kutular, şişe kapakları gibi alışılmadık nesnelere bağlanma,
- Değişikliklerden rahatsız olma

Steriotipik Yinelenen (kendini uyarıcı) davranışlar:
Sıra dışı beden hareketleri: Örneğin; parmak ucunda yürümek, çok yavaş yürümek, kendi ekseni etrafında dönmek, durduğu yerde sallanmak.
Sıra dışı el hareketleri: Örneğin; ellerini sallamak, parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirmek, ellerini farklı biçimlerde tutmak vb.

Nesnelerle ilgili sıra dışı ilgiler ve takıntılar:Nesneleri sıra dışı amaçlarla kullanmak: Örneğin, oyuncak arabanın tekerleklerini çevirmek ya da oyuncak bebeğin gözlerini-açıp kapamak vb. davranışları tekrar tekrar yapmak.
Nesnelerin duyusal özellikleriyle aşırı ilgilenmek: Örneğin, eline aldığı her nesneyi koklamak ya da gözlerinin önünde tutarak ve evirip-çevirerek incelemek.
Hareket eden nesnelere aşırı ilgi göstermek: Örneğin; tekerlek ya da pervane gibi dönen nesnelere, akan su ya da yanıp sönen ışık gibi hızlı hareket eden görüntülere uzun sürelerle bakmak.
Nesne takıntıları: Bazı sıra dışı nesneleri (örneğin, bir silgi ya da küçük bir zincir parçası) elinden bırakmak ya da gözünün önünden ayırmak istememek.
Ayrıca yüksek sesten ve kalabalıktan rahatsız olma, cansız nesneleri koklama ve tatma gibi davranışlar gösterebilirler. Bu çocuklar reklam ve müzik kanallarına aşırı ilgili olabilirler ve bu nedenle televizyon karşısında saatlerce oturabilirler. Bu da hastalığın seyrini daha da olumsuz etkiler.

Otistik çocukların reklam ve müzik kanallarını seyretmesi zararlı mıdır?
Otistik çocuklar reklamlar ve müzik programlarına fazla ilgi gösterebilir. Bu durum otistik tabloyu çok olumsuz etkiler. O nedenle bu çocukları televizyondan uzaklaştırıp sosyal ortamlara sokmak, çocukla olan iletişimi arttırmak gerekir. Ayrıca bebeklik döneminde bakım veren kişi tarafından ilgisiz bırakılmış, fazla tek başına kalmış, yaşıtlarıyla bir arada bulundurulmamış çocuklarda da otizm benzeri bulgular görülebilir. İki durumun ayırdının bir çocuk psikiyatristi tarafından yapılması gerekir. Ancak her iki durumda da çocuğun yoğun bir eğitim programına alınıp tedavi edilmesi şarttır.

Otizm tanısı nasıl konur?
otizm tanısı çocuk psikiyatristleri tarafından çocuğun gelişim basamakları, oyun şekilleri, yaşıt ilişkisi, ilgi alanları, sözel ve duygusal iletişimi hakkında ayrıntılı bilgi alınır ve çocuk gözlemlenerek konulur.

Otizmin Tedavisi
En önemlisi erken dönem tanı ve hemen birebir eğitimin başlanmasıdır. Otistik çocuklara, bireysel terapi, grup terapisi, özel eğitim ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanır. Tedavide ailenin bilgilendirilmesi ve eğitimi de önemli basamaklardan biridir. İlaç tedavisi, sıklıkla eşlik eden davranış bozuklukları, dikkat eksikliği, hiperaktivite, tekrarlayıcı hareketlerin azaltılması veya uykunun düzenlenmesi amacıyla tedaviye eklenmektedir. Kullanılan bazı ilaçların çocukları konuşma becerileri ve sosyal becerilerinde dikkat sürelerinde olumlu gelişmelere yardımcı olabildiği bilinmektedir.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst