Otizmli Çocukların En Temel Hakkı Eğitimdir!

  • Konuyu başlatan Günahsız melek(otizm)
  • Başlangıç tarihi
G

Günahsız melek(otizm)

Guest
Otizmde Eğitim

Eğitimin temel amacı çocuğun ya da bireyin toplumda bağımsızlığını arttırmak ve en az düzeyde bağımlı hale gelmesini sağlamaktır. Bu amaca ulaşmak için çocuğun ya da bireyin bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun hedefler belirlenir. Bu hedeflere ulaşmak için takvim yaşına göre bilişsel özbakım iletişim sosyal ve bağımsız yaşam becerileri değerlendirilir. Akranlarından eksik olduğu alanlar belirlenir ve yaşına uygun becerileri kazanması hedeflenir. Hedeflenen becerilerin kazanılması için BEP hazırlanır. Bu süreçte eğitimciler ve aile ortak bir çalışma sürdürürler.

Otistik özellikleri olan çocuklar bireysel olarak öğrenme stilleri ve yetenekleri açısından birbirlerine benzemezler ve birbirlerinden çok farklı özelliklere sahiptirler. Öğrenirken; farklı alanlarda farklı hızlarla gelişim gösterirler. Bu nedenle çocuğa özgü BEP hazırlanır. BEP; çocuk için belirlenen hedefleri bu hedeflere ulaşmak için kullanılacak yöntemi ve programın değerlendirilmesini içerir. Belirlenen hedefler uzun ve kısa dönemli olarak yazılır. Uzun dönemli hedefler çocuğun bir yıl süresince kazanması istenilen genel becerilerdir. Örneğin “Toplama işlemini yapar.” gibi. Kısa dönemli amaçlar ise uzun dönemli amaçların alt basamaklarıdır. Örneğin “Tek basamaklı sayı ile tek basamaklı sayıyı toplar.” gibi.

Ailenin öncelikle öğrenilmesini istediği beceriler olabileceğinden BEP hazırlanırken ailelerin yapılan toplantıya uzmanlarla birlikte katılması gerekir. Örneğin; BEP için elini yıkama becerisi hedef ise aile önce tuvalet eğitiminin kazandırılmasını isteyebilir. Aileler kendi istekleri doğrultusunda oluşan programları benimseyecekleri için onlarla birlikte oluşturulan programlar daha başarılı olacaktır ayrıca çocuğun becerilerindeki değişme ve gelişmelerde daha kolay izlenecektir.

Ailenin uzman tarafından öğretilen becerileri evde öğretmeye devam etmesi gerekir. Bunun sağlanabilmesi için özel eğitim odaları ya da özel eğitim okullarının sınıflarının aileler tarafından kameralardan ya da gözlem odalarından gözlenebilir özellikte olmalıdır. Böylelikle hem uzmanlar hem de aile aynı beceriyi aynı yöntemle aynı zamanda öğretecek ve eğitimde ev – okul tutarlılığı sağlanabilecektir.

Otistik özellikleri olan çocuklar ya da bireyler hem yeni becerileri öğrenmekte hem de öğrenilen becerileri genelleştirmede sorun yaşayabilirler. Örneğin eğitimcileri ile selamlaşmayı öğrenirken evde ya da dışarıda diğer kişilerle selamlaşmada zorluk çekebilirler. Ailenin öğretilen becerileri genelleştirmedeki rolü çok önemlidir. Çünkü özel eğitim okullarında öğrenilen becerilerin evde dışarıda parkta uygulanması ancak ailenin eğitime katılması ile mümkün olabilecektir.

Otistik özellikleri olan çocukların eğitimlerinde birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin ortak özellikleri;
Varolan uygun ya da istendik davranışları artırmak örneğin; yerinde oturma ya da dikkatini yöneltme gibi
Yeni davranışlar kazandırmak örneğin; özbakım becerileri ya da iletişim becerileri gibi
Artırılan ya da yeni kazandırılan davranışların genellenmesini sağlamak
Uygun olmayan davranışların ortaya çıkma olasılığını azaltıcı çevresel düzenlemeler yapmak
Ortaya çıkan uygun olmayan davranışları azaltmak
Davranış değişikliklerini kalıcı kılmaktır.
Otistik özellikleri olan çocukların eğitiminde genellikle aşağıdaki iki yöntemden biri benimsenmektedir:

Davranışçı Yöntem; takvim yaşı önemli değildir. Çocuğun davranışları o davranışların içinde gerçekleştiği çevre ile birlikte değerlendirip yapamadığı becerileri öğretmeyi amaçlar.


hastane.com
 
Son düzenleme:

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,076
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Eğitim en temel insan haklarından biridir. Otistikçocuklar için ise eğitimin bir başka önemi var tabi. Tek başına hayatını idame etmesi bu yapılamıyor sa zorunlu ihtiyaçlarını tek başına yapması için mutlak süretle profesyonel destek alması ve bir eğitim almaları gerekmekte.
Bu forumun açılması çok güzel olmuş. Güzelde paylaşımlar var. Otizm hakkın da gerekli bilgileri arkadaşlarımız eklemiş. kendilerine teşekkür ediyorum. Benim bu aralar başımı kaşıyacak vaktim olmadığın dan ançak forumda yazılanları takip edebiliyorum. Otizm hakkında uluslar arası araştırmalardan bir ceviri yapmayı düşünüyorum tabi zaman bulabilirsem.
 
F

Fırtına

Guest
eğitim, eğitim, eğitim.. her alanda eğitim şart..

sevgili sağlık teknikeri,
biz teşekkür ediyoruz.. seni sık sık aramızda görmek isteriz :)
 
G

Günahsız melek(otizm)

Guest
Otizm ilacı eğitimdir ve en önemlisi bunun bilincine varılması malesef ülkemizde otizm eğitimi yeterli değil hem oçemler hem özel merkezler donanım ve materyal sorunu ayrıca eğitimci azlığı dileğim biran önce üniversitelerde eğitimci sayısısın artması adına bölümlerin artması gerekli donanımın gerekli yerlere ulaşması....
 
G

Günahsız melek(otizm)

Guest
OTİZMLE MÜCADELEDE EĞİTİM
Salı, 02 Mart 2010 10:01 Necdet Karasu .Otizmle baş etmeye çalışan ailelerin yoğun bir hizmete ihtiyacı vardır.Bu hizmetin öneminin ülkemizde ne kadar anlaşıldığı şüphelidir. Aileler genel sağlık hizmetlerini hastanelerden alırken, eğitim hizmetlerini ise ya özel kurumlara ait özel eğitim merkezlerinden ya da devlet okullarından almaktadırlar. Fakat alınan bu eğitim hizmetleri yoğun ve kapsayıcı olmaktan uzaktır. Alınan bu eğitim hizmetlerinin yoğun olması gerekmektedir. ABD ve AB ülkelerinin büyük bir bölümünde ailelere sağlanan hizmetlerle ülkemizdeki hizmetlerin süre bakımından yoğunluğunu karşılaştırmak biraz zor olmaktadır. Otizmle ilgili olarak verilen eğitim hizmetleri kapsayıcı olmak zorundadır. Sağlanan eğitim hizmetleri hem çocukların gelişim alanlarına ve diğer ilişkili konulara uygun biçimde yayılmış olmalı, hem de çocuktan başlayarak ve merkeze çocuğu alarak çevresi ile ilişkili biçimde genişlemelidir.


Bunun yanında alınan eğitim hizmetlerinin içerik olarak nasıl olduğu da mutlaka değerlendirilmelidir. Eğitimde davranışsal, gelişimsel ve eğitsel amaçların net biçimde ortaya konulması önemlidir. Ancak bu biçimde yoğun ve kapsayıcı eğitim yolunda ilerlenebilmektedir. Eğitimin nasıl olması gerektiği ile ilgili olarak yazılmış bazı raporların gözden geçirilmesi ailelerin eğitimden ne bekleyeceklerini anlamaları için faydalı olabilecektir.
Otizmden etkilenmiş çocuklarla yapılan sağaltım çalışmalarının incelendiği Karasu (2008) çalışmasında elde edilen veriler ile Samuel L. Odom ve ekibi tarafından 2008 yılında Kaliforniya Eyaleti Eğitim Departmanı için hazırlanan rapordaki veriler örtüşmektedir. Bu rapor Amerika Birleşik Devletleri genelinde uygulanmakta olan ve ismi yoğun biçimde telaffuz edilen yöntemler (Lovaas, TEACCH, SonRise vb.) ile ilgili özetleme mahiyetindedir. Raporda seçilen bu yöntemler hakkında yapılmış yayınlardan tespit edilen bilimsel veriler, uygulama esnekliği ve uygulama uygunluğu ve benzeri ölçütler programların değerlendirilmesinde esas alınmıştır. Bunun sonunda varılan sonuç otizmden etkilenmiş bireylerin eğitiminde sıklıkla başvurulan programların birbirlerine yakın sonuçlar verdiğidir. Bu raporun gösterdiği sonuçlardan bir tanesi de hem yaklaşım olarak hem de kullanılan öğretim yöntemleri olarak birden daha fazla etkili yöntem bulunduğudur.
Adı geçen programların ortak noktaları özetlendiğinde şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır; davranışsal ve doğal yaklaşımlar en çok tercih edilen yaklaşımlardır. Kullandıkları öğretim yöntemleri ve davranış sağaltımları bakımından benzerlikler göstermektedirler. Tüm programlar yoğun içerikli ve oldukça kapsayıcıdırlar. Programların hepsi mutlaka aileyi de sürecin içine aktif biçimde katmayı hedeflemektedir.
Amerika birleşik Devletleri’ndeki Ulusal Otizm Merkezi’nin (National Autism Center) yine Samuel L. Odom ve ekibinin de içinde yer aldığı ama çok daha geniş bir ekibe hazırlattığı raporda bir dizi yöntem ve yaklaşım delile dayalı yöntemler, umut vaadedenler ve bilimsel delilden yoksun olanlarşeklinde sınıflandırılmıştır. Bu çalışmada bilimsel delile dayalı olanlar öncül-temelli uygulamalar, davranışsal uygulamalar, küçük çocuklara dönük kapsamlı uygulamalar, ortak dikkat öğretimi, model olma, akran eğitimi, temel tepki öğretimi, çizelgeler, kendini yönetme ve öykü-temelli uygulamalar olarak belirlenmiştir.


Bunun yanında 22 farklı uygulama ise umut vaadeden yöntem olarak belirlenmiştir. Bu çalışmaların umut vaadeden olarak adlandırılmasının nedeni haklarında yeterince yayın olmamasından kaynaklanmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde bu yöntemlerin hepsi olmasa da bir kısmının delile dayalı yöntemler arasına katılacakları varsayılabilir.


Kaliforniya Eyaleti Eğitim Departmanı için hazırlanan söz konusu raporda, programların özellikleri sıralanmıştır. Bu özellikler içerisinde program, uygulama yoğunluğu gibi konularda incelenmektedir. Bu incelemeden çıkan sonuçlarda, belli başarılar gösteren programların en kısasının bile haftada 25 saat ve üzeri eğitimi içerdiği ve aynı zamanda eğitim ortamlarında gerçekleştirilenlerin ev ortamlarına taşınmasını gerekli kıldığı görülmektedir. Yine benzer biçimde çok kıymetli araştırmacılar tarafından Autism Speaks organizasyonu için hazırlanan aile rehberinde özetlenen etkili programların hepsinin haftada 25 saat ve üzeri eğitimin önemine vurgu yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle çocukların alacakları eğitimlerin süresinin uzatılmasının önemi bir kere daha göze batmaktadır.


Otizmden etkilenmiş bireylere yardım etmenin yolu bilimsel, sağlıklı ve yoğun bir eğitim sürecinin eğitim çağı boyunca aralıksız sürmesini sağlamaktır.

Çocuğumuzun Eğitimi için Kurum Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ailelerimiz, eğitime başlarken olmasa bile zaman içinde eğitim almakta oldukları kurumu değerlendirebilmek için bazı sorular sorabilmelidirler. Eğitime yeni başladıkları dönemlerde sorularda geçen bazı kavramların ne olduğu ya da kaliteli eğitimin nasıl olması gerektiği konusunda net fikirleri olmayabilir. Fakat zaman içinde iyiyi kötüyü daha iyi ayırabileceklerdir. Ayırabilmeleri için gerekli olan bilgileri de zaten devam ettikleri kurumdan beklemeleri gerekmektedir. Eğer, bu konuda tatmin edici bilgi alamıyorlarsa; o zaman devam ettikleri kurumu tekrar değerlendirmeleri gerektiğini bilmelerinde fayda vardır. Eğitim kurumlarını ziyaret ederken birçok süslü sözler duyabilirsiniz. Bir süredir yaygın biçimde yaşanan istismar konularından biri olan otizmden etkilenmiş çocukların eğitimi konusunda ailelerimiz çok hassas olmak durumundadırlar. Ortalıkta çok sayıda ‘otizm uzmanı’ dolanmaktadır. Ülkemizde böyle bir ünvan ya da uzmanlık sağlayan bir kurum yoktur. Yurtdışında eğitim aldığını iddia edenler olursa, mutlaka oradan alınmış belgesini talep edin. İlgilendiğiniz kurumda başka otizmden etkilenmiş çocukların olup olmadığını, personelin bu çocuklarla çalışmak için ne kadar eğitimli ne kadar tecrübeli olduğunu soruşturun. Diğer ailelerle görüşün. Aklınızda tutmanız gereken; yanlış uygulamalarla vakit kaybetmemeliyim, olmalıdır. Aşağıda kendi kendinize sorup evet-hayır diyerek cevaplayabileceğiniz sorular vardır. Bu tablodaki sorular bir eğitim kurumunun kalitesi için mükemmel bilgi sağlamayabilir, fakat başlangıç için aklınızda tutmanız gerekenler hakkında size yol gösterici olabilir. Ne kadar çok evet cevabı varsa, devam ettiğiniz kurum hakkında daha olumlu fikirlere sahip olabilirsiniz.



Sorular Evet Hayır
Sınıf Ortamı Hakkında sorular
Sınıf güvenli ve temiz midir?
Kullanılan araçlar iyi düzenlenmiş ve sağlam mıdır?
Oturuş biçimi çocuğa müdahale edebilecek şekilde midir?
Sınıf ortamı görsel bakımdan destekleyici midir?
Etkinlikler için farklı uygulama noktaları var mı?
İletişim
Öğretmen, öğrenciyi iyi karşılıyor mu?
Öğretmenin iletişimde ses tonu olumlu mu?
Öğretmen, öğrencinin çabasını farkediyor mu?
Öğretmen, öğrencinin olumlu davranışlarındaki artışı farkediyor mu?
Öğretmen, öğrenciyi diğer bireylerle iletişim için yönlendiriyor mu?
Öğretmen, sosyalliği arttırmaya çalışıyor mu?
Öğretmen, alternatif iletişim denemeleri yapıyor mu?
Öğretim
Öğretmen, yöntem çeşitliliğine sahip midir?
Öğretmen, pekiştireç kullanımına dikkat eder mi?
Öğretmen, ipuçlarını uygun kullanır mı?
Öğretmen, öğretim süresinin uzunluk ve kısalığına dikkat eder mi?
Değerlendirme
Aileyi değerlendirme sürecine katıyorlar mı?
Öğretmen, amaçlar konusunda aileyi bilgilendiriyor mu?
Öğretmen, derste yapılanlarla amaçları nasıl ilişkilendirdiğini açıklıyor mu?
Öğretmen, düzenli kayıt tutuyor mu?
İşlevsel Davranışlar
Öğretmen, problem davranışlar için önden tedbir alıyor mu?
Davranış problemleri için sağaltım planı hazırlar mı?
Ailelerle İlişkiler
Ailelerle etkili iletişim kuruyor mu?
Aileler, iletişimde öğretmene güvenebilir mi?
Aile ile düzenli iletişim kuruluyor mu?
Ailelerle düzenli toplantılar yapılıyor mu?
Öğretmen, aileyi sınıfa almaya çalışıyor mu?
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
F

Fırtına

Guest
günahsız melek,
dile getirdiğin sorun'a katılıyorum.. ve dileğine amin diyorum..
 
G

Günahsız melek(otizm)

Guest
Otizmde Eğitim

Cuma, 20 Kasım 2009 11:22

Eğitimin temel amacı, çocuğun ya da bireyin toplumda bağımsızlığını arttırmak ve en az düzeyde bağımlı hale gelmesini sağlamaktır. Bu amaca ulaşmak için çocuğun ya da bireyin bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun, hedefler belirlenir. Bu hedeflere ulaşmak için, takvim yaşına göre, bilişsel, özbakım, iletişim, sosyal ve bağımsız yaşam becerileri değerlendirilir. Akranlarından eksik olduğu alanlar belirlenir ve yaşına uygun becerileri kazanması hedeflenir. Hedeflenen becerilerin kazanılması için BEP hazırlanır. Bu süreçte eğitimciler ve aile ortak bir çalışma sürdürürler.

Otistik özellikleri olan çocuklar bireysel olarak, öğrenme stilleri ve yetenekleri açısından birbirlerine benzemezler ve birbirlerinden çok farklı özelliklere sahiptirler. Öğrenirken; farklı alanlarda farklı hızlarla gelişim gösterirler. Bu nedenle, çocuğa özgü BEP hazırlanır. BEP; çocuk için belirlenen hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için kullanılacak yöntemi ve programın değerlendirilmesini içerir. Belirlenen hedefler uzun ve kısa dönemli olarak yazılır. Uzun dönemli hedefler, çocuğun bir yıl süresince kazanması istenilen genel becerilerdir. Örneğin, “Toplama işlemini yapar.” gibi. Kısa dönemli amaçlar ise uzun dönemli amaçların alt basamaklarıdır. Örneğin, “Tek basamaklı sayı ile tek basamaklı sayıyı toplar.” gibi.

Ailenin öncelikle öğrenilmesini istediği beceriler olabileceğinden BEP hazırlanırken, ailelerin yapılan toplantıya uzmanlarla birlikte katılması gerekir. Örneğin; BEP için, elini yıkama becerisi hedef ise, aile önce tuvalet eğitiminin kazandırılmasını isteyebilir. Aileler kendi istekleri doğrultusunda oluşan programları benimseyecekleri için, onlarla birlikte oluşturulan programlar daha başarılı olacaktır, ayrıca çocuğun becerilerindeki değişme ve gelişmelerde daha kolay izlenecektir.

Ailenin uzman tarafından öğretilen becerileri evde öğretmeye devam etmesi gerekir. Bunun sağlanabilmesi için, özel eğitim odaları ya da özel eğitim okullarının sınıflarının, aileler tarafından kameralardan ya da gözlem odalarından gözlenebilir özellikte olmalıdır. Böylelikle, hem uzmanlar hem de aile aynı beceriyi aynı yöntemle aynı zamanda öğretecek ve eğitimde ev – okul tutarlılığı sağlanabilecektir.

Otistik özellikleri olan çocuklar ya da bireyler hem yeni becerileri öğrenmekte, hem de öğrenilen becerileri genelleştirmede sorun yaşayabilirler. Örneğin, eğitimcileri ile selamlaşmayı öğrenirken, evde ya da dışarıda diğer kişilerle selamlaşmada zorluk çekebilirler. Ailenin öğretilen becerileri genelleştirmedeki rolü çok önemlidir. Çünkü özel eğitim okullarında öğrenilen becerilerin evde, dışarıda, parkta uygulanması ancak ailenin eğitime katılması ile mümkün olabilecektir.

Otistik özellikleri olan çocukların eğitimlerinde birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin ortak özellikleri;
Varolan uygun ya da istendik davranışları artırmak, örneğin; yerinde oturma ya da dikkatini yöneltme gibi,
Yeni davranışlar kazandırmak, örneğin; özbakım becerileri ya da iletişim becerileri gibi,
Artırılan ya da yeni kazandırılan davranışların genellenmesini sağlamak,
Uygun olmayan davranışların ortaya çıkma olasılığını azaltıcı çevresel düzenlemeler yapmak,
Ortaya çıkan uygun olmayan davranışları azaltmak,
Davranış değişikliklerini kalıcı kılmaktır.
Otistik özellikleri olan çocukların eğitiminde, genellikle aşağıdaki iki yöntemden biri benimsenmektedir:

Davranışçı Yöntem; takvim yaşı önemli değildir. Çocuğun davranışları, o davranışların içinde gerçekleştiği çevre ile birlikte değerlendirip, yapamadığı becerileri öğretmeyi amaçlar.

TEACH (gelişimsel) Yöntem ise, çocuğu değerlendirip, bireysel özelliklerine uygun çevre düzenlemesi yaparak, ilgi ve yeteneklerinin doğrultusunda becerilerini geliştirmeyi hedefler.

Tohum Otizm Vakfı

http://www.cocukpsikologum.com/psikolojik-sorunlar-faydali-bilgiler-okul-ders-ogrenci-cocuk-psikologu-psikoterapi-etkinlik-takvimi-egitim-psikologum-yardim-merkezi/81-otizm/1156-otizmde-eitim.html
 
Son düzenleme:
G

Günahsız melek(otizm)

Guest
EĞİTİM:
Otistik Çocuklarda Eğitim...
Otizmin tedavisi konusunda yapılan birçok çalışma sonucuna göre,en iyi tedavinin eğitim olduğu anlaşılmıştırBu nedenle otistik çocukların eğitimine olabildiğince erken yaşta başlamak çok önemlidirEğitimde öncelikle öğrenmeye hazırlık(göz kontağı,oturma,dikkat süresi),iletişim ve öz bakım becerileri olacak şekilde kolaydan zora doğru bir sıra izlenmelidir

Beceri öğretiminde süre;becerinin her bir basamağında,otistik birey beceriyi kendi kendine yardımsız yapabilene kadar devam edilir

Beceri öğretiminde ortam;öğreteceğimiz beceriye uygun olmalıdır(Örn: Diş fırçalama becerisi öğretilirken,bunu her zaman dişini fırçaladığı banyo ortamında gerçekleştirmek daha uygun olacaktır)Ayrıca beceri öğretimi yapılacak ortamın, çocuğun dikkatini dağıtacak materyal ve oyuncaklardan arındırılmış olması gerekmektedir

Beceri öğretiminde tutarlılık;çocuğun yakın çevresindeki diğer kişilerin de planlanan beceri öğretiminden haberdar edilmesi ve onların da eğitimci gibi davranması sağlanmalıdır

Beceri öğretiminde öncelik;öğretimi yapılacak becerinin günlük yaşamdaki yeri ve önemi,o becerinin öncelikli olarak seçilmesinde belirleyici bir ölçüt olmalıdır(Örn:Özbakım becerileri:tuvalet,yemek yeme,vb) günlük yaşamda daha sık karşılaşılmasından ve kazanılmadığında büyük problemlere yol açabileceğinden dolayı öncelikli olmalıdır

Beceri öğretiminde uygunluk;öğretilecek beceriler çocuğun yaşına ve performansına uygun olmalıdırÖrn;3 yaşında olan ve el becerisi yeterince gelişmemiş olan çocuğunuza ayakkabısının bağcığını kendi başına bağlamasına yönelik eğitim vermek uygun değildir

Beceri öğretimin de önkoşullar;öğretimi yapılacak beceriler birbirinin önkoşul becerisi olabilmektedirÖrn:tuvalet becerisini kazandırmadan önce,önkoşul beceri olarak uygun oturma becerisinin kazandırılması gerekmektedir

Beceri öğretiminde ödüllendirme;bir becerinin yeni öğretilmeye başlandığı zamanlarda çocuğu beceriyi her tamamlayışında ödüllendirmek gerekirBeceriyi tam olarak yapmaya başladığında ödüller seyrekleştirilirAncak sözel övgüler sürekli kullanılmaya devam edilir

Eğitim programları yapılandırılmış ortam olarak adlandırdığımız,bir yetişkin ve bir çocuğun birlikte olduğu,çeşitli öğretim tekniklerinin kullanıldığı,uyarıcısız ortamda uygulanır Çocuğun yapılandırılmış ortamda kazandığı becerileri,başka ortamlarda da kullanabilmesi için uygulanan genelleştirme programları da eğitimde temel taşlardır Çocuklarımıza olabildiğince erken yaşta teşhis konması,eğitime erken başlanması,çocuklarımız hazır oldukları zaman normal eğitim kurumlarına devam edebilmeleri temel amacımız olmalıdır

OTİSTİK ÇOCUKLARIN EĞİTİMİNDE DİKKAT EDİLECEK ÖNEMLİ YAKLAŞIMLAR:
Otistik çocuklarda sinir sistemine giren uyarıcıların yorumu bir nedenden dolayı yapılamamaktadırBu çocukların zekası yerinde olabilmekte,işitebilmekte ve okuyabilmektedirlerAncak işittiklerini ve okuduklarını anlayamamaktadırlarDili algılamada bir nedenden dolayı yetersizlikleri bulunmaktadır

Dili algılayamadıkları için dikkatlerini konuşulana ve konuşan kişiye verememektedirlerBirisi konuşurken o kişinin yüzüne bakmamakta ve bunun sonucu olarak diğer insanlardan ve çevreden kopmaktadırlarDiğer insanların yorumlarını sözel olarak alamadıkları için yüz ifadelerini de yorumlayamamaktadırlar;Dolayısı ile hem konuşma gelişmemekte,hem de duygularını ifade etmeyi öğrenememektedirlerBunun sonucu olarak kavramlar gelişmemektedir

Kavramların Algılanmasında Güçlük Çıkaran Etmenler

• Otistik çocukların çoğu tehlikelerin farkında değildir(Pencere-Trafik)

• Sözcüklerin mecaz anlamlarını anlamada yetersizdirler(Deyimler ve atasözlerini anlamada güçlük
çekerler)

• Zıt anlamlı kelimeleri farklı telaffuz ederler(Sıcak-Sıcaksız,Soğuk-Soğuksuz)

• Bazı seslere karşı aşırı duyarlılık gösterirler(Sevme-Korkma)

• Geçmişi ve şimdiyi karıştırma,buna bağlı olarak anlamsız gülme ve ağlamalar(zaman üzüntü ve
sevincini köreltmez,geçmiş olayı şimdi oluyormuş gibi hatırlarlar)

• Zamirleri karıştırma(Kendisinden “o” diye söz etme)

• Otistik çocuklarda zeka dağılımı da çok değişkendirAğır zeka geriliğinden üstün zekalıya dek genişleyen bir yelpazedir Otistik çocuklar için yaşamın ilk yıllarında(5 yaşından önce) aldığı tedavi ve özel eğitim çok önemlidir

Otistik bozukluk konusuna;çocuklarla çalışan herkesin,çeşitli alanlarda çalışan hekimlerin,rehberlik merkezlerinde çalışan psikologların ve eğitimcilerin duyarlı olması gerekirEn ufak kuşkularında çocuk psikiyatrisi klinikleriyle işbirliği yapmaları,bu çocukların daha erken yaşta tanınmalarını ve tedavi programlarının yapılmasını sağlayacaktırBöylece otistik çocuklar da bireysel özelliklerine göre maksimum performanslarını kullanabilme imkanlarını yakalayabilecek ve toplum içinde daha uyumlu hale gelebileceklerdir

Özel eğitim alan,otizm ile ilgilenen tedavi merkezleri ile ilişkisini kesmeyen ailelerin çocuklarında şu ilerlemeler görülebilmektedir: Göz teması sağlanabilmekte, belirgin dil bilgisi hatası yapsa bile konuşabilmekte,ilköğretimi bitirebilmekte,daha sıcak ve cana yakın olabilmektedirDeğişik sosyal ortamlarda(lokanta ve misafirlik gibi) anne-babasını mahcup etmeyip uygun biçimde davranabilmekte,kendi başına yakınlarının evlerine gidebilmekte,tanıdık bakkaldan kendi isteklerini ve annesinin söylediklerinin alıp getirebilmektedirAncak bu çocuklar bile halen otistik belirtiler göstermekte olabilir veya belirtilerin izleri görülebilir

Otizmi yakından incelediğimizde görmekteyiz ki;
hiç beklenmedik zihinsel güçleri bazen gösterebilmekte,nasıl işlediğini anlayamadığımız bir mekanizma ile çok karmaşık bir yönergeyi alabilmekte,çok karmaşık bir sözcüğü telaffuz edebilmekte,hiç konuşmayanlar bile bir veya birkaç kez çok anlamlı,spontan bir cümle söyleyebilmektedirler

Otistik çocukların %11-34’ü yüksek işlevlidirBu çocuklar ifade edilebilir bir dil ve iyi bir zeka düzeyine sahip olgu grubudur Bireysel ve grup eğitimleri ile belirli bir seviyeye gelen otistik çocuklar kaynaştırma eğitimi alabilirler Ancak otistik çocukların kaynaştırılacağı okul ve sınıf ortamı önceden düzenlenmelidirÇocuğun kaynaştırma eğitimi alacağı okulun müdürü,sınıf öğretmenleri,rehber öğretmen ve öğrenciler otistik çocuğun özelliklerini bilmelidirOkulda otistik çocuğun kabul göreceği bir ortam hazırlanmalıdır

Otistik çocukların soyut ifadeleri anlamadaki güçlükleri iletişim kurmalarını engellemektedirBu nedenle öğretmen açık ve net bir dil kullanmalıdır”Ayaklarım beni öldürüyor” ya da “Neredeyse arkadaşının gözünü çıkarıyordu” gibi ifadeler kullanmaktan çekinmelidirÜst düzey iletişim becerileri olan otistik çocuklar bile çok soyut olan bu kavramları anlamada zorlanacaktır

Sınıfa yönergeler verilirken,öğretmen “Şimdi defterlerinizi açın!” ifadesinin yanı sıra “Ali sen de defterini aç!” gibi ifadeler kullanarak,tüm sınıfın yapmasını istediği davranışı otistik çocuğun da yapmasını istediğini belirtmesi anlamayı kolaylaştıracaktırAnlatılan konunun görselleştirilmesi,ders anlatılırken görsel materyaller kullanılması da özellikle yardımcı olacaktır



Forumalev.net
 
Son düzenleme:
Tekerlekli Sandalye
Üst