Otoskleroz Nedir? Tanı ve Tedavisi

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Otoskleroz genellikle çok sessiz başlar. Çoğu kez bebeklik çağında baş*lamasına karşın ilk belirtileri daha geç yaşlara değin ortaya çıkmaz; çocuk an*cak ergenlik çağında, örneğin bir soğuk i algınlığından sonra kulaklarından biri-| nin daha az işittiğini fark eder. Aym za-I manda kulakta rahatsız edici uğultular*dan da yakınır. Otoskleroz kadınlarda daha sık görülür.
tşitme kaybı gittikçe ağırlaşır ve öbür kulakta da ortaya çıkar. Hastaların çoğu ancak sağırlaşmanın belirgin hale geldiği bu noktada uzman hekime baş*vurur.

Otoskopla yapılan kulak muayene*sinde genellikle anormal bir bulgu sap-tanamaz. Kulak zan sağlamdır; ortaku*lak boşluğunda olağandışı salgı biriki*mi yoktur. Buna karşılık işitme ölçümü (odyometri ve timpanometri) sonuçları ortakulağı ilgilendiren iletim tipi bir bozukîuğu ortaya koyar. Bazen zar üzerin*de bölgesel bir pembeleşme alanı göz*lenir ve bu durum klinik bulgularla bir*likte değerlendirildiğinde güçlü bir otoskleroz kuşkusu uyandırır.
Otoskleroz birbirini izleyen durakla*ma ve ağırlaşma dönemleriyle ilerler. Kadınlarda ağırlaşma dönemleri âdet çevrimine ve özellikle gebelik, doğum ve emzirme dönemlerine rastlar. Bu ne*denle ilerleyici otosklerozu olan kadın*ların gebe kalmaması Önerilir.

Hastalık ilerledikçe sağırlığa yol açan bozukluğun tipi değişir. Başlan*gıçta iletim bozukluğuna bağlı olarak pes tonlar daha az işiîilirken daha sonra sinirsel tip sağırlığa bağlı olarak tiz ses*ler de az işitilir. Bu nedenle işitme öl*çümünde her iki tip (karma) sağırlığı da gösteren odyometrik eğri elde edilir.

NEDENLERİ
Otosklerozun genel kabul gören nedeni ıçkulakta yetersiz beslenmeye bağlı ge*lişim bozukluğudur (distrofl). Kan do-laşımıyla iyi beslenemeyen içkulağm kemikdokusunda anormal bir gelişme görülür. İçkulakta kulak salyangozu, yanın daire kanalcıkları gibi çok duyar*lı yapılar bulunur. Bunlar oval pencere ve yuvarlak pencere aracılığıyla ortaku*lağa bağlanır.
Otoksklerozda içkulağın kemikdo-kusu düzensiz ve aşırı gelişme göstere*rek özellikle oval pencerenin kenarları*nı çevirir. Üzengi kemiği oval pencere*ye yapışır ve normal koşullarda oval pencerenin boşluğunda titreşen bu ke*mik hareketsiz kalır. Böylece titreşimle*ri kulak zarından içkulak sıvılarına ile*ten kulak kemikçiklerinin işlevi aksar ve işitme kaybı ortaya çıkar.
Otosklerozda üzengi kemiğinin oval pencereye yapışık olduğu bilinmekle birlikte hastalığın temelindeki kemik distrofisinin nedeni tam bilinmemekte*dir. Bu konudaki değişik kuramların hiçbiri tam geçerli değildir. Otosklero-zun bazı ailelerde sık görülmesi, yapı*sal ve kalıtsal etkenlerin ağırlık taşıdı*ğını düşündürürse de eldeki veriler ke*sin değildir.

Otosklerozun kadın cinsel yaşamı*nın evreleriyle sıkı bağlantısı hormonal bir hastalık olabileceğini düşündür*müş, ama bu durum da kanıtlanmamış*tır. Benzer biçimde hastalarda vitamin eksikliği de görülmemiştir. Otoskleroz anormal bir kemikleşme süreci oldu*ğundan, hormon ve vitaminlerin etkisi*ni vurgulayan kuram geçerli olabilir, ama bu maddelerin nasıl etki gösterdi*ği açıklanmış değildir.
Kemikleşme sürecinin incelenmesi otosklerozun nedenleri olarak kalsiyum ve fosfor metabolizmasındaki bozukluk*ların gösterilmesine yol açmıştır. Oysa otoskleroz günümüzde daha çok destek-doku ve bağdoku hastalıkları grubunda değerlendirilmektedir.

TEDAVİ
Otosklerozun tedavisi karmaşıktır ve her olgu ayrı değerlendirilir. Hastalığa karşı bir korunma önlemi yoktur; has*talık ortaya çıktıktan sonra dikkatle iz*lenmesi gerekir. İşitme kaybı çok ağır olmadıkça tedavi edilebilir, ama cerrahi girişim dışındaki tedavi sonuçları1 yetersizdir. Cerrahi girişimin hasta erişkin yaşa ulaştıktan sonra, tam sa*ğırlık ortaya çıkmadan ve hastalığın I durakladığı bir sırada yapılması gere-1 kir. Uzun dönemli sonucu açısından] başka güvenilir yol yoktur.
Otosklerozun cerrahi tedavisinde 1 çeşitli yöntemler denenmiştir. Günü*müzde daha çok üzengi kemiğinin hare*ketli duruma getirilmesi ya da çıkarıl- j ması gibi teknikler kullanılmaktadır. Ayrıca antibiyotik tedavisiyle içkulakta tehlikeli iltihapların gelişmesi önlene-bilmekte ve ortakulak yapılarının ayrın*tılı olarak görülmesini sağlayan çiftgöz-mercekli (binoküler) kulak mikrosko-punun kullanılmasıyla mikrocerrahi tekniklerinde başarı sağlanmaktadır.
Cerrahı girişime olanak vermeyen durumlarda işitme protezi yarar sağla*yabilir. Bu tür aletler “Tedavi Önerile*ri” cildinde “İşitme Protezleri” bölü*münde ele alınmıştır. Bu alandaki tek*nolojik gelişmeler sayesinde işitme iş*levi artık hiç değilse bir ölçüde düzel*tilebilmektedir.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst