Merhaba arkadaşlar, geçtiğimiz günlerde resmi gazetede yayınlanan ve yürürlüğe giren engelli araç alımında 10 yıl süreyle satılamama, %40 yerlilik oranı şartı getirilmesinin arka perdesinde ne olduğunu açıkça konuşmak ve dillendirmek gerek. İstatistiklere dayalı vereceğimiz rakamlar engelli araç alımında yapılan son düzenlemenin perde arkasını açıkça gözler önüne serecek.
Lafı fazla uzatmadan sonda söyleyeceğimizi ilk başta söyleyip sonrasında konunun detaylarına geçelim. Kimse kimseyi kandırmasın konuyu yakından takip eden herkes şunu çok iyi biliyor ki, bu yeni düzenleme, engelli araç alımında yaşanan süistimaller nedeniyle değil devletin ÖTV indirimli araçlardan alamadığı vergiye göz koyması nedeniyle yapıldı. İşin suiistimal boyutu arka plandaki gerçeği gizlemekten başka bir şey değil.
Konuyu daha anlaşılır şekilde ete kemiğe büründürmek adına olaya rakamlarla bakalım. 2024 yılında otomobil ve hafif ticari araç satışında tüm zamanların rekoru kırılarak kabaca 1 milyon 200 bin otomobil ve hafif ticari araç satılmış. Bu rakam otomotiv piyasasında tüm zamanların rekoru. Bu satılan araçları 200 bin adetten fazlası engelli indirimiyle alınan araçları kapsıyor. Şu görselde net rakamlar yer almakta.
Yine kabaca bir hesap yaptığımızda mevcut satılan araçların beşte biri ÖTV indirimli satılmış. Yani devlet en büyük vergi kaynağı olan otomotiv piyasasında beşte birlik gelirden vazgeçmiş. Bu gerçeği cebimize koyalım. Bu rakamlara vakıf maliye yetkilileri mevcut ekonomik durumda nereden para bulurum arayışında oldukları için bu rakamlara bakıp, burada büyük vergi kaybı var. O halde biz bu kaybın önüne yeni bir düzenlemeyle geçelim dediler ve fitili ateşlediler. Hikâye tamamen bundan ibaret.
Hepimiz biliyoruz, otomobilden alınan vergi en büyük vergi geliri. Vatandaş bir otomobil aldığında ÖTV ve MTV dahil ettiğimizde bir otomobilde devlete almış oluyor. Yani devlet yetkilileri ellerindeki verilere bakıp 200 bin engelli aracı satıldıysa burada devlet 200 bin araçtan vergi alamadı. Bu vergi kaybının nasıl önüne geçeriz diye düşünüldü ve olanlar oldu.
Peki, söylenildiği gibi hiç mi suiistimaller yaşanmadı? Elbette yaşanmıştır ve insanoğlu var oldukça tüm alanlarda olduğu gibi bu alanda da yaşanmıştır ve bundan sonrada yaşanacaktır. Burada devletin görevi bir yerde bir suiistimal varsa o suiistimalin önüne geçmek adına verilen hakkı toptan kısıtlamak adına yeni düzenlemeler yaparak önüne geçmektir. Örneğin rüşvet alan memurlar varsa memurluğu hepten mi kaldırmamız lazım? Yada ihalelerde yolsuzluk olduğunda ihale müessesini iptal mi ediyoruz?
Düzenleme öncesi binlerce kişi parasını verip aracını almış, parasını vererek aparatlarını taktırmış, onay için maliyeye göndermiş, maliyede evrakları kabul edip inceleme başlatmıştı. Bu yeni süreçte bu kişilerin durumunun ne olacağı şuan bilinmiyor.
Ayrıca önceden ÖTV indirimli alınabilecek otomobil sayısı kabaca 40 civarıyken bu yeni düzenlemeyle bu sayı yaklaşık 10 modelle sınırlanmış durumda.
Bu 10 modelin neredeyse tamamı biz engellilerin kullanımına uygun değil. Bizler akülü tekerlekli sandalye kullanan kişileriz. Veya engelli çocuğu olan bir anne araç bagajına çocuğunun pusetini koyacak. Akülü tekerlekli sandalyemizi, engelli pusetimizi nasıl araç bagajına koyacağız?
Lafı fazla uzatmadan sonda söyleyeceğimizi ilk başta söyleyip sonrasında konunun detaylarına geçelim. Kimse kimseyi kandırmasın konuyu yakından takip eden herkes şunu çok iyi biliyor ki, bu yeni düzenleme, engelli araç alımında yaşanan süistimaller nedeniyle değil devletin ÖTV indirimli araçlardan alamadığı vergiye göz koyması nedeniyle yapıldı. İşin suiistimal boyutu arka plandaki gerçeği gizlemekten başka bir şey değil.
Engelli Araç Alımındaki Düzenlemenin Arka Planı
Konuyu daha anlaşılır şekilde ete kemiğe büründürmek adına olaya rakamlarla bakalım. 2024 yılında otomobil ve hafif ticari araç satışında tüm zamanların rekoru kırılarak kabaca 1 milyon 200 bin otomobil ve hafif ticari araç satılmış. Bu rakam otomotiv piyasasında tüm zamanların rekoru. Bu satılan araçları 200 bin adetten fazlası engelli indirimiyle alınan araçları kapsıyor. Şu görselde net rakamlar yer almakta.
Yine kabaca bir hesap yaptığımızda mevcut satılan araçların beşte biri ÖTV indirimli satılmış. Yani devlet en büyük vergi kaynağı olan otomotiv piyasasında beşte birlik gelirden vazgeçmiş. Bu gerçeği cebimize koyalım. Bu rakamlara vakıf maliye yetkilileri mevcut ekonomik durumda nereden para bulurum arayışında oldukları için bu rakamlara bakıp, burada büyük vergi kaybı var. O halde biz bu kaybın önüne yeni bir düzenlemeyle geçelim dediler ve fitili ateşlediler. Hikâye tamamen bundan ibaret.
Hepimiz biliyoruz, otomobilden alınan vergi en büyük vergi geliri. Vatandaş bir otomobil aldığında ÖTV ve MTV dahil ettiğimizde bir otomobilde devlete almış oluyor. Yani devlet yetkilileri ellerindeki verilere bakıp 200 bin engelli aracı satıldıysa burada devlet 200 bin araçtan vergi alamadı. Bu vergi kaybının nasıl önüne geçeriz diye düşünüldü ve olanlar oldu.
Peki, söylenildiği gibi hiç mi suiistimaller yaşanmadı? Elbette yaşanmıştır ve insanoğlu var oldukça tüm alanlarda olduğu gibi bu alanda da yaşanmıştır ve bundan sonrada yaşanacaktır. Burada devletin görevi bir yerde bir suiistimal varsa o suiistimalin önüne geçmek adına verilen hakkı toptan kısıtlamak adına yeni düzenlemeler yaparak önüne geçmektir. Örneğin rüşvet alan memurlar varsa memurluğu hepten mi kaldırmamız lazım? Yada ihalelerde yolsuzluk olduğunda ihale müessesini iptal mi ediyoruz?
ÖTV Düzenlemesinin Yaşattığı Mağduriyetler
Düzenleme öncesi binlerce kişi parasını verip aracını almış, parasını vererek aparatlarını taktırmış, onay için maliyeye göndermiş, maliyede evrakları kabul edip inceleme başlatmıştı. Bu yeni süreçte bu kişilerin durumunun ne olacağı şuan bilinmiyor.
Ayrıca önceden ÖTV indirimli alınabilecek otomobil sayısı kabaca 40 civarıyken bu yeni düzenlemeyle bu sayı yaklaşık 10 modelle sınırlanmış durumda.
Bu 10 modelin neredeyse tamamı biz engellilerin kullanımına uygun değil. Bizler akülü tekerlekli sandalye kullanan kişileriz. Veya engelli çocuğu olan bir anne araç bagajına çocuğunun pusetini koyacak. Akülü tekerlekli sandalyemizi, engelli pusetimizi nasıl araç bagajına koyacağız?