Ozon tedavisi nedir, nerelerde hangi hastalıklarda kullanılır?

Mehmet Yalçın

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
5,369
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Ozon nedir: Ozon tedavisi /terapisi hastalıkların tedavisinde uzun yıllardır kullanılan bir tedavi şeklidir. Ozon üç oksijen atomundan oluşan kimyasal bileşiktir (03).
Ozon fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde yahut deniz kıyısında doğal olarak oluşur. Çok güçlü okside etme özelliği vardır. Etkin bir dezenfektasyon maddesidir. Etkin dezenfektasyon özelliği sayesinde tüm dünyada içme sularındaki mikropları öldürmek amacıyla arıtma tesislerinde güvenle kullanılmaktadır.
Aktif oksijen molekülü olan ozon gazı kullanılarak yapılan iyileştirici tedavilere “ozon terapi“ denilmektedir.

Ozon Tedavisinin Tarihcesi:

Ozonun etkileri 1800’yıllarda keşfedilmiş, ancak ozonlama yaklaşık 150 yıldır kullanılan ve kıymeti ve etkileri yeni yeni anlaşılmaya başlamıştır.
1915 yılında Dr. Albert Wolf 1. Dünya Savaşında gangren ve ateşli silah yaralarını ozonla tedavi etmeyi başardı.
1958 yılında Dr. J. Hansler ve Dr. Hans Wolf derideki hastalıklarda ozonu torbalama yöntemi ile uyguladı.
1990 yılında Dr. Bocci ozonun immun sistemi nasıl güçlendirdiğini bilimsel olarak kanıtladı.

1991 yılında H. Kirchner diş hekimliğinde kanal tedavilerinde ozonu başarıyla uyguladı.

1998 yılında Dr. Bocci ve Dr. Leon, 1999 yılında da Dr. Peralta farmokolojik olarak ozonun serbest radikallere karşı antioksidan sistemleri nasıl aktive ettiğini bilimsel olarak gösterdiler.

1999 yılında Dr. Schulz ve arkadaşları hayvan deneylerinde önce ozon verdikleri canlıların daha sonra septik peritonit olduklarında yaşamlarını sürdürebildiklerini ayrıca tedavide gereken antibiyotiklerin düşük dozunun yeterli olduğunu bilimsel olarak kanıtladılar.

2001 yılında Dr. Lell ve arkadaşları ozon verilmiş hayvanların daha sonra sıtma etkeni ile hastalandıklarında etkenin kan hücrelerinde büyüyüp üreyemediğini gösterdi.

Ozon Hangi Hastalıklarda kullanılır:

Kendini iyi hissetme: Ozon tedavisi gören kişilerin ortak ifadeleri kendilerini çok iyi, zinde ve sağlıklı hissettikleridir.

İmmun sistemin güçlenmesi: Çeşitli hastalıklara yakalanmış kişilerin bu hastalıklardan kolaylıkla kurtulmasının yanında yeniden bu tür hastalıklara yakalanmamasını sağlar. Özellikle mevsimsel grip ve diğer grip salgınlarından etkilenen ve risk grubunda yer alan kişiler üzerindeki koruyucu etkisi çok güçlüdür.

Kan dolaşımının artması: Bir yandan damarların genişlemesini diğer yandan kan hücrelerinin yapımını hızlandırmak yoluyla yetersiz kanlanan vücut bölgelerine, yeterli miktarda kanın gitmesi sağlanır. Bu yolla çeşitli damar hastalıklarının tedavisine yardımcı olmaktadır.

Yeni hücre yapımı: Yeni hücre yapımının hızlanması sonucunda iyileşmeyen yaraların kapanması mümkün olabilmektedir. Özellikle omurilik felçlilerde oluşan bası yaraların iyileşmesinde oldukça etkilidir. Diğer yandan doğumdan sonra geçen her gün yaşlanan insanoğlunun yaşlanan hücrelerinin sağlığa kavuşması yanında, yeni ve genç hücrelere kavuşması sağlanır. Yapısı bozulmuş dokuların yenilenmesi ozon sayesinde mümkün olmaktadır.

Detoks etkisi: İnsan vücudunda üretilen zararlı maddelerin uzaklaştırılması yoluyla, olası zararlardan korunması gerçekleşir. Alman bilim çevrelerinde, kanın yıkanması olarak kabul gören ozon terapi, gerçek anlamda detoks etkisi yaratmaktadır.

Antimikrobik etki: Bilinen her türlü virüs, bakteri, mantar gibi çeşitli hastalık etkenlerinin dezenfeksiyonunu sağlar. Bu yolla antibiyotikler ile tedavi edilemeyen veya tedavi edilmesi çok güç olan hastalıklarının tedavi edilmesi mümkün olmaktadır.

Ağrı giderici: Ağrıya yol açan nedeni ortadan kaldırmanın yanında ağrının hissedilmesine neden olan kimyasal bileşenlerin uzaklaştırılması yoluyla ağrı hissinin kısa sürede yok olmasını sağlar.

Antikanserojen etki: Genel olarak kanser hücreleri oksijensiz ortamda oluşur ve çoğalır. Ozon yoluyla yüksek oksijene kavuşan dokulardaki kanserojen hücreler üreme yeteneğini yitirirler. Özellikle kanser görülme sıklığını azaltması üzerinde çok sayıda bilimsel yayın bulunmaktadır.

Yaşam kalitesini arttırma: Sağladığı tüm yararların yanında insanların bedensel ve ruhsal anlamda sorunlarını azaltarak veya yok ederek yaşam kalitesi denilen değerleri yükseltir. Uyku kalitesinin artmasından, zihinsel ve fiziksel performansın artışına kadar, hayatın her anını ve yönünü olumlu yönde etkileyen ozon terapi, bizlere yaşam sevincimizi geri kazandırmaktadır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ozon Terapi” ile Hastalıklara Savaş Açın

ABD'den Japonya'ya dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan ozon terapi, son yıllarda rağbet gören tıbbi uygulamaların başında geliyor. Dünyada başta Almanya, İngiltere, ABD, Malezya, Brezilya, İtalya ve Rusya olmak üzere daha pek çok ülkede ozon terapi yapan klinikler mevcut.

Aktif oksijen molekülü olan ozon gazını kullanarak yapılan tedavilere "ozon terapi" deniyor. Ozon terapinin en önemli özelliği hastaya ve hastalığa özgü olmak üzere vücuda farklı yollardan verilebiliyor olması.

Ozon, vücuda şu yöntemlerle veriliyor:

1 -Kan yoluyla

2 -Kas yoluyla

3- Eklem içine

4- Cilt yoluyla (Ozon sauna)

5- Cilt altı (deri altı enjeksiyon)

6- Enteral (makattan) yoldan

7- Vaginal yoldan

8- Kulak içi…

Medikal ozon tedavisinde, antienfektif(anti viral, anti bakteriyal, anti fungal), bağışıklık sistemi güçlendiricisi ve hücre oksijenasyonunu artırıcı etkilerinden yararlanılır. Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişilere bile yılda on seans uygulandığında yaşlanmayı geciktirdiği ve hastalıklara karşı direnç sağladığı klinik çalışmalarla ispatlanmıştır. Yalnız ozon yararlı etkilerinin yanı sıra solunduğunda ciddi toksik etkilere sahiptir bu sebeple asla solunmamalıdır.

Kullanıldığı Alanlar

- Anti-Aging, güçlendirme ve yeniden canlanma

- Zeka güçlendirme

- Kronik yorgunluk ve bitkinliklerde

- Stresle mücadelede

- Hafızayı güçlendirmede

- Detoks etkisi(Toksinlerin atılması)

- Yara yanık tedavileri

- Bel ve boyun fıtığı tedavileri

- Fibromiyalji rahatsızlığında

- Eklem kireçlenmelerinde

- Kanser tedavisinde

- Diyabetik ayak yaralarının tedavisinde(Gangren vb)

- Dolaşım bozukluklarında

- Huzursuz bacak sendromunda

- MS rahatsızlığında

- Böbrek ve ürolojik hastalıklarda

- Otizm tedavisinde

- Orak hücreli anemilerde

- Viral hepatit tedavisinde

- Alzheimer hastalığında

- İskemik kalp hastalığında

- KOAH hastalığında

- Astım hastalığında

- Cilt ve saç hastalıklarında

- Kırışıklık tedavilerinde

- Her türlü grip vakalarında
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ozon tedavisi hakkında merak ettikleriniz

BSK Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gamze Yılmaz, ozon tedavisi ve vücuda etkilerini anlattı.

İşte Dr. Yılmaz’ın konu hakkındaki çok önemli tespitleri: Kronik yorgunluk sendromu, nedeni ve başlangıç tarihi tam olarak bilinmeyen, yorgunluğun en az 6 ay veya daha uzun bir süre devam etmesiyle ortaya çıkan bir durum olarak tanımlanmaktadır. Yorgunluk gerektirecek bir iş yapılmadığı halde, yorgunluk ve halsizlik hissetmektir. Yorgunluk MS, kanser, bağ dokusu hastalıkları, parkinson gibi önemli hastalıkların bir belirtisi olabildiğinden, yorgunlukla gelen hasta çok ayrıntılı değerlendirilmeli ve muhtemel bütün sebepler gözden geçirilmelidir.

Yorgunluk üç kategoride sınıflandırılmıştır. Uzamış yorgunluk , en az 1 aydır devam eden ve özürlülüğe neden olan yorgunluktur. Kronik yorgunluk, en az 6 aydır devam eden ve dizabiliteye sebep olan yorgunluktur. Kronik yorgunluk sendromunda ise 6 aydır süren yorgunluk herhangi bir klinik nedenle açıklanamaz. Kronik yorgunluk sendromu son yıllarda her geçen gün daha çok sayıda insanı etkilemektedir ve tedavisi oldukça güçtür. İş hayatında stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk oksijen eksikliğine neden olur. Oksijen yetersizliğini gösteren bulguların başında, baş ağrısı, bitkinlik, yorgunluk, çalışma gücünün zayıflaması, yaşam sevincinin azalması, erken yaşlanma, hayati önem taşıyan organların yıpranması gelir. Yoğun ve stresli çalışma hayatı, yaşamın yüksek temposu, eğitim ve diğer alanlarda karşılaşılan güçlükler gibi bir çok sebep bu sendromu tetikler. Kronik yorgunluk sendromu yaklaşık % 70 oranında 30-50 yaş grubunu kadınları etkiler. Özellikle eğitimli, gelir seviyesi yüksek, çalışan kesimde ve beyaz ırkta daha sık görülür.

OZON TEDAVİSİNİN ETKİLERİ

Ozon stres hormonu olarak adlandırılan adrenalinin vücutta yıkılmasını sağlayarak stresin azalmasını, kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin aktivasyonu ile genel iyilik hali ve kişilerin daha enerjik olmalarını, soluduğumuz hava ve besinler ile aldığımız gıdalardaki, insanı zehirleyen atıkların arındırılmasını, kaslarda oksijen miktarının artarak biriken ve yorgunluğa neden olan laktik asitin giderilmesi,oksijen yetersizliğinden dolayı aksayan organ ve hücrelerin çalışmasının yeniden başlatılmasını,hücre ve dokulardaki enerjinin artması, beyin hücrelerinin fonksiyonlarının iyileşerek hafızanın güçlenmesini sağlar. Mutlaka doktor kontrolünde yapılması gereken vitamin ve mineral katkıları dışında, yine doktor kontrolünde uygulanacak olan ozon terapi, kronik yorgunluk sendromunun çözümünde kilit önem taşımaktadır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ozon tedavisi ile el-ayak kesilmesi önlenebiliyor

Türkiye Nöralterapi Derneği Başkan Yardımcısı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Hasan Doğan, çeşitli hastalıklar netîcesinde bir uzvunun kesilmesine karar verilen hastalara, ozon tedavisi uygulayarak yüzde 60-70'ini kurtardıklarını söyledi.

Doğan, AA muhabirine açıklamada bulunurken, ozon tedavisiyle parmak, ayak kesilmesinin önlenmesi ve yara tedavilerinde oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğini belirtti.

Medikal ozon ile sanayi ozonun farklı moleküller olduğunu ifade eden Doğan, şöyle konuştu:

"Medikal ozon yüzde 95 oksijen, yüzde 5'i de ozon olan bir moleküldür, yani bir ilaçtır. Gaz halindeki bir ilaç vücudu oksijenize etmek, gençleştirmek ve vücuttaki toksit maddeleri atmak için kullanılan bir şey. Ozon tedavisi aynı bir vitamin gibi düşünülebilir. Biz hastalıklarda, ortopedist olduğum için yara tedavilerinde oldukça başarılı sonuçlar alıyoruz. Üniversiteden, devlet veya özel hastanelerinden, 'Ameliyat olması lazım, bacağı ya da parmağı kesilecek' denilen hastaların yüzde 60-70'ini ozon tedavisiyle kurtarabiliyoruz."

Ozon tedavisinin viral hastalıklarda da yaygın olarak kullanıldığına dikkati çeken Doğan, "İyileşmeyen ayak mantarlarında, vücut mantarlarında, yani enfeksiyon hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılabiliyor. Ozon, klorun 3 bin katı daha güçlü bir molekül olduğu için mantarlar üzerinde büyük etkisi var, yani enfeksiyon hastalıklarının hepsinde ozon mükemmel şekilde kullanılabilir. Romatizmal hastalıklarda, kas hastalıklarında, dolaşım problemlerinde, burger hastalığında, varislerde, kilo vermede çok yaygın kullanılan bir tedavi yöntemidir" diye konuştu.

Doğan, ozonun tedavide tek başına veya yardımcı destek amaçla kullanıldığı yerler de bulunduğunu dile getirerek, kendi branşıyla ilgili hastalıklarda, bel ve boyun fıtıklarında, eklem kireçlemelerinde, aynı zamanda ağrı uzmanı olduğu için de migren tedavilerinde kullandığını belirtti.

-ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI-

İnsanın bir uzvunu kaybetmesinin dramatik bir olay olduğunu altını çizen Doğan, genelde bir uzvunu kaybeden insanların yaş itibarıyla genç olduğunu, bunun önlenmesinin ülke ekonomisine de katkı sağladığını bildirdi.

Bu duruma maruz kalan kişilerin psikolojik olarak da etkilendiğini dile getiren Doğan, şöyle devam etti:

"Uzuv kaybı yaşlıların da karşılaştığı bir durum ama genellikle genç nüfus buna maruz kalıyor. Uzvunu kaybeden bir insan emekli olacak, yıllarca devlet, emekli sandığı ona para ödeyecek. O kişi ekonomiye katkı sağlayamayacak. Yani bir doktordan ziyade ekonomist gibi düşünürseniz, ozon tedavisinin ülke ekonomisine de çok büyük katkısı var. Onun için bir diz, kalça protezi, kalçalardaki aşınmalar yıpranmalara erken dönemde müdahale edildiğinde, ozon kıkırdakların yenilenmesini sağlıyor. Ozon başarılı bir tedavi yöntemidir."

Şiddetli ayak ağrısı şikayetiyle ozon tedavisi olmaya karar veren Fatma Karaca, 8 seans tedavi aldığını ve ağrılarının kalmadığını söyledi.

Şeker hastalığının ilerlemesiyle tedavi gördüğü hastanede ayağının önce bileğinden, ardından dizinden kesilmesine karar verilen ancak başka çare arayan Yılmaz Özen ise, "Ayağımda yara oluşmuştu. Bir türlü iyileşmedi. Önce ayak bileğinden sonra da dizden ayağımın kesileceğini söylediler. Ancak istemedim ve başka çare aradım. Ozon tedavisini denedim, çok iyi geldi" dedi.

Anadolu Ajansı
 
Tekerlekli Sandalye
Üst