Pap-smear testi nedir?

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Rahim ağzı kanseri gelişmeden yıllar önce, kanser öncüsü bazı hücresel değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Smear testi ile bu değişikliklerin fark edilmesi sayesinde hastalığa kanser gelişmeden önce müdahale etme imkanı doğmaktadır.

Pap-Smear testi nedir?

Acıbadem Hastanesi'nden öğrendiğimiz bilgilere göre; Pap-Test Dr.George Papnicolaou tarafından adlandırılmış ve rahim ağzı kanserlerinin taramasında kullanılan bir testtir. Rahim ağzında kanser veya kanser öncesi değişiklikleri taramada faydalı olur. Kanser öncesi hücreler rahim ağzının tam yüzeyindedir. Bu tarama testiyle buradan alınabilirler ve incelenebilirler. Pap-Smear Testler ile rahim ağzı kanserlerinden meydana gelen ölümlerin azalmasında çok başarılı olunmuştur. Bir kadın rahim ağzı kanseri olmadan önce kanser öncesi birkaç evre geçirir. Bu evre genellikle bir yılın üstünde bir süreçtir.

Test için nasıl örnek alınır?

Anadolu Sağlık Merkezi'nden Op. Dr. Mete Bostancı, Doç. Dr. Özlem Yapıcıer ve Dr. Saime Sezgin Ramadan örnek alınmasının çok basit bir işlem olduğunu söylüyor. Jinekolojik muayene sırasında küçük bir ahşap ya da plastik spatül veya fırça yardımıyla dökülen hücreler toplanır. Bu hücre örnekleri, klasik smear testinde lam üzerine, sıvı bazlı ince tabaka testinde özel geliştirilmiş sıvı ortama aktarılır. Bu aşamaya kadar olan işlemler yani smear alınma aşaması tamamen kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının sorumluluğundadır. Alınan örneklerin hazırlanması ve incelenmesi ise patolog ve sitologların görevidir. Sonuçta örnek alınıp laboratuvara yollandıktan sonra raporlamayı yapan patolog ve sitologların tanı koymadaki rolü çok önemlidir.

Smear alınırken kişi acı hisseder mi?

Test sırasında ya da sonrasında herhangi bir rahatsızlık duyulmaz. Test için örnek alınırken, hasta standart jinekolojik muayene dışında herhangi olumsuz bir şey hissetmez.

Kimler smear testi yaptırmalıdır?

Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Kayhan Yakın, 21 yaşının üzerindeki tüm kadınların smear testi yaptırmaları gerektiğini belirtiyor. 21 yaşından genç hanımlarda eğer üç yıldan daha uzun süredir devam eden bir cinsel hayat varsa yine smear testine başlanması gereklidir. Testlere menopozda da devam edilmelidir. 65 yaşından sonra eğer o zamana kadar en az üç tane normal smear sonucuna sahip olundu ise doktorun da onayı alınarak smear testlerine son verilebilir.

Ne sıklıkta yapılmalıdır?

Tüm kadınların yılda bir kez smear testi yaptırması gerekir. Şüpheli veya anormal test sonuçları varlığında doktorunuz daha sık aralıklarla smear tekrarı isteyebilir.

Adet kanaması sırasında test yapılabilir mi?

Hayır, kanama olduğu dönemde test doğru bir sonuç vermeyecektir. Test için ideal dönem adet bitiminden sonraki 7-10 günlük dönemdir.

Gebelikte smear testi yapılabilir mi?

İdeal olan hamile kalmaya karar verildiğinde genel bir muayeneden geçmek ve bu aşamada smear testini yaptırmaktır ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda ilk hamilelik kontrolünde smear testin yapılabilir, herhangi bir sakıncası yoktur.

Sonuç pozitif çıkarsa..

Anadolu Sağlık Merkezi doktorları yanıtlıyor; "Smear testinin pozitif çıkması halinde, durumu anormal hücrelerin görülmesi ya da bir kanser bafllangıcı olarak değerlendirip paniğe kapılmaya gerek yoktur. Smear testindeki hücre anormallikleri basit bir iltihap veya kronik tahriflin neden olduğu değifliklikler olabileceği gibi, herhangi bir ilaç ya da hormonal etkiyle de ortaya çıkabilir. Anormal sonuçlarla karflılaflılan sıvı bazlı ince tabaka testi, bu bölgenin daha yakından incelenmesinin gerektiğini vurgulaması açısından çok önemlidir. Onun için böyle bir sonuç çıktığı zaman testin tekrarlanması, bir süre ara verip tedavi sonrası yeniden yapılması gerekebilir."

pudra.com
 
F

Fırtına

Guest
Kadınlar 21 yaşında bu testi yaptırmalı.!

Dünyada her yıl yaklaşık 500 bin kadın HPV’nin neden olduğu rahim ağzı kanserine yakalanıyor ve bunların yarısı hayatını kaybediyor. Oysa yılda bir kez yaptırılacak pap smear testi ile rahim ağzı kanserlerinin yüzde 90’ı erken dönemde teşhis edilebiliyor.

Rahim ağzı kanseri pap smear testi ile henüz hücre değişimlerinin olduğu süreçte yakalanabiliyor, bu sayede de tedavi olanağı doğuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen, servikal smear testinin erken teşhis için günümüzde en yaygın tarama yöntemi olduğuna dikkat çekerek, “Rahim ağzı kanserinden korunmak için servikal smear testine cinsel ilişkiye başladıktan 3 yıl sonra veya 21 yaşında başlanması ve testin yılda bir kez tekrar edilmesi gerekiyor” diyor.

Doç. Dr. Hüsnü Görgen, rahim ağzı kanserinin erken dönemlerinde pek fazla şikâyet oluşturmadığını belirterek, “Bu nedenle çoğu kadın hastalık iyice ilerleyip başka organların çalışmasını engellemeye başlayıncaya kadar hastalığından habersiz oluyor” uyarısında bulunuyor.

Genellikle ilk şikâyetler ilişki sonrasında oluşan lekelenme tarzındaki kanamalar oluyor. Hastalık ilerledikçe en sık görülen yakınmanın ise düzensiz, aralıklı olarak devam eden vajinal kanama olduğunu belirten Doç. Dr. Hüsnü Görgen, “Kanama zaman zaman aşırı olsa da genellikle az miktarda lekelenme şeklinde ortaya çıkıyor. Cinsel birleşme sonrasında daha bariz hale gelebiliyor” diyor. Hastalık ilerlediğinde ise bacakta ağrı ve şişme, idrarda kan görülmesi, pis kokulu sürekli bir vajinal akıntı gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini söyleyen Doç. Dr. Hüsnü Görgen, bu şikâyetlerin genellikle kanser hücrelerinin geniş bir alana yayılmış olduğuna işaret ettiğini vurguluyor.

BİRKAÇ DAKİKALIK İŞLEM HAYAT KURTARIYOR!

Genital bölgeyi tutan 40 kadar Human Paplilloma Virüsü kansere yol açmadaki rollerine göre yüksek risk ve düşük riskli olarak adlandırılıyor. Tip 16 ve 18 en sık saptanan yüksek riskli HPV’leri oluşturuyor. Yüksek riskli HPV ile oluşan hücresel değişiklikler 8-10 yıl içerisinde kansere dönüşebiliyor. Bu nedenle yılda bir kez yapılan pap smear testi ile hücresel değişimler kansere dönüşmeden önce tespit ediliyor.

Böylece hastalığın hastaya herhangi bir zarar vermeden küçük müdahaleler ile tedavi edilebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Hüsnü Görgen, “Bu test ile henüz başlangıç aşamasındaki kanser tanınıyor ve başarıyla tedavi ediliyor. Hasta 30 yaş ve üzerindeyse servikal smear ile birlikte HPV-DNA testi yaptırılması tavsiye ediliyor. Çünkü HPV DNA testi ile rahim ağzından alınan örnekte yüksek riskli HPV olup olmadığı saptanarak hastanın takip ve tedavisi buna göre düzenleniyor. Her iki testin negatif çıktığı durumlarda 3 yıl ara ile taramanın tekrarı öneriliyor. Hasta 30 yaşın altında ise HPV enfeksiyonunun sık görülmesi ve bu enfeksiyonların çoğunun kendiliğinden kaybolması nedeniyle HPV DNA testine gerek duyulmuyor” diye konuşuyor.

HPV NASIL BULAŞIYOR?

Doç. Dr. Hüsnü Görgen, HPV’nin bulaşma yollarını şöyle sıralıyor;

• HPV başlıca cinsel temasla bulaşan bir virüs. Kadında HPV enfeksiyonunun görülmesinde partner sayısı, cinsel ilişkiye başlama yaşı ve partnerinin cinsel yaşamı etkili oluyor. Erkeğin cinsel yaşantısı, özellikle hayat kadınları ile olan ilişkileri riski attırıyor.

• Cinsel ilişkiye girmemiş kadınlarda HPV rastlanılması, virüsün cinsel yol dışında da bulaşabildiğini gösteriyor. Örneğin bu virüsün taşınmasında eller bulaştırıcı rol oynayabiliyor.

HPV AŞISI UZUN SÜRELİ KORUMA SAĞLIYOR

Rahim ağzı kanserinden korunmada HPV aşısı da önemli bir rol oynuyor. HPV aşısının başlıca amacı rahim ağzından, ikinci amacı ise genital siğillerden korumak. Aşılar, rahim ağzı kanseri vakalarının yüzde 71’inden sorumlu olan HPV -16 ve HPV – 18 olmak üzere 2 tip yüksek riskli HPV tipine karşı uzun süreli koruma sağlayabiliyor. Aşının 9-26 yaş arasında 3 kez yapılması öneriliyor. Ancak aşı yapılsa da tüm kadınların rutin smear testini yaptırmaya devam etmeleri gerekiyor. Genital siğillerden korunmak için HPV aşısı 9-26 yaş arası erkeklere de yapılması öneriliyor.

ERKEN DÖNEMDE BASİT BİR OPERASYON YETERLİ GELİYOR!

Doç. Görgen, rahim ağzı kanserinin hastalığın evresine bağlı olarak değiştiğini belirterek şunları söylüyor;

• Kanser dokusu rahim ağzında milimetrik ölçüler içinde sınırlı ise ve kadın çocuk sahibi olmak istiyorsa sorunlu bölgeyi serviks konizasyon denilen bir işlemle koni şeklinde çıkartmak yeterli oluyor.

• Kanser yayılımı çevre dokularını da içine almışsa, bu dokuları da kapsayacak şekilde geniş bir cerrahi işlem uygulanıyor. Bu işlemde rahim ve alt karın bölgesindeki lenf bezleri çıkartılıyor.

• Rahim ağzı kanseri, zamanla ilerleyerek komşu doku ve organlara yayılmışsa, bu durumda çevre dokuları da içersine alacak şekilde geniş bir cerrahi işlem uygulanıyor. Bu işlemde rahim ve lenf bezleri çıkartılıyor. Ancak çok yayılmış ve cerrahi olarak tamamını çıkarılması mümkün olmayan hastalarda radyasyon (ışın) tedavisi uygulanıyor.

• Radyasyon (ışın) tedavisi ilerlemiş rahim ağzı kanserinde oldukça etkili bir işlem. Işın tedavisi cerrahi işlem uygulanmış hastalarda yardımcı tedavi veya cerrahi uygulanamayacak kadar yayılmış hastalarda esas tedavi olarak kullanılıyor.

NTV
 
Tekerlekli Sandalye
Üst