Parkinson hastalığında yeni umut

F

Fırtına

Guest
Parkinson hastalığı sayısında adeta patlama var. Hastalık tüm ülkelerde sayıca fazlalaşıyor.

Beyin hücrelerince salgılanan Dopamin adlı kimyasalla ilişkilendirilen hastalığın kesin tedavisi şu anda mümkün değil.

Güney Florida Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Robert Hauser başkanlığındaki bir grup bilim adamının Lancet Neurology adlı bilim dergisinde yayımlanan uzun soluklu araştırmaları, Parkinson hastaları için umut ışığı olacak nitelikte..

KALİTELİ YAŞAM

Araştırma sonuçlarına göre; Preladenant adlı ilaç beynin hareketleri kontrol eden bölgesindeki Adenosin A2 reseptörlerine etki yaparak, hareketlerdeki yavaşlama, kaslardaki sertleşme, hareket kaybı ve organlardaki titremelerin hem sürelerini, hem de tekrarlamasını azaltmaktadır. Üstelik, fazla yan etki yapmadan..

Konu hakkında açıklama yapan Dr. Robert Hauser şöyle konuştu, '.. Hali hazır durumda Parkinson tedavisinde kullanılan ilaçlar, ya beyindeki Dopamin konsantrasyonunu yükseltiyor veya doğrudan beyindeki Dopamin reseptörlerini (Algılayıcı) uyarıyor. Bu konuda kullanılan Levadopa ve standart tedavi ilaçlarının ciddi yan etkileri oluyor. Ancak, bu ilaçların yan etkileri, Preladenant adlı ilaç kullanıldığında ortaya çıkmıyor.
Daha önce Levadopa ve Dopaminagonisli başka ilaçlarla tedavi edilen ancak bir sonuç alınamayan 253 Parkinson hastası üzerinde yapılan 12 haftalık Preladenant tedavisi hastalardaki Off-Time, yani kas sertliği (Kasılma), hareketsizlik, dengesizlik ve organ titreme süre ve tekrarı çok azaldı, hastanın yaşam kalitesi yükseldi. Ayrıca hastaların On-Time, yani hastalık belirtisi ortaya çıkmayan süreleri çok uzadı, hem de yok denecek kadar az yan etkiyle..

Konu hakkında University of South Florida, Dr. Robert Hauser adresinden veya Lancet Neurology adlı dergiden daha geniş bilgi alınabilir.

Not: Preladenant ile tedavi tablet olarak 5 ve 10 miligramının günde iki defa alınması ve 12 hafta devam etmesi şeklinde yapıldı.

SAKIZIN SIRLARI

Son zamanlarda yapılan araştırmalar günde sabah ve öğleden sonraları 45 dakika müddetle çiğnenen çikletin bağırsakların peristaltik hareketlerini düzene sokan hormon ve enzim salgılanmasına etmen olduğunu ortaya çıkardı. Mesela, Dr. Sanjay Parkayastha yönetiminde bu konuda yapılan araştırmalar sakız çiğnemenin, bağırsakların kendilerini yenileme gücünü arttırdığını, hormon (Mutluluk hormonu Serotonin) salgısı üretimini düzene sokup, miktarın artmasını sağladığını ortaya koydu.

Dr. Max Godson ve arkadaşlarının 313 kadının üzerinde yaptıkları araştırma, şişman kadınların ağız içlerinde daha değişik bakterilerin yaşadığını belgeledi.

Mesela, şişman kadınların yüzde 98'inin ağızlarında Selenomonas noxia adlı bir bakteri türü tespit edildi.

Bu bakteri sadece şişman kadınlarda değil, aynı zamanda diş etleri sağlıklı olmayanlarda da görüldü. İlgili kadınlar 3 hafta süreyle her gün kültür-fizik ve (Sabah-Öğleden sonra) iki defa 45 dakikalık sakız çiğnemeye tabi tutulduklarında, hem diş etlerinin sağlıklı hale geldiği hem de 3 kilo zayıfladıkları görüldü. Tabii, bakteri sayısında azalma olduğunu söylemeye lüzum yok.

Yani, daha ne olsun!
 
Tekerlekli Sandalye
Üst