Parkinson tedavisinde beyin pili umut ışığı oldu

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
475120100713020811315.jpg



Türkiye'de birkaç merkezde uygulanan parkinson hastalarına beyin pili umut oldu.

Karadeniz'de ilk defa Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirilen ameliyatla 4 hastanın beynine pil takılarak, parkinson hastalığına çözüm bulundu.

Beyin pili takılan hastalarda parkinson hastalığının etkinlerinden olan titreme gibi olumsuzluk büyük ölçüde giderilerek, hastaların normal hayatlarına dönmesi sağlandı. OMÜ Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Bölümü'nden Doç. Dr. Ahmet Hilmi Kaya ve Nöroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Hüseyin Şahin tarafından oluşturulan ekip, hastaneye Ordu'dan gelen Mustafa Keleş (49) ile Samsun'dan İbrahim Küçük (30), Ahmet Karabulut (53) ve Şenel Sağlam'ın (60) beynine pil taktı.

Yaptıkları işlem hakkında bilgi veren Doç. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, parkinson hastalığı nda farklı bulguların olduğunu, bunlardan özellikle el ve bacaklarda titreme, hareketlerde yavaşlama ve kaslarda sertliğin hastaların yaşamlarını olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Bazen hastaların kendi kendine giyinemez, yürüyemez, yemeğini yiyemez hale geldiğini belirten Doç. Dr. Kaya, "Bu bulgular hastalığın erken evrelerinde ilaçlarla etkin bir şekilde tedavi edilebilir.

Fakat ilaçların zamanla etkinliğinin azaldığı durumda ise hastalar bu bulgularla yaşamak zorunda kalmaktadır. Bizim yaptığımız operasyon beyinde milimetrik boyutta farklı çekirdeklere özellikli bir sistemle elektrik akımı vererek uyaran elektrot uçları yerleştirmek.. Daha sonra da bu elektrotları vücutta cilt altına yerleştirdiğimiz bir pille bağlantılandırmaktır. Pil daha sonra özel bir kumanda cihazı ile cilt altında çalıştırılabilir ve istediğimiz şiddetle elektrot ucu uyarılabilir hale geliyor. Bu işlemin diğer bir adı da derin beyin stimülasyonudur.

Günümüzde beyinde bazı çekirdekleri baskılayarak hareket sistemini düzenleyebiliyoruz. Bu çekirdeklere verilen uyarı her ne kadar uyarı olsa da aslında o çekirdeği devre dışı bırakmış oluyor. Eskiden aynı işlem o çekirdek hasarlanarak yapılıyordu, fakat yan etki olursa geriye dönüşü olmayabiliyordu. Pil uygulamasında ise yan etki akım ayarlanarak ortadan kaldırılabilmektedir. Bu çekirdekleri ortaya koymak için hem farklı görüntüleme teknikleri kullanıyoruz, hem de yardımcı olarak kafatasına uyguladığımız cihazlar ile matematiksel olarak koordinatlarını hedefleyebiliyoruz" dedi.

Kaya, ameliyatın beyine pil yerleştirilen kısmını hasta uyanık iken yapıp, o çekirdekte bulunan sinir hücrelerinden kayıt alıp, daha ameliyatta iken uyarı vererek hastanın titreme, kas sertliği gibi bulgularının düzelip düzelmediğini kontrol ettiklerini, sistem uygulanan hastalarda başarı elde edildiğini kaydetti.

OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Şahinoğlu, ameliyat edilen iki hastayı odasında ziyaret etti. Şahinoğlu, "Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi daima çağın standartlarına uygun ve en iyi hizmeti vermeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çalışıyoruz. Hastaların memnuniyeti bizim için bu çabanın en iyi mükafatıdır" diye konuştu.

Hastalar ise, pilli tedavi yönteminden iyi netice aldıklarını ve günlük hayatlarının düzene girdiğini dile getirdiler.

İHA
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Parkinson hastalığında ilk beş yıl 'balayı' dönemi

Viva Beyin ve Kalp Sağlığı’ndan Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Dilek İnce Günal, “İlaç tedavisine cevap vermeyen parkinson hastasına,beyin pili takarak hastanın bulgularının kontrol altına alınmasını sağlıyoruz. Alınan ilaç miktarı yüzde 70’e kadar azalıyor” dedi.


1

Parkinson; beyinde 'dopamin' adı verilen maddenin eksikliği ile ortaya çıkan, kronik nörolojik bir hastalık. Yaşın ilerlemesiyle beyinde dopamin salgılayan hücrelerin azalması veya hasara uğramasıyla ortaya çıkan hastalık, hareket bozukluklarına ve istem dışı hareketlere yol açıyor. Hastalık ellerde ve ayaklarda titreme, hareketlerde yavaşlama, kaslarda sertlik ve yürüme güçlüğüne neden oluyor.

Tanı konulduktan sonra hastalığın ilk beş yılının balayı dönemi olduğunu, hastanın günlük yaşam aktivitelerini rahat yaptığını, alınan ilaçlara cevap verdiğini söyleyen Viva Beyin ve Kalp Sağlığı’ndan Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Dilek İnce Günal, şöyle konuştu: “Parkinson hastalığında ikinci beş yıl içinde ilaçların etkisi azalır ve hasta daha sık ilaç almak zorunda kalır. İlaçların sayıları ve çeşitleri artınca yan etkileri ortaya çıkmaya başlar. İlaçların en sık görülen yan etkileri kıvrılma, yerinde duramama gibi istemsiz hareketlerdir. Ayrıca hayal görme, kumara düşkünlük, şüpheci olma, cinsel isteğin artması gibi davranış değişiklikleri olabilir. Bunların hepsi hastayı sosyal yaşamda çok rahatsız eder.”


PİL İLE HASTALIK KONTROL ALTINA ALINIYOR

Nörolog Prof.Dr. Dilek İnce Günal, hastalığın kişiye göre değişebildiğini belirterek şunları söyledi: "Bazı hastalar 10 yıl süresince çok iyi ya da iki yıl içinde çok kötü bulgular verebilir. Hastalığın seyri kişiye özeldir. İlaç tedavisine cevap vermeyen hastaya başka alternatif tedavi yöntemleri uyguluyoruz. Halk arasında pil olarak isimlendirilen, stimulator tedavisi bu noktada kullandığımız bir yöntem. Hastaya beyin pili takarak, hastalığı ortadan kaldıramıyoruz fakat kullanılan ilaç miktarını azaltarak, hastalığın bulgularını kontrol altına alıyoruz. Çünkü özel yerleştirdiğimiz elektrotlarla oradaki dopamin salgısındaki düzensizlik bir anlamda ayarlanarak, daha sağlıklı çalışması sağlanıyor.”

“Pil, beyin içine yerleştirilmeden önce fizyolojik olarak oradaki hücrelerin akımları ölçülüyor ve yeri milimetrik olarak hesaplanıyor" diyen Prof. Dr. Günal, pil, belirlenen özel alana yerleştirildikten sonra hastayı doğru yerde miyiz diye tekrar muayene ettiklerini söyledi.

Beyin cerrahı, nörolog, psikiyatrist, teknisyen ve hemşire ekibi ile yapılan ameliyat sonrası hastayı 1 hafta sonra çağırıp pilin volt ayarını yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Günal, sözlerine şöyle devam etti: "Yaklaşık bir saatte ayarladığımız frekansa göre, ilaçların dozlarını azaltıyoruz. Cerrahi de amaç en az yüzde 60-70 ilaç dozlarını düşürmek ve hastanın günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olmasını sağlamaktır. Hasta ameliyat sonrasında hastalığının bir 5 yıl öncesine dönüş yapıyor gibi oluyor. Hastalık tamamen ortadan kalkmıyor ama ilaçlardan alınan verim artıyor ilaç sayısı azalıyor, yan etkiler azalıyor.”

DOKTORUNUZLA SÜREKLİ İLETİŞİMDE OLUN

Doğru hasta seçiminin uzman bir nörolog ve psikiyatrist tarafından yapıldığını belirten Prof.Dr. Günal, sözlerini şöyle tamamladı: “Ameliyattan bir hafta sonra pilin açılışı yapılır. Pilin açılışından sonra hastayı birkaç haftada bir tekrar görüp ayarı artırıyoruz. O ayarı artırırken de ilaç dozlarını düşürüyoruz. Yaklaşık 2-3 ayda ilk ayar oturmuş oluyor. Belli aralıklarla hastanın gelmesi gerekiyor. Çünkü, bu hastalık ilerleyici bir hastalıktır. Hastalık ilerleyince bulgularda ilerliyor. Onun için pilin ayarının yapılması gerekiyor. Hastalar İstanbul dışında ise 4-6 ayda bir kontrole gelmeli. İstanbul içinde 3 ayda bir görmeye çalışırız. Hastanın fark etmediği bir bulguyu, yan etkiyi muayenede fark ederiz. Sürekli hastanın nörologu ile iletişim halinde olması gerekir.”
 
Tekerlekli Sandalye
Üst