Probleme Dayalı Ögrenme

ibrahim ylmz

Üye
Üye
Katılım
Kas 27, 2012
Mesajlar
196
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Son yüzyılda, bilgi birikiminin artışıyla birlikte hızla gelişim gösteren teknoloji günlük yaşamın büyük bir parçası olmuştur. Toplumlar, bu gelişmeleri anlayıp uygulayabilecek ve bu bilgi birikimine ulaşıp onu değerlendirebilecek kişilere ihtiyaç duymaktadır. Tabi ki bu tür kişileri yetiştirme görevi de eğitim sistemlerine düşmektedir. Bu amaca ulaşmak için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bunlardan biriside “Probleme Dayalı Öğrenme” yaklaşımıdır. Bu makalede, probleme dayalı öğrenme yaklaşımı irdelenerek fen eğitiminde uygulanabilirliği tartışılmıştır. Günümüzde Fen eğitiminde kullanılan birçok yöntem vardır fakat bu yöntemlerin kullanışlılığı önemlidir. Yani konuya göre yöntem seçmeliyiz.

Teknoloji, her geçen gün artan bir hızla günlük hayatımızın daha da önemli bir parçası olmayı sürdürmektedir. Fen alanındaki yeni ve hızlı gelişmeler, bunun en önemli sebebidir. Her geçen gün fen alanındaki hızlı değişimler ve teknolojinin günlük yaşamımızda önemli bir yer tutması, bu değişimleri anlayan ve anlamlandıran bireyler gerektirmektedir. Ne yazık ki yapılan araştırmalar, toplumların ancak küçük bir kısmının bu tür olayların neden ve nasıl olduğu hakkında bilgi sahibi olduğunu ve anlam verdiğini göstermiştir(1).
PDÖ yaklaşımı, ilk kez 1960’lı yıllarda Kanada McMaster Üniversitesi’nde Howard Borrows tarafından tıp eğitimi alanında kullanılmıştır (2). Daha sonraki yıllarda birçok tıp fakültesi bu yaklaşımı müfredatlarının tümünde yada bir kısmında kullanmaya başlamışlardır (3).
Problem Durumlar
PDÖ’nün temelinde, öğrencilerin bilim adamı gibi çalışarak öğrenmeleri felsefesi yatmaktadır. Bu amaca ulaşmak için tıpkı bir bilim adamının yaptığı gibi öğrencilerin de problemlerle uğraşması gerekmektedir. Geleneksel yaklaşımda olduğu gibi bilgi öğrenciye öğretmen tarafından doğrudan aktarılmaz. Bunun aksine kavramlar hakkında problem durumlar oluşturulur ve öğrencilerden bu problem durumlara çözüm üretmeleri istenir. Öğrenci problemin çözümü sürecinde hedefteki bilgiye de ulaşır. Bu nedenle eğitimci tarafından problem durumlar oluşturulmalıdır. Bu problemler geleneksel problem anlayışından çok farklıdır. Geleneksel yaklaşımda öğrenciler problemlerle ancak problem çözümünü içeren konu hakkında öğretmenden bilgi aldıktan sonra karşılaşır (4). Bu durumda öğrenci neyi niçin öğrendiğinin (hangi ihtiyaçtan dolayı) farkında bile değildir. Problem öğrencilere sadece pratik yapmaları için imkân verilir, problemin çözümü için gerekli bilgi öğretmenin sunduğu bilgi ile sınırlıdır. Fakat PDÖ de öğrenme süreci diğerlerinin tam tersi düzendedir. Öğrenme süreci öğrenciler problemi gördükten sonra başlar. Yani öğrenciler problemin hedefinde olan bilgiye problemi çözerken ulaşır. Böylece öğrenciler neyi ve niçin öğrendiklerinin farkında olurlar. Tıpkı bir bilim adamının çalışmasında olduğu gibi önce problem durum tespit edilir. Daha sonra bu durumun çözümü için gerekli bilgiler toplanır ve bu bilgiler değerlendirilerek sonuca varılmaya çalışılır.
Rehber Olarak Öğretmen
PDÖ de öğretmenin rolü geleneksel öğretmen rolünden farklıdır. PDÖ de öğretmen takım kaptanı gibi hareket eder. Problemler oluşturur, süreci kontrol eder, öğrencileri görevlendirir, onlara bilgiye ulaşmada küçük ipuçları verir. Ayrıca, öğrencilere problemin çözümü için yeterli zamanı belirler ve bilgiye ulaşmak için gerekli kaynaklara ulaşma imkânı sağlar. Bunların içinde en önemlisi de, öğrencilere problemleri çözmeleri, düşünmeyi ve bilgiyi kullanmayı öğrenmeleri için rehberlik etmesidir. Öğretmenin zamanlamayı ve ders planlamasını iyi yapması gerekir.
PDÖ de Öğrencinin Rolü
PDÖ de en önemli rol öğrencinindir. Eğitimci tarafından sunulan problemi inceler, gerek sahip olduğu bilgilerden gerekse araştırarak ulaştığı bilgilerden yararlanarak problemin çözümüne yönelik çözüm yolları üretir. Grup içinde birtakım görev ve sorumluluklar üstlenerek arkadaşlarına problemin çözümünde yardımcı olur. Tıpkı bir araştırmacı gibi problem çözümüne yönelik raporlar yazarlar. Ayrıca problem çözme sürecinde ki gözlemlerinden hem kendisini hem de arkadaşlarını değerlendirir. Burada ayrıca akrandan öğrenme dediğimiz öğretim yaklaşımını da görmüş oluruz.
Fen Eğitiminde PDÖ Yaklaşımının Kullanılması
İlk olarak; üzerinde çalışma yapılacak kavram, öğrenme hedefleri ve süreç belirlenmelidir. Eğitim sürecine başlamadan önce, eğer öğrenci grubu PDÖ yaklaşımını hakkında bilgi sahibi değilse bu konuda kesinlikle bilgilendirilmelidirler. Başlangıçta, daha önceden hazırlanmış öğrenciyi öğrenme hedefine götürecek problem verilir. Daha sonra, öğrenciler verilen problemi incelerler, bu inceleme sonunda problemin çözümüne odaklı ; Neleri biliyoruz? Neleri bilmemiz gerekir? gibi soru grupları oluşturarak çözüme gitmeye çalışırlar. Bu aşamadan sonra iş grubun organize olmasına (iş bölümü yapmasına) ve problemin çözümüne yönelik önerilerde bulunmasına (hipotez kurma) kalmıştır. Eğer öğrenciler konu hakkında önceden yeterli bilgiye sahipseler çözüm önerilerinde bulunabilirler ancak yeterince bilgiye sahip değillerse çözüm önermek için erken olabilir. Problemi tanıma sürecinde problemin çözümü için ihtiyaç duyulan bilgilerin neler olduğu belirlenir. Bilginin kazanılması için değişik kaynaklara yönlenebilir (kütüphane, ilgili kitaplar, süreli yayınlar, laboratuvar, internet ortamı gibi). Bu çalışmalardan sonra öğrenciler (grup üyeleri) tekrar bir araya gelerek elde ettikleri yeni bilgilerle problemin çözümüne yönelik çalışmalar yaparlar. Bu süreçte edinilen bilgiye göre çeşitli faaliyetler yapılabilir. Örneğin; bir maddenin asidik mi yoksa bazik mi olduğunu belirlemek amacıyla, laboratuvar ortamında deneyler yapmak gerekebilir. Ya da bir hastanın ağrılarının neden kaynaklandığını bulmak isteyen doktor hastanın kanını analiz etmek zorunda kalabilir. Öğrenci tüm bu faaliyetleri yaparken bir yandan da her bir adımı ve sonuçlarını kayıt altına almalıdır. Çünkü bu çalışmanın tamamı rapor edilmek zorundadır. Son olarak grup üyeleri toplanır ve elde ettikleri sonuçları değerlendirerek sonuca ulaşmaya çalışırlar. Sonuçlar yazılı rapor halinde ya da sözel olarak sunulur. Son olarak, elde edilen sonuçlar öğretmen önderliğinde tartışılarak hedef kavrama yönelik tüm bilgiler ortaya konur. Daha öncede bahsedildiği gibi öğrencilerin değerlendirilmesi aşamasında ise bilgi testi sonuçları ve öğrencilerin problem çözme sürecindeki çalışmalarının sonuçlarından faydalanılarak her bir öğrencinin başarı düzeyi belirlenir.
Sonuç ve Tartışma
PDÖ, öğrencilerin günlük yaşamdan alınmış gerçek ya da gerçeğe yakın problemleri gruplar halinde işbirliği içinde çözmeye çalıştıkları bir öğrenme yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın, birçok yararları olmasına rağmen, bunların içerisinde en önemlisi, öğrencilere “öğrenmeyi nasıl öğrenecekleri” konusunda çok önemli katkıda bulunmasıdır. “Karar verme, eleştirel düşünme gibi üst düzey becerileri geliştirir. Tanır tanımlar, sınıflandırır, gerçek hayatla yüz yüze gelmeyi sağlar. Verileri toplar, organize eder, kaynakları tarar, bilgi toplar.’’ Vb. kazanımları öğrencilere aktarılmaya çalışılmıştır. PDÖ’de kullanılan problem durumlar genelde günlük yaşamdan alındığı için, öğrenciler Fen’in günlük yaşamdaki öneminin farkına varırlar. Bu yaklaşımın bireylere kazandırdığı en önemli beceri, bilgiye kendisinin ulaşma ve onu kullanma becerisidir. Günümüz toplumlarının ve eğitim sistemlerinin en önemli amacı da öğrenci merkezli eğitim olduğu için amaca ulaştık diyebiliriz. Bilgiye ulaşabilen, irdeleyen, farkında olan ve elde ettiği bilgiyi kullanabilen bireyler yetiştirmek. PDÖ’nün hedefleri ve kazanımları incelendiğinde, fen eğitiminin hedefindeki öğrenci modeli için çok uygun bir yaklaşım olduğu görülmektedir. Fen eğitimcilerinin bu yaklaşıma son yıllarda ki yoğun ilgisi de bunu ispatlamaktadır.
Kaynaklar
1. Miller, J. D. (1989) Scientific Literacy. Peper Presented at the American Association for the Advancement of Science Annual Meeting, San Francisco, California.
2. Barrows, H. S. and Tamblyn, R. M. (1980) Problem-based Learning and Approach to Medical Education, Springer Publishing Co, New York.
3. Boud, D. and Feletti, G. (Eds.) (1991) The Challenge of Problem-based Learning, London: Kogan Page.
4. Barrows, H. S. (1986) A taxonomy of problem-based learning methods, Medical Education, 20, 481-486.
 

güz gülleri

Üye
Üye
Katılım
Ocak 14, 2013
Mesajlar
914
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
grup çalışmalarında fikir alışverişide olduğundan kendini ifade etme yetisi de önemli ölçüde gelişmektedir.
 

ibrahim ylmz

Üye
Üye
Katılım
Kas 27, 2012
Mesajlar
196
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Son yıllarda eğitim yapılanmasında meydana gelen değişimler tamamen öğrenciyi merkeze alıp öğretim verme şeklindedir. Bundan önceki sistemde ögretmen merkezli olup ögretmenin verimliliği çok önemliydi. Yeni sistemlerle( bir çok defa değişmiştir 2002 den bu yana) öğrenci isterse öğretmeninden her şeyi alır. Ögrenci merkezli eğitimin basamaklarından biri de akrandan dayanışmalı ögrenmedir.
 

güz gülleri

Üye
Üye
Katılım
Ocak 14, 2013
Mesajlar
914
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
çok iyi düşünülmüş bir yaklaşım ama bu eğitim uygulanabiliyor mu.son sistemden biraz uzak kaldık ?
 

ibrahim ylmz

Üye
Üye
Katılım
Kas 27, 2012
Mesajlar
196
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Bu eğitimin uygulanması biraz da öğretmene bağlıdır. Öğretmen eğer isterse uygular ama son yıllarda bu sistemin sıklıkla uygulandığını eğitim camiasından öğrenmekteyiz. Bir de şimdi öğretmenlerin bu sisteme göre eğitim almaları gereklidir ya da hizmet içi eğitimlerinde sistemi tam anlamıyla anlamalıdır. Ama şu bir gerçek ki son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
 

ibrahim ylmz

Üye
Üye
Katılım
Kas 27, 2012
Mesajlar
196
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
evet aynen :)
 
Tekerlekli Sandalye
Üst