Reflü ve reflü hastalığı ne demektir?

F

Fırtına

Guest
Reflü’ nün kelime anlamı geri akım ya da geri kaçmaktır ve bizde Fransızca’dan alınmış latin kökenli bir sözcüktür.

Normalde sindirim sistemimizdeki içeriğin hareketi ağızdan, yutma borusuna; yutma borusundan mideye ve mideden de onikiparmak barsağına doğrudur. Bunun tersine, mideden yutma borusuna, ya da onikiparmak barsağından mideye doğru bir içerik kaçması olmaması lazımdır. Onikiparmak barsağından mideye doğru bir kaçak olması durumunda bir tip gastrit oluşabilir ve buna tıpta „alkalen reflü gastrit“ hastalığı denilmektedir. Burada oluşan gastritin nedeni pankreas sıvısı ve safra içeren alkali özellikteki onikiparmak barsağı içeriğinin mide yüzeyinde oluşturduğu hasardır. Bu durum çok ciddi problemlere yol açmaz ve nadiren ilaçla tedavisi gerekir.

Mide içeriğinin yukarı, yutma borusunun içine doğru kaçması ise son derece ciddi sıkıntılara yol açabilmektedir. Sonuç olarak halk arasında reflü hastalığı dendiği zaman anlaşılan; genellikle asit olan mide içeriğinin fazla miktarda yutma borusunun içine ve ağız/genize doğru geri kaçmasının sonucunda ortaya çıkan bir dizi şikayetlerdir. Bu kaçak belli bir sürenin ve miktarın üstünde olunca ciddi problemlere yol açar ve bu önemli bir sağlık sorunudur.

Mideden yukarı yutma borusu içine kaçan içerik sadece asit özelliğinden değil kimi zaman da onikiparmak barsağı kapsamını da içerebildiğinden yutma borusunda hasara yol açabilmektedir. Normalde onikiparmak barsağı safra ve pankreas sıvılarını da içeren bir kısımdır ve buradan mideye bir kaçmanın da söz konusu olduğu bir hastada; mideden yutma borusuna doğru da kaçma varsa bu durumda hem asit ve hem de safra tuzları yutma borusunda hasara birlikte yol açabilirler.

Zamanımızda çok yeni olarak reflü hastalığı üç kategoride ele alınmaya başlanmıştır;

Non-eroziv reflü hastalığı,

Eroziv reflü hastalığı,

Barrett oluşturmuş reflü hastalığı,

Bunlar arasında en sık gözleneni non-eroziv olanıdır ve bunda tipik reflü şikayetleri olmasına karşın endoskopik olarak yutma borusunda ciddi bir hasar tespit edilemez. Non-eroziv tanımlaması da „erozyon“ yani gözle görülebilen tahribat olmadığı anlamındadır. Bu durumun da tedavi prensipleri diğer reflü kategoridekileri ile aynı olmasına karşın uzun dönemde ciddi komplikasyon ve kansere dönüşüm riski yok denecek kadar azdır.

Eroziv reflü hastalığı ise gene tipik şikayetlerle seyretmesine ek olarak endoskopide yutma borusunun alt ucunda ciddi tahribat yani „erozyon“ saptanması ile karakterlidir. Bu durum „tedavi edilmediğinde“ ileride sıklıkla komplikasyonlara yol açar.

Barrett durumu ise; göreceli olarak nadir olup, uzun süreli ve tedavisi aksamış reflü hastalığının hiç istenmeyen bir komplikasyonudur ve yutma borusu alt ucunda kanser riskinde artmaya işaret eder.

Kimler daha çok risk altında reflü hastalığı açısından?

Ufacık bebeklerden tutun da, yaşlılar da bile gözlenebilen bir durumdur reflü.. Ancak en sık 30 -40 yaş grubunda ortaya çıkmaktadır. Kuşkusuz şişmanlık, bazı genetik özellikler ve karın içi basıncını arttıran nedenler risk faktörü olarak sayılabilir ama bunlar ön koşul değildir. Bebeklerdeki reflü durumları sıklıkla bebeğin gelişimi ile birlikte ileri tedavi gerektirmeksizin ve sıklıkla 4 yaşına kadar kendiliğinden düzelir. Hamilelik de karın içi basıncında artma sonucu reflüyü tetikleyen bir durumdur ve gene doğumu takiben çoğu hamilelikle tetiklenen reflü durumları düzelmektedir.



İstanbul Cerrahi Hastanesi
 
Tekerlekli Sandalye
Üst