Ruh Sağlığı İçin İlaç Kullanmak

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ruh ilaçla tedavi edilebilir mi.jpg

Dünyada en çok kullanılan ilaçların başında antidepresanlar geliyor ama aynı zamanda insanların kullanmaktan en çok çekindikleri ilaçların başında da antidepresanlar geliyor. Bu bir yaman çelişki aslında, çünkü bunun arkasında birçok etmen olmakla beraber ilk akla gelen ve bizim düşündüğümüz konu psikiyatriyle ve psikiyatrik rahatsızlıklarla ilgili damgalanma korkusu. Damgalanma korkusu tanı, doktora gitme süreçlerinde, yardım almaya başlama süreçlerinde engelleyici olmakla beraber bizzat ilaç kullanımında da zorluklar çıkarmaktadır. Bu en çok kulaktan dolma kullanılan ilaçlar psikiyatri ilaçları çok kullanılıyor. Depresyon gibi kaygı bozuklukları gibi rahatsızlıklar toplum sağlığı sorunu olacak kadar yaygın ve aynı zamanda bütün eleştirilere rağmen en yüz güldürücü yanıtları da antidepresan tedavilerle ilaç tedavileriyle sağlıyorsunuz. Hal böyle olunca insanlar buna çok gereksinim duyuyorlar ama bunun adını koymayı, söylemeyi yakınlarına kimselere söylemeyi tercih etmiyorlar onun içinde bu ilaçları kendileri kullanmaya eğilimli oluyorlar yani, bunun arkasında yatan şey adının konması psikiyatra gidip ona bir tanının konması ihtiyaç çok fazla ama ilaçları kullanmaya karşı dirençte bu psikiyatrideki akıl hastası olma, psikolojik sorunu olma ön yargısının korkusunun etkisinden kaynaklanmaktadır.

Bir başka konu belki bunun arkasında yatan sebeplerin başında diğer branş doktoru arkadaşlarımızın tutumları burada çok önemli bu damgalanma korkusu halkı etkilediği gibi yani doktor olmayan insanları etkilediği gibi diğer branşlardaki uzman arkadaşlarımızı da çok etkiliyor. Genelde onlar uygulamalarında onlar hastalarını görüyorlar diyelimki bir dahiliye doktoru anksiyete bozukluğu var, hafif depresyonu var şöyle bir tutum içine giriyorlar bir antidepresanı kendi dahiliye ilaçlarının sonuna ekliyorlar ve diyorlar ki eğer düzelmezse bir psikiyatra gidin diyorlar. Yani, burada bu ilaçlar çok kullanılıyor ama ne kadar kullanılacak, nasıl kullanılacak, hangi dozda kullanılacak, nasıl kesilecek yararlı olup olmadığını ölçmeden, değerlendirmeden herkes bu ön yargıların etkisinde bu ilaçları çok kere kullanmasına rağmen bu ilaçları kullanmaya ve ismini koymaya karşı da müthiş bir dirençle karşılaşıyoruz.


Peki, insanlar başka bir çok tıbbi rahatsızlığı için rahatça ilaç kullanabiliyorken iş ruh sağlığına geldiği zaman bir korku başlıyor insanlarda bunu altında yatan sebep nedir?

Bu bambaşka çok enterasan insana ait bir davranış biçimi, zaten bizim branşımızın adında da çok karmaşık etki yapan bir mana var ‘’Ruh sağlığı ve hastalıkları’’ yani, insanın ruhu, siz, kendiniz yani, insanlar psikolojik bir takım zorluklar yaşadıklarında ki bunlar belirtiye döndüğünde yani semptom noktasına geldiğinde insanlar bunu aslında tedavi edilebilecek bir durum olduğunu anlamakta çok zorluk çekiyorlar. Mesela diyelimki ben hayattan zevk almıyorum ya da bunalıyorum ya da bazı konuları istemeden kötü bir şekilde, rahatsız edici şekilde, yoğun bir şekilde düşünmeye başlıyorum bunu ben yaşıyorum. Bunu insanın kendi açısından yani beyin kimyasını ilgilendiren, biyolojik bütün sistemi ilgilendiren bir durum olduğunu anlaması kolay değil.

Onun için insanlar ülser için, astım için, kemik ağrıları için ilaçları kullanırken çok öznel kendince yaşadığı deneyimlere karşı bunların bir rahatsızlık olduğunu ve ilaçla düzelebileceğini anlamakta zorlanabilir, bu çok doğal ama bu zorluğu sadece normal insanlar değil diğer branşlardaki uzman hekimler bile böyle düşünüyorlar, genelde insanlara öğüt veriyorlar biraz dikkat et kendine, çabala, gayret et gibi ve ilacı en son çare olması gerektiğine dair bir kabul var aslında bu kabul psikiyatrideki kritik bir uygulamaya da yol açıyor, insanlarda şöyle bir şey var hafif bir diş ağrınız var kısa sürede diş doktoruna gidebilirsiniz ama hafif bir sıkıntınız varsa, hafif bir keyifsizliğiniz varsa, hafif bir konsantrasyon probleminiz varsa ya da hafif bir uyku probleminiz varsa psikiyatra gitmeden önce kendiniz çabalamalısınız bu neden oluyor buna gerek var mı? Yani, gerçekten bu öğrenilmiş çok eski zamanlardan gelen kültürel, deneyimsel bir durum. Belkide psikiyatrinin eskiden kullandığı ilaçların, tedavilerin insanları çok uyuttuğu, sersemleştirdiği onların hayatlarını çok kötü etkileyeceği durumunun düşündüklerinden ötürü son çare noktasında bir uzmana gitmeye ve ilaç kullanmaya gerek olduğunu kabul ediyorlar.

Tabi bu bizim için de en talihsiz durum hafif ama çok uzun süre devam eden insanın yaşam kalitesini, insan ilişkilerini, üretkenliğini, hayattan doyum almasını engelleyecek rahatsızlıklardan çok iyi düzelebilecekken yardım almadan büyük kayıplar yaşamasına yol açmaktadır. Ama tedavi için eninde sonunda bir şekilde yardım alması gerektiğini düşünen birisi doktorun karşısına geldiğinde çok ilginç taleplerde bulunmaya başlıyor mesela; bizden şunu istiyorlar daha ne olduğunu anlamadan konuşmaya başlamadan hatta sekreterimize bilgi veriyorlar diyorlarki ilaç kullanmak istemiyorum. İçeri giriyor ve diyor ki benim şu, şu yakınmalarım var ama ben ilaç almadan iyileşmek istiyorum diyor. Yani, daha görüşmeye başlarken ilaç almaktan çekiniyor hatta bunun başka tür şekilleride ortaya çıkıyor mesela diyelim ki bir rahatsızlık deneyimi içerisine girmeye başladıysa bir insan psikiyatra gitmeden önce bir koç danışman, psikolojik danışman, psikolog daha sonra belki bir uzman klinik pisikolog en son noktada bir psikiyatra gidiyor. Çünkü psikiyatra gittiğinde kendisine ilaç yazacağını düşünüyor sadece ilaç yazacağını düşünüyor.

Belki haklı olabilir insanlar çünkü hastanelerin, polikliniklerin yoğun yükü altında günde 60-70 hasta bakmak zorunda kalan bir psikiyatr uzmanı beş dakika içerisinde değerlendirip hızlıca eline bir reçete verdiği için insanların psikiyatra gittiklerinde derhal ellerinde bir reçeteyle kendilerini kapının önünde bulacaklarını sanıyorlar, halbuki bizim ilaç kullanma konusunda da böyle çok yoğun bir merakımız yok. İlaç bünyesine baktığımızda kendi başına aslında toksit bir şeydir bütün ilaçlar öyledir bugün aspirini açıp prospektüsünü okusanız içinde bir yığın karma karışık seyrekte olsa görülebilen bir takım yan etkilerinin olduğunu göreceksinizdir. Yani ilaçlar aslında asla bir seçim meselesi değildir, ilaç mecburiyetten kullanılır hangi branşta olursanız olun ama burada fayda zarar hesabı yapılması lazım ancak ruh sağlığı konusuna geldiğinde insanlar sanki önlerinde bir lokantaya gittiler menü var oradan keşkül mü alırsınız, sütlaç mı alırsınız? gibi ilaçla mı tedavi, psikoterapiylemi tedavi gibi öyle bir opsiyonları olacağını düşünüyorlar. Evet bazı durumlar var ilaç ya da psikoterapinin seçebileceğiniz opsiyonlar var ama genelde hasta, hekim ilişkisinde iyi bir güven doğru bir kararın verilmesinde de yardımcı olacaktır. İnsanlar ilaç kullandıklarında da çok güç deneyimler yaşayacaklarını ön görmeleri en başta bize geldiklerinde doktor ben geldim ama ilaç istemiyorum gibi bazen enteresan, bazen biraz da komik durumların yaşanmasına da yol açabiliyor.

Tabi, başka şeylerde ortaya çıkmaya başlıyor mesela; Psikiyatride ilaç kullanımında yan etkiler bambaşka bir anlam kazanıyor mesela; insanlar bakın birçok tedavi uyguluyorlar diş tedavisi oluyorsunuz, günlerce kullanamıyorsunuz dişinizi, kanser kemoterapilerinde en ağır yan etkiler yaşanıyor ve insanlar her şeye razı olurlarken konu psikiyatride ilaç kullanmaya geldiğinde en ufacık bir yan etki onları çok ürkütüyor. Belkide beyinleriyle ilgili bir durumla karşılaştıklarında sanki onların çok kötü bir duruma geleceklerini, benliklerini yitireceklerini korkutuyor onun içinde en ufacık bir huzursuzluk ilaçla ortaya çıkabilecek bedensel bir yan etki onları alarme ediyor istiyorlar ki psikiyatride mecbur kalıp ilaç kullanırlarsa hiçbir yan etki olmasın istiyorlar. Halbuki evet, bizim ilaçlarında yan etkileri var ama bunlar genelde tıbbın diğer branşlarında kullanılan ilaçlara bakarsanız bunlardan asla daha fazla değil. Bugün kullandığımız ilaçlar en kritik işleri yapan insanlara verebildiğimiz çalışmasında, gündelik hayatında engel olmayacak düzeyde rahat kullanılabilen ilaçlardır.

Tabiki bir ilacın bir bünyeye ne yapacağı tamamen ön görülemez ama iyi bir hasta, doktor ilişkisiyle bu engeller aşılabilir. Söylemem gereken başka çok önemli bir konuda insanların iyileştikten sonra ilaç kullanıp, kullanmaması söz konusu burada şöyle bir şey var psikiyatrik bir rahatsızlık her ne olursa olsun düzeldiyse ki ilaçla epey bir olasılıkla bu mümkün insanlarda şöyle bir ihtiyaç gelişmeye başlıyor tamam bitti ve ben bunu bırakayım halbuki bizim kullandığımız ilaçları her şey normalleşse bile belli bir süre devam etmesi gerekiyor ki nüks etmesin, yaşam kalitesinde bozulmalar ortaya çıkmasın ve ileriki bir zamanda, doktorun ön göreceği iyi bir zamanda kesilmesi gerekir, ilaçla ilgili bu dirençler iyileştikten sonrada ortaya çıkmaya başlıyor yani insanlar doktorların önerilerine rağmen kendilerinin belirlediği bazen daha erken sürede kesip istenmeyen sonuçların yaşanmasına yol açabiliyor. evet psikiyatride ilaç kullanmak çok hassas netameli bir konu halbuki güvene dayalı bir ilişki doğru bilgi verme bu tür engellerin aşılmasına son derece yardımcı olacaktır.
 

Edizabi34

Üye
Üye
Katılım
Şub 1, 2018
Mesajlar
176
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Annecim ilaçlar sayesinde 10 -12 yıldır epey iyi kendi kendine konuşma halusnasyon bitti. Kişisel temizlik giydirme birçok şeyini ben yapıyorum olabildiği kadar sevgimi gösteriyorum ilaç kadar sevgide önemli onun hasta olduğunu bilip rencide edilmemeli çok hasas oluyorlar. Allah yardımcımız olsun
 
Tekerlekli Sandalye
Üst