Ruhlarımız nerede kaldı ?

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Bir zamanlar Afrika'da kayip bir sehri aramakta olan arkeologlar,beraberlerindeki eşya ve yükleri, hayvanlarin ve yerlilerin yardımı ile tasiyarak uzun bir yolculuğa çıkmışlar.
Kafile zor doğa koşullarinda,balta girmemiş ormanlarin içinde ilerleyerek, nehirleri, çağlayanlari geçerek yolculuğa günlerce devam etmis. Fakat günlerden birgün yerlilerin bir kısmı birden durmuslar. Taşıdıkları yükleri yere indirmişler ve hiç konuşmadan beklemeye başlamişlar.
Ulaşmak istedikleri yere bir an önce varmak isteyen batılı arkeologlar bu duruma bir anlam veremeyip, zaman kaybettiklerini, bir an önce yola devam etmeleri gerektigini anlatarak,yerlilerin neden durduklarını öğrenmek istemisler. Fakat yerliler büyük bir suskunluk icinde sadece bekliyorlarmis. Bu anlasilmaz durumu yerlilerin dilinden anlayan rehber, onlarla bir süre konuştuktan sonra su sekilde ifade etmeye calismis:
"Cok hizli gidiyoruz. Ruhlarimiz geride kaliyor."


Modern sehir hayatinin ve çagımızın getirdigi en büyük sorunlardan biri bu;"Hizla ve sonu bir turlu gelmeyecek olan hedeflere doğru çılgınca koşuşturmak" ve koşuştururken etraftaki ayrıntıları, manzaraları, küçük mutlulukları, kısaca hayata dair pek cok yasanası güzelliği görememek ve kacirmak...

Ya da yasanan yığınla drama, saçmalığa ve ilkelliğe seyirci kalmak, duyarsizca sadece bakip gecmek ve gitmek...
Halbuki durup ruhlarimizi beklemeli, müziği duymaya çalışmalı, Yavaş dans etmek icin çaba sarfetmeli, Her günün bitiminde yatağa uzanıp "kendimize dogru bakmalıyız". :) :) :) İYİ SEYİRLER...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst