Engelli olmak, Türkiye gibi gelişmekte olan; henüz gelişememiş ülkelerde gerçekten zor bir zanaat. Evden çıkıp işe gitmek, mutfak ihtiyaçlarını almak için 100 metre ilerideki markete gitmek… Her ne kadar sıradan bir insan için normal gözüken gündelik etkinlikler gibi gözükseler de bu aktiviteler, engelli bir birey için büyük bir can sıkıntısı.
Bankamatikler

Sıra bekleyen insanlar nezaketen sıralarını engelli bireylere verebiliyor. Aynı zamanda yapılan işlemin uzun sürmesi durumunda arka sıralardan homurdanmalar, normal bireylere nazaran daha az olacaktır.

Eksileri ise bankamatikler, Türkiye gibi medeni gelişimini tam anlamıyla tamamlayamamış ülkelerde ne yazık ki yerden ziyadesiyle yüksek bir konumda kurulmuşlardır. Kısa boylu bireyler için dahi ömür törpüsü olan bu yükseklik, tekerlekli sandalye kullanan engelli bireyler için ziyadesiyle asap bozucu. Hele ki gece geç bir saatte paranızı çekmeniz gerekiyor ve etrafınızda size güven vermeyen insanlar bulunuyorsa bu işlemi biraz ertelemenizde fayda olacaktır.
Kaldırımlar

Sağlıklı bir bireyin dahi yürümekten zorlandığı, offroad pistlerinden bir eksiği bulunmayan şehir kaldırımları, engelli bireyler için eşsiz bir küfür kaynağıdır. Sıradan güneşli bir günde dahi bu parkurları atlatmak imkânsız iken, karlı veya yağmurlu havalarda bu kaldırımlara bakmak dahi insanı en gergin korku filmini izlemişçesine gerecek ve yoracaktır.

Aynı zamanda büyük şehirlerin çoğunda engelliler için sarı noktalı yürüyüş yolu bantları bulunmakta. Ancak, belediyelerimiz bunu çok yanlış anlamış olmalı ki ucu genellikle sürprizlerle doludur. Sarı yürüme bantlarının amacı görme engelli vatandaşların kaldırımı takip etmesi olmasına rağmen belediyeler, görme engelli bireylere minik sürprizler yapıp hayatlarına renk katmayı alışkanlık haline getirmiş durumda.
Eğitimsiz insanlar ve çocukları

Çocuğu bir engelli bireyi gösterip ‘Neden bu abi böyle’ gibi bir soru sorduğunda aileler, ‘Çünkü küçükken derslerini çalışmamış’ ya da ‘Annesinin yaptığı yemeği yememiş’ gibi saçma sapan çöp bilgiler vermekte.

Anı kurtarmaya çalışan ebeveyn, aslında çocuğunun hayatını karartmakta emin adımlarla ilerlemeyi tercih etmekte. Dolayısıyla dışarıda bir engelli gördüklerinde belli bir yaşa kadar çoğu çocuk, engellilere uzun uzun bakar, yanındakilere parmağıyla gösterir. Bunun yegâne sebebi eğitimsiz aileleridir.
Bankamatikler

Sıra bekleyen insanlar nezaketen sıralarını engelli bireylere verebiliyor. Aynı zamanda yapılan işlemin uzun sürmesi durumunda arka sıralardan homurdanmalar, normal bireylere nazaran daha az olacaktır.

Eksileri ise bankamatikler, Türkiye gibi medeni gelişimini tam anlamıyla tamamlayamamış ülkelerde ne yazık ki yerden ziyadesiyle yüksek bir konumda kurulmuşlardır. Kısa boylu bireyler için dahi ömür törpüsü olan bu yükseklik, tekerlekli sandalye kullanan engelli bireyler için ziyadesiyle asap bozucu. Hele ki gece geç bir saatte paranızı çekmeniz gerekiyor ve etrafınızda size güven vermeyen insanlar bulunuyorsa bu işlemi biraz ertelemenizde fayda olacaktır.
Kaldırımlar

Sağlıklı bir bireyin dahi yürümekten zorlandığı, offroad pistlerinden bir eksiği bulunmayan şehir kaldırımları, engelli bireyler için eşsiz bir küfür kaynağıdır. Sıradan güneşli bir günde dahi bu parkurları atlatmak imkânsız iken, karlı veya yağmurlu havalarda bu kaldırımlara bakmak dahi insanı en gergin korku filmini izlemişçesine gerecek ve yoracaktır.

Aynı zamanda büyük şehirlerin çoğunda engelliler için sarı noktalı yürüyüş yolu bantları bulunmakta. Ancak, belediyelerimiz bunu çok yanlış anlamış olmalı ki ucu genellikle sürprizlerle doludur. Sarı yürüme bantlarının amacı görme engelli vatandaşların kaldırımı takip etmesi olmasına rağmen belediyeler, görme engelli bireylere minik sürprizler yapıp hayatlarına renk katmayı alışkanlık haline getirmiş durumda.
Eğitimsiz insanlar ve çocukları

Çocuğu bir engelli bireyi gösterip ‘Neden bu abi böyle’ gibi bir soru sorduğunda aileler, ‘Çünkü küçükken derslerini çalışmamış’ ya da ‘Annesinin yaptığı yemeği yememiş’ gibi saçma sapan çöp bilgiler vermekte.

Anı kurtarmaya çalışan ebeveyn, aslında çocuğunun hayatını karartmakta emin adımlarla ilerlemeyi tercih etmekte. Dolayısıyla dışarıda bir engelli gördüklerinde belli bir yaşa kadar çoğu çocuk, engellilere uzun uzun bakar, yanındakilere parmağıyla gösterir. Bunun yegâne sebebi eğitimsiz aileleridir.